Feodalitenin ortaya çıkışının siyasal düşünceler üzerinde ne tür etkileri olmuştur?
Feodalitenin ortaya çıkışının siyasal düşünceler üzerinde ne tür etkileri olmuştur?
Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
İşte Cevaplar
Cevap : Feodalitenin ortaya çıkışının siyasal düşünceler üzerinde ne tür etkileri olmuştur?
Batı Roma İmparatorluğu’nun çöküşüyle başlayan Orta Çağ’da, özellikle Batı Avrupa’da hâkim olan toplumsal, siyasal, hukuki ve iktisadi düzene feodalite (derebeylik) adı verilmektedir.Bu düzenin siyasi olarak en bariz özelliği devlet birliğinin olmaması yani devlet iktidarının parçalanmış olmasıydı. Bu siyasi durumun neticesi olarak halk, doğrudan devlete değil toprakların sahibi olansenyörlere tabi durumdaydı.
Kölelikten (veya köle-efendi ilişkisinden) farklı bir durum olan bir kişiye bağlılık (yani serf-senyör ilişkisi) barbar istilasının yarattığı güvensizlik atmosferinde çok daha hızlı yayılmış ve genelleşmiştir. Yeni koşullar bütün özgür insanları kendilerine bir senyör seçmek zorunda bırakmıştır. Latince “köle” anlamını taşıyan “servus”tan gelme bir kelime olan serf, derebeylerin arazilerinde çalışan ve onların mülkü sayılan köylülerdir. Serfler, ancak üzerinde yaşadıkları, işleyip ürün elde ettikleri toprakla birlikte alınıp satılabilirlerdi. Siyasal haklara ve istediği zaman başka topraklara göç etme hakkına sahip değildiler. Feodal bir beye (derebeyi) bağlıydılar ve beyliği terk etmeleri yasaktı. Feodal yapının parçalı iktidar odaklarından oluşmuş olması zamanla bazı problemlere sebep olarak, daha merkeziyetçi ve güçlü iktidar odaklarına ihtiyacı doğurmuştur. Modern merkezi, bürokratik, hiyerarşik, ulus devletlerin oluşmasında büyük öneme sahip mutlak monarşi bu ihtiyacın bir ürünüdür.
Diğer Cevaplara Gözat
Batı Roma İmparatorluğu’nun çöküşüyle başlayan Orta Çağ’da, özellikle Batı Avrupa’da hâkim olan toplumsal, siyasal, hukuki ve iktisadi düzene feodalite (derebeylik) adı verilmektedir.Bu düzenin siyasi olarak en bariz özelliği devlet birliğinin olmaması yani devlet iktidarının parçalanmış olmasıydı. Bu siyasi durumun neticesi olarak halk, doğrudan devlete değil toprakların sahibi olansenyörlere tabi durumdaydı.
Kölelikten (veya köle-efendi ilişkisinden) farklı bir durum olan bir kişiye bağlılık (yani serf-senyör ilişkisi) barbar istilasının yarattığı güvensizlik atmosferinde çok daha hızlı yayılmış ve genelleşmiştir. Yeni koşullar bütün özgür insanları kendilerine bir senyör seçmek zorunda bırakmıştır. Latince “köle” anlamını taşıyan “servus”tan gelme bir kelime olan serf, derebeylerin arazilerinde çalışan ve onların mülkü sayılan köylülerdir. Serfler, ancak üzerinde yaşadıkları, işleyip ürün elde ettikleri toprakla birlikte alınıp satılabilirlerdi. Siyasal haklara ve istediği zaman başka topraklara göç etme hakkına sahip değildiler. Feodal bir beye (derebeyi) bağlıydılar ve beyliği terk etmeleri yasaktı. Feodal yapının parçalı iktidar odaklarından oluşmuş olması zamanla bazı problemlere sebep olarak, daha merkeziyetçi ve güçlü iktidar odaklarına ihtiyacı doğurmuştur. Modern merkezi, bürokratik, hiyerarşik, ulus devletlerin oluşmasında büyük öneme sahip mutlak monarşi bu ihtiyacın bir ürünüdür.
Diğer Cevaplara Gözat