İşte Cevaplar
Cevap :
• İslam, savaşlarda dahi kadın, çocuk ve yaşlıların öldürülmesine, esirlere kötü muamelede bulunulmasına izin vermez.
• İslam, sınıflı bir toplum yapısını reddeder.
• İslamiyet, insan özgürlüğünü kısıtlayan baskıcı yönetim anlayışlarını reddeder.
• İslam dinine göre insan için aslolan esaret değil hürriyettir.
İslam Kültür ve Medeniyeti paylaşımcı ve çok kültürlü bir medeniyettir. İslam, toplumu ayrıştırıcı değil bütünleştiricidir. Kur’an,
muhataplarına Âdem’in (a.s.) soyundan gelmeleri nedeniyle “Ey insanlar” şeklinde hitap eder. Onları ırk, dil, cinsiyet, bölge, inanç, sınıf gibi farklılıklarından ötürü üstün ya da aşağı görmez. Müslümanlar “Halka hizmeti, Hakk’a hizmet” olarak görmüşler ve yaratılanı Yaratan’dan ötürü sevmeyi kendilerine düstur edinmişlerdir.
Kısaca islamın sınıflı bir yapıyı reddetmesi onun özgünlük, evrensellik ve infak esasları ile ilgilidir..
İnfak: İnsana rızık olarak verilenlerden muhtaçlara da pay ayırmak, onları yokluğa mahkûm etmemektir. Müslümanlar, çeşitli yollarla elde ettikleri para, ziynet, eşya, mülk gibi maddi kazançlarının kullanımında infak duygusuyla hareket eder.
İslamiyette, malı biriktirmek ve cimrilik hoş görülmez. Anneye, babaya, yakınlara, yoksullara, öksüzlere, yolda kalmışlara ve ihtiyaç sahibine karşılık beklemeden infak edilmesi tavsiye edilir. İbadet bilinciyle verilen zekât ve infak, eşitsizliği yansıtan sınıfların ortaya çıkmasını engeller.
Diğer Cevaplara Gözat
İslam Kültür ve Medeniyeti'nde hürriyetin hayata etkileri şu şekilde sıralanabilir:
• İslam, inanç, düşünce ve ifade özgürlüğünü tanır.• İslam, savaşlarda dahi kadın, çocuk ve yaşlıların öldürülmesine, esirlere kötü muamelede bulunulmasına izin vermez.
• İslam, sınıflı bir toplum yapısını reddeder.
• İslamiyet, insan özgürlüğünü kısıtlayan baskıcı yönetim anlayışlarını reddeder.
• İslam dinine göre insan için aslolan esaret değil hürriyettir.
İslam Kültür ve Medeniyeti paylaşımcı ve çok kültürlü bir medeniyettir. İslam, toplumu ayrıştırıcı değil bütünleştiricidir. Kur’an,
muhataplarına Âdem’in (a.s.) soyundan gelmeleri nedeniyle “Ey insanlar” şeklinde hitap eder. Onları ırk, dil, cinsiyet, bölge, inanç, sınıf gibi farklılıklarından ötürü üstün ya da aşağı görmez. Müslümanlar “Halka hizmeti, Hakk’a hizmet” olarak görmüşler ve yaratılanı Yaratan’dan ötürü sevmeyi kendilerine düstur edinmişlerdir.
Kısaca islamın sınıflı bir yapıyı reddetmesi onun özgünlük, evrensellik ve infak esasları ile ilgilidir..
İnfak: İnsana rızık olarak verilenlerden muhtaçlara da pay ayırmak, onları yokluğa mahkûm etmemektir. Müslümanlar, çeşitli yollarla elde ettikleri para, ziynet, eşya, mülk gibi maddi kazançlarının kullanımında infak duygusuyla hareket eder.
İslamiyette, malı biriktirmek ve cimrilik hoş görülmez. Anneye, babaya, yakınlara, yoksullara, öksüzlere, yolda kalmışlara ve ihtiyaç sahibine karşılık beklemeden infak edilmesi tavsiye edilir. İbadet bilinciyle verilen zekât ve infak, eşitsizliği yansıtan sınıfların ortaya çıkmasını engeller.
Diğer Cevaplara Gözat