Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Haber merkezine bağlı servisler ve haber kaynakları

Bu soruya açıklama yazılmamış..

Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Zeus

    • 2021-01-15 06:30:24

    Cevap :

    Haber merkezine bağlı servisler:

    1. İstihbarat Servisi
    2. Ekonomi Servisi
    3. Dış Haberler Servisi
    4. Magazin Servisi
    5. Spor Servis

    Haber Kaynakları:

    Ekonomi servisinin ve muhabirlerinin haber kaynakları, sayfalarda yer alan haberlerin konularıyla ortaya çıkar. Ancak günümüzde, haberin içinde bilgilerin alındığı kişi, kuruluş ya da belgeler açıkça verilmiyor.

    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2021-01-15 06:23:57

    Cevap :

    HABER MERKEZİNE BAĞLI SERVİSLERE BİR ÖRNEK: EKONOMİ SERVİSİ

    Haber üreten servislerin tümü haberlerinin kendi sayfaları dışındaki kullanımlarında haber
    merkezinin onayından geçmek zorundadırlar. Ekonomi, dış haberler, kültür-sanat, magazin
    servislerinin gazete içinde kendilerine ayrılmış sayfaları vardır. Bu sayfaların hazırlanmasında
    özgürdürler. Haber merkezinin onayına ihtiyaç duymazlar. Yazı işlerinden bir sayfa
    sekreteriyle birlikte ilgili servisin şefi elindeki haber malzemesi ile sayfasını şekillendirir.
    Ancak birinci sayfa, devam sayfaları ve kitle gazetelerinde de genellikle polis-adliye haberleri
    türünün işlendiği üçüncü sayfadaki haberler için haber merkezinin çalışmalarından
    yararlanılır.

    Ekonomi Basını ve Ekonomi Servisi: Ülkemizde gazete organizasyonlarında ekonomi
    servislerinin kuruluşu bir başka deyişle, kitlelere açılmış ekonomi, basın tarihimizde 40-45
    yıllık bir süreci kapsar.
    Ertuğrul Özkök, ekonomi basınının Türkiye’deki gelişimiyle ilgili: “Türkiye’de basının
    tarihsel gelişimi batıdakinin tersine olmuştur. Batıda ekonomi basınından haber basınına geçiş
    varken, bizde haber basınından ekonomi basınına geçiş söz konusudur”. demiştir.
    Dünyada gazeteciliğin tarihçesine bakıldığında, habercilik hizmetinin neredeyse tüccarlar için
    başlatıldığı görülür. Habercilik hizmetinden yararlananlar, dünyanın bir başka köşesinde
    meydana gelen bir olayı önceden haber almanın tüccarlara kısa zamanda büyük servet
    kazanma imkanı sağladığını anlamakta gecikmediler.
    Bu arada tüccarlarla siyasetçiler arasındaki prestij savaşı da sürdü. Tüccarlar paranın gücünü,
    siyasete geçirerek iktidarın gücüyle pekiştirmenin yollarını arıyorlardı. Fransız İhtilali’nden
    sonra “Paris Tüccarlar Birliği Başkanı” belediye başkanı yapılarak, ticaretin siyaset
    karşısındaki tartışmalı saygınlığı yükseltilmek istenmişti.
    Basının haber verme işlevi de hızla siyasetçilerin emrine giriyordu. Tüccarların para
    kazanmak için ihtiyaç duydukları habercilik hizmetinden siyasetçiler ve düşünürler,
    fikirlerini kitlelere yaymak için yararlanır olmuşlardı.

