İşte Cevaplar
1.Misak-ı milli sınırları içerisinde yer alan Hatay, Mondros Ateşkes Antlaşması sonrasında Fransızlar tarafından işgal edilmiştir.
2.Nüfusun çoğunluğu Türklerden oluşan Hatay, sahip olduğu İskenderun Limanı nedeniyle gerek ekonomik gerekse askeri açıdan Türkiye oldukça önemli bir bölgeydi
3.Bulunduğu konum itibariyle arap ülkelerine komşu bir nevi kapı konumundaydı.
4. Mustafa Kemal hatay için ŞAHSİ MESELEM diye bahsetmekteydi.
Ancak Sakarya Savaşı sonrası koşullarında Fransa’yla imzalanan Ankara Antlaşmasıyla Hatay, Fransız mandası altındaki Suriye’ye bırakıldı.
Ancak yine aynı antlaşma ile Hatay için özel bir yönetim öngörüldü. Buna göre bölgede bulunan Türkler,
– Kültürlerini geliştirebilmek için her türlü kolaylıktan yararlanacak,
–Kurulacak Türk okullarında Türkçe öğretim yapılabilecekti.
– Ayrıca Hatay idaresinde görevli idareci ve memurluklar için Türklerden, nüfusları oranında atama yapılacaktı.
– Hatay için özel bir bayrak belirlenmesi de kabul edilmişti.
Ancak Fransa, 1936’da sömürgesi olan Suriye ve Lübnan’ın egemenlik haklarını tanıyarak bölgeden askerlerini çekince tarihimize “Hatay Sorunu” olarak geçen sorun baş gösterdi. Bunun üzerine Türkiye, aynı egemenlik hakkının Hatay’a da tanınmasını istedi. Atatürk, 1936’da yaptığı meclis açılış konuşmasında, “Bundan böyle Fransızlarla aramızda senelerdir sürüp giden davanın neticelenmesinin zamanı gelmiştir.” dedi.
Bu kararlı tutumunu eyleme geçiren Atatürk, “Antakya – İskenderun ve Havalisi Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” başkanı olan Tayfur Sökmen’e şu talimatı vererek konuyla doğrudan ilgilenmeye başladı:
Sökmen, bugünden itibaren davaya resmen el kondu. Antakya-İskenderun ve havalisinin adı bundan böyle Hatay’dır. Cemiyetinizin adını “Hatay Egemenlik Cemiyeti” olarak değiştirin ve faaliyetinizi bu isim altında yürütün.
Atatürk’ün ısrarla üzerinde durduğu Hatay konusu Milletler Cemiyetine taşındı. 1937’de Milletler Cemiyetinde Türkiye’nin bu konudaki görüşleri kısmen dikkate alınmak suretiyle o zamanki adıyla “Sancak” adıyla Hatay’ın özerk bir bölge olması kararlaştırıldı. Ancak Hatay Sorunu çözülmüş değildi.
Hatay Meclis seçimleri sırasında yaşanan sorunlar üzerine Atatürk, 1938’in Mayıs ayında ilerlemiş hastalığına rağmen Mersin’e kadar geldi. Hatay sorunu ile ne kadar yakından ilgilendiğini ve Hatay’ı ne kadar önemsediğini hayatını riske atarak bir kez daha göstermiş oldu. Bu gelişmeler üzerine Ağustos 1938’de yapılan seçimlerden sonra Hatay Meclisi 2 Eylül 1938’de ilk toplantısını yaptı ve bağımsız Hatay Devletini kuruldu.
Diğer Cevaplara Gözat