İşte Cevaplar
Cevap : ESTETİK DEĞER: Bir nesneyle ya da olayla karşılaşıldığı vakit, kişide uyandırdıklarına bağlı olarak nesnenin ya da olayın kendisine yüklenen bir dizi estetik özellik; nesnelerin kendilerini alımlayanlar karşısında taşıdıkları değişik duygular ile hazları uyandırma yetisine estetik değer denir.
Sanat yapıtlarının taşıdıkları birtakım niteliklerle açıklayan geleneksel estetik yaklaşımlarında, “Operanın performansı iyiydi”, “Filan romanda gerçeküstücü biçem falan romandaki gerçeküstücü biçemden çok daha doğru uygulanmış”, “Bu tabloda renklerin seçimi, birbirleriyle uyumu, fırça darbeleriyle yapılan gölgeler mükemmel” türünden estetik yargılarda bulunulurken, “iyi”, “doğru”, “mükemmel” gibi bir yığın nitelecin kullanıldığı görülmektedir.
Estetik değerlere ilişkin olarak felsefecilerin sıklıkla yanıt aradıkları öncelikli sorular arasında, verilen estetik değer yargılarının nesnel mi yoksa öznel mi oldukları, estetik değerlerin nesnenin kendisinde mi bulundukları yoksa bütünüyle estetik yargıda bulunan kişinin zihninin ürünü mü oldukları başı çekmektedir. Estetik tarihinde bu sorulara verilen yanıtlara bakıldığında ise güzelin nesnelerin kendisinde bulunan nesnel bir estetik değer olduğundan tutun da güzelin bakılanın kendisinde değil de her zaman için bakanın gözünde olduğunu savunan görüşe dek alabildiğine geniş bir yanıt yelpazesinin bulunduğu görülmektedir.
Diğer Cevaplara Gözat
Sanat yapıtlarının taşıdıkları birtakım niteliklerle açıklayan geleneksel estetik yaklaşımlarında, “Operanın performansı iyiydi”, “Filan romanda gerçeküstücü biçem falan romandaki gerçeküstücü biçemden çok daha doğru uygulanmış”, “Bu tabloda renklerin seçimi, birbirleriyle uyumu, fırça darbeleriyle yapılan gölgeler mükemmel” türünden estetik yargılarda bulunulurken, “iyi”, “doğru”, “mükemmel” gibi bir yığın nitelecin kullanıldığı görülmektedir.
Estetik değerlere ilişkin olarak felsefecilerin sıklıkla yanıt aradıkları öncelikli sorular arasında, verilen estetik değer yargılarının nesnel mi yoksa öznel mi oldukları, estetik değerlerin nesnenin kendisinde mi bulundukları yoksa bütünüyle estetik yargıda bulunan kişinin zihninin ürünü mü oldukları başı çekmektedir. Estetik tarihinde bu sorulara verilen yanıtlara bakıldığında ise güzelin nesnelerin kendisinde bulunan nesnel bir estetik değer olduğundan tutun da güzelin bakılanın kendisinde değil de her zaman için bakanın gözünde olduğunu savunan görüşe dek alabildiğine geniş bir yanıt yelpazesinin bulunduğu görülmektedir.
Diğer Cevaplara Gözat