Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Geleneksel Türk tiyatrosu türleri

Geleneksel Türk tiyatrosu türleri nelerdir?

Bu soruya 8 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    zeamays

    • 2020-02-05 08:41:47

    Cevap :

    Geleneksel Türk Tiyatrosu Türleri;

    1. Karagöz
    2. Ortaoyunu
    3. Meddah
    4. Köy Seyirlik Oyunları
    5. Kukla
    6. Çengi



    Karagöz Oyunu

    Türkler’in toplumsal yaşamında önemli bir yeri olan geleneksel gösteri türü, bir çeşit gölge oyunu olan Karagöz’dür. Gölge oyununun kökeni konusunda değişik görüşler ileri sürülmektedir. Cava, Endonezya ya da Çin gibi Uzakdoğu ülkesinde ortaya çıkmış ve Hindistan üzerinden Ortadoğu’ya gelmiş olması akla yakındır. Bazı kaynaklar Karagöz’ün 14. yüzyılda Orhan Gazi zamanında Bursa’da ortaya çıktığını ileri sürüyorsa da, günümüzde daha yaygın bir görüşe göre Türkler gölge oyunu tekniğini 16. yüzyılda Mısır’dan almış ve bu oyun türüne Karagöz adı altında kesin biçimini 17. yüzyılda kazandırmışlardır.

    Karagöz de meddahlık gibi, bir kişinin yaratıcılığına dayanan bir gösteri türüdür.

    karagöz oyunu


    Orta Oyunu

    Geleneksel Türk tiyatrosunun birçok bakımlardan Karagöz’e benzeyen, ama canlı oyuncularla oynayan bir türü de ortaoyunudur. 16. ve 17. yüzyıllardaki kol oyunu, taklit oyunu, meydan oyunu ve zuhuri gibi oyuncu kollarının gösterilerinden kaynaklanan bu gösteri türü kesin biçimini ve ortaoyunu adını 19. yüzyılda almıştır.

    orta oyunu


    Meddah

    Meddahlık, bir konuyu oynayarak anlatma sanatıdır ve İslam ülkelerinde oldukça yaygın bir gelişme alanı bulmuştur. Öbür gösteri türlerinde güldürüye ağırlık verilmesine karşılık meddahlıkta acıklı, duygusal, dinsel ve kahramanlıkla ilgili konulara da rahatlıkla yer verilebiliyordu. Aynı zamanda kıssahan diye anılan meddahlar, sarayda olduğu gibi halk arasında da büyük ilgi görmüş, özellikle kahvehanelerde İstanbullular’ın eğlence gereksinimini yüzyıllar boyunca karşılamıştır.
    Meddahlık sanatı, İmitatör Rasih’le birlikte bir ölçüde zamana uymuş, 1940’larda ise ünlü sinema ve seslendirme sanatçısı Ferdi Tayfur meddahliğa tam anlamıyla çağdaş bir nitelik kazandırmıştır.

    Günümüzde Celal Şahin ve Orhan Boran gibi bazı sanatçıların bu geleneksel sanat türünü günün koşullarına uygun bir biçim ve içerikle sürdürdükleri, ünlü sinema ve tiyatro oyuncularından Erol Günaydın’ın ise meddahlığı geleneksel özellikleri içinde yaşatmaya çalıştığı söylenebilir.

    meddahlık


    Köy Seyirlik Oyunları

    Köylerde düğünleri şenlendirmek, baharın gelişini kutlamak, uzun kış gecelerinde hoşça vakit geçirmek vb. amaçlarla köy odalarında veya köy meydanlarında oynanan, sahne ve dekor gerektirmeyen, köy yaşamının özelliklerine göre düzenlenen oyunlara köy seyirlik oyunları denir. Bu tür oyunlar, köylüler yani amatör oyuncular tarafından oynanır.

    İnsanların güneşin doğması, yağmurun yağması, ekinlerin bereketli olması, hayvanların üremesi, baharın bir an önce gelmesi için hep birlikte büyü törenleri yaptıkları zamanların izlerini taşıyan bu oyunlarda ak-kara çatışması önemli yer tutar. Tarıma dayalı eski toplumlarda ekim yapılmayan kış ayları yokluk; yaz ayları ise bereket ve bolluk demekti. Kara, bu toplumlarda yokluk; beyaz ise bereket ve bolluğun simgesi olarak algılanmıştır.

    köy seyirlik oyunu


    Çengi

    Bunlar tıpkı bale sanatı gibi dramatik özelliği olan sahne dansı gösterileriydi. Dansçıların çengi, köçek, tavşan , kasebaz, beççe gibi adları vardı. Çengi ilk başta tüm dansçılara verilen bir isimdi. Daha sonra yalnızca kadın dansçılara çengi denmeye başlandı. Erkek dansçılara ise daha çok köçek yada tavşan deniliyordu.

