Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Hürriyet kasidesi türkçesi

hürriyet kasidesi türkçesi

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Beste

    • 2020-11-25 07:43:31

    Cevap :

    Hürriyet Kasidesi Günümüz Türkçesi

    Asrın hükümlerini sadakat ve selametten çıkmış görüp

    Çekildik izzet ve talih ile hükümet kapısından

    Kendini insan bilenler halka hizmetten usanmaz
    İnsanlık sahibi olanlar mazluma yardımdan el çekmez

    Millet hakir olduysa şanı eksilir sanma
    Cevher yere düşünce kadir ve kıymetten de düşmez

    Vücudun ki hamuru ve mayası vatan toprağındandır
    Vatan yolunda çile ve sıkıntı ile toprak olursa gam değildir

    Zalimin yardımcısı dünyada alçaklık erbabıdır
    Acımasız avcıya hizmet etmekten zevk alan ancak köpektir [av köpeği]

    Sonsuza kadar kalacak bir feyzi terk eder geçici bir feyze
    Şöhretin güzelliğinden hayatın kadrini daha üstün görenler

    Halkta hayatın uzunluğuna bunca rağbet nedendir
    Emaneti saklamaktan insana menfaat getiren nedir ki? (Emanet, burada, Tanrı emaneti, "can" anlamında)

    O ki, cihanda kendini her fertten alçak görür
    Kendi nefsinden utanmaz da utanır kınanmaktan

    Anlayan için, felekten intikam almak demektir
    Gayreti artırıp utanç/pişmanlık duygusundan faydalanmak

    Zafer/başarı hükümleri milletin kalbinin birleşmişliğinde durur
    Rahmet eserleri, milletin oylarının ihtilafından / farklılığından çıkar

    Bir iktidar sahibinin azminin kuvveti alemi dolaşır
    Cihan, metanet sahiplerinin ayaklarının kararlılığından titrer

    Kader, her feyzini, her lütfunu bir vakit için saklar
    Milletteki zaaf ve gevşeklik yüzünden ümitsizliğe kapılma

    Zincire vurulmuş aslana ayaklarının güçsüzlüğü töhmet değildir
    Felekte talih utansın nasipsiz himmet erbabından

    Işık henüz en yüksek makamından uzaksa, mecburiyetindendir
    Tabiat yerde kalan kabiliyetten utansın

    Biz o Osmanlı soyunun yüce ocağındanız
    Baştan ayağa mayamız hamiyet kanıyla mayalanmıştır

    Biz o himmet ailesi gayret ve ciddiyet erbabıyız ki
    Bir küçük aşiretten cihana meydan okuyan bir devlet çıkardık

    Biz o yüce yaratılışlılarız ki hamiyet meydanında
    Zelil olarak ayak altında toprak olmak, mezar toprağından daha kötüdür bizim için

    Hürriyet savaşı korkulu ateşlerle dolu olsa gam değil
    Yiğit olan bir can için gayret meydanından kaçar mı?

    Celladın cana kast eden kemendi insafsız bir ejder de olsa
    Esaret zincirinden yüz bin defa daha iyidir

    Felek bütün cefa sebeplerini toplasın gelsin
    Millet yolunda çalışmaktan dönersem kahpeyim

    Süreç boyunca çektiğim sıkıntı ve zorluklar anılsın
    Ki bunun en kötü zevki dahi vezirlik, sadrazamlık zevkinden yücedir

    Vatan vefasız, alaycı bir nazlı kıza dönmüş ki
    Ayırmıyor aşkının sadıklarını gurbetin elemlerinden

    Korkunun ve yalvarmanın uzağındayım
    Benim indimde görevim menfaatten, hakkım da hükümetin kötülüklerinden üstündür

    Ey zalim, milletin civanmertleriyle kavgadan kaçın
    Hamiyet kanının ateşiyle erir zulüm kılıcın

    Adaletsizlik ile, zulüm ile hürriyeti imha etmek ne mümkündür
    Eğer gücün yetiyorsa çalış, insanlıktan idrak yeteneğini kaldır

    Gayret cevheri gönülde elmasa benzer
    Tazyiğin şiddetinden ağırlığın tesirinden ezilmez

    Ey hürriyetin güzel yüzü, ne büyülüymüşsün ki
    Esaretten kurtulduysak da aşkının esiri olduk

    Şimdi kalbi cezbedecek güç sendedir, güzelliğini örtme
    Güzelliğin, milletin bakışlarından ebediyyen yok olmasın.

    Ey gelecek ümidi, ne candan sevgili imişsin
    Cihanı bin türlü ümitsizlik ve dertten senmişsin azad eden

    Hüküm çağı senindir hükmünü dünyaya yay
    Tanrı talihini her türlü afetten korusun

    Zulmün köpeklerine kaldı gezdiğin güzel ovalar
    Uyan ey yaralı kükreyen arslan, uyan bu gaflet uykusundan

    Namık Kemal

    Hürriyet Kasidesi Orjinali

    Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selametten
    Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükûmetten

    Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten
    Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez ianetten

    Hakir olduysa millet şanına noksan gelir sanma
    Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr ü kıymetten

    Vücudun kim hamir-i mâyesi hâk-i vatandandır
    Ne gam rah-ı vatanda hak olursa cevr ü mihnetten

    Muini zalimin dünyada erbab-ı denaettir
    Köpektir zevk alan sayyad-ı bi-insafa hizmetten

    Hemen bir feyz-i baki terk eder bir zevk-i faniye
    Hayatın kadrini âli bilenler hüsn-i şöhretten

    Nedendir halkta tul-i hayata bunca rağbetler
    Nedir insana bilmem menfaat hıfz-ı emanetten

    Cihanda kendini her ferdden alçak görür ol kim
    Utanmaz kendi nefsinden de ar eyler melametten

    Felekten intikam almak demektir ehl-i idrake
    Edip tezyid-i gayret müstefid olmak nedametten

    Durup ahkam-ı nusret ittihad-ı kalb-i millette
    Çıkar asar-ı rahmet ihtilaf-ı rey-i ümmetten

    Eder tedvir-i alem bir mekînin kuvve-i azmi
    Cihan titrer sebat-ı pay-ı erbab-ı metanetten

    Kaza her feyzini her lutfunu bir vakt için saklar
    Fütur etme sakın milletteki za'f u betaetten

    Değildir şîr-i der-zencire töhmet acz-i akdamı
    Felekte baht utansın bi-nasib- erbab-ı himmetten

    Ziya dûr ise evc-i rif'atinden iztırâridir
    Hicâb etsin tabiat yerde kalmış kabiliyetten

    Biz ol nesl-i kerîm-i dûde-i Osmaniyânız kim
    Muhammerdir serâpâ mâyemiz hûn-ı hamiyetten

    Biz ol âl-i himem erbâb-ı cidd ü içtihâdız kim
    Cihangirâne bir devlet çıkardık bir aşiretten

    Biz ol ulvi-nihâdânız ki meydân-ı hamiyette
    Bize hâk-i mezar ehven gelir hâk-i mezelletten

    Ne gam pür âteş-i hevl olsa da gavgâ-yı hürriyet
    Kaçar mı merd olan bir can için meydân-ı gayretten

    Kemend-i can-güdâz-ı ejder-i kahr olsa cellâdın
    Müreccahtır yine bin kerre zencîr-i esâretten

    Felek her türlü esbâb-ı cefasın toplasın gelsin
    Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azîmetten

    Anılsın mesleğimde çektiğim cevr ü meşakkatler
    Ki ednâ zevki aladır vezâretten sadâretten

    Vatan bir bî-vefâ nâzende-i tannâza dönmüş kim
    Ayırmaz sâdıkân-ı aşkını âlâm-ı gurbetten

    Müberrâyım recâ vü havfden indimde âlidir
    Vazifem menfaatten hakkım agrâz-ı hükümetten

    Civânmerdân-ı milletle hazer gavgâdan ey bidâd
    Erir şemşîr-i zulmün âteş-i hûn-i hamiyetten

    Ne mümkün zulm ile bidâd ile imhâ-yı hürriyet
    Çalış idrâki kaldır muktedirsen âdemiyetten

    Gönülde cevher-i elmâsa benzer cevher-i gayret
    Ezilmez şiddet-i tazyikten te'sir-i sıkletten

    Ne efsunkâr imişsin ah ey didâr-ı hürriyet
    Esîr-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esâretten

    Senindir şimdi cezb-i kalbe kudret setr-i hüsn etme
    Cemâlin ta ebed dûr olmasın enzâr-ı ümmetten

    Ne yâr-ı cân imişsin ah ey ümmid-i istikbâl
    Cihanı sensin azad eyleyen bin ye's ü mihnetten

    Senindir devr-i devlet hükmünü dünyaya infâz et
    Hüdâ ikbâlini hıfzeylesin hür türlü âfetten

    Kilâb-ı zulme kaldı gezdiğin nâzende sahrâlar
    Uyan ey yâreli şîr-i jeyân bu hâb-ı gafletten

    Namık Kemal

     

    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.