Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

  • Tarih
  • 3 yıl önce
  • 1 Cevap

Fransız ihtilali nedir

fransız ihtilali nedir

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Zeus

    • 2020-09-10 07:23:51

    Cevap :

    Fransız Devrimi veya Fransız İhtilali (1789-1799), Fransa'daki mutlak monarşinin devrilip, yerine cumhuriyetin kurulması ve Roma Katolik Kilisesi'nin ciddi reformlara gitmeye zorlanmasıdır. Avrupa ve Batı dünyası tarihinde bir dönüm noktasıdır. Milliyetçilik akımını başlatan en büyük etkendir.

    Fransız Devrimi, Fransa’daki mutlak monarşinin devrilip, yerine cumhuriyetin kurulması ve Roma Katolik Kilisesi’nin ciddi reformlara gitmeye zorlanmasıdır.

    Fransız Devrimi

    Fransız Devrimi Sebepleri

    Fransa, Kuzey Amerika’daki tüm kolonilerini 1763 yılında, Yedi Yıl Savaşları sonunda imzalanan Paris Antlaşması ile İngiltere’ye kaptırmıştı. İngiltere Yedi Yıl Savaşları’nın mali yükünü, yeni vergilerle kolonilerden çıkartmaya kalkışınca bu durum Kuzey Amerika Kolonileri’nde huzursuzluk yaratmıştı. 1774 yılında kolonilerin başlattığı Amerikan Bağımsızlık Savaşı 1776 yılında bağımsızlık ilanıyla sona ermişti. Fransa ise bu çatışmalara büyük boyutlarda mali destek vererek dolaylı olarak katılmıştır.
     
    Bu savaş harcamaları ve giderek artan saray masrafları yüzünden Fransız Monarşisi de mali yönden tükenmişti.
     
    1789 yılında 16.Louis, soyluları toplayıp toprak mülkiyeti üzerindenvergi alınmasını istediğinde; soylular, parlamentonun toplanmasını istediler. 1614 yılından beri toplanmamış olan parlamento, soylular,din adamları ve halktan seçilen üç kamaradan oluşuyordu.
     
    Parlamentonun toplanması, toplumsal yapıdaki çelişkilerin deortaya çıkmasına neden oldu. Bir yanda soyluların ve din adamlarının ayrıcalıklı durumu diğer yanda da burjuvazi ve halktan temsilcilerin arasında parlamentoda ciddi sorunlar ortaya çıktı.
     
    18. yüzyılın başlarından beri Fransa’nın dış ticaretinin kat katartması, varlıklı bir burjuvazi oluşturmuştu. Bu sınıflar, sahip oldukları ekonomik güce karşılık gelecek bir politik güç istiyorlardı. Feodal yapının ve monarşinin kaçınılmaz sonucu olan sosyo ekonomik sınırlamaların kaldırılmasından yanaydılar.
     
    Parlamentonun toplanmasıyla orta sınıftan halk, özellikle varlıklı sınıflar, monarşiye karşı savaş açtılar. Bir anayasayla monarşinin yetkilerinin sınırlandırılmasını, iç gümrük duvarlarının kaldırılarak iç ticaretin serbestleştirilmesini, vergilerin yeniden düzenlenmesini istediler ve yönetimde daha fazla hak elde etme talebinde bulundular. Kuşkusuz bu talepleri 16.Louis kabul etmedi. Bunun üzerine orta sınıf 14 Temmuz 1789 günü Bastille Hapishanesi’ne saldırdı. Hapishane ele geçirilip mahkûmlar serbest bırakıldı.

    Fransız İhtilali

    Fransız Devriminin Sonuçları

    Fransız Devrimi, ulusal bilinçlenmenin ve yönetim karşıtı tepkilerin nasıl ortaya konulabileceğinin en başarılı ve kanlı örneklerinden biridir. Bu yönüyle, kendinden sonraki devrimlere de esin kaynağı olmuştur ve hâlâ olmaktadır.
     
