Ender bulunan doğal ve kültürel kaynak değerleriyle koruma altına alınmış yerlere verilen ad
Ender bulunan doğal ve kültürel kaynak değerleriyle koruma altına alınmış yerlere verilen ad sorusunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz?
Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
İşte Cevaplar
Cevap :
Diğer Cevaplara Gözat
Ender bulunan doğal ve kültürel kaynak değerleriyle koruma altına alınmış yerlere verilen ad sorusunun cevabı;
Ender bulunan doğal ve kültürel kaynak değerleriyle koruma altına alınmış yerlere Sit Alanı adı verilir. Sit alanları doğal yerlerdir.
İnsanlık için tarihsel ve çevresel değer olarak görülen doğal varlıklarla birlikte insan eliyle ortaya konulmuş ve bunlarla bütünleşmiş yapıların oluşturduğu, korunmasında kamu yararı bulunan kentsel ve kırsal çevre.
Türkiyenin başlıca sit alanı sayılan yerleri; 2015 itibarıyla Türkiye'deki sit alanlarının sayısı 14.861'dir. Türkiye'de sit alanları Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu tarafından ilân edilir.
1)Kapadokya.
2)Uzungöl.
3)Aygır Gölü
4)Yenice Şelalesi.
5)Afyonkarahisar'daki tarihi evler.
6)Efes Antik Kenti.
7)Alaaddin Tepesi.
Karmaşık Sitler: En az iki sit özelliğine sahip olan alanlardır. Örneğin Pamukkale, özel oluşumu ve yanındaki Hierapolis kentinin kalıntıları ile doğal ve arkeolojik sitin; Amasya, doğal ve kentsel sitin bir arada bulundukları karmaşık sitlerdir.
Antik kentlerin üstünde gelişen yerleşmelerde, Örneğin Side'de, kırsal ve arkeolojik. İstanbul Tarihi Yarımada'da tarihi, arkeolojik, doğal ve kentsel sit bir arada, iç içe bulunmaktadır.
Kırsal Sitler: Yerleşme düzeni ve boyutları, dokuyu oluşturan yapıların türü ve yapım tekniği, malzemesiyle köy, bağ, yazlık niteliği taşıyan yerlerdir. Tarımsal üretime dayalı bir yerleşmede her ailenin sahip olduğu ahır, samanlık, serander vb. birimlerin yanyana geliş biçimi, evlerin araziye yerleşme düzeni ilginç kümelenmeler, dokular oluşturabilir.
İstanbul'da Göztepe,Yeşilköy ve Prens adalarındaki sayfiye yerleşmeleri, mimari nitelik olarak en üst düzeyde gerçekleştirilmiş kırsal sit örnekleridir.Örneğin Safranbolu'nun Yörük Köyü ve Bağlar bölgesi de, hımış mimarinin özenli örneklerine sahip kırsal sitlerdir. Güneydoğu Anadolu'da kerpiç, Doğu Karadeniz bölgesinde ahşap, Kayseri-Kappadokya yöresinde taş mimarinin yoğunlaştığı kırsal yerleşme örnekleri, Anadolu yerleşme kültürünün kökenleri hakkında ipuçları veren, süreklilikleri belgeleyen anlamlı oluşumlardır.
Tarihi Sitler: Önemli bir tarihi olayla ilgili olan. ya da önemli tarihi olayların geçtiği yerler tarihi sit alanlarıdır. Örneğin, Çanakkale Savaşı'nın yapıldığı Gelibolu Yarımadası ve Çanakkale Boğazı çevresi. Ana-fartalar Zaferi'yle ilgili önemli tarihi sitlerdir. Benzer biçimde, Atatürk'ün Büyük Taarruz'u yönettiği Kocatepe ve çevresi Kurtuluş Savaşımızla ilgili tarihi sitlerden biridir.
Arkeolojik Sitler: Tarih öncesinden (prehistorya) Endüstri Devrimi sonrasına kadarki döneme ait kalıntıların bulunduğu alanlardır. I.Ö. 7000'lerden kalan yerleşme izleriyle Çatalhöyük. Anadolu'daki en eski prehistorik sitlerden biridir. Truva, Arykanda, Bergama, Dara (Oğuz Köyü, Mardin), Myra (Demre) gibi eski yerleşmeler, Yunan, Hellenistik, Roma, Bizans çağlarının özelliklerini taşıyan arkeolojik sitlerdir. Endüstri Devriminin önemli kalıntılarını barındıran alanlar, örneğin İngiltere'de Coalbrookdale vadisi, demirin 1709'da ilk kez kok kömürü ile ergitildiği fırınları ve Severn Nehri üzerindeki dünyanın en eski demir köprüsü (1777-1781) ile bir endüstri arkeolojisi sitidir. Haliç Tersanesi'nde 1796-1857 yılları arasında yapılan üç havuzun bulunduğu alan , Kasımpaşa çevresinde Fatih döneminden bu yana sürdürülen gemi üretiminin geç dönem izlerini barındıran bir "endüstri arkeolojisi" siti niteliğindedir. İstanbul'un havagazı gereksinimi için Yedİkule ve Kadıköy'de kurulan gaz fabrikaları, bugün artık ilk işlevlerini yitirerek, kentin rekreasyon amacıyla değerlendirilmeği bekleyen endüstri arkeolojisi alanlarına dönüşmüşlerdir.
Arkeolojik sitler 3 dereceye ayrılmaktadır.
1.DERECE ARKEOLOJİK SİTLER
Korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak sit alanlarıdır.
2.DERECE ARKEOLOJİK SİTLER
Korunması gereken, ancak koruma ve kullanma koşulları koruma kurulları tarafından belirlenecek, korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak sit alanlarıdır.
