Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Geçmiş zamanda have ve has kullanımı

Geçmiş zamanda have ve has kullanımı

Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    muzur06

    • 2021-01-16 20:54:51

    Cevap :

    Geçmiş zamanda have ve has kullanımı

    Past perfect tense (miş li geçmiş zaman) have/has yardımcı fiilinin geçmiş hali had ile birlikte kullanılmaktadır.

    Özne + Had + Fiil (V3 ) + Tümleç

    I had gone to İstanbul last year for work (Geçen yıl iş için İstanbul’a gitmiştim)

    You had written the letter to me (Sen bana mektup yazmıştın)

    He had slept (O uyumuştu)

    She had eaten the cake (O kek yemişti)

    We had given money to you (Biz sana para vermiştik)

    They had read this book (Onlar bu kitabı okumuştu)

    He hadn’t gone to the school (O okula gitmemişti)

    You hadn’t spoken with me in the party (Partide benimle konuşmamıştın)

    He hadn’t sold his home to me (Evini bana satmamıştı)



    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    esoes

    • 2021-01-16 20:56:08

    Cevap :

    PRESENT PERFECT TENSE

    Kısaca bahsetmek gerekirse bu tense geçmişte olup sonuçları hala devam eden olaylar için ya da henüz sona ermemiş bir zaman dilimini ifade ederken (örn. this century, this year etc.) kullanılır. 

    Örneğin:

    I have cleaned my room. (Odamı temizledim) Bu cümlede odanın  hala temiz olduğunu vurgulamak için, yani geçmişte yapılan bir eylemin etkilerinin devam ettiğini belirtmek için “have cleaned” yapısı kullanılmıştır.

    He, she, it özneleriyle has; I, you, we, they özneleriyle have yardımcı fiili kullanılır. Fiil üçüncü haldedir (V3 ).

    OLUMLU

    Subject + have/has + V3

     

     

    Düzenli fiiller present perfect simple tense’de –ed takısı alır.

    play     – played

    work    – worked

    visited – visited

    study   – studied

    carry    – carried

    live      – lived

    change  – changed

    stop     – stopped  

    plan     – planned

     

    I’ve cooked the meal. Let’s eat. (Yemeği pişirdim. Haydi yiyelim)

    They have helped me a lot recently.(Son zamanlarda bana çok yardım ettiler)

    You have carried the bags home. Thanks.(Çantaları eve taşıdın. Sağol)

    The taxi has arrived. Goodbye.(Taksi geldi. Hoşçakalın)

    Thank Sue. She’s cleaned the kitchen.(Sue’ya teşekkür et. O mutfağı temizledi.)

    The city has changed recently.(Şehir son zamanlarda değişti)

    They have worked really hard this year.(Bu sene gerçekten çok çalıştılar)

    Jack is very tired. He has walked ten kilometers today.(Jack çok yorgun. Bugün on kilometre yürüdü)

    I have just painted the walls. They smell bad.(Daha şimdi duvarları boyadım. Kötü kokuyorlar)


    Düzensiz fiiller –ed alma kuralına uymazlar. Düzensiz fiiller tablosundan past participle (yani V3 – üçüncü şekilleri) öğrenilmelidir.

    Örnekler:

    go  – went – gone

    be (am/is/are) – was / were    – been  

    see       – saw   – seen

    read     – read – read

    buy      – bought – bought

    come   – came            – come 

    do        – did    – done

    have    – had   – had

    cut       – cut    – cut

    break   – broke – broke

    eat       – ate    – eaten

    write    – wrote – written

     

    I’ve seen this film a few times.(Bu filmi birkaç kere gördüm)

    The children have eaten ice cream.(Çocuklar dondurma yediler)

    We’ve read a lot of books so far.(Şimdiye kadar bir çok kitap okuduk)

    She’s bought the tickets.(O biletleri aldı)

    My father has had a new car lately.(Babam son zamanlarda yeni bir arabaya sahip)

    I am not hungry. I have just eaten dinner.(Aç değilim. Daha yeni akşam yemeği yedim)

    We haven’t seen your books recently. (Yakın zamanda kitaplarını görmedik)

    Our teacher has just gone out.(Öğretmenimiz daha yeni dışarı çıktı)

    Jack has already sent me a message.(Jack bana çoktan bir mesaj gönderdi)

    OLUMSUZ

    Subject + have/has + not + V3

    She hasn’t visited me for a log time.(Uzun zamandır bizi ziyaret etmedi)

    They haven’t bought the tickets yet. (Henüz biletleri almadılar)

    I haven’t finished the plate yet. (Henüz tabağımı bitirmedim)

    It hasn’t rained since last winter . (Geçen kıştan beri yağmur yağmadı)

    We haven’t seen any good films so far this year.(Bu yıl şimdiye kadar hiç iyi bir film görmedik)

    I haven’t seen my cousin for a long time.(Kuzenimi uzun zamandır görmedim)

    Jack hasn’t ridden on a horse in his life.(Jack hayatında hiç ata binmemiş)

    I have never been to Spain.(İspanya’ya hiç gitmedim)

    They haven’t visited their grandparents this week.(Büyükanne ve büyükbabalarını bu hafta ziyaret etmediler)

    SORU

     have/has + subject + V3

     

    A: Have you done your homework?B: Yes, I have. / No, I haven’t.(Ödevini yaptın mı?)

    A: Has the secretary written the email yet?B: Yes, she has. / No, she hasn’t.(Sekreter mektubu henüz yazmadı mı?)

    Have you been to the cinema this month?(Bu ay sinemaya gittin mi?)

    Have they heard the noise this morning?(Bu sabah sesi duymuşlar mı?)

    Have you ever been to London?(Hiç Londra’ya gittin mi?)

    Has she completed her task?(Görevini tamamlamış mı?)

    Have you seen your brother recently?(Erkek kardeşini yakın zamanlarda gördün mü?)

    Have you bought a new watch? It looks great!(Yeni saat mi aldın? Harika görünüyor!)

    Has he studied English lately?(Son zamanlarda İngilizce çalıştı mı?)

    Have you ever seen a whale?(Hiç balina gördün mü?)

     

     

    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.