Cevap : Aşağıdakilerden hangisi insanın ilahi hitaba mazhar olmasının sebeplerinden biri değildir?
A) İdrak kabiliyetine sahip olması
B) Biyolojik ihtiyaçlara sahip olması
C) Hayatına özgürce yön verebilmesi
D) Sorgulayıcı ve araştırıcı olması

---

---

Diğer Cevaplara Gözat

Cevap : Kuran, öncelikle insanın  okumasını ve aydınlanmasını, okuyup yazarak bilgiye ulaşmasını ister. Önce insana bireysel olarak seslenir daha sonra bunu toplumsal boyuta taşır. İnsanın yaratıldığı günden bu ana kadar Allah, insanlara iyiyi, güzeli, doğruyu ve hayatı tanımlamaları için elçiler aracılığıyla seslenmiştir. Bu ilahî sesleniş, toplumların yıllardır yaşadıkları bölgelerdeki hayat tarzlarından başlayarak, sosyal, siyasi, ekonomik ve inanç dünyalarının her alanına yeni bir düzenleme getirmeye yöneliktir. Uzun yıllardan beri devam eden yaşamlarına karşı bir müdahalede bulunan İlahî hitabın hemen kabul edilmesi onlar için sanıldığı kadar kolay olmamıştır.

Allah, bu insanların atalarından, babalarından gördükleri örf, adet, yaşama tarzı, kültürel aktiviteler ve inanç dünyalarının yerine yenilerini koymalarını istemiştir. 

Kısaca: İnsanlar doğruya yönlenebilmesi için, önce kendi iç donanımını tamamlayıp kıvama ermesi, yaşantısını her yönden temiz tutması, dünyacı çıkarları bir tarafa bırakıp ihlasla çalışması, zorluklara karşı da sabırlı olması için bu ilahi hitaplara mazhar olmuşlardır.

Cevap : İnsanda, diğer mahlûkatın hiçbirinde olmayan, düşünerek insanca konuşma kabiliyeti vardır. İnsanın İlahi hitaba ve risalete konu olmasının kaynağı: onun diğer varlıkların ibadetini araştırarak ifade etme yönüdür. Cenab-ı Allah insanı şu kâinat içinde rububiyet-i mutlakasına ve umum âlemlerdeki rububiyetine karşı en ehemmiyetli bir kul ve hitabına karşı da en mütefekkir bir muhatap ve isimlerine mazhariyet konusunda da en cami bir ayna olarak yaratmıştır.