    Ülkemiz dünya basınındaki gelişmeyi bu noktada yakalamıştı. Bir de sosyal yapı içindeki
    farklılık, basının ekonomiyi uzunca bir süre görmezlikten gelmesine neden olmuştu. Şöyle ki,
    Cumhuriyetin ilk yıllarında, ticaret büyük ölçüde gayri Müslimlerin elindeydi ve sanayi
    henüz gelişmemişti. Ticaret, mülkiye, adliye ve askeriye görevlerine göre ikinci sınıf bir iş
    olarak görülüyordu. Bu nedenle basında ekonomi haberleri fazla yer almıyordu. O yıllarda
    gazetelerde sistematik olarak verilen ekonomi haberlerinin büyük bölümü altın fiyatlarına,
    faiz değişikliklerine ve yayınlanan nüfus istatistiklerine aitti.
    İlk olarak Milliyet Gazetesi’nde Ali Gevgilili, ekonomi konularının gazetede ayrı bir bölüm
    olarak yer almasında ve aydın çevrelerin belli bir şekilde ekonomiye ilgi duymalarında
    öncülük etmiştir.
    Cumhuriyet Gazetesi’nde ise Dinç Tayanç, Turhan Ilgaz ve Kenan Mortan, ekonomi servisinin
    kuruluşuna ve gazetede bir ekonomi sayfasının konumlandırılmasına ön ayak olmuşlardı.
    Necati Doğru ise Günaydın gazetesinde ekonomi haberlerinin, diğer haberler arasında yüzde
    40’lık bir dilime oturmasını sağlarken, devamında da bir ekonomi servisinin oluşturulmasını
    kaçınılmaz kılmıştır.
    Gazetelerimizdeki bu gelişimin temel nedenlerini şöyle sıralayabiliriz: 12 Mart sonrasında,
    gazeteler sayesinde halkın ekonomi kavramlarıyla tanışması, IMF (International Monetary
    Fund- Uluslararası Para Fonu) beraberinde enflasyon, devalüasyon kavramlarının günlük
    yaşamını nasıl etkilediğini öğrenmeye başlaması.
    Daha sonra 24 Ocak 1980 kararları Türkiye’de serbest piyasa ekonomisine geçişin dönüm
    noktası oldu. Bu kararlarla başlayan ekonomik gelişmeler ve değişmeler sıklıkla gazetelerin
    sayfalarına geçti. 24 Ocak kararlarıyla birlikte politikayı da ekonomi kanalından yönetmek ve
    yönlendirmek kaygısı başlamıştı. Durum böyle olunca, ekonomik kararlar halkın günlük
    yaşamını da anında etkiliyordu. Bu değişimi gazeteler sayfalara yansıtmak zorunda kalınca
    ekonomi basını doğdu. Bu gelişmeler halkın bilinçlenmesine ekonomi haberleriyle ilgili bir
    talep yaratmasına neden oldu.