3.DERECE ARKEOLOJİK SİTLER
Koruma - kullanma kararları doğrultusunda yeni düzenlemelere izin verilebilecek arkeolojik alanlardır.
Ender bulunan doğal ve kültürel kaynak değerleriyle koruma altına alınmış yerlere Sit Alanı adı verilir. Sit alanları doğal yerlerdir.
İnsanlık için tarihsel ve çevresel değer olarak görülen doğal varlıklarla birlikte insan eliyle ortaya konulmuş ve bunlarla bütünleşmiş yapıların oluşturduğu, korunmasında kamu yararı bulunan kentsel ve kırsal çevre.
Türkiyenin başlıca sit alanı sayılan yerleri; 2015 itibarıyla Türkiye'deki sit alanlarının sayısı 14.861'dir. Türkiye'de sit alanları Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu tarafından ilân edilir.
1)Kapadokya.
2)Uzungöl.
3)Aygır Gölü
4)Yenice Şelalesi.
5)Afyonkarahisar'daki tarihi evler.
6)Efes Antik Kenti.
7)Alaaddin Tepesi.
Karmaşık Sitler: En az iki sit özelliğine sahip olan alanlardır. Örneğin Pamukkale, özel oluşumu ve yanındaki Hierapolis kentinin kalıntıları ile doğal ve arkeolojik sitin; Amasya, doğal ve kentsel sitin bir arada bulundukları karmaşık sitlerdir.
Antik kentlerin üstünde gelişen yerleşmelerde, Örneğin Side'de, kırsal ve arkeolojik. İstanbul Tarihi Yarımada'da tarihi, arkeolojik, doğal ve kentsel sit bir arada, iç içe bulunmaktadır.
Kırsal Sitler: Yerleşme düzeni ve boyutları, dokuyu oluşturan yapıların türü ve yapım tekniği, malzemesiyle köy, bağ, yazlık niteliği taşıyan yerlerdir. Tarımsal üretime dayalı bir yerleşmede her ailenin sahip olduğu ahır, samanlık, serander vb. birimlerin yanyana geliş biçimi, evlerin araziye yerleşme düzeni ilginç kümelenmeler, dokular oluşturabilir.
İstanbul'da Göztepe,Yeşilköy ve Prens adalarındaki sayfiye yerleşmeleri, mimari nitelik olarak en üst düzeyde gerçekleştirilmiş kırsal sit örnekleridir.Örneğin Safranbolu'nun Yörük Köyü ve Bağlar bölgesi de, hımış mimarinin özenli örneklerine sahip kırsal sitlerdir. Güneydoğu Anadolu'da kerpiç, Doğu Karadeniz bölgesinde ahşap, Kayseri-Kappadokya yöresinde taş mimarinin yoğunlaştığı kırsal yerleşme örnekleri, Anadolu yerleşme kültürünün kökenleri hakkında ipuçları veren, süreklilikleri belgeleyen anlamlı oluşumlardır.
Tarihi Sitler: Önemli bir tarihi olayla ilgili olan. ya da önemli tarihi olayların geçtiği yerler tarihi sit alanlarıdır. Örneğin, Çanakkale Savaşı'nın yapıldığı Gelibolu Yarımadası ve Çanakkale Boğazı çevresi. Ana-fartalar Zaferi'yle ilgili önemli tarihi sitlerdir. Benzer biçimde, Atatürk'ün Büyük Taarruz'u yönettiği Kocatepe ve çevresi Kurtuluş Savaşımızla ilgili tarihi sitlerden biridir.
Arkeolojik Sitler: Tarih öncesinden (prehistorya) Endüstri Devrimi sonrasına kadarki döneme ait kalıntıların bulunduğu alanlardır. I.Ö. 7000'lerden kalan yerleşme izleriyle Çatalhöyük. Anadolu'daki en eski prehistorik sitlerden biridir. Truva, Arykanda, Bergama, Dara (Oğuz Köyü, Mardin), Myra (Demre) gibi eski yerleşmeler, Yunan, Hellenistik, Roma, Bizans çağlarının özelliklerini taşıyan arkeolojik sitlerdir. Endüstri Devriminin önemli kalıntılarını barındıran alanlar, örneğin İngiltere'de Coalbrookdale vadisi, demirin 1709'da ilk kez kok kömürü ile ergitildiği fırınları ve Severn Nehri üzerindeki dünyanın en eski demir köprüsü (1777-1781) ile bir endüstri arkeolojisi sitidir. Haliç Tersanesi'nde 1796-1857 yılları arasında yapılan üç havuzun bulunduğu alan , Kasımpaşa çevresinde Fatih döneminden bu yana sürdürülen gemi üretiminin geç dönem izlerini barındıran bir "endüstri arkeolojisi" siti niteliğindedir. İstanbul'un havagazı gereksinimi için Yedİkule ve Kadıköy'de kurulan gaz fabrikaları, bugün artık ilk işlevlerini yitirerek, kentin rekreasyon amacıyla değerlendirilmeği bekleyen endüstri arkeolojisi alanlarına dönüşmüşlerdir.
Arkeolojik sitler 3 dereceye ayrılmaktadır.
1.DERECE ARKEOLOJİK SİTLER
Korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak sit alanlarıdır.
2.DERECE ARKEOLOJİK SİTLER
Korunması gereken, ancak koruma ve kullanma koşulları koruma kurulları tarafından belirlenecek, korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak sit alanlarıdır.
3.DERECE ARKEOLOJİK SİTLER
Koruma - kullanma kararları doğrultusunda yeni düzenlemelere izin verilebilecek arkeolojik alanlardır.
Diğer Cevaplara Gözat