İşte Cevaplar
Cevap : Kafiye örnekleri sorusunun cevabı;
Şiirde dize sonlarında rediften önce gelen, ses ve görevleri farklı olan ek benzerliklerine kafiye denir. Şiirde ahengin sağlanmasında belki de en önemli unsur olan kafiye, çok uzun yıllardır şiirlerde karşımıza çıkmaktadır. Divanü Lügat’it Türk’te de yer alan şiirlerde uyağın başarıyla kullanıldığı görülmektedir.
Kafiye çeşitleri
1. Yarım Kafiye
Yarım uyakta dize sonlarında sadece tek bir ses benzerliğinin bulunması yeterli olmaktadır.
Örnek:
Koluma taktılar teli
Söyletirler bin bir dili
Oldum Ayn-ı cem bülbülü
Ben anın’çin inilerim
Dize sonlarında yer alan sözcüklerde kullanılan belirtme hal eki “-i“, redif olarak adlandırılmaktadır. Redifi bulduktan sonra kalan sözcük köklerinde uyak aranabilmektedir. Redifleri çıkardıktan sonra geriye kalan kökler şu şekilde olacaktır:
-tel
-dil
-bülbül
-inilerim
Redifi bulduktan sonra kalan sözcüklerde aynen tekrar eden ses yalnızca “l“dir. Tek ses benzerliği bulunduğundan yarım kafiyedir.
2. Tam Kafiye
İki sesin yani harfin dize sonlarında benzer şekilde kullanılmasıdır.
Örnek:
“Sarı tanbura”dır adım
Göklere ağar feryadım
Pir Sultan’ımdır üstadım
Ben anın’çin inilerim
Yukarıda Pir Sultan Abdal‘ın bir dörtlüğü yer almaktadır. Bu dörtlükteki dize sonlarında yer alan kelimelerdeki “-ım” sözcükleri birinci teklik şahıs iyelik eki olduğundan rediftir. Redifleri bulduktan sonra geriye kalan köklerde kafiye arayabiliriz. Redifleri çıkardıktan sonra geriye kalan kökler şu şekilde olacaktır:
–ad
-feryad
-üstad
-inilerim
Görüldüğü gibi “a” ve “d” harfleri üç dize de benzer olarak kullanıldığından ve toplamda iki ses benzerliği olduğundan tam kafiyedir.
3. Zengin Kafiye
Dize sonunda yer alan sözcüklerdeki üç veya daha üzerindeki ses (harf) benzerliğidir.
Örnek:
Miskin Yunus biçâreyim
Baştan ayaga yâreyim
Dost ilinden âvâreyim
Gel gör beni aşk neyledi
Yukarıda Yunus Emre’nin bir dörtlüğü yer almaktadır. Dörtlükte dize sonlarındaki “-y, –im” ekleri iyelik eki olduğundan rediftir. Görüldüğü gibi redifler her zaman sonda yer almaktadır. Redifleri çıkardıktan sonra geri kalan kökte kafiye arayabiliriz.
–biçâre
–yâre
–âvâre
–neyledi
Yukarıda yer alan dize sonlarında “âre” sesleri aynen tekrar ettiğinden ve üç ses benzerliği bulunduğundan zengin kafiyedir.
4. Cinaslı Kafiye
Dize sonlarında yer alan yazılışları aynı ama anlamları farklı olan sözcüklerin tekrar etmesi cinaslı kafiye olarak adlandırılmaktadır.
Örnek:
Kararmış kara gözler
Dermanım kara gözler,
Gemim deryada kaldı,
Yelkenim kara gözler.
Yukarıda yer alan ikinci dizede “Kara gözler” rengi siyah olan insan gözünden bahsetmektedir. Son dizede yer alan “Kara gözler” ifadesi ise kara parçasını kastetmektedir. Yazılışları aynı ancak anlamları farklı olan bu kelimeler cinaslı uyağı oluşturmaktadır.
5. Tunç Kafiye
Dize sonlarında yer alan kelimelerden birisi diğer dize sonundaki kelimenin içinde aynen geçerse buna Tunç Kafiye denir.
Örnek:
Ufku tutuşturmadan fecrin ilk alevleri
Arkamızda kalıyor şehrin kenar evleri
Yukarıdaki ikinci dizenin sonundaki “evleri” kelimesi, ilk dizenin sonundaki “alevleri” kelimesinin içinde aynen geçmektedir. Tanımda da belirttiğimiz gibi dize sonundaki bir kelimenin diğer dize sonundaki kelimenin içinde geçmesine tunç uyak denir.
Diğer Cevaplara Gözat
Şiirde dize sonlarında rediften önce gelen, ses ve görevleri farklı olan ek benzerliklerine kafiye denir. Şiirde ahengin sağlanmasında belki de en önemli unsur olan kafiye, çok uzun yıllardır şiirlerde karşımıza çıkmaktadır. Divanü Lügat’it Türk’te de yer alan şiirlerde uyağın başarıyla kullanıldığı görülmektedir.
Kafiye çeşitleri
1. Yarım Kafiye
Yarım uyakta dize sonlarında sadece tek bir ses benzerliğinin bulunması yeterli olmaktadır.
Örnek:
Koluma taktılar teli
Söyletirler bin bir dili
Oldum Ayn-ı cem bülbülü
Ben anın’çin inilerim
Dize sonlarında yer alan sözcüklerde kullanılan belirtme hal eki “-i“, redif olarak adlandırılmaktadır. Redifi bulduktan sonra kalan sözcük köklerinde uyak aranabilmektedir. Redifleri çıkardıktan sonra geriye kalan kökler şu şekilde olacaktır:
-tel
-dil
-bülbül
-inilerim
Redifi bulduktan sonra kalan sözcüklerde aynen tekrar eden ses yalnızca “l“dir. Tek ses benzerliği bulunduğundan yarım kafiyedir.
2. Tam Kafiye
İki sesin yani harfin dize sonlarında benzer şekilde kullanılmasıdır.
Örnek:
“Sarı tanbura”dır adım
Göklere ağar feryadım
Pir Sultan’ımdır üstadım
Ben anın’çin inilerim
Yukarıda Pir Sultan Abdal‘ın bir dörtlüğü yer almaktadır. Bu dörtlükteki dize sonlarında yer alan kelimelerdeki “-ım” sözcükleri birinci teklik şahıs iyelik eki olduğundan rediftir. Redifleri bulduktan sonra geriye kalan köklerde kafiye arayabiliriz. Redifleri çıkardıktan sonra geriye kalan kökler şu şekilde olacaktır:
–ad
-feryad
-üstad
-inilerim
Görüldüğü gibi “a” ve “d” harfleri üç dize de benzer olarak kullanıldığından ve toplamda iki ses benzerliği olduğundan tam kafiyedir.
3. Zengin Kafiye
Dize sonunda yer alan sözcüklerdeki üç veya daha üzerindeki ses (harf) benzerliğidir.
Örnek:
Miskin Yunus biçâreyim
Baştan ayaga yâreyim
Dost ilinden âvâreyim
Gel gör beni aşk neyledi
Yukarıda Yunus Emre’nin bir dörtlüğü yer almaktadır. Dörtlükte dize sonlarındaki “-y, –im” ekleri iyelik eki olduğundan rediftir. Görüldüğü gibi redifler her zaman sonda yer almaktadır. Redifleri çıkardıktan sonra geri kalan kökte kafiye arayabiliriz.
–biçâre
–yâre
–âvâre
–neyledi
Yukarıda yer alan dize sonlarında “âre” sesleri aynen tekrar ettiğinden ve üç ses benzerliği bulunduğundan zengin kafiyedir.
4. Cinaslı Kafiye
Dize sonlarında yer alan yazılışları aynı ama anlamları farklı olan sözcüklerin tekrar etmesi cinaslı kafiye olarak adlandırılmaktadır.
Örnek:
Kararmış kara gözler
Dermanım kara gözler,
Gemim deryada kaldı,
Yelkenim kara gözler.
Yukarıda yer alan ikinci dizede “Kara gözler” rengi siyah olan insan gözünden bahsetmektedir. Son dizede yer alan “Kara gözler” ifadesi ise kara parçasını kastetmektedir. Yazılışları aynı ancak anlamları farklı olan bu kelimeler cinaslı uyağı oluşturmaktadır.
5. Tunç Kafiye
Dize sonlarında yer alan kelimelerden birisi diğer dize sonundaki kelimenin içinde aynen geçerse buna Tunç Kafiye denir.
Örnek:
Ufku tutuşturmadan fecrin ilk alevleri
Arkamızda kalıyor şehrin kenar evleri
Yukarıdaki ikinci dizenin sonundaki “evleri” kelimesi, ilk dizenin sonundaki “alevleri” kelimesinin içinde aynen geçmektedir. Tanımda da belirttiğimiz gibi dize sonundaki bir kelimenin diğer dize sonundaki kelimenin içinde geçmesine tunç uyak denir.
Diğer Cevaplara Gözat