    Çengi, köçek ve tavşanlar kendi içinde kollar meydana getiriyordu. Her kolda sarı çizme giyen bir kolbaşı ve kolbaşının yardımcısı, 'sıracı' denilen dört kişilik bir çalgı grubu, yardakçılar bulunuyordu. Temsil verilen yerde çengileri hamam ustaları ve soyguncu denilen kadınlar soyup giydirirler, makyajlarına ve süslerine yardım ederlerdi.

    Kukla

    Kukla ise Türkler’in Anadolu’ya geldiklerinde birlikte getirdikleri bir gösteri sanatıdır. İstanbul’da Osmanlı döneminde el kuklası, ipli kukla, sopalı kukla, araba kuklası, yer kuklası, ayak kuklası, iskemle kuklası gibi değişik türde kukla gösterileri 19. yüzyıla kadar geliştirilerek sürdürülmüştür. Ama kukla sanatı, ondan daha eski bir gösteri olan meddahlık ve İstanbul’a 16. yüzyılda geldiği sanılan Karagöz kadar yaygın olmamıştır.

    kukla

    Hokkabaz

    Hokkabazlık, kökeni çok eskilere dayanan bir seyirlik oyundur. Hokkabaz ve yamağı arasındaki uzun güldürücü söz oyunları ile bir çeşit ortaoyunu gibi sunulur. Yamak; hokkabazdan korkan, oyunun hilesini çözmeye çalışan kişi olarak seyirciyi güldürmek amaçlı hareket eden kişidir. Hokkabazın elinde “şakşak” bulunmaktadır. Hokka ustasına pehlivan da denildiği bilinmektedir. Hokka oyununda üç kap ve üç küçük yuvarlak kullanılır. Altı boş gösterilen hokkanın içinden topun çıkması ya da içine top konulduğu sanılan hokkaların açılınca boş gösterilmesidir. Bu oyun hokkaların top sayısını arttırarak, boylarını büyüterek ya da başka nesneler ile uzatılıp geliştirilebilir.

    hokkabaz

    Diğer Cevaplara Gözat
    BesteZeus2 Takipçi
    Cevap Yaz Arama Yap

    Tugcedogus

    • 2020-06-09 04:56:01

    Cevap :
    Bulmacada 'Geleneksel Türk tiyatrosu türleri' sorusunun cevabı olan 'Karagöz - Ortaoyunu - Meddah - Köy Seyirlik Oyunları - Kukla - Çengi' kelimesinin sözlükte eş anlamı nedir:
    Karagöz kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. İzmaritgillerden (16 harfli)
    Meddah kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Öven (4 harfli)
    Kukla kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Bez (3 harfli)
    Cevap Yaz Arama Yap

    Tugcedogus

    • 2020-06-09 04:56:01

    Cevap :
    Sözlükte Karagöz Nedir:
    Karagöz bir gölge oyunudur. Bu oyun tasvir denilen birtakım şekillerin (insan, hayvan, bitki, eşya vb.) arkadan ışıklandırılmış beyaz bir perde üzerine yansıtılması temeline dayalıdır. Gölge oyunun önce Çin daha sonra da Hindistan’da çıktığı söylentileri vardır. Halk arasındaki bir söylentiye göre ise Karagöz ile Hacivat, sultan Orhan (14. yüzyıl) zamanında Bursa’da bir cami yapımında çalışmış işçilerdir. İkisi arasındaki nükteli konuşmalar diğer işçileri oyladığı için Sultan Orhan tarafından öldürtülmüştür. Daha sonra Şeyh Küşteri Hacivat ila Karagöz’ün deriden yapılmış tasvirlerini oynatmış ve onlarım şakalarını tekrarlamıştır. Bu nedenle Karagöz perdesine Küşteri Meydanı da denir.

    İslam dünyasında 11 yüzyılda sözü edilmeye başlanan bu oyuna hayal-i zıll (gölge hayali) denmiştir.