    12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra ise siyasetin geçici bir süre için yasaklanması, siyasetin
    halkın ve basının gündeminden zorunlu olarak çıkarılması, ekonomiye ilgiyi artırdı. Siyasi
    haberlerden boşalan gazete sayfalarının dar bölümü ekonomik haberlerle doldurulmaya
    başlandı. 1980’lerde gazetelerde haftada bir gün yayınlanan, bazılarında da her gün yarım
    sayfa olarak verilen ekonomi haberlerinin sayıları arttıkça, haber servisleri içinde ekonomi
    servisleri de oluşmaya başlandı. Arkasından da ekonomi sayfaları devreye girdi. Günümüzde
    günlük haber gazetelerinin ekonomi sayfası sayısı dörde kadar çıktı. Bir süre sonra da
    ekonomi gazeteleri yayın hayatına başladı. Dünya, Rapor, Ekonomik Bülten, Barometre bu
    gazetelerden bir kaçıdır. Daha sonra da haftalık ekonomi dergileri bu kulvarda yer almaya
    başladılar.
    1.Makro Ekonomi Haberciliği: Ekonomi haberlerinin hükümet kararları, uzman
    görüşleri, ekonomik kurum raporları ve istatistiklerden oluşması kitleselleşmesini önlüyordu.
    Bu nedenle tüketici kitlesi sayısal olarak fazla değildi. Ağırlıklı makro ekonomi haberciliği
    uygulanıyordu. Ekonomik kavramlar içinde yer alan Makro Ekonomi, ekonomik olayları bir
    bütün olarak inceler. İktisat teorisinin esas olarak, milli gelir, toplam istihdam, toplam
    tasarruf, toplam talep, yatırımlar, kamu harcamaları, tüketim harcamaları, para arzı, uluslar
    arası ekonomik ilişkiler, para kredi politikası, maliye politikası gibi ekonominin bütününe
    ilişkin değişkenlerini konu alan bölümüdür. Ekonominin bütüne ilişkin bu büyüklüklerin
    birbiriyle olan bağlantılarını zaman içinde değişimlerini ve belirleyicilerini irdeler.
    Ekonomik olayları, gelişmeleri ve kararları günlük yaşama, bireye etkilerini incelemeden
    ekonomik kavramlar içinde veren habercilik anlayışına ‘makro ekonomi’ haberciliği adını
    veriyoruz.
    Ancak, ekonomi servislerinin kurulduğu ilk yıllarda ekonomi muhabirlerinin haber
    kaynaklarından, özellikle de resmi haber kaynaklarından aldıkları bilgiler, genellikle makro
    ekonominin konuları içinde yer alıyordu. Bu bilgileri kitleselleştirmek için mikro ekonomi
    haberciliğine geçiş gerekiyordu.
    Örneğin, günümüzde Avrupa Birliği, Gümrük Birliği konuları, makro ekonomide uluslar
    arası ekonomik ilişkiler konusuna giriyor. Bu konuda yazılan haberlerin tüketici kitlenin
    algılamasına açılması oldukça zordur. Çünkü veriler belli bir ekonomik bilgiyi gerektirir.
    Ancak, Türkiye Gümrük Birliği’ne girdikten sonra otomobil fiyatlarında oluşacak değişim
    konusunda hazırlanan bir haber ise mikro ekonomi konuları içindedir, halkın günlük
    yaşamını ilgilendirir. Haberin anlaşılmasını, dolayısıyla tüketilmesini kolaylaştırır. Bunun
    yanı sıra halka, geleceğe yönelik ekonomik kararlarında da yardımcı olur.
    Günümüzde ekonomi haberlerinin kitleselleştirilmesi, sayfa sayısının artışıyla birlikte
    etkinliğini de yükseltmiştir. Makro haberciliğin terk edilmeye başlanması bunda en büyük
    etken olmuştur.

