İşte Cevaplar
Cevap : Kafka, yabancılaşmanın yol açtığı mutsuzluğu, yazarak aşmaya çalışır. Yazarken bunu başarır da, ya sonra:
“Bu arayış insanlık dışı bir yola çıkıyor… Bu edebiyat sınırlara saldırmaktan başka bir şey değil.”
Kafka’da yazma eyleminin ana konusudur yabancılaşma. Geleneklerin, devletin, ailenin, şirketlerin, var oldukları için varlıkları tartışmayan resmî ve özel kurumların bireyi tahrip edişini anlatır. Toplumsal sistemin baskı ve tehdit altında yaşamaya çalışan insanın şaşkınlığını, arayışını ve korkularını dile getirir.
Yabancılaşma, onun gözünde, Gregor Samsa’nın bir sabah, böcek olarak uyanmasıdır. Devlet aygıtının korkunçluğu, Joseph K.’nın bir sabah nedensizce tutuklanması ve infazına kadar süren sanrılı koşturmacasıdır. Toplumda yer edinemeyen kişinin çaresizliği, Şato’ya girmek isteyen K’nın ironiyle süslü, sonuçsuz girişimleridir. Kafka’nın gözünde yaşam gri duvarlarla kaplı, hiçbir yere açılmayan, ama sürekli çıkış yolunu arayacağımız bir labirenttir. Yaşadığımız dünyanın Kafkaesk bir görüntüsüdür bu.
Ahmet Ümit'in yazısından..
Diğer Cevaplara Gözat
“Bu arayış insanlık dışı bir yola çıkıyor… Bu edebiyat sınırlara saldırmaktan başka bir şey değil.”
Kafka’da yazma eyleminin ana konusudur yabancılaşma. Geleneklerin, devletin, ailenin, şirketlerin, var oldukları için varlıkları tartışmayan resmî ve özel kurumların bireyi tahrip edişini anlatır. Toplumsal sistemin baskı ve tehdit altında yaşamaya çalışan insanın şaşkınlığını, arayışını ve korkularını dile getirir.
Yabancılaşma, onun gözünde, Gregor Samsa’nın bir sabah, böcek olarak uyanmasıdır. Devlet aygıtının korkunçluğu, Joseph K.’nın bir sabah nedensizce tutuklanması ve infazına kadar süren sanrılı koşturmacasıdır. Toplumda yer edinemeyen kişinin çaresizliği, Şato’ya girmek isteyen K’nın ironiyle süslü, sonuçsuz girişimleridir. Kafka’nın gözünde yaşam gri duvarlarla kaplı, hiçbir yere açılmayan, ama sürekli çıkış yolunu arayacağımız bir labirenttir. Yaşadığımız dünyanın Kafkaesk bir görüntüsüdür bu.
Ahmet Ümit'in yazısından..
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap : Kapitalizmin gelişme sürecinde bir geçiş dönemi kuşağına mensup Kafka, en başta insanın üretim ilişkisi içinde yabancılaşmasını ele almış, hemen hemen bütün eserlerinde ince alaylı ve fantastik biçimlemelerle bireyi ve onun toplumsal yaşam karşısındaki trajik duruşunu acımasızca gözler önüne sermiştir. Üstelik bunu, belki büyük yazarlara özgü bir yazgıyla yaşadığı çağın sonrasında hala tartıştırarak.
Kafka’nın kapitalizme karşı sezinlediği asıl vurgu olarak yabancılaşma; başta bürokrasinin egemenliği altında Habsburg İmparatorluğu’ndan Prag’a, aileden bireysel ve toplumsal yaşam içinde türlü olumsuzlamalarla tüm kapitalist dünyanın en temel yaşantısına dönüşmüştür.
Kafka’nın kapitalizme karşı sezinlediği asıl vurgu olarak yabancılaşma; başta bürokrasinin egemenliği altında Habsburg İmparatorluğu’ndan Prag’a, aileden bireysel ve toplumsal yaşam içinde türlü olumsuzlamalarla tüm kapitalist dünyanın en temel yaşantısına dönüşmüştür.