Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

İktidar ve meşruiyet kavramlarını tanımlayınız

Bu soruya açıklama yazılmamış..

Bu soruya 5 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Zeus

    • 2020-11-30 04:50:59

    Cevap :

    İktidar ve Meşruiyet İlişkisi 

    İktidar siyasetin anahtar kavramıdır. Meşruiyet ise bu anahtarın şifresidir. Fizik için enerji, ekonomi için para ne ise siyaset için de iktidar odur. İktidarın içinde bulunan sihirli güç ise meşruiyettir. İktidarı, toplum için kabul edilebilir kılan hayati unsur meşruiyettir.

    İktidarın Doğası

    İktidar, başkalarına istediğini yaptırabilme gücüdür. İktidar yerine, etkileme, kontrol etme, hakim olma, yönetme kelimeleri de duruma göre kullanılmaktadır. Başkalarına istediğinizi zorla veya ikna ederek yaptırabilirsiniz.

    İktidar, hayatın her alanında karşımıza çıkmaktadır. Evde babanın sözünün geçmesi, derste hocanın otoritesi, askerde komutanın emirleri, bir devlet dairesinde amirin memurlar üzerindeki kontrolü vb ilişkiler birer iktidar biçimidir.

    Konumuz siyasi iktidar olduğundan, siyasi iktidar devletin sahip olduğu yetkileri kullanan ayrıcalıklı ve üstün bir gücü ifade etmektedir. Bu yüzden diğer iktidar türlerinden farklı olarak bir ülkedeki en üstün iradeyi ve bütün insanlar üzerinde hüküm sahibi olmayı göstermektedir.

    O zaman; siyasal iktidar dediğimiz zaman devlete ait özel yetkileri, bütün ülke sathında ve bütün insanlar üzerinde kullanan gücü kastetmiş oluyoruz.

    1. Devletin varlık sebebi düzeni sağlamak, adaleti dağıtmak, ülkeyi ve insanları korumaktır. Ülkeyi korumak için “kuvvet” veya “zor”, düzeni sağlamak ve sürdürmek için ‘iktidar’ adaleti dağıtmak için de bu iktidarın yasalara ve halkın rızasına uygun davranması yani meşru olması gerekir.

    Kurucu ve Kurulu İktidar 

    1. “Kurucu iktidar”, devletin temel hukuk düzenini kuran, siyasi iktidarın hangi organlar eliyle ve ne şekilde kullanılacağını belirleyen, herkes için bağlayıcı üstün anayasa normları koyan iktidardır.
    2. “Kurulu iktidar” ise, kaynağını ve yetkilerini anayasadan alan, onun koyduğu sınırlar içinde kullanan, toplum içinde cari olan en üstün iktidardır. Ancak her istediği kararı alamaz, her istediği emri veremez; kendisini bağlayan anayasa ve hukuk kuralları buna engel olur.

    Bazı anayasalarda yer aldığı şekilde, 82 Anayasamızda, 4.madde, Anayasanın değiştirilemeyecek ve değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek ilk üç maddeye atıfta bulunmaktadır.

    Bu durum, Cumhuriyeti kuran “kurucu iktidar” ile açıklanmaktadır. Kısaca, kurulu iktidar hiçbir şekilde kurucu iktidarın koyduğu bu kuralları değiştiremez. 

    Meşruiyet Nedir? 

    1. En basit anlamıyla meşruiyet; GEÇERLİLİK, YASALLIK, DİNÎ VE KANUNÎ DURUMLARA UYGUNLUK, HUKUKEN KENDİSİNE DEĞER VERİLME anlamlarına gelmektedir.
    2. Meşruiyet, geçerli olma, kanuna uyma, meşru olan; yasak olmayan demektir. 
    3. Herkes tarafından kabul edilmiş, geçerlilik kazanmışlığa meşruiyet denir. 
    Meşruiyet kelimesinden türeyen “meşrutiyet” ise; anayasalcılık anlamına gelmektedir. Meşrutiyet, hak ve yetkilerin anayasa tarafından belirlendiği, kral ya da hükümdarın hareket alanının parlamento tarafından sınırlandırıldığı ve yetkilerin krallık ile parlamento arasında paylaşıldığı yönetim biçimidir. 

