İşte Cevaplar
Cevap : Köpek Betimlemesi
Küçük yüzü çok sevimliydi ve parıldayan çocuk gözleri ve siyah burnunun ucu tüylerinden anca görünüyordu. Vücudu uzun ve ipek gibi, tertemiz, beyaz tüylerle doluydu sanki bir yün yumağına benziyordu Kulaklarının hafif kırık ses duyunca aniden dikiliveriyordu. Tasması kırmızı renkli ve kurdela şeklindeydi. Kuruğu sizi gördüğün an heycanla sağa sola savruluyor ne yapacağını şasırıyordu işte bu anlattığım köpeğimiz max.
Mehmet Genç
Diğer Cevaplara Gözat
Küçük yüzü çok sevimliydi ve parıldayan çocuk gözleri ve siyah burnunun ucu tüylerinden anca görünüyordu. Vücudu uzun ve ipek gibi, tertemiz, beyaz tüylerle doluydu sanki bir yün yumağına benziyordu Kulaklarının hafif kırık ses duyunca aniden dikiliveriyordu. Tasması kırmızı renkli ve kurdela şeklindeydi. Kuruğu sizi gördüğün an heycanla sağa sola savruluyor ne yapacağını şasırıyordu işte bu anlattığım köpeğimiz max.
Mehmet Genç
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap : Kedi Betimlemesi
“Küçük yüzü pek sevimli idi: Pırıldayan, genç, hemen hemen çocuk gözleri ve pembe burnunun ucu görünüyordu. Vücudu, ipek gibi, tertemiz, sıcacık, güzel kokulu, dokunulması ve öpülmesi zevkli bir küme, Ankara yapağısı içinde kayboluyordu. Kulaklarının arasında canlı gözler üzerine bir kurdele gibi dümdüz yerleştirilmiş, siyah bir takke omuzlara atılıvermiş kısa, siyah bir pelerin ve en son, bir yelpaze gibi kımıldanıp duran sorguca benzer siyah bir kuyruk. İşte yeni kedimiz.”
Piyer Loti
“Küçük yüzü pek sevimli idi: Pırıldayan, genç, hemen hemen çocuk gözleri ve pembe burnunun ucu görünüyordu. Vücudu, ipek gibi, tertemiz, sıcacık, güzel kokulu, dokunulması ve öpülmesi zevkli bir küme, Ankara yapağısı içinde kayboluyordu. Kulaklarının arasında canlı gözler üzerine bir kurdele gibi dümdüz yerleştirilmiş, siyah bir takke omuzlara atılıvermiş kısa, siyah bir pelerin ve en son, bir yelpaze gibi kımıldanıp duran sorguca benzer siyah bir kuyruk. İşte yeni kedimiz.”
Piyer Loti
Cevap : Horoz Betimlemesi
Sırtında sanki kanla, altınla işlenmiş ağır, parıl parıl bir manto! Başında vahşi ruhunun timsali gibi balta şeklinde kıpkırmızı tacı! Yerde hançer gibi keskin bir gaga! Sonra, ayaklarındaki mahmuz dediğimiz sivri süngüleri! Dikkat ederdim: Tavukların hiçbirini sevmezdi.
Yerde bir şey bulup “gıt gıt” diye çağırması, beni hiddetlendiren bir yalandı. Yiyecek bir şey buldu mu kendi yutardı. Yenmeyecek, yutulmayacak bir taş, bir kum parçası buldu mu hemen tavuğa ikram:
- Gıt, gıt, gıt!.
Ömer Seyfettin
Sırtında sanki kanla, altınla işlenmiş ağır, parıl parıl bir manto! Başında vahşi ruhunun timsali gibi balta şeklinde kıpkırmızı tacı! Yerde hançer gibi keskin bir gaga! Sonra, ayaklarındaki mahmuz dediğimiz sivri süngüleri! Dikkat ederdim: Tavukların hiçbirini sevmezdi.
Yerde bir şey bulup “gıt gıt” diye çağırması, beni hiddetlendiren bir yalandı. Yiyecek bir şey buldu mu kendi yutardı. Yenmeyecek, yutulmayacak bir taş, bir kum parçası buldu mu hemen tavuğa ikram:
- Gıt, gıt, gıt!.
Ömer Seyfettin