Cevap :

Küçük bir yağmur tanesi olarak ulaşmıştı çimlerin üzerine, yalnız olmadığını fark ettiği bu Dünya'da onunla beraber sabah soğuğuyla beraber kırağılaşmış birçok yağmur damlası olduğunu görebiliyordu.

Küçük bir kırağı olan yağmur damlası eridi eridi eridi, bir kuyuya ulaştı. Onu kovayla çıkardılar oradan banyo yapmak için kaynattılar bir kazanda. Banyoya ulaştığında o kadar sıcaktı ki tekrar buharlaştı ama duvarın soğuyla karşılaşınca yoğuşmaya başladı. Duvardan süzüldü bunu gören naftalin ise olduğu yerde aniden katıdan gaza geçerek süblimleşiverdi, su damlacığı durmadı gidere koştu, denizlere ulaştı dalgalarla beraber de okyanuslara geldi sonunda. Karşılaştığı soğukla beraber donmuştu, orada da tek değildi. Buzulların milyonlarca su tanesinden oluştuğunu biliyordu.

Yıllar yıllar geçti, küresel ısınmanın etkisiyle erimeye başladı. Hatta buharlaşarak eski bulut günlerine döndü bu yağmur tanesi.

---

---

Diğer Cevaplara Gözat

Cevap : Küçük bir su damlası varmış. Bu damlacık kış olduğu zaman donar , yaz olduğu zaman ise erirmiş. Damlacık bu durumu bir türlü anlayamıyormuş. Annesine neden böyle olduğunu sormuş. Annesi de ona mevsimler değişince biz su damlacıkları hava şartlarına göre şekil alıyoruz. Bu bizim elimizde olan bir durum değil diye açıklama yapmış. Su damlası , annesinin dediklerini anlamış. Bu damlacık daha sonra başka suların buharlaştığını ve kaynadığını görmüş . Onları görünce korkmuş. Hemen olanları annesine anlatmış. Annesi ona bu konuda açıklama yapmış. Meraklı damlacığın daha göreceği birçok şey var.

Cevap : Geçimini balıkçılıkla sağlayan bir köy varmış. Bu köyde insanlar köyün yamacında var olan Gölet içerisinde balıkları tutarak ailelerine geç indiriyorlarmış. Bir gün bu Gölet buz tuttuğu için balıkçılar balık tutamadıkları için açlıkla ve ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kaldılar.

İlkbahar geldiği zaman Buzlar erimeye başlamış donma olayı ortadan kalktığı için sular hızlı bir şekilde yoğunlaşmış ve buharlaşmaya başlamışlar buharlaşan buzullar sonucunda balıklar çok fazla olan Gölet içerisinde zıplamaya başlamışlar. Bunu gören köylüler Yüce Allah Celle cüceler ve şükretmiş ve donmadan kurtulan buharlaşan buzulların arasında balıkları teker teker Yakalayarak ihtiyaçlarını karşılamışlar.