Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

İLK COCUKLUK METNİ OZET

Bu sorunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz.

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    gokturk

    • 2020-05-02 17:04:58

    Cevap :

    İlk Çocukluk Metninin Kısaca Özeti

    Bende kitap merakının ne zaman başladığını bulmak için gözlerimi geçmişe çevirdiğimde,
    çocukluğuma kadar inmek gereğini duyuyorum. Ev yaşamımızın bendeki en eski anıları, gece okumalarıyla karışıktır. Yemekten sonra, babam kahvesini içerken biraz konuşurdu. Annem, babam sessizce dinlerlerken ben hikâyeyi izlemeye uğraşır; sonunda yorulup minderin üzerinde derin bir uykuya dalardım.

    Bu gece okumalarından hatırladığım ilk romanlardan biri, “Felâtun Beyle Rakım Efendi”dir. Babam, yazarına çok önem verirdi. DAhmet Mithat Efendi’nin romanları okunurken annemle babam arasında küçük tartışmalar olurdu. Çünkü, Mithat Efendi, anlattığı hikâyeyi yarıda kesip başka konulara atlar, o zaman da annem, “Buraları atlayalım, içim sıkıldı.” der ama babamı kandıramazdı.

    Babam Serez’e bizi götürdüğünde gece okumaları orada da sürdü. Monte Kristolar, Hüseyin Fellahlar aile ocağımızın o durgun, sessiz ve içten yaşamına güzellik ve coşku kattılar. Babamın Selanikten dönerken getirdiği daha çok sevindirmişti. Yaşım ilerledikçe gündüzde kitap okumaya başladım. Bir gün bende bir şeyler yazayım dedim ve konu olarak Yeşil Serez Ovası’nın uzaklıklarında Tahyanos Gölünü seçtim. İstanbul’a döndüğümüz vakit, on üç yaşındaydım ve Serez’den ayrılırken beni en çok sevindiren şey, istedi¤im kitaplara kavuşma olanağının artık gerçekleşmesiydi. Gündeliklerimden başka babamdan kopardığım paralarla bir kitaplığım oldu.

    Artin adında, bir gözü görmeyen bir dağıtıcı tanımıştım. Artin, yağmurlu havalarda tramvayla geçerken bile pencereden benim romanlarımı uzatırdı. Romanları sayfalarını yırtmamaya özen göstererek okurdum. Derslerde okumama izinde verilirdi. Özellikle bazı derslerde bu izni kötü kullandığımızda olurdu. Cebir öğretmenimiz Boyacıyan Efendi, kendiyle konuşur gibi ders anlatırdı. Bazen “Altı yüz kırk Hüseyin Cahit Efendi gene siyasa ile uğraşıyor!” derken arkadaşlarım arkaya doğru bakışarak gülüşürlerdi.. Ben bozulduğumu belli etmeden okuduklarımı kaldırırdı. Bu arada Boyacıyan Efendi de ders anlatımına devam ederdi.



    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.