Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Hikaye nasıl yazılır

Hikaye yazma teknikleri ilham yazım ve noktalama işaretleri konu nasıl seçilir. Giriş gelişme sonuç bölümleri sonu nasıl bağlanır. Nelere dikkat edilmeli.

Bu soruya 3 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Gülperi

    • 2015-03-22 17:41:05

    Cevap : Hikaye yazma sürecinin yazar tarafından sancılı geçmemesi için öykünün önceden planlanması gerekir. Plan bir iskelettir ve karakterler, olay örgüsü, zaman-mekan hakkında yazarı yönlendirir. 

    Hikayede anlatış tarzı çok önemlidir. Hikayeyi anlatan kişi ya birinci tekil kişi yani ben ya da  üçüncü tekil kişi olabilir. Hikayeyi birinci tekil kişi anlatıyorsa duygularını anlatmak çok kolaydır. Fakat bir dezavantajı vardır. Yapılan davranışları ya da duyguları dışarıdan göremeyiz. Tek taraflı ve yanlı düşünmemize neden olur. En güzeli üçüncü tekil kişi kullanmaktır. Bu şekilde hikayemiz daha inandırıcı olur. Üçüncü tekil kişiler hikayeyi gördükleri gibi anlatırlar. Hikaye kahramanının düşüncelerini duyamayız. Konuşmalarını duyabiliriz ve davranışlarını görebiliriz.
     
    Yazar davranışları tasvir etmelidir. Eylemler insanın gözünün önüne gelmelidir. Konuşulanlar duyulmalıdır. Tıpkı televizyonda ya da sinemada bir film seyrediyor gibi hissetmelidir okuyucu. Böyle olması günümüzün okuyucuları için önemlidir. Çünkü artık görsellik televizyonlar sayesinde daha ön plana çıkıyor. Okuduğunu gözünün önünde canlandırabilen bir okuyucu ise bundan zevk alır ve asla sıkılmaz.
     
    Hikayenin dili de önemlidir. Dilbilgisine dikkat etmek gerekir.Okuyucuyu sıkmamak için uzun uzun cümleler kullanılmaz. Eylemler anlatılırken birkaç kelimelik cümlelerle anlatılırsa göz önüne getirilip canlandırma daha kolay olur. Sıfat yerine de imgeler kullanılırsa etkiyi artırır.
     
    Hikaye kahramanlarını konuştururken, o şunu dedi, bu bunu dedi demekten kaçınmalıyız. Olayın akıcılığını bozar. Tırnak işaretleri kullanıp her kahramanın konuşmasını birbirinden ayıracak olursak daha akıcı olur.
     
    Kısacası biz olayı anlatmamalıyız, göstermeliyiz. İşte o zaman iyi yazar oluruz.

    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Onur Alkan

    • 2015-03-22 17:15:12

    Cevap : Az çok ayrıntıları verilerek anlatılan olay; baştan geçen bir olayı anlatma; belli bir zaman ve yerde az sayıda kişinin başından geçen, gerçeğe uygun birtakım olaylar anlatan ya da birkaç kişinin karakteri çizilen roman türünden kısa yapıt, öykü; aslı olmayan söz.” (TDK, Türkçe Sözlük)

    Yaşanmış veya tasarlanmış bir olayı, bir durumu; yer, kişi ve zaman belirterek anlatan kısa yazılara denir. Hikâyede, olayın geçtiği yer sınırlı, anlatım özlü ve yoğundur. Karakterler belli bir olay içinde gösterilir. Bu karakterlerin de çoğu zaman sadece belli özellikleri yansıtılır. Konu tümüyle düş ürünü olabilir, ya da son derece gerçekçidir. Genellikle romandan kısa olurlar, dar bir zamanı kapsarlar, kişileri romana göre daha azdır, anlatılanları tek ve sınırlıdır ve olayla ilgili yer ve zaman belirtirler. Serim düğüm ve çözüm denilen üç bölümden oluşurlar. Olayı sürükleyen bir kişi (öykünün kahramanı) vardır. Hikâye kısalığı ve kurgusuyla masala, kişilerin nitelendirilmesi, eylemin işlenişi ve canlandırılmasıyla da romana yaklaşır. Hikâyenin kısalığı yapısal olarak, kişinin niteliğiyle geliştiği eylem arasındaki sıkı bağdan kaynaklanır. 

    Hikâyenin çerçevesi, çoğu kez anlatıcının durumunu belirterek çizilir.

