İşte Cevaplar
Seçme ve seçilme hakkı, bireylerin yerel ve merkezi karar ve yönetim organlarına seçilecek kişilerin kimler olacağını oylarıyla karar verme ve bu yönetim organlarını yürütmek için aday olabilme haklarına verilen isimdir.
20. yüzyılın ilk yarısına kadar sınırlı oy sistemi bulunuyordu. Bu sistem, belirli bir zümrenin oy vermesini ve diğerlerinin oy verememesi anlamına geliyordu. Kadınların oy kullanma ve seçilme hakkı da bulunmuyordu. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren “sınırlı oy”dan “genel oy”a geçildi ve siyasal haklar genişletildi.
Kadınların siyasi hayatta seçme ve seçilme hakkını elde etmesi; toplumsal hayatta gerçekleşen Atatürk Devrimleri’nin en önemlilerinden birisidir. Çıkarılan yasalar ile önce Belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma, ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanınan kadınların, milletvekili seçme ve seçilme hakları, 5 Aralık 1934’te Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile tanındı. Kadınlar özellikle seçme ve seçilme hakkına birçok gelişmiş ülkede yaşayan hemcinslerinden daha önce kavuşmuştur.
Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmiş olması demokrasi yolunda atılan önemli bir adım olması açısından önem arz etmektedir. Böylece kadınlar, çok önemli siyasi, hukuki ve sosyal haklar elde etmişler, eğitimde, sosyal hayatta ve çalışma hayatında yer almaya başlamışlardır.
Diğer Cevaplara Gözat