    Karagöz oyunu, özellikle 17. yüzyıldan sonra oldukça yaygınlaşmıştır. 19. yüzyılda Karagöz, kısaca, hayal oyunu diye anılmış, bu oyunu oynatan sanatçılara da hayalî (hayalci, Karagözcü) denmiştir.
    Karagöz oyunu, halk kültürünün ortak ürünüdür. Bu oyunlarda işlenen çeşitli konuları kimin düzenlediği belli değildir. Karagöz, tulûata (doğaçlama) dayandığı için oyunun sözlerini, her sanatçı, oyun sırasında kendine göre düzenler. Karagöz oyunları 19. yüzyılda yazıya geçirilmeye başlamıştı.

    Bölümleri :
    • Mukaddime (Giriş) : Oyunun başlangıç bölümüdür. Perdede görüntü verilmeden önce müzik başlar.
    Sonra konuyla ilgi veya ilgisiz bir görüntü verilir. Buna göstermelik denir. Hacivat “Off… hay, Haak!” diyerek perde gazeline başlar.
    • Muhavere (Söyleşme) : Karagöz ile Hacivat arasında geçer. Hacivat’ın “Vay Karagöz’üm benim iki gözüm merhaba.” Sözü ile başlar. Muhavere iki bölüme ayrılır. Bunlar fasılla ilişkisi olan ve fasılla ilişkisi olmayan bölümlerdir. Muhaverede yalnız, Hacivat ve Karagöz bir oyun oynar. Bu oyun önce olmayacak bir olayın gerçekleşmiş gibi anlatılmasıyla başlar, sonra bunun düş olduğu anlaşılır.
    • Fasıl (Oyun) : Oyunun kendisidir. Hacivat ve Karagöz ‘den başka oyun kişileri fasılda görünürler. Karagöz oyunları genellikle adlarını bu bölümün içeriğinden alır.
    • Bitiş : Bu bölüm çok kısadır. Karagöz, oyunun bittiğini haber verir, kusurları için özür diler, gelecek oyunu duyurur. Karagöz’le Hacivat arasında kısa bir söyleşme geçer. Bu söyleşmede oyundan çıkarılacak sonuç da belirtilir.

    Karagöz Oyununun Kişileri :
    Karagöz oyunlarında Hacivat hep okumuş, kendisini bilgili, kültürlü zanneden yarı aydın tipini canlandırır. Karagöz saf, iyi niyetli, temiz kalpli, okuma yazma bilmeyen fakat zeki bir halk adamınıdır. Karagöz, Hacivat’ın söylediği sözleri anlamaz ve hep ters cevaplar verir. Bu da oyuna komiklik katar. Hacivat’ın sözlerine saf saf cevaplar vererek, yaptığı kelime oyunlarıyla dinleyenleri güldürmeye çalışır.

    Karagöz oyun diğer kişileri şunlardır :
    Çelebi : Genç züppe mirasyedi
    Kürt : Hamal, bekçi
    Altı Kulaç Bebe Ruhi : Cüce ve aptal
    Arnavut : Bahçıvan, korucu, bozacı
    Tuzsuz Deli Bekir : Sarhoş, zorba
    Acem : Zengin tüccar
    Efe : Zorba
    Ak Arap : Dilenci, kahve dövücüsü
    Matiz : Sarhoş Zenci
    Arap : Lala, köle
    Zenne : Kadın
    Yahudi : Bezirgan
    Kastamonulu : Oduncu, bekçi
    Ermeni : Kuyumcu
    Bolulu : Aşçı
    Frenk ve Rum : Doktor, terzi, tüccar, meyhaneci
    Kayserili : Pastırmacı
    Laz : Kayıkçı, kalaycı
    Rumelili : Pehlivan, arabacı
    Tiryaki : Laf ebesi
    Cevap Yaz Arama Yap