    HİKÂYEYİ ROMANDAN AYIRAN ÖZELLİKLER
    -Kısa oluşu,
    -Yalın bir olay örgüsüne sahip olması,
    -Genellikle önemli bir olayı tek ve yoğun bir etki uyandırarak vermesi,
    -Az sayıda karaktere yer vermesi.

    HACİMLERİ BAKIMINDAN HİKÂYELER:
    1-Kısa hikayeler
    2-Uzun hikayeler


    *Kısa Hikayeler: Kısa öykülerin olay kahramanları sınırlıdır. Birkaç kişiyi geçmez. Olay örgüsü çok kısadır ve etkileyici olmak zorundadır. Tek bir konu üzerinde durulur.
    *(Uzun) Hikayeler: Öykülerden biraz farlıdırlar. Birkaç bölüm halinde yazılabilirler. Olay kahramanları daha fazla olabilir. Birkaç olayın iç içe geçmesinden oluşabilir. Roman kadar karmaşık değildir, öykü gibi de basit ve kısa değildir.

    YAZILIŞLARI BAKIMINDAN HİKAYELER:
    1. Olay hikâyesi Tamamen olay örgüsüne dayalı bir türdür, olay belli bir sonuca ulaşır. Olay hikâyelerinde merak öğeleri, ana düğüm, genellikle beklenmedik biçimde çözülür. Hikayedeki ana olay okuyucuyu etkileyecek bir sonuca ulaşır. Klasik olay hikâyelerinde ulaşılan bu sonuç sürpriz olmaz.
    -Dünya edebiyatındaki temsilcisi Guy De Maupassant olduğu için Maupassant tarzı hikaye de denir
    -Bizde Maupassant tarzı hikâyenin en büyük temsilcileri; Ömer Seyfettin, Refik Halit Karay, Hüseyin Rahmi Gürpınar ve Reşat Nuri Güntekin’ dir.Örnek metin; 087956′nın Sıfırı, Tarık Buğra

    2. Durum hikâyesi Yazarın bir plan yapma zorunluluğu yoktur. Durum hikâyelerinde serim, düğüm, çözüm düzeni, olay hikâyelerinden farklıdır. Olay hikâyelerinde önemli ve öncelikli olan merak öğesi, durum hikâyelerinde kişisel ve sosyal yorumlardan, duygu ve hayallerden sonra gelir.Durum hikâyelerinde belli bir düşünce güdülmez. Yazar kendi kişiliğini saklar. Durum hikâyelerinde hikâye kahramanları tam olarak tanıtılmaz. Kişilerin yaşam koşulları, zaman ve mekâna bağlı olarak, doğal anlatım içinde okuyucuya sezdirilir.-Dünya edebiyatındaki en büyük temsilcisi Anton Çehov olduğu için Çehov tarzı hikâye de denir-Sait Faik Abasıyanık, Memduh Şevket Esendal ve Tarık Buğra yerli temsilcileridir.
    Örnek metin; Otlakçı, Memduh Şevket Esendal


    HALK HİKAYELERİ
    Halk hikâyeleri, konularını gerçek hayattaki -genellikle kavuşulamayan- aşklardan alan, hikayeci-âşıklar tarafından nazım-nesir karışık bir ifade tarzı ile dinleyicilere anlatılarak nesilden nesile aktarılan, yer yer masal ve destan özellikleri gösteren, sevgiliye kavuşma yolundaki maceraları anlatan hikayelerdir.Olayların geliştiği bölümler nesir, duyguların yoğun olarak anlatıldığı bölümler nazım şeklindedir. Hikâyelerden bazılarının yaratıcısının serüvende yer alan âşıklar olduğu ileri sürülür.Aşk konusunun işlendiği halk hikâyeleri ve kahramanlık konusunun işlendiği halk hikâyeleri olarak ikiye ayrılsa da, birçoğunda aşk ve kahramanlık iç içedir.
    1-) Aşk Hikayeleri; Derdiyok ile Zülfüsiyah, Leyla ile Mecnun, Emrah ile Selvihan, Kerem ile Aslı, Gül ile Ali Şir, Gül ile Sitemkâr, Tahir ile Zühre, Yusuf ile Züleyha vbg.
    2-) Kahramanlık Hikayeleri; Köroğlu Kahramanlık Hikayeleri ( Köroğlu Kolları ), Kirmanşah, Beyböyrek, Eşref Bey, Salman Bey, Şah İsmail, Arslan Bey vbg.Fonksiyonu: Hikaye türünün en eski örnekleridirler ve destandan modern hikayeye geçişi sağlamışlardır.

    HİKAYENİN UNSURLARI
    a- Olay:
    Öykü kahramanının başından geçen olay ya da durumdur. Hikâyede temel öğe veya durumdur. Hikâyeler olay eksenli yazılardır. Hikâyelerde bir asıl olay bulunur. Ancak bazen bu asıl olayı tamamlayan yardımcı olaylara da rastlanabilir.
    b- Mekan (Çevre):
    Hikâyede sınırlı bir çevre vardır. Olayın geçtiği çevre çok ayrıntılı anlatılmaz, kısaca tasvir edilir. Olayın anlatımı sırasında verilen ayrıntılar çevre ve yer hakkında okuyucuya ipuçları verir.
    c- Zaman:
    Hikâye kısa bir zaman diliminde geçer. Hikâyeler geçmiş zamana göre (-di) anlatılır. Konu, yazarın kendi ağzından veya kahramanın ağzından anlatılır. Özellikle durum öykülerinde zaman açık olarak belirtilmez, sezdirilir. Hatta bu tür öykülerde zaman belli bir düzen içinde de olmayabilir. Olayın ve durumun son bulmasından başlayarak olay ya da durumun başına doğru bir anlatım ortaya konabilir.
    d- Kişiler:
    Hikâyede az kişi vardır. Bu kişiler “tip” olarak karşımıza çıkar ve ayrıntılı bir şekilde tanıtılmaz. Hikâyede kişiler sadece olayla ilgili “çalışkanlık, titizlik, korkaklık, tembellik” gibi tek yönleriyle anlatılır. Kişiler veya tipler, belli bir olay içinde gösterilir. Bu tiplerin de çoğu zaman sadece belli özellikleri yansıtılır. Romanda olduğu gibi, kişilerin bütün yönleri verilmez. Bu bakımdan hikâyede kişilerin psikolojik özelliklerine de ayrıntılı olarak girilmez.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Beste

    • 2015-03-22 17:37:23

    Cevap : Hikayeler, kısa olmak zorunda olduğu için konuyu anlatış tarzı çok önemlidir. Hikayenin anlatıcısı, birinci tekil kişi yada üçüncü tekil kişi olabilir. Her iki yönteminde bazı avantaj ve dezavantajları mevcuttur. Birinci tekil kişinin ağzından anlatılan hikayeler duyguların okuyucuya yansıtılması açısından avantajlıysa da; olayları tek kişinin bakış açısından anlatacağından kimi zaman elverişsiz olacaktır. Bununla birlikte üçüncü tekil kişinin ağzından anlatılan hikayeler de olayın bütününün okuyucuya yansıtılması; okuyanı hikayede anlatılmakta olan olayın içinde çekmesi açısından daha avantajlıdır. Üçüncü tekil kişi olayı gördüğü gibi anlatır. En uygun olanı hikayedeki olayların mı; yoksa duyguların mı ön planda olduğuna göre bir seçim yapılması olacaktır. Hikaye yazarken dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise, hikayede geçen olayların okuyucunun gözünde canlandırılabilmesidir. Okuyucu hikayeyi okurken, kendini film seyreder gibi hissedebilmelidir. Bu özellikle görselliğin ön plana çıktığı günümüzde daha da büyük öneme sahiptir. Olayı gözünde canlandırabilen okur, hikayeyi okumaktan zevk alır ve sıkılmaz. Hikayenin dili de oldukça önemlidir. Okuyucuyu sıkmamak için uzun cümlelerden kaçınılmalı, olayları anlatırken birkaç kelimeyle okuyucunun olayı kafasında canlandırabilmesi sağlanmalı; uzun tasvirler yerine aynı etki, vurucu birkaç kelime ile sağlanmalıdır. Sıfat yerine kullanılacak imgeler bunu kolaylaştıracaktır. Hikaye kahramanlarını konuştururken, çok fazla ‘öyle dedi’, ‘böyle dedi’ demekten kaçınmak gerekir. Bu akıcılığı bozacaktır. Bunun yerine konuşmaların, tırnak işaretleri yardımıyla ayrılması konuşmaları daha akıcı hale getirecektir. Özetle, yazar olayı anlatmaktansa; göstermeyi tercih etmelidir!
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.