Kemalist tezin kitle mobilizasyonu sağlamaya başladığı ilk siyasi gelişme 1919 yılında Samsun'a çıkışıdır. Mustafa Kemal Atatürk, Samsun'a çıkarak Milli Mücadele'yi başlatmış ve Türk milletini bağımsızlık mücadelesine davet etmiştir. Bu çıkış, Türk halkının kurtuluş umuduyla birleşmesine ve kitlesel bir harekete dönüşmesine yol açmıştır.

Samsun'a çıkıştan sonra, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, Anadolu'nun dört bir yanında halkı örgütlemeye ve Milli Mücadele'ye katılmaya çağırmıştır. Bu çağrı, özellikle de gençler ve öğrenciler tarafından büyük bir ilgiyle karşılanmıştır. Anadolu'nun birçok şehrinde, halkı Milli Mücadele'ye katılmaya çağıran mitingler ve gösteriler düzenlenmiştir.

Samsun'a çıkış, Kemalist tezin kitle mobilizasyonu sağlamaya başladığı ilk siyasi gelişmedir. Bu çıkış, Türk halkının bağımsızlık mücadelesine katılımını sağlamış ve Milli Mücadele'nin kazanılmasında önemli bir rol oynamıştır.

Samsun'a çıkışın kitle mobilizasyonu sağlamaya başlamasındaki bazı nedenler şunlardır:

1. Mustafa Kemal Atatürk'ün halk arasında büyük bir itibara sahip olması
2. Milli Mücadele'nin bağımsızlık mücadelesi olarak sunulması
3. Milli Mücadele'nin Türk halkının temel hak ve özgürlüklerini korumak için yürütüldüğü vurgulanması

Samsun'a çıkış, Türk tarihinin dönüm noktalarından biridir. Bu çıkış, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde önemli bir adım olmuştur.

Kemalist tezlerin kitle mobilizasyonunu sağlamaya başladığı önemli bir siyasi gelişme, Türkiye'de Cumhuriyet'in ilan edilmesiyle birlikte gerçekleşmiştir. Mustafa Kemal Atatürk liderliğindeki Kurtuluş Savaşı'nın ardından, Osmanlı İmparatorluğu'nun yerine Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Bu, 29 Ekim 1923 tarihinde ilan edildi.

Cumhuriyetin ilanı, Türkiye'nin siyasi, hukuki, kültürel ve sosyal yapısında önemli değişiklikleri beraberinde getirdi. Kemalist ideoloji, laiklik, ulusçuluk, devletçilik, inkılapçılık gibi prensipleri benimsemiş ve uygulamaya koymuştu. Atatürk ve arkadaşları, halkı bu yeni ideolojiye bağlamak ve modernleşme çabalarını hızlandırmak amacıyla çeşitli politika ve reformları hayata geçirdi.

Bazı önemli adımlar şunları içeriyordu:

1. Eğitim Reformları: Yeni Türk devleti, eğitimde köklü değişikliklere gitti. 3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitimde laiklik esas alındı, medrese sistemi kaldırıldı ve modern, bilimsel eğitim anlayışı benimsendi.

2. Kadın Hakları: Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanıyan 5 Aralık 1934 tarihli yasa ile kadınların sosyal ve siyasi hayatta daha etkin olmaları hedeflendi.

3. Alfabe Değişikliği: 1 Kasım 1928 tarihinde Arap alfabesi yerine Latin alfabesi kullanılmaya başlandı. Bu, okuryazarlık oranını artırmayı ve eğitimi daha erişilebilir hale getirmeyi amaçlıyordu.

Bu reformlar, toplumu modernleştirmek ve Kemalist ideolojiye uygun bir ulusal bilinç oluşturmak amacıyla yapıldı. Bu süreç, kitle mobilizasyonunu sağlayan önemli adımlardan biriydi, çünkü halkın geniş kesimleri devletin yeni ideolojisine katılmaya ve benimsemeye teşvik edildi. Ancak, bu dönemdeki politik ve sosyal değişikliklerle ilgili çeşitli görüşler ve eleştiriler de bulunmaktadır.