İşte Cevaplar
Diğer Cevaplara Gözat
Hukuki realizm, hukuku soyut hukuk kurallarından ya da adalet ve ahlâk gibi fizikötesi kavramlarla değil, maddî dünyadaki gerçek ilişkilerle açıklamaktadır. Bu yaklaşıma göre, hukuk, soyut hukuk kurallarının değil, hakimlerin ve diğer hukuk uygulayıcılarının, somut olaylara uyguladıkları kuralların toplamıdır.
Hukuki realizm, 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında Amerika Birleşik Devletleri'nde ortaya çıkmış bir hukuk akımıdır. Bu akımın kurucuları, Oliver Wendell Holmes, Jr., Karl Llewellyn ve Jerome Frank'tır.
Hukuki realistler, hukukun gerçekte nasıl işlediğini anlamanın, hukuku daha iyi anlamak için gerekli olduğuna inanırlar. Bu nedenle, hukuk kurallarını soyut bir şekilde değil, somut olaylara nasıl uygulandıklarını inceleyerek incelemeye çalışırlar.
Hukuki realistler, hukukun aşağıdaki unsurlardan oluştuğunu savunurlar:
- Hakimlerin yargı kararları: Hukuk, hakimlerin verdiği kararlarla şekillenir. Hakimler, somut olaylara hukuk kurallarını uygularken, kendi kişisel görüş ve inançlarını da göz önünde bulundururlar.
- Yasama organlarının çıkarları: Yasama organları, kendi çıkarlarını gözeterek hukuk kurallarını oluşturur. Bu nedenle, hukuk kuralları, yasama organlarının çıkarlarını yansıtır.
- Toplumsal değerler: Hukuk, toplumsal değerleri yansıtır. Bu nedenle, hukuk kuralları, toplumun değişen değerlerine göre değişebilir.
Hukuki realizm, hukuk alanında önemli tartışmalara yol açmıştır. Bu yaklaşımın savunucuları, hukukun gerçekte nasıl işlediğini anlamamıza yardımcı olduğunu savunurken, karşıtları, hukukun objektifliğini zedelediğini savunurlar.
Hukuki realizm, günümüzde de hukuk alanında önemli bir yere sahiptir. Bu yaklaşım, hukukun daha iyi anlaşılması ve daha adil bir hukuk düzeninin oluşturulması için önemli katkılar sağlamıştır.
Hukuki realizmin temel özellikleri şunlardır:
- Hukukun, soyut hukuk kurallarından ziyade, somut olaylara uygulanan kurallardan oluştuğunu savunur.
- Hakimlerin, hukuk kurallarını uygularken, kendi kişisel görüş ve inançlarını da göz önünde bulundurduklarını savunur.
- Yasama organlarının, kendi çıkarlarını gözeterek hukuk kurallarını oluşturduklarını savunur.
- Hukuku, toplumsal değerleri yansıtan bir kurum olarak görür.
Hukuki realizm, hukukun anlaşılması ve uygulanmasında önemli bir rol oynamıştır. Bu yaklaşım, hukukun daha adil ve etkin bir şekilde uygulanması için önemli katkılar sağlamıştır.