    2.Mikro Ekonomi Haberciliği: Mikro ekonomi, ekonomi olaylarını, tüketiciler, kaynak
    sahipleri, firmalar gibi bireysel karar birimleri çerçevesinde inceleyen ekonomi dalıdır.
    Bütünü oluşturan küçük birimlerin ekonomik davranış biçimlerini ele alır. İngiliz teorisyeni
    John Keynes tarafında kullanılan bu deyimle ilgili olarak Prof. Samuelson şöyle demektedir:
    “Mikro ekonominin önemsiz teferruatla uğraştığını zannetmeyelim. Unutmayın ki, büyük
    resim küçük parçaların birbirine eklenmesiyle ortaya çıkar. Milyarlarca lira, halkın ihtiyaç
    duyduğu binlerce faydalı mal ve hizmete karşılık gelmediği takdirde anlamsız rakamlardan
    ibaret kalır. Sokaklar işsizlerle doluyken vasıflı ve vasıfsız işçi ücretleri arasındaki fark hiç
    kimseyi ilgilendirmez. Mikro ekonomi sorunları ortaya koyabilir ama onları çözümlemeye
    yeterli değildir. Bu ekonomi deyimini gazetecilik açısından ele aldığımızda ise, mikro
    ekonomi haberciliğini şöyle tanımlayabiliriz; ekonomik kararları ve gelişmeleri birey ya da
    firma bazına indirgeyerek etkilerini, olumlu ve olumsuz yönleriyle ortaya çıkarmaktır. Bir
    diğer anlamda da ekonomi haberciliğinin kitleselleştirilmesidir.
    Mikro ekonomi haberciliği, diğer bir deyişle ekonomi haberlerinin kitleselleştirilmesi ilk
    dönemlerde bazı gazeteciler tarafından, “domates, patates gazeteciliği” olarak tanımlanmış ve
    bu türü sürdürenler ekonomi biliminin ciddiyetine uymadıkları için eleştirilmiştir.
    Ancak, mikro ekonomi haberciliğini savunanlardan ve uygulayanlardan Necati Doğru’nun
    görüşleri ise şöyle: “Ekonomi basınını kitleselleştiremezseniz, bütün kitlelere mal
    edemezseniz ve ekonomik olayları her tür insana, her türlü sosyal grup ya da sınıftan ya da
    meslekten gelen insana iletemezseniz, ekonomi basını uzman basın çerçevesinde kalmaktan
    kurtulamaz. Bu bir talep meselesidir. Önce topluma ekonomik olayları okuması gerektiğini,
    okumasının kendisinin lehine olacağını, var olması açısından lehine olacağını göstermek,
    benimsetmek zorundayız. Bu yüzden ekonomiyle ilgilenen basının mutlaka kitlesel olması
    zorunluluğu vardır. Şimdi bakkallara seslenebilmeli mi? Ekonomi basını bakkallara seslenirse
    çok mu patates ve soğan basını durumuna düşer? Ya da iktisat ilminin ciddiyetine gölge mi
    düşer? Bence bakkallara seslenebilmelidir. Bizim ekonomimizde pasta küçüktür. Pasta küçük
    olunca o zaman küçük birimlerden hareket ederek basını bu noktada yoğunlaştırmak
    lazımdır. Bakkallara indiği zaman basın da küçülmez, ekonomi basını da küçülmez. İktisat
    ilminin de ciddiyetine gölge düşmez. Bizim ekonomik büyüklüğümüzde bakkal bir emme
    basma tulumbadır. Ekonomik modelin ürettiği ürünler bakkala gelir. Vatandaş da bakkala
    parasını getirir. Bakkal parayı çeker, bir yandan da malı çeker ve para sanayicinin cebine girer,
    mallar da tüketicinin mutfağına girer. Ekonomi basını Ayşe Hanım’ın tenceresiyle çok
    yakından ilgilenmelidir. Ayşe Hanım’ın tenceresine giren malların nasıl üretildiği, kalitesinin
    nasıl olduğunu içindeki vitamin değerinin ne derece yitirildiğini, tencerenin altındaki tüp
    gazın gelişimini çok iyi incelemeli ve irdelemelidir.
    Necati Doğru, ekonomi haberlerini kitlelere götürmenin yollarını açıklarken, sorunu üçlü bir
    yapılanma içinde şöyle anlatıyor: “Ekonomi basınını kitlelere götürmek bir üçgenin üç açısı
    gibidir. Üçgenin birinci ayağında bilgi ve olaylar vardır. Bunlar toplumun üzerinde yaşadığı
    motiflerden kaynaklanan olaylardır. Tüp gazdır, mutfaktır, lastiktir, hastanedir, üniversitedir.
    Bunların içinde de ekonomi saklıdır. Bir ekonomi muhabiri bunlara o gözle bakarsa, onları
    bulma ve kavrama imkanını çok kolaylıkla elde edecektir. Bu olaylar toplandıktan sonra
    yardımcı malzemelerle ekonomi sayfalarına iletilirse okunma ve dikkati çekme ihtimali daha
    da fazla artacaktır. Üçgenin üçüncü ayağı dil sorunudur. Ekonomi haberlerinin dili iktisat
    biliminin ciddi dilinden arındırılmalı ve toplumun kullandığı dile doğru getirilmelidir. Bu dili
    ekonomi haberlerinin içine yedirmek gerekliliği vardır, aksi halde kitleselleştiremezsiniz.
    Ekonomik Magazin Haberleri: Genellikle, ekonomi haberlerindeki aktörlerin kullanıldığı, bu
    kişilerin ekonomi kavramları ve işlemleri dışındaki zamanlarının yansıtıldığı haber türüdür.
    Amacı ekonomi sayfalarını rahat okunabilir hale getirmektir.
    Kolay algılanabilme ve kolay okunabilme özellikleri nedeniyle bazen ekonomik magazin
    haberleri, ekonomi sayfalarından birinci sayfaya alınır.

    Haber Kaynakları: Haber toplama ve yazma aşamalarında ekonomi muhabirlerini
    diğerlerinden ayıran özellik, gazetecilik ile ekonomi bilimini birleştirme güçlüğünü sıklıkla
    yaşıyor olmalarıdır.
    Ayrıca, okuyucunun henüz yeni tanıştığı ekonomi haberlerinden, dolayısıyla ekonomi
    muhabirlerinden beklentileri şöyle sıralanır: “Piyasanın denetimini gazeteciden ister. Çünkü
    kalitesiz bir malın haberini vermek yetmez. Bunun düzeltilmesi için gerekli kurumları,
    kuruluşları, kişileri harekete geçirecek bir motivasyon vermelisiniz ki denetime geçebilmek
    mümkün olabilsin. Bir diğer beklentisi dikkat çekmektir. Ekonomi haberleri genellikle
    toplumun alışamadığı kavramlarla anlatılan haber olduğu için dikkat çekilmeye bir haber
    türüdür. Gazeteci, bu nedenle yazdığı haberle dikkat çekebilmelidir. Daha sonra da alternatif
    getirebilmelidir. Belli bir konuyu yazarsınız, peki bunun alternatifi nedir? diye bir soru
    okuyucunun aklına takılabilir. Siz bunun alternatifini de ortaya koymak zorundasınız. Son
    olarak da düşündürebilmektir. Düşündürebilmeyi sağlayabilirseniz daha çok insana
    okutabilirsiniz”.
    Ekonomi muhabirinin sürekli ekonomi biliminin terminolojisini kullanma zorunluluğundan
    gelen bir de dil problemi vardır. “Okuyucu gazete yazısını belleğini zorlayıp okumak zorunda
    değildir. Türkçe’yi çok iyi kullanarak olayları aktarmak muhabir için şarttır. Ekonomi
    kavramları Arapça, Farsça, Batı dillerinden gelen kelimelerdir. Mevduat, cari işlemler açığı,
    enflasyon gibi. O zaman bunları, Türkçe karşılık bulup yazmalıdır.”
    Haberleri kitleselleştirirken yapılan temel çalışmalar dili sadeleştirmek, kitlenin
    anlayabileceği şekle çevirmektir. Özellikle, kendi günlük yaşamı içinde de ekonominin
    baskısını üzerinde hisseden halk kesimine ekonomi haberini zevk verici bir şekilde sunmak
    neredeyse imkansızdır. Bu nedenle çok sayıda insana ekonomi haberlerini okutabilmek için,
    okuduğu haberden aldığı bilginin yaşamına bir yarar sağlayacağına okuyucuyu inandırmak
    gerekir.

    Haber Kaynakları: Ekonomi servisinin ve muhabirlerinin haber kaynakları, sayfalarda yer
    alan haberlerin konularıyla ortaya çıkar. Ancak günümüzde, haberin içinde bilgilerin alındığı
    kişi, kuruluş ya da belgeler açıkça verilmiyor.
    Ekonomi servislerinin günlük haber akışında yararlandıkları haber kaynakları şöyle sıralanır:
    Resmi kurumlar, ekonomiyle ilgili bakanlıklar, ya da bazı kararları ve uygulamaları nedeniyle
    belli dönemler için haber kaynağı olan bakanlıklar. Örneğin, Maliye Bakanlığı; Bakanlığın
    çalışma alanı nedeniyle, ekonomi servisinin haber kaynağıdır. Ancak, Çevre Bakanlığı ve
    Orman Bakanlığı da “çevre kirliliği yaratmamak için katalitik konventör kullanan araçların
    vergilerinde yüzde 50 indirim uygulayacağını” açıkladığında, bu haber rahatça ekonomi
    sayfasında yer alır.
    Devlet bankaları, özel bankalar, bu bankaların uygulamaları, kararları, yönetim değişiklikleri,
    çeşitli gelişmeler karşısında yöneticilerinin görüşleri nedeniyle sık sık haber kaynağı olarak
    kullanılırlar.
    Borsa da temel haber kaynağıdır. Ekonomi servislerinde borsa haberleri için çalışan uzman
    borsa muhabirleri vardır. Önceleri ekonomi sayfalarının içinde bir köşede yer alan borsa
    verileri için, günümüzde ayrı bir borsa sayfası oluşturulmuştur. Borsada işlem gören hisse
    senetlerinin yanı sıra döviz kurlarının da günlük değişimleri bu sayfalarda verilir. Sosyal ve
    siyasi gelişmeler, uluslararası değişimler borsada önemli dalgalanmalara neden olduğu için
    borsa haberleri aynı zamanda siyasi, uluslararası haberlerin hemen yanında yer verilen kutu
    haberler haline gelmiştir.
    Borsada çalışan yatırımcı kuruluşlar da borsa muhabirlerinin, dolayısıyla ekonomi
    sayfalarının temel haber kaynakları arasındadır.
    Şehirlerdeki ekonomik örgütlenmeler olan ticaret ve sanayi odaları da ekonomi servislerinin
    haber kaynakları arasındadır. Ticaret ve sanayi odalarındaki toplantılar, görüşmeler, odaların
    yayınladığı dönemsel raporların, basılı yayınların her biri haber konusu olabilir.
    İşadamlarının önemli bir örgütü olan TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği) belirli
    dönemlerde, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik gelişmelerinde bir baskı grubu rolü oynaması
    nedeniyle ekonomi sayfalarının vazgeçilmez haber kaynağı durumuna gelmiştir.
    TÜSİAD’daki her gelişme, her açıklama istisnasız haber konusu olmayı sürdürür. TÜSİAD’ın
    da belli dönemlerde yayınladığı raporlar ve kitaplar ekonomi sayfalarının gündemini
    oluşturur. Örneğin 1991 yılında yayınladığı “güven araştırması” Türkiye’de çeşitli kurumlara
    halkın güveninin ne kadar olduğu, hangi kurumlara güvendiği, hangilerine güvenmediğini
    ortaya koymuş ve uzunca bir süre ekonomi sayfalarının da dışında birinci sayfalarda yer
    almış, köşe yazarlarının konusu haline gelmiştir.
    Esnaf ve sanatkarların oluşturduğu dernekler de, haber kaynağı olarak ekonomi sayfalarında
    yer alırlar. İşçi örgütleri, sendikalar da, ekonominin habercilik alanına girer.
    Bu arada ekonomi servisleri için şirketler, holdingler de haber kaynağıdır. Ancak, şirketler
    genellikle medyada dağıtıma girmesini istedikleri haberlerini ya da bir başka deyişle
    şirketlerinin olumlu yönlerini ortaya koyan ve şirket imajına artı puan kazandırma yönünde
    oluşturulan basın bültenlerini, halkla ilişkiler büroları ya da şirketleri kanalıyla basın bülteni
    olarak medyaya dağıtırlar. Medya da bu bilgileri habere çevirerek sayfalarında kullanır. Bu
    işlemi özellikle de şirketler ve holdingler ekonomi sayfaları için yaparlar. Bu basın
    bültenlerinin haber değerini ölçmek ve sayfalarında kullanıp kullanmamak yetkisi ekonomi
    servis şefine aittir
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz







    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.