Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Islam hukukuyla ilgili bulmaca

Bulmacada Islam hukukuyla ilgili sorusunun cevabı nedir?

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Zeus

    • 2020-11-24 16:42:02

    Cevap :
    Bulmacada 'Islam hukukuyla ilgili' nedir sorusunun cevabı:
    Kare ve çengel bulmacada sorulan 'Islam hukukuyla ilgili' sorusunun yanıtı birden fazladır. Bu nedenle bulmacanızdaki boşluk sayısına ve harf dizilişine göre aşağıdaki cevaplarımızdan birini seçmelisiniz.


    İşte cevaplar:
    1. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba FIKIH yazabilirsiniz.
    2. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba ŞERİAT yazabilirsiniz.
    Diğer Cevaplar:
    1. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Fakih yazabilirsiniz.
    2. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 11 harfli ise cevaba İslam Hukuku yazabilirsiniz.
    FIKIH kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Fakih (5 harfli)
    ŞERİAT kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. İslam Hukuku (11 harfli)
    Sözlükte FIKIH Nedir:

    1. Bir şeyi, gereği gibi, iyice anlayıp bilme.
    2. din b. İslam hukukunda din ve dünya işleri ile ilgili ana kaynaklardan yararlanarak konulmuş olan kuralların bütünü.
    3. fıkıh (fıkh) : islam dini hükümlerinin uygulanışı ile ilgili meseleleri ele alan ilim, islam hukuku ilmi (ilm-i fıkh)

    Fıkıh Nedir

    Fıkıh (Arapça: فقه) İslamda Peygamber döneminde Kur'an ve bunun uygulaması ile sınırlı olan Şeriatin, günün şartlarına göre ulema tarafından verilen fetvaların da katkılarıyla genişletilmesi ve Müslümanların hayatını düzenlemek amacıyla açıklanması çabalarıdır. Fıkıhla ilgilenen kişiye fakih (Arapça: فقيه ) denir.

    Fıkıh Usulü

    Fıkıh bir anlam bilimi olarak İslamda ana kaynak sayılan Kur'an ve hadislerden hüküm çıkarma, Kur'an ve hadislerde hüküm ifade edebilecek cümlelerden, bu cümlelerin siyak-sibak münasebetleri ve söyleniş/yazılış sebeplerine göre genel veya özel oluşu, sınırlı veya mutlak oluşu gibi enstrümanları kullanarak hüküm çıkarma çalışmasıdır. Ancak uygulamada özellikle ibadetler konusunda duruma özel birçok ifade genelleştirilerek yaygınlık ve devamlılık kazanmıştır. Bu durumun Kurban ibadeti ve hicap uygulaması gibi örnekleri bulunmaktadır.

    Fıkıh Kaynakları

    Fıkıh 4 ana kaynağa dayanır: Kur'an, Hadis, İcma, Kıyas. Bunların dışında istihsân, istislah, İstishâb, örf, maslahat uygulamaları vardır. Osmanlı imparatorluğu'nda uygulandıktan ve bu imparatorluk dağıldıktan sonra oluşan İslam dinine mensup ülkelerde uygulanmaktadır.

    Fıkıhın Tanımı

    Fıkıh, Arapça kökenli bir sözcüktür. "Bir şeyin özünü ve inceliklerini kavramak" anlamındadır. İslam dininin kutsal kitabı olan Kur'an'da bir bilimden çok "ince anlayış, keskin idrak ve konuşanın amacını anlamak" anlamlarında kullanılmıştır. Bu nedenle genel açıdan fıkıh "bir şeyi özüne vakıf olarak anlamak ve deliliyle birlikte bilmek" anlamında kullanılır. Fakat fıkıh bir bilim olarak, İslam hukuku anlamında kullanılmıştır. Bu anlamda kullanımının farklı bilgin ve taraflarca yapılmış iki ana, farklı tanımı vardır. Biri fıkıh mezheplerinden Hanefilik mezhebinin tanımıdır ki "kişinin ameli bakımdan lehinde ve aleyhinde olanları maharetle bilmesi" şeklindedir. Diğer tanımsa yine bir fıkıh mezhebi olan Şafiilik mezhebinin tanımıdır ve "eylem ve şeriat hükümlerini, yani ibadet, muamelat ve cezaları (ceza hukukunu), açıklayıcı (tafsili) delillerden çıkararak bilmek, tanımak" şeklindedir.
     
    "Fıkh" kökünden türeyen "Fakih" "bir şeyi iyi bilen, iyi anlayan kimse" demektir. Fakih kelimesinin çoğulu "fukaha"dır. Fakih kelimesinin İslam İlimlerindeki terim anlamı ise tarih içerisinde fıkıh kelimesinin değişen manası ile paralel olarak değişikliğe uğramıştır. [1]

    Fıkıhın Tarihçesi

    İslamiyetin ilk devirlerinde islam dini ile ilgili bütün çalışma ve tartışmalar fıkıh disiplini altında yapılmaktaydı. Daha sonra fıkıh, Hicri 1. asırda (Miladi 7.- 8. yüzyıllar) sadece ameli yani eylemsel konulara has kılınan, İslam hukuku olarak ayrı bir ilim haline geldi. Fıkhın metodolojisi anlamına gelen Fıkıh Usûlü müctehidin (yani dinde hüküm verebilecek şahsın) şer'î hükümleri tafsili (açıklayıcı) delillerinden çıkarmasına yarayan kurallar bütünüdür. Fıkıh usûlü açısından elimize ulaşan ilk eser hicri 2. yüzyılda İmam Şafii'nin Er-Risale fil-Usul adlı eseridir.

    Kaynakça

    1.^ Hayreddin Karaman, "Fakih", Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. XII, s. 126.


    Sözlükte ŞERİAT Nedir:
    Şeriat (Arapça: الشريعة), İslam hukuku anlamında İslam dinindeki hukuka ait tüm konu ve kavramları kapsayan disiplinin adıdır.
     

    Etimolojik Olarak Şeriat

    Şeriat, Arapça kökenli bir sözcük olup; "yol, mezhep, metod, âdet, insanı bir ırmağa, su içilecek bir kaynağa ulaştıran yol" anlamına gelir.
     
    Terim olarak "Kur'an âyetleri, Hz. Muhammed'in söz ve fiilleri olarak anlaşılan (sünnet/hadis) ve İslâm bilginlerinin görüş ve yorumlarıyla oluşturulan dini kanunlar toplamıdır. Bazen din anlamında da kullanılan şeriat, "dinin insan eylemlerine ilişkin hükümlerinin bütünü", "dünya ile ilgili hükümlerinin tamamı" ve "İslam Hukuku" gibi anlamlara gelmektedir.
     
    Şeriat sözcüğü şerea' (الشر ع) kökünden gelmektedir. Bu sözcük şeriat hükmü koymak manasında kullanılır. Şeriat koyana "şâri"denir. Bu sebeple İslami literatürde şâri olarak Allah’a"Şâri-i Hâkim" veya "Şâri-i Mübîn" denildiği de olur.
     
    Şerîat kelimesi diğer kanunlar için de kullanılabilir. "Musa'nın şerîatı", "Zerdüşt şerîatı" vb. Şeriat sözcüğünün çoğulu "şerâyi"dir.
     

    Şeriat Kaynakları

    Şeriatın Allah’ın sözü olduğuna inanılan kaynağı Kur’an, kur’anı tebliğ eden peygamberin sözleri Hadis ve bunları yorumlayan fıkıhçıların sözlerinden (ictihad) oluşur. İctihad yapan kişiler kendilerini Kur’an ve sünnet ile sınırlandırarak onun dışına çıkmamaya çalışırlar. Toplumun her türlü hukuki ve medeni meseleleri bu müessese tarafından çözüme kavuşturulmaya çalışılır.
     
    İslama göre son peygamber olan Muhammed'den önce de birçok peygamber gelmiştir. Bu peygamberlerin bazılarının Allah tarafından yeni bir şeriat yani kanun ile gönderildiğine, Muhammed'in getirdiği şeriatın da önceki şeriatların bir devamı ve tamamlayıcısı niteliğinde olduğuna inanılır. Bu inanış Kur'an'ın şu ayetinde görülebilir: "Allah dini doğru tutmanız ve onda ayrılığa düşmemeniz hususunda Nuh'a tavsiye ettiği, sana vahyettiğimiz, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya tavsiyede bulunduğumuz dinle ilgili hususları size şerîat olarak koydu” (42:13).
     
    İslam hukukçularının ortak kabul ettiği iki ana kaynak Kur’an ve Sünnettir. İcma da farklı yorumlanmakla beraber üçüncü ortak kaynak kabul edilir. Hanefi ve Şafiiler kıyası, Şii Caferi mezhebi ise aklı, dördüncü kaynak olarak kabul ederler. Hanbeliler üç esastan sonrasını kabul etmezler.
     
    Hanefi hukuk ekolü dört delile dayanır. Şer'i deliller olarak da anılan bu kaynaklar şunlardır:
     1.Kur'an
     2.Sünnet (Hadisler yoluyla)
     3.İcma (İslam bilginlerinin görüş birliği içinde bulundukları konular)
     4.Kıyas (Birbirine benzeyen meselelerin, hükümlerinde de benzerlik bulunması gerektiği düşüncesinden hareketle oluşturulan yeni hükümler; örneğin içki yasağından hareketle uyuşturucu kullanımının da dinen yasak ve haram olduğuna hükmedilmesi vb.)
     
    Fakat azınlıktaki bazı İslam hukuku bilginleri bu dört temel delilden icmâ ve kıyası kabul etmemişlerdir; Zahiri mezhebi gibi.
     
    Bir hükmün İslami nitelik taşıması bu kaynaklardan en az birisine dayandırılmasına bağlıdır.
     
    Müctehidler şerîat hükümlerini ortaya koymada kitap, sünnet, icmâ ve kıyastan başka fer'î deliller adı verilen maslahat (toplum yararı), örf ve adet, İslam'dan önceki şeriatlar (Şer'ü men kablena), Sahabe görüşleri (Sahabi kavli) gibi deliller de kullanmışlar, böylece dayanılan kaynakları zenginleştirmişlerdir.
     
    İslamda en önemli hukuk bilginlerinden olan; Cafer-i Sadık (ö 765), Ebû Hanîfe (ö. 767), Şâfiî (ö. 819), Mâlik b. Enes (ö.795) ve Ahmed b. Hanbel (ö. 855)'in temsil ettiği ekollerin sistemleştirilmesiyle mezhepler ortaya konmuştur.
     

    Şeriatın Bölümleri

    Fıkıh âlimleri, şeriatı üç ana bölümde incelemiştir: İbadetler, muâmeleler ve ceza hukuku.
     

    Şeriat İbadetleri

    İbadet deyimi Allah'ın hoşnut ve razı olduğu her çeşit eylemi kapsamına alır. Özel anlamda ise, ayet ve hadislerde özel şekil ve şartları belirlenen ibadetlerin uygulanması kastedilir. Namaz, oruç, hac, zekât ve kurban İslam'daki ibadetlere örnek olarak verilebilir.
     

    Muameleler (Feraiz) Kaynakları

    İnsanlar arasındaki medenî, ticarî, ekonomik ve sosyal ilişkiler, insanların devletle ve devletlerin de birbirleriyle münasebetleri bu bölümde yer alır. Şeriat hukukunda fıkıhçılar tarafından evlenme (nikâh), boşanma, nafaka, velâyet, vekâlet, vesayet, miras, alış-veriş gibi toplum hayatına ait medenî işlemlere ve hatta devletler hukukuna ait hükümler ortaya konulmuştur.
     
    Genel anlayışta Nisa suresi 3. ayete dayandırılan nikah hükümlerine göre bir erkek gücü yetiyorsa aynı anda esir ve cariyelerden sınırsız olarak, ayrıca hür olanlardan en fazla 4 kadınla evlenebilir. Bir Müslüman erkeğin Hristiyan veya Yahudi kadınlarla evlenebilmesi mümkün iken hür kadınların ise sadece Müslüman erkeklerden biriyle evlenebilir.
     
    Miras, Avliyye ve Reddiyye konusu: Miras paylaşımı Nisa suresi 11-12. ayetlerinde konu edilmiştir. Buna göre erkeklere mirastan kadınlara göre 2 kat hisse verilir. Mirasçıların paylar toplamının paydalar toplamından yüksek olması konusunda avliyye ve tam tersi durumlarda reddiyye yöntemleri kullanılır.
     

    Şeriatta Şahitlik Kuralları

    Hukukun tesis edilmesinde en önemli belirleyicilerden birisi olan, kimlerin şahitliğinin kabul edileceği, kimlerin şahitliğinin kabul edilmeyeceği konusu, şeriat hukukunda en önemli konu başlıklarından birisidir;
     
    Had cezaları gerektiren suçların ispat edilmesinde, vasiyet ve boşanma davalarında kadınların şahitlikleri geçersizdir.[1] Diğer konularda en az bir tane erkek bulunması koşuluyla 1 erkek + 2 kadın şeklinde kadınların şahitliği kabul edilmiştir.[2][3]
     
    Büyük günah işleyen ve dinde fasık olarak tanımlanan kişilerin eylemlerine karşılık gelen had ve tazir cezalarının yanında şahitlikleri de geçersizdir.
     

    Şeriatta Boşanma Yetkisi

    Şeriata göre gerekçesiz mutlak boşanma yetkisi erkeğe verilmiştir. Kadın erkeği; ancak hakimi ikna edecek gerçerli sebebleri sunması durumunda hâkim kararıyla boşayabilir. Ayrıca boşanma yetkisi evlilik sırasında veya sonrasında eşi tarafından kadına verilirse kadın da gerekçesiz olarak eşini boşayabilir.[4]
     

    Şeriatta Ceza Hukuku

    Şeriat hukukunun kullanımda olduğu bir İslam ülkesinde, İslam’ın emir ve yasaklarına uymayan ve/veya suç işleyen kimselere karşı verilecek bedensel, maddi (mali) veya caydırıcı bazı cezai hükümleri kapsar.
     
    Cezalar başlıca 3 kısımda incelenir;
    1-Kısas: Kısas; cana can, göze göz gibi doğrudan suçu işleyenin işlediği suçun aynısı bir karşı eylem ile cezalandırılması anlamına gelmektedir.
    2-Hudud Yasası (Had cezaları); (Zina, hırsızlık, içki içmek, kazf ve yol kesme ve irtidat cezaları)
    Zina; cezası evlilere recm bekarlara ise yüz adet sopa ile vurulması şeklinde uygulanır.
    Hırsızlık; hırsızlık eyleminde sağ elden başlayarak, el ayak gibi organlardan bir tanesinin kesilmesi şeklindedir.
    İçki içmek; Kur'anda cezası belirtilmeyen bir suç [5] olan içki içmenin cezası icma yoluyla 80 sopa olarak tayin edilmiştir.
    Kazf; İffetli kadına yapılan zina isnadı, 80 sopa ile cezalandırılır.
    Yol kesme; Eylemlerinin çeşidine ve ağırlığına göre sağ el ve sol ayaklarının çapraz olarak kesilmesi, hapsedilme veya sürgün cezaları verilir.
    İrtidat; Dini terminolojide "küfre girer" şeklinde ifade edilen eylemlerdir. Örneğin farz veya sünnet olarak tanımlanan dini emirleri reddeden, hafife alan, alay veya saygısızlık eden, veya "elfaz-ı küfür" denilen sözleri konuşan kişilere uygulanır. Cezası ölümdür.
    3-Tazir cezaları
    Kısas ve had cezaları Kuran ayetleriyle karşılığı belirlenen suçlardır. Diğer suçlar ise ceza miktar, yöntem ve uygulaması hakimin takdirine bırakılan, tazir (toplum içinde azarlamadan sopa atmaya, sürgün, hapis ve idama kadar değişen) cezalarıdır. Tazir cezalarının namazın terki ve irtidat örneklerinde görülebileceği gibi hafif olması diye bir kural yoktur.
     
    İslam fıkıhçıları ibadetler, cezalar, muamelat gibi hususlarda hermafroditlerle ilgili hükümler de ihdas etmişlerdir.[6]
     
    Örnekler: Namaz kılmayanların dövülmesi, hapsedilmesi ve kılmamakta ısrar edenlerin öldürülmesi[7][8][9], kısas (Göze göz, cana can gibi) hükümleri [10], hırsızlık yapanların elinin kesilmesi, zina suçu işleyenlere 100 sopa veya recm cezalarının verilmesi.[11],[12] Şeriat hukukunda eşcinselliğin ölünceye kadar hapis, 100 sopa veya recm şeklinde mezheplere göre farklılıklar gösteren cezaları bulunmaktadır.[6][12][13]
     

    Şeriata Eleştiriler

    Şeriatın içtihadi kısmı ayrı tutulursa eleştiri ve zaman, mekân ve toplumsal anlayışlar gibi değişen şartlara bağlı geliştirilmesi zorunluluk arzeden yeni yaklaşımlara kapalı olduğu söylenebilir. Küçük, karasal yaşam tarzına sahip bir kabile toplumunun sınırlı zaman diliminde yaşadıkları örneklerden yola çıkılarak evrensel ve bütün çağları kapsayan yasa ve düzenlemeler yapılabileceği inancı sorgulanmaya açık bir konudur. Örneğin dini anlayış, yaşam tarzı ve ibadetler gibi kişisel tercihlere saygı çerçevesinde kalması gereken eylemlerin ceza veya hak mahrumiyeti şeklinde yaptırımlara konu olması günümüzde kabul edilebilir yöntemler değildirler. Değişen hukuk anlayışı çerçevesinde verilebilecek diğer örnekler günümüzde en nefret edilen suçlardan sayılan puberte öncesi evliliklerin muhtemelen dönemin anlayışına da uygun olarak yasaklanmamış olması ve ilk islam toplumunda da yaygınlığıdır.[14] Yine günümüzde pek çok toplumda yasal bir durum olan evlilik dışı ilişkiler ve eşcinsellik şeriata göre suç kabul edilir.
     
    Şeriatın ana kaynağı olan Kur’anın çoğu dini hikâyelerden oluşur ve çok az yasa içerir.[15]
     
    Şeriatın kaynakları; Şeriat kurallarının bir kısmının bazı inanç esaslarıyla birlikte Sümerler gibi ilk şehir devletlerinin o günün anlayışına uygun şekilde oluşturduğu, insanlar arasında hukuki açıdan hür-köle ve kadın-erkek ayrımı içeren seksist kurallar ve yasalardan etkilenerek oluşturulduğu söylenebilir. Kısas, hırsızın elinin kesilerek cezalandırılması gibi temel ceza yasalarının Hammurabi kanunlarından veya bu kuralları benimseyen Arap topluluklarının uygulamalarından alınarak şeriata konulmuş yasalar olduğu iddiaları [2] üzerinde durulmaya değer konulardandır. Erkeğe iki kadının payının verilmesi [16] ve bir erkeğin şahitliğinin iki kadına eşit olması gibi yasaların da aynı anlayışın türevleri olması mümkündür.
     
    Suç-Ceza dengesi; Günümüz hukuk anlayışında cezaların intikam duygusundan uzak, caydırıcı, önleyici ve ıslah amacına uygun ve işlenen suç ile uygun ağırlıkta bir karşı eylem olması amaçlanır. Bundan dolayı suçun hangi saiklerle işlenmiş olduğu, suç eylemi önesinde, sırasında ve sonrasındaki davranışlar göz önüne alınarak cezaların ağırlaştırılması veya hafifletilmesi sözkonusu edilir. Şeriat hukukunda verilen cezaların ağırlığının bu amaçlara uygun olup olmadığı yanında suç eyleminin hangi saiklerle ve ne şekilde işlendiği hususunun şeriat cezalarında hırsızlık ve gasp arasında bir ayrım yapılmamış olması dolayısıyla çok önem taşımadığı düşünülebilir. Ancak tarihsel pratikte bu durumun aksini düşündüren uygulama ve yorumların bulunduğu da bir gerçektir.
     
    Mezhepsel farklılıklar; Bir mezhepte meşru kabul edilen mut'a bir başka mezhep tarafından had cezası uygulanması gereken bir haramdır. Tazir cezalarına konu olabilen İslamda büyük günah, farz, vacip, zekat, namaz, tesettür, sünnet, hadis gibi kavramlar her mezhep ve bölgede farklı anlayış, yorum ve uygulama şekilleri bulunan dini kavramlardır.
     

    Kaynakça

     1.^ https://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=22766
     2.^ a b [1] Arif tekin, Sümerlerden İslam’a Kutsal Kitaplar ve Dinler
     3.^ Buhârî, İman 21; Müslim, 907, ; Nesâî, 3:147; Muvatta, 1:187
     4.^ https://www.sizinti.com.tr/konular/ayrinti/islam-hukukunda-kadinin-bosanma-hakki.html
     5.^ https://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/38/284/2590.pdf
     6.^ a b https://docs.google.com/viewer?a=v&q=cache:jnMprDlBGIoJ:eskidergi.cumhuriyet.edu.tr/makale/348.pdf+&hl=tr&gl=tr&pid=bl&srcid=ADGEESjrUoAdakPUqcOF3QtI5SqYnIsuGzLB0CiaH_QM05DEBgldX3BpoxlmshEfbWye0Qd-XfJE0tJQ9lSyYT84LOdZPDb9QlVINJplo3n0WcMRJiqiIj7mhNgtWSbNOiiTmbqoKM83&sig=AHIEtbTuHgiwKoX3hFcYww-QFPUPkyQK5A
     7.^ https://www.ismailaga.info/yazi/2012/03/30/dinde-zorlama-yoktur-ne-demektir-islamda-zorlama-yok-mudur/
     8.^ Necati Yeni el, Hüseyin Kayapınar, Sünen-i Ebû Davud Terceme ve şerhi c. 2, s. 112
     9.^ https://www.fetvameclisi.com/fetva-namaz-kilmayanin-cezasi-21734.html
     10.^ https://tr.wikisource.org/wiki/Bakara_S%C3%BBresi
     11.^ https://www.hayrettinkaraman.net/yazi/hayat2/0260.htm
     12.^ a b https://www.ihya.org/kavram/kavramlar-ansiklopedisi/dt-1933.html
     13.^ https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0ran'da_e%C5%9Fcinsellik
     14.^ turandursun.com
     15.^ https://milelvenihal.org/dosyalar/milel-nihal-dergi/sayilar/MilelveNihal_c6_s1.pdf
     16.^ https://www.scribd.com/fullscreen/48144731?access_key=key-z0aofrmkp5wvq13aqe9
     17.^ https://ilhan-arsel.zzl.org/index-7.htm
     18.^ https://www.agnostik.org/10330-insan-haklari-esitlik-kuran.html
     19.^ https://www.turandursun.com/index.php?option=com_content&view=article&id=696:kuran-miras-paylasimindaki-matematik-hatasi-ve-muslumanlarin-savunma-taktikleri&catid=59:arastima-doyalarimiz&Itemid=126
     20.^ https://kizilbas.biz/belgeler/101-seyhuelislam-ebussuud-efendi-fetvalari.html

    İlgili bulmaca soruları:
    1. islam hukukuyla ilgili bulmaca
    2. islam hukuku ile ilgili makaleler
    3. islam hukuku ile ilgili kitaplar
    4. islam hukuku ile ilgili kuralların oluşturduğu ve incelendiği bilim dalı
    5. islam hukuku ile ilgili ayetler
    6. islam hukuku ile ilgili bir sorunun
    7. islam hukuku ile ilgili sorular
    8. islam hukuku ile ilgili kavramlar
    9. islam hukuku ile ilgili tez konuları
    10. islam hukuku ile ilgili kelimeler


    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Kolay Bulmaca Cevabı Bulma Robotu

    Cevap Yaz

    Bilgilendirme: Bulmaca sözlüğümüzde Haberturk, Hürriyet, Sözcü ve Posta gazetesinin günlük kare ve çengel bulmacalarının cevapları ve Bulmacahane, CodyCross, Words Of Wonders Guru, WOW Guru gibi bulmaca oyunlarının cevapları yayınlanmaktadır. Ayrıca diğer gazete bulmaca cevapları, bulmaca kitabı, çapraz, karışık bulmaca cevaplarınıda sözlüğümüzde bulabilirsiniz. Bulmaca sözlüğümüzden arama yaparak bulmaca sorunuzdaki cevabı kolayca bulabilirsiniz. Eğer cevap henüz sitemize eklenmemiş ise soru sor butonuna tıklayarak hemen cevap verilmesini sağlayabilirsiniz.

    Yakın zamanda para ödüllü online bulmaca çözebileceğiniz bulmaca servisimiz yayına alınacaktır. Günlük, haftalık, aylık ve yıllık olarak en iyi bulmaca çözenler listelerimiz olacak.

    Sözlüğümüzde cevabını bulabileceğiniz bulmaca çeşitleri: CodyCross bulmaca soruları, çengel bulmaca, kare bulmaca, sudoku bulmaca, rakam bulmaca, kelime şifre bulmaca, altıgen çengel bulmaca, halka bulmaca, sözcük avı, yapboz bulmaca, labirent bulmaca, mozaik bulmaca, resimli kelime bulmaca, 7 farkı bulun, lekare bulmaca ve kim milyoner olmak ister soruları ve cevapları.

    Ayrıca bulmaca cevapları sözlüğümüzde aradığınız kelimenin eş anlamı, mecazen ve mecaz anlamları, eski dildeki karşılıkları, osmanlıca karşılıklarıi, zıt anlamlarını bulabilirsiniz.

    Unutmayın bulmaca çözmek zekanızı geliştirdiği gibi çağımızın en kötü hastalıklarından biri olan alzheimer içinde doktorlar tarafından en önerilen çözümlerden biridir. Şimdiden güzel, sağlıklı günler dileriz..



    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.