    Ezilen halklar haklarını aramayı öğrendiler. Halkların yönetim üzerindeki güçlerini fark etmesi Fransa’da monarşi rejiminin yıkılıp,yerine cumhuriyetin kurulmasına neden oldu.
     
    Fransız Devrimi, Roma Katolik Kilisesi’ni de ciddi reformlar yapmak zorunda bıraktı.
     
    Fransız Devrimi aynı zamanda Yeni Çağ’ı bitiren, Yakın Çağ’ı başlatan olay olarak kabul edilir. Çünkü bu devrim sonucunda tümdünyada milliyetçilik kavramı önem kazanmaya başladı.
     
    Milliyetçilik akımının yayılması, gücünü emperyalist rejimden alan imparatorlukların aleyhine oldu çünkü imparatorluk çatısı altındaki farklı milletlere mensup halklar ayaklanmaya başladılar. Bu durum imparatorlukları bölmeye çalışan kesimlerin de işine geldi, isyaneden halkları provoke ettiler. Bunun sonucunda da imparatorluklar zayıflamaya ve parçalanmaya başladılar.
     
    Fransız Devrimi, sonuçları ve ideolojisiyle Yakın Çağ dünyasavaşlarına – I. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşı – yön verdi ve bugünün dünyasının oluşmasında da son derece etkili oldu.

    Fransız Devriminin Etkileri

    ‘Fransız ihtilali, ulusal bilinçlenmenin ve yönetim karşıtı tepkilerin nasıl ortaya konulabileceğinin en başarılı ve kanlı örneklerinden biridir. Bu yönüyle, kendinden sonraki devrimlere de esin kaynağı olmuştur ve hâlâ olmaktadır.

    Fransız Devrimi, Yeni Çağı bitiren, Yakın Çağı başlatan olay olarak kabul edilir. Çünkü bu devrim sonucunda tüm dünyada milliyetçilik kavramı önem kazanmaya başladı. Ezilen halklar haklarını aramayı öğrendiler. Halklar, yönetimden korkmamaları gerektiğini, yönetimlerin güçlerini halklarından aldığını fark ettiler.

    Bu durum Fransa’da monarşik rejimin yıkılıp, yerine cumhuriyetin kurulmasına neden oldu. Halk, yönetim üzerindeki gücünü fark etti. Roma Katolik Kilisesini de ciddi reformlar yapmak zorunda bıraktı. Milliyetçik akımının yayılması, gücünü emperyalist rejimden alan imparatorlukların aleyhine oldu; imparatorluk çatısı altındaki farklı milletlere mensup halklar ayaklanmaya başladılar. Bu durum, imparatorlukları bölmeye çalışan kesimlerin de işine geldi, isyan eden halkları provoke ettiler. Bunun sonucunda da imparatorluklar zayıflamaya ve parçalanmaya başladılar.

    Rusya’daki Dekabrist Ayaklanması’nın (26 Aralık 1825) nedenleri arasında Fransız Devriminin etkileri de sayılmaktadır.

    Fransız devrimi, sonuçları ve ideolojisiyle, Yakın Çağ dünya savaşlarına -I. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşı- yön verdi ve bugünün dünyasının oluşmasında da son derece etkili oldu.

    Fransa İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi

    28 Ağustos 1789′da Fransız Devriminden sonra, Fransız Ulusal Meclisi tarafından, Fransa İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi kabul ve beyan olundu.

    Bildirge; insanların eşit doğduğunu ve eşit yaşamaları gerektiğini, insanların zulme karşı direnme hakkı olduğunu, her türlü egemenliğin esasının millete dayalı olduğunu ve mutlak egemenliğin bir kişi ya da grubun elinde bulunamayacağını, devleti idare edenlerin esas olarak millete karşı sorumlu olduğunu, hiç kimsenin dini ve sosyal inançları yüzünden kınanamayacağını ortaya koyuyordu..



    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.