    Tugcedogus

    • 2020-06-09 04:56:01

    Cevap :
    Sözlükte Ortaoyunu Nedir:
    ortaoyunu: türk doğaçlama halk tiyatrosu. kol oyunlarından gelişerek 19. yüzyılda kesin biçimine kavuşan ortaoyunu, adını, izleyicilerin, çevre oldukları bir orta yerde oynanmasından alır. ortaoyunu, kendi bir özelliği olarak, açık yerlerde, palanga ya da meydan adı verilen yuvarlak ya da yumurtamsı bir alanda oynanır; burada, erkek izleyicilerin oturduğu mevki ile kadın izleyicilerin oturduğu kafes, ip gerili kazıklarla ayrılmıştır; oyuncular, sahne giysilerini değiştirdikleri, önü perdeyle kapatılmış sandık odası'ndan kapı yoluyla oyun alanına girerler. ortaoyunu'nun dekoru, 68 cm. -1 m. yükseklikte, genellikle kavuklu'nun işyerini temsil eden ve iki kanatlı bir kafes olan dükkan ile 1.5m yükseklikte, iki, üç ya da dört kanatlı, genellikle ev olarak kullanılan ve önünde iskemleler bulunan bir paravanaydı. ortaoyunu'nun başında köçek, çengi ve curcunabazların müzik eşliğinde raks gösterisi yer alırdı. gündelik olaylardan yola çıkan, doğaçlama, durum komedyası ve laf oyunlarına dayanan ortaoyunu dört bölüme ayrılırdı: pişekâr'ın izleyiciyi selamlayıp, zurnacıyla konuşup oyunu açması, giriş; kavuklu ile kavuklu-arkası'nın oyuna girmesiyle başlayan muhavere; belli bir olayın temsil edildiği fasıl; pişekâr'ın izleyiciden özür dileyip, gelecek oyunun adı ve yerini bildirerek oyunu kapatışı, bitiş. ortaoyunu fasıllarının çoğu karagöz'ünküyle aynıdır; klasik ve yeni eklenmiş fasıllar olmak üzere iki öbekte toplanır. ortaoyunu'nun başlıca tipleri şöyle gösterilebilir: oyunu açıp, yürütüp, kapayan; hem oyuncu, hem sahneye koyucu, hem de yazar gibi davranan, kenarı kürklü kaftan ve külah giyen, elinde şakşak taşıyan pişekâr; pişekâr'la birlikte oyunu yürüten; ikinci-oyuncu ve başkomik, kavuk ve kaftan giyen kavuklu; çelebi, zenne, tuzsuz, kavuklu-arkası, denyo; taklit tipleri: kürt, arnavut, acem, arap, yahudi, ermeni, rum, frenk. her tip kendisini simgeleyen müzikle içeri girerdi; müzikçiler oyunla bütünleşmişlerdi. ortaoyunu, yerini 19. yüzyıl ortalarında yerini tuluat tiyatrosuna bırakmıştır.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Tugcedogus

    • 2020-06-09 04:56:01

    Cevap :
    Sözlükte Meddah Nedir:
    meddah: dramatik öykü anlatıcı. arabisatan'da hz. peygamber'i ve ailesini olduğu kadar, hükümdar ve kahramanların da övgüsü yapmak olarak yer alan meddahlık, türkiye'de kendine özgü bir tiyatro sanatı türü olmuştur. meddahlar'ın dağarcıklarında yalnızca görülebilir değil, islam kaynaklarına dayanan dinsel konular, iran kaynaklarına dayana efsane, destan ve şehnameler; türk hikaye, masal ve efsaneleri, romanlar ile tiyatro oyunları da bulunmaktaydı. genellikle ramazan akşamlarında, kahvehane gibi kapalı yerlerde ve halkın içinde gösterilerini gerçekleştiren meddah'ın hem başlık yerine kullanmak için, hem de türlü ses ve ağız taklitleri yapmak için omzuna astığı geniş bir mendil, elinde de oyunu başlatma, izleyiciyi sessizliğe çağırma ve saz, süpürge, tüfek, at, vb. yerine kullanmak için bir sopa vardı. anlatılarına şiirler, tekerlemeler ve kalıplı sözlerle başlayan meddahlar, anlattıklarının üslubunu taklitli bir anlatıya ya da temsile uygulayarak, "tek kişilik gösteri"lerini sunar, yine kalıplı sözlerle gösterilerini bitirirlerdi. günümüzde meddahlığı yeniden çeşitli biçimler altında yaşatma eylemlerine tanık olunmaktadır.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Tugcedogus

    • 2020-06-09 04:56:01

    Cevap :
    Sözlükte Kukla Nedir:
    Hareketli yerleri iplikle sanatçının parmaklarına bağlanarak veya eldiven benzeri bir kesiti kullanarak, bir perdenin üzerinden oynatılan, bez ve karton gibi hafif nesnelerden yapılmış bebek:
    Cevap Yaz Arama Yap

    Tugcedogus

    • 2020-06-09 04:56:01

    Cevap :
    Sözlükte Çengi Nedir:
    çalgı eşliğinde oynamayı meslek edinmiş kadın:
    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2020-06-09 04:56:01

    Cevap : Geleneksel Türk Tiyatro Türleri Şeması / Kavram Haritası
    Geleneksel Türk Tiyatro Türleri Şeması
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.