İşte Cevaplar
Cevap : Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimeler gerçek anlamda kullanılmıştır.
Gerçek Anlam Örnekleri:
Soğuktan su boruları patlamış.
Ayağında eski bir spor ayakkabı var.
Biraz sonra toprak bir yola girdik.
Kanadı kırık bir martı gördüm.
Soğuk sudan boğazı şişmişti.
Yataktan kalkarken başımı duvara çarptım.
Dün gece erken yattım.
Sıcak çorbayı içince rahatladım.
Dolaptan temiz elbiselerini çıkardı.
Ahmet'in burnu iyi koku alır.
Ağzında yaralar oluşmuştu.
Elini hırsla masaya vurdu.
İri hantal gövdesini zorlukla sürüklüyor gibiydi.
Gölün kıyılarını yapraksız bodur ağaçlar kuşatmıştı.
Diğer Cevaplara Gözat
Gerçek Anlam Örnekleri:
Soğuktan su boruları patlamış.
Ayağında eski bir spor ayakkabı var.
Biraz sonra toprak bir yola girdik.
Kanadı kırık bir martı gördüm.
Soğuk sudan boğazı şişmişti.
Yataktan kalkarken başımı duvara çarptım.
Dün gece erken yattım.
Sıcak çorbayı içince rahatladım.
Dolaptan temiz elbiselerini çıkardı.
Ahmet'in burnu iyi koku alır.
Ağzında yaralar oluşmuştu.
Elini hırsla masaya vurdu.
İri hantal gövdesini zorlukla sürüklüyor gibiydi.
Gölün kıyılarını yapraksız bodur ağaçlar kuşatmıştı.
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap : Gerçek anlam, bir kelimenin aklımıza ilk gelen anlamıdır. Kelimelerin, sözlükte yer alan ilk anlamları da gerçek anlamlarıdır. Bu yüzden gerçek anlama, sözlük anlamı da denir.
Örnek
» Uyanır uyanmaz perdeyi açıp pencereden dışa baktım.
“Perde” kelimesini duyduğumuzda aklımıza ilk olarak “pencerelerin önüne takılıp ışığın girmesini engellemeye yarayan örtü” gelir. Bu cümlede “perde” sözcüğü aklımıza ilk gelen bu anlamıyla kullanıldığından gerçek anlam taşımaktadır.
» Karabaş, bir şeyin kokusunu aldı.
(koku: Nesnelerden yayılan zerrelerin burunda uyandırdığı duygu)
» Kör adama kimse yardım etmedi.
(kör: Görme engeli)
» Kitaplarını boş bir kutuya yerleştirdi.
(boş: İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan)
Örnek
» Uyanır uyanmaz perdeyi açıp pencereden dışa baktım.
“Perde” kelimesini duyduğumuzda aklımıza ilk olarak “pencerelerin önüne takılıp ışığın girmesini engellemeye yarayan örtü” gelir. Bu cümlede “perde” sözcüğü aklımıza ilk gelen bu anlamıyla kullanıldığından gerçek anlam taşımaktadır.
» Karabaş, bir şeyin kokusunu aldı.
(koku: Nesnelerden yayılan zerrelerin burunda uyandırdığı duygu)
» Kör adama kimse yardım etmedi.
(kör: Görme engeli)
» Kitaplarını boş bir kutuya yerleştirdi.
(boş: İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan)