Kimsenin bilmediği şiirler Kurtuluş Savaşı ile ilgili
Kimsenin bilmediği şiirler Kurtuluş Savaşı ile ilgili sorusunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz?
5. Sınıf
Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
İşte Cevaplar
Cevap : Sınıf Kimsenin bilmediği Kurtuluş Savaşı ile ilgili şiirler sorusunun cevabı:
Dört bir yanı işgalci kuvvetler tarafından işgal edilmiş olan bir millet, işgalci kuvvetlerin boyunduruğundan kurtulmak istemiş ve Kurtuluş Savaşı bu mücadelenin meşalesi olmuştur. Yıllardır hastalıkla, yoklukla, cehaletle ve bitip tükenmeyen savaşlarla yaşayan Türk milleti için Kurtuluş Savaşı bir umut olmuştur. Kadın, erkek, yaşlı, genç demeden verilen mücadele sonunda zafer elde edilmiştir. Anadolu'yu saran özgürlük ateşinin Kurtuluş Savaşı'nın başarılı olmasında payı büyüktür. Böyle şanlıbir zafer üstüneneşiirler marşlar yazılmıştır. Birkaçını paylaşalım
CAN YOLDAŞIMA MEKTUPLAR
Atlılar gördüm
Yağız atlar….doru atlar…kır atlar….
Ta ötelerden gelir gibiydi.
Atlıların ayaklarında zaman
Ezilir gibiydi.
Nal sesleri vardı zamanda
Uzak yakın…
Geceden sabaha doğru sesler
Akın akın;
Artar, eksilir gibiydi.
Bir avuç asker gördüm
Delik deşik bağırları…
Al kan değil yaralarından akan
Kara, sarı
Zehir gibiydi.
Tel örgülerde diken dikendi kader…
Sakarya, Sakarya değildi artık.
Serpilivermiş ovaya üçer beşer
Mehmetler… Savaş,
Süngülerinde esir gibiydi.
Gazi’yi Gördüm
Bir tümseğe dayamış sağ ayağını,
Başında bir kara kalpak.
Kocatepe’de kalkan parmağı
Akdeniz’i gösterir gibiydi.
Bir vatan şahlanmıştı balam
Devir, tarihe hükmeder devir gibiydi.
Bu millet ölür mü, ölür müydü hiç,
Baksan ki Gazi’nin gözlerinde
Ölmekle yaşamak bir gibiydi…
Jülide GÜLİZAR
26 AĞUSTOS 1922
Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi.
Senin uğrunda ölen ordu budur yâ Rabbi.
Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın,
Galib et, çünkü bu son ordusudur İslâm’ın.
Yahya Kemal Beyatlı
ÇANAKKALE DİYARINDA
Denize takılan kilit
Dünyayı kaldıran yiğit
Alaylar var toptan şehit
Çanakkale diyarında
Kahraman şehit cavuşlar
Şehitliğe uçan kuşlar
Savaşta yeni buluşlar
Çanakkale diyarında
Zafer Marşı
Tarihi çevir, nal sesi kısrak sesi bunlar
Delmiş Roma'nın kalbini mızrak gibi Hun'lar
Göktürkler, Uygurlar, Oğuzlar, Peçenekler
Türk'ün tarihine binbir zafer ekler
Dünya atımın nalları altında ezildi
Kaç haçlı sefer göğsüme çarpınca kesildi
Bir gün gemiler dağlara tırmandı denizden
Kudret ve zafer bizlere miras dedemizden.
Diğer Cevaplara Gözat
Dört bir yanı işgalci kuvvetler tarafından işgal edilmiş olan bir millet, işgalci kuvvetlerin boyunduruğundan kurtulmak istemiş ve Kurtuluş Savaşı bu mücadelenin meşalesi olmuştur. Yıllardır hastalıkla, yoklukla, cehaletle ve bitip tükenmeyen savaşlarla yaşayan Türk milleti için Kurtuluş Savaşı bir umut olmuştur. Kadın, erkek, yaşlı, genç demeden verilen mücadele sonunda zafer elde edilmiştir. Anadolu'yu saran özgürlük ateşinin Kurtuluş Savaşı'nın başarılı olmasında payı büyüktür. Böyle şanlıbir zafer üstüneneşiirler marşlar yazılmıştır. Birkaçını paylaşalım
CAN YOLDAŞIMA MEKTUPLAR
Atlılar gördüm
Yağız atlar….doru atlar…kır atlar….
Ta ötelerden gelir gibiydi.
Atlıların ayaklarında zaman
Ezilir gibiydi.
Nal sesleri vardı zamanda
Uzak yakın…
Geceden sabaha doğru sesler
Akın akın;
Artar, eksilir gibiydi.
Bir avuç asker gördüm
Delik deşik bağırları…
Al kan değil yaralarından akan
Kara, sarı
Zehir gibiydi.
Tel örgülerde diken dikendi kader…
Sakarya, Sakarya değildi artık.
Serpilivermiş ovaya üçer beşer
Mehmetler… Savaş,
Süngülerinde esir gibiydi.
Gazi’yi Gördüm
Bir tümseğe dayamış sağ ayağını,
Başında bir kara kalpak.
Kocatepe’de kalkan parmağı
Akdeniz’i gösterir gibiydi.
Bir vatan şahlanmıştı balam
Devir, tarihe hükmeder devir gibiydi.
Bu millet ölür mü, ölür müydü hiç,
Baksan ki Gazi’nin gözlerinde
Ölmekle yaşamak bir gibiydi…
Jülide GÜLİZAR
26 AĞUSTOS 1922
Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi.
Senin uğrunda ölen ordu budur yâ Rabbi.
Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın,
Galib et, çünkü bu son ordusudur İslâm’ın.
Yahya Kemal Beyatlı
ÇANAKKALE DİYARINDA
Denize takılan kilit
Dünyayı kaldıran yiğit
Alaylar var toptan şehit
Çanakkale diyarında
Kahraman şehit cavuşlar
Şehitliğe uçan kuşlar
Savaşta yeni buluşlar
Çanakkale diyarında
Zafer Marşı
Tarihi çevir, nal sesi kısrak sesi bunlar
Delmiş Roma'nın kalbini mızrak gibi Hun'lar
Göktürkler, Uygurlar, Oğuzlar, Peçenekler
Türk'ün tarihine binbir zafer ekler
Dünya atımın nalları altında ezildi
Kaç haçlı sefer göğsüme çarpınca kesildi
Bir gün gemiler dağlara tırmandı denizden
Kudret ve zafer bizlere miras dedemizden.
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap : Kurtuluş Savaşı
Kağnıları taşır kadınlar,
Askerler hücumdadırlar,
Bu uzun savaşı,
Üzüntüyle bekler analar.
Mustafa Kemal kaburgasını kırar,
Vatanı yasa boğar,
Zorlu Kurtuluş Savaşı’nı,
En sonunda kazanırlar.
Osmanlı Devleti kaldırılır,
Dünyada barış sağlanır,
Eğitimde,ölçülerde yenilikler uygulanır,
Mustafa Kemal duygulanır.
Ahmet Çelik
ATATÜRK KURTULUŞ SAVAŞINDA
Bir gemi yanaştı Samsun’a sabaha karşı
Selam durdu kayığı, çaparası, takası
Selam durdu tayfası
Bir duman tüterdi bu geminin bacasından
Bir duman
Duman değildi bu
Memleketin uçup giden kaygılarıydı.
Samsun limanına bu gemiden atılan
Demir değil
Sarılan anayurda
Kemal Paşanın kollarıydı.
Selam vererek Anadolu çocuklarına
Çıkarken yüce komutan
Karadeniz’in halini görmeliydi.
Kalkıp ayağa ardı sıra baktı dalgalar
Kalktı takalar,
İzin verseydi Kemal Paşa
Ardından gürleyip giderlerdi
Erzurum’a kadar
Cahit KÜLEBİ
KURTULUŞ SAVAŞI
Bütün cephelerde verdik savaşı
İzmir’ de denize döktük kalleşi
Dünyada yoktur, Türkün bir eşi
Böyle bir savaştan,zaferle çıktık.
Atatürk’ün ordusu, korkmaz düşmandan
Gazi Mustafa Kemal’ di, Başkumandan
Övgüler almış bakın,bütün cihandan
Böyle bir savaştan, zaferle çıkttık.
Yurduma saldıranları hiç barındırmadık
Cepheden cepheye koştuk durmadık
İngiliz,Fransız,Yunan hiç aldırmadık
Böyle bir savaştan,zaferle çıktık.
Kadın,erkek hep, koştuk cepheye
Vatan için seve seve ölmeye
Hayran oldu dünya,Mehmetçiğe
Böyle bir savaştan, zaferle çıktık.
Genç,ihtiyar,kadın, savaşa girdik
İzmir’ de Yunan’ı denize döktük
Bunca şehit verdik, zaferi gördük
Böyle bir savaştan, zaferle çıktık.
Dünyaya Türkün gücünü gösterdik
Güzel vatanı düşmanlara vermedik
Kurtarmadan vatanı,bizler ölmedik
Böyle bir savaştan, zaferle çıktık.
Silahımız kıttı, cephane kıttı
Vatan için herkes kanın akıttı
Yendi düşmanını önüne kattı
Böyle bir savaştan, zaferle çıktık.
BAKARİ’ den geçmiş olsun bizlere
Herkes kulağını versin bu sese
Mertliği gösterdik bakın herkese
Böyle bir savaştan, zaferle çıktık.
Yılmaz Bakar
KURTULUŞ SAVAŞI DESTANI
YIL 1915…
VATANIMIN üzerinde kara bulutlar;
Bize karşı birleşmişler, bütün düşmanlar…
Ermeniler bir yanda,
İngilizler bir yanda,
Fransızlar başka bir yanda….
Bütün haçlı zihniyeti bir arada,
Parsellemişler VATANIMI kendi aralarında…
KAHPE DÜŞMANLAR, BU VATAN SİZE KALIR MI?
TÜRK’ÜN ASALETİNE ZİNCİRLER DAYANIR MI?
İşgal başlamış; şehir şehir, kasaba kasaba,
Zulüm başlamış, silahsız halka,
Mazlumların feryadı, yükselmiş arşa…
Evler talan edilmiş…
Evler yıkılmış…
İnsanlar canlı canlı yakılmış…
Süngülerin ucuna bebeler takılmış…
Taş üstünde taş,
Baş üstünde baş,
Bırakmamakmış, niyetleri…
Ağır olacak elbet, bu zalimlerin diyetleri…
TÜRK’ÜN ASİL KANINI…
TÜRK’ÜN VATAN SEVDASINI…
TÜRK’ÜN GÖĞSÜNDEKİ İMANINI…
Hesaba katamamışlar…
Aldanmışlar, yanılmışlar…
Yüze, onla…
Silaha, yabayla…
Topa, imanla…
Elif’in kağnısıyla…
Nene hatunun baltasıyla…
Sütçü imamım fetvasıyla…
Zekiye çocuğun VATAN sevdasıyla…
Başladı VATAN savunması…
Her savaştan geldi zafer havası…
Yıl 1919…
Bir kurtarıcı çıktı ortaya…
Halkı topladı bir araya…
Adı: MUSTAFA KEMAL’Dİ,
Başkumandandı…
Savaşlar yönetti,
Zaferlere imza attı…
Vatan kurtarılmaya başlandı…
Çanakkale’den, Dumrupınar’dan
Antep’ten, Urfa’dan
İzmir’den, İstanbul’dan
Zafer haberleri geldi her yerden…
BİR DESTAN YAZILDI, ŞEREFLE, ŞANLA…
BİR DESTAN YAZILDI, ŞEHİTLE, KANLA…
BU VATAN KURTARILDI BÜYÜK CEFAYLA…
Bu VATANI sevmeliyiz…
Bu VATANI korumalıyız…
Bu VATANI yüceltmeliyiz…
GEREKTİĞİNDE BU VATAN İÇİN ÖLMELİYİZ…
Yılmaz Çelik
Mustafa Kemal’in Kağnısı
Yediyordu Elif kağnısını,
Kara geceden geceden.
Sankim elif elif uzuyordu, inceliyordu,
Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar,
İnliyordu dağın ardı, yasla,
Her bir heceden heceden.
Mustafa Kemal’in kağnısı derdi, kağnısına
Mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı.
Çabuk giderdi, çok götürürdü Elifçik,
Nam salmıştı asker içinde.
Bu kez yine herkesten evvel almıştı yükünü,
Doğrulmuştu yola önceden önceden.
Öküzleriyle kardeş gibiydi Elif,
Yemezdi, içmezdi, yemeden içmeden onlar,
Kocabaş, çok ihtiyardı, çok zayıftı,
Mahzundu bütün bütün Sarıkız, yanısıra,
Gecenin ulu ağırlığına karşı,
Hafiftiler, inceden inceden.
İriydi Elif, kuvvetliydi kağnı başında.
Elma elmaydı yanakları, üzüm üzümdü gözleri,
Kınalı ellerinden rüzgar geçerdi daim;
Toprak gülümserdi çarıklı ayaklarına.
Alını, yeşilini kapmıştı, geçirmişti,
Niceden, niceden.
Durdu birdenbire Kocabaş, ova bayır durdu,
Nazar mı değdi göklerden, ne?
Dah etti, yok. Dahha dedi gitmez,
Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacur gucur
Nasıl dururdu Mustafa Kemal’in kağnısı
Kahroldu Elifçik, düşünceden düşünceden.
Aman Kocabaş, ayağını öpeyim