    Meşruiyetin özellikleri 

    1. Meşruiyet, siyasal iktidarın varoluş sebebini belirleyen en önemli üst anlam dünyasıdır.
    2. Siyasal iktidarın varlık sebebi ve devam etmesinin tek güvencesidir.
    3. Siyasal iktidarın yasa, emir ve eylemlerinin toplum gözünde kabul görüp uyulmasının tek dayanağıdır.
    4. Meşruiyet, hem toplumun hem de siyasal iktidarın bağlı kaldığı bir üst sözleşmedir ki, bu durum her iki alanın da karşılıklı rıza üzerinde var olmasını ve sürekliliğini sağlamaktadır.

    Meşruiyet-İktidar Bağıntısı: 

    Meşruiyet, bir iktidarın rızaya dayanmasını ifade eder. Bu rıza, genel bir uzlaşmanın eseri ise buna oydaşma (consensus) adı verilir. İktidar ile otorite arasındaki fark da meşruiyetten kaynaklanır. Çıplak bir gücü insanlar üzerinde hükmeden otoriteye dönüştürmek için meşruiyet gerekir. Bu yüzden otorite kelimesi bazen meşru iktidar anlamında veya doğrudan otorite yerine kullanılır.

    Meşruiyet, iktidar ile birey arasındaki ilişkinin dayandığı prensipleri gösterir. “Bu iktidar meşrudur?” dedikten sonra “Çünkü” diye söze devam edip, bu iktidara meşruiyetini veren prensibi ifade ederiz.  
     

    1. Bu iktidar meşrudur------Neden----Çünkü  halkın oyuna dayanmaktadır… Çünkü yönetilen nazarında kutsaldır----vs……

    Otorite ve Otoriter arasındaki ilişki 

    Otorite ve otoriter kelimeleri birbirine zıt anlamları olan kavramlardır. “otoriter” kelimesi, iradesini zorla başkalarına kabul ettirmeye çalışan kişileri ifade eder. Otoriter rejimler de doğal olarak halkın rızasına dayanmayan, daha çok gücü kullanan yönetimler için kullanılır. Otoriter yönetim, bütün toplumsal hayatı kuşatan bir ideoloji ile desteklenirse buna “totaliter” yönetim denir. Çağrışım yapacak bir diğer kelime ise ‘otokrasi’ dir. “Otokrasi, hiçbir kurala bağlı olmayan tek kişi yönetimine denmektedir. Bu yönetimin kerameti, o tek kişinin kendindedir.

    Otorite ise Otoriter kavramının tam tersi anlamında olup gücü kullanan mercii’nin meşru olduğu yasal iktidar anlamına gelmektedir. Burada iktidar sahibi meşruiyetin halkın, yönetilenin rızasından almaktadır. 

    Yasal, meşru gücü ifade eden otorite kavramı anayasal monark, meşruti monarşi gibi tek kişi tarafından yönetilen sistemlerde de aynı anlama gelmektedir.

    Weber’e Göre Otorite ve Meşruiyet Tipleri 

    Otorite ve meşruiyetin farklı tiplerini Max Weber 3 başlık altında sınıflandırmıştır. Bu sınıflandırma, iktidara gönüllü olarak boyun eğenlerin farklı meşruiyet gerekçelerini ve dolayısıyla farklı otorite tiplerini açıklamaktadır. Weber’e göre otoritenin 3 ayrı kaynağı vardır.

    I. Karizmatik Otorite 

    1. Karizmatik otorite, bir kişinin olağanüstü özelliklere ve yeteneklere sahip olduğu inancına dayanır. Bu inancın mantıkla açıklanan bir tarafı yoktur. Karizmatik liderler için sıralanan “kaderin belirleyicisi”, tanrı tarafından görevlendirilmiş kişi, “insanüstü varlık” nitelendirmelerin hiçbir akli gerekçesi yoktur.

    Daha çok sıradan insanların insanların kişiliklerinde bulamadıkları nitelikler karizma olarak beğeni ve kabul görür. Dolayısıyla, karizma, bir kişinin objektif olarak sahip olduğu özellikler değil, toplumun ona atfettiği, yakıştırdığı  özelliklerdir. Genelde insanların çaresizce içinde bulundukları kötü koşullarda, kendilerini mucizevi bir şekilde kurtaracak bir insan arayışları sonunda karizmatik lider ortaya çıkar.

    Karizmatik otorite tipinin işleyiş şekli Lidere Kayıtsız Bağlılıktır. Örnek olarak: Lider, Devrimci Lider. (Hitler örneğinde olduğu gibi)

    II. Geleneksel Otorite 

    1. Toplumda oluşmuş gelenekler bir iktidara itaatin gerekçesini oluşturuyorsa Weber bu otoriteye “geleneksel otorite” adını vermektedir. Eski alışkanlıkların kutsallaştırdığı ilkeler iktidarın kaynağında yer alır. 
    2. Geleneksel otoritenin en tipik örneği, Patrimonyal otoritedir. Bu otorite tipinde yönetenlerle yönetilenler arasındaki ilişki baba ile aile çocukları arasındaki ilişkiye benzetilmektedir. Babanın çocukları üzerindeki otoritesi hem koruyucu, hem cezalandırıcı ve hem de ödüllendirici bir güce itaat etmeyi ifade eder.

    Patrimonyal otoriteye sahip kral, şef, veya parti lideri tebaasına hem ödül vermekte, onların refahıyla ilgilenmekte hem de cezalandırıp onları hizaya çekmektedir. Ancak bu ceza ve ödülün sınırlarını da yine gelenekler belirlemektedir.

    Geleneksel otorite sahibi gücünü geleneklerden aldığı için gücünün kaynağı olan bu gelenekleri yaşatmak ve korumak zorundadır.

    Geleneksel otorite tipinin işleyiş şekli Gelenek ve Alışkanlıklar’a bağlılıktır. Geleneksel otoriteye örnek olarak ise Monarşi verilebilir.

    III. Yasal- Rasyonel (Ussal) Otorite 

    Yasalara dayanmak ve yasaları uygulamakla görevli olan modern devletin otoritesi yasal-ussal otorite tipidir. Bu otorite tipi, iktidar sahibinin gücünü yasalardan almasından ve yasalara uygun davranmasından aldığı inancına dayanır.

    Bürokraside amirin memurları üzerindeki otoritesi böyle bir otoritedir. Amir yetkisini kanundan alır. Memurun ona itaat etmesi yine kanunların gereğidir.

    Yasal ve rasyonel otorite tabiatı gereği formel, gayrı  şahsi bir otoritedir. Gücü kullanan, kişi değil bir makam veya bir yetkidir. Kişinin özellikleri değil, herkes için aynı kuralı uygulaması, rasyonel bir ihtiyacı karşılaması  önemlidir. Aslında itaat edilen bir kişi değil, kuralların kendisidir. Bu kurallar ise mutlaka akıl ile açıklanabilen ve akli sebeplere dayanan kurallar olmalıdır. Günümüzün otorite anlayışı bütünüyle yasal-rasyonel otorite tipine dayanmaktadır.

    Yasal-rasyonel otorite tipinin işleyiş şekli kurallara ve prosedürlere bağlılıktır. Örnek olarak Bürokrasi ve modern devlet gösterilebilir.

    Weberci Otorite Tipleri 

    TİP İŞLEYİŞİ ÖRNEK
    GELENEKSEL GELENEK VE ALIŞKANLIKLAR MONARŞİ
    KARİZMATİK LİDERE KAYITSIZ BAĞLILIK LİDER-DEVRİMCİ LİDER
    YASAL-RASYONEL KURALLAR VE PROSEDÜRLER BÜROKRASİ-MODERN DEVLET

    Jean Bodin (1530-1596) ve EGEMENLİK 

    Fransız düşünce adamı olan Jean Bodin düşüncesinin eksenini kiliseye karşı kralın mutlak iktidarının savunması oluşturmaktadır. Egemenlik kavramını ilk defa formüle eden ve onu sistemleştirerek bir teori haline getiren düşünür Jean Bodin’dir.

    Egemenlik, “en üstün hükmetme gücü” olarak tanımlanmaktadır. Jean Bodin’in 1576’ da kaleme aldığı “Devletin Altı Kitabı” isimli eseri ile siyasi düşünceye giren bu kavram, siyasi iktidarı tekleştirme ve en üste yerleştirme amacına hizmet etmek için üretilmiştir.

    Egemenlik, tektir, mutlaktır, sınırsızdır, devredilemez ve bölünemez. Bodin’e göre egemenlik devletin mutlak ve sürekli gücüdür. Mutlak olması, güç işlev ya da süre açısından sınırlanmaması anlamına gelmektedir. Yani bir ülkede sadece tek bir egemen olabilir ve egemen kudret bölünemeyeceği gibi başkasına da devredilemez.

    Sözlük 

    Patrimonyal Yönetim: Tek kişide geleneklere dayalı mutlak yönetim.

    Meşruluk: Mevcut sistemin hukuki yapısına, kanun ve kurallarına uygunluk; yürürlükteki yasalarla çelişkiye düşmemek.

    Hukukun Üstünlüğü: Bir kişinin iradesi ile belirlenen bir düzenin (rule of man) karşısına, bu bir kişinin üstün iradesinin yerine kuralları koyan bir düzeni (rule of law) ifade eder. Hükümetlerin, kamusal güçlerini kullanırken yasaları gözeterek ve vatandaşlara karşı adil ve eşit biçimde muamele etmelerinin gerekliliği, evrensel olarak kabul görmüş hukukun üstünlüğünün ahlaki içeriğini oluşturur.



    Diğer Cevaplara Gözat
    dusunelım1 Takipçi
    Cevap Yaz Arama Yap

    Tugcedogus

    • 2020-11-30 04:46:38

    Cevap :
    Sözlükte iktidar Nedir:
    1. Bir işi yapabilme gücü, erk, kudret: "Bu iş benim iktidarım haricinde, demez mi?" -S. F. Abasıyanık.
    2. Bir işi başarabilme yetki ve yeteneği.
    3. Devlet yönetimini elinde bulundurma ve devlet gücünü kullanma yetkisi: "Almanya'daki öğrenciliğim Hitler'in iktidar yıllarına rastlar." -H. Taner.
    4. Bu yetkiyi elinde bulunduran kişi ve kuruluşlar.
    5. Hükümet
    dusunelım1 Takipçi
    Cevap Yaz Arama Yap

    Tugcedogus

    • 2020-11-30 04:46:38

    Cevap :
    Sözlükte meşruiyet Nedir:
    Meşru, geçerli olma durumu

    dusunelım1 Takipçi
    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2020-11-30 04:50:18

    Cevap : İktidar bir işi yapabilme gücü, erk, kudrettir. Meşruiyet ise herkes tarafından kabul edilmiş veya geçerli olma durumudur. Yani bir ülkeden birileri iktidar olabilir ama meşruiyetleri olmayabilir. Yani yönetimi zorla veya hileyle ele geçirmiş olabilirler.
    dusunelım1 Takipçi
    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2020-11-30 04:58:50

    Cevap : Önemli:
    1. İktidar siyasal hayatın en temel kavramıdır, fakat salt siyasal alanda geçerli olan bir kavram değildir. İnsani ilişkilerin her alanında iktidar ilişkilerini tespit etmek mümkündür.

    2. Meşruiyet ve otorite, iktidarın kullanımına dair kavramlardır. İktidara tabi olan öznelerin iktidarla olan ilişkilerinin doğasını ele verir. Bu, salt öznelerin seçimleri ile ilgili bir durum değildir; içinde bulunulan toplumsal ve tarihsel durumlar tarafından koşullanır.

    3. Hegemonya kavramı iktidarın sınıfsal ve ideolojik yönlerini açığa çıkarır. Bu kavram üzerinden iktidarın çeşitli üretilme biçimlerini ele almak mümkündür.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.