Cevap :

Erik Erikson, psikososyal gelişim kuramında sekiz aşama önermiştir. Bu aşamalardan üçüncüsü, 3-6 yaş arasındaki çocukların deneyimlediği bir aşama olan "girişkenliğe karşı suçluluk" aşamasıdır.

Bu aşamada çocuklar, kendi dünyalarını keşfetmeye ve kontrol etmeye çalışırlar. İsteklerini ifade etmek, kararlar vermek ve davranışlarını kontrol etmek gibi yeni beceriler geliştirirler. Ancak bu aşamada, çocukların ebeveynleri tarafından verilen sınırların farkındalığı da artar. Çocuklar, isteklerinin bazen uygun olmadığını ve ebeveynlerinin sınırlarını aştığında suçluluk hissi yaşayabilirler.

Bu aşamada, çocuklar kendi girişkenliklerini deneyimleyerek, kendi iç dünyalarını kontrol etmeyi öğrenirler. Ebeveynlerin, çocukların isteklerini uygun bir şekilde ele almaları ve çocuklarına sınırlar koymaları önemlidir. Bu, çocukların uygun davranışları öğrenmelerine ve suçluluk duygusunu azaltmalarına yardımcı olur.

Eğer çocuklar bu aşamada yeterince güvenli bir ortamda büyümezlerse, suçluluk duygusu baskın hale gelebilir ve ileride yaşamda özgüven eksikliği, suçluluk duygusu ve kararsızlık gibi sorunlara neden olabilir.

---

---

Diğer Cevaplara Gözat

Cevap : Erikson'un psikososyal gelişim kuramında girişkenliğe karşı suçluluk dönemi, 3 ila 6 yaş aralığını kapsayan üçüncü evredir. Bu evrede çocuklar, çevrelerini keşfetmek, inisiyatif almak ve bağımsızlık göstermek isterler. Ancak, ebeveynlerin sınırlamaları ve eleştirileri, çocukların kendilerini kötü hissetmelerine neden olabilir ve suçluluk duygusu yaşayabilirler. Bu dönemde, çocuklar bir takım beceriler kazanırken aynı zamanda kendi güçsüzlüklerini de keşfederler ve kendi yeteneklerini doğru bir şekilde kullanabilme becerisi geliştirirler.

Bu dönem, Erikson'un sekiz evreli psikososyal gelişim kuramındaki üçüncü evredir ve gelişimin diğer evreleri kadar önemlidir. Bu dönemde, çocukların özgüvenlerinin geliştirilmesi için, ebeveynlerin dengeyi sağlamaları, çocukların inisiyatiflerini desteklemeleri ve onlara hata yapma fırsatı vermeleri önemlidir. Bu destek, çocukların daha sonraki yaşam evrelerinde sağlıklı bir benlik algısı ve özgüven ile devam etmelerine yardımcı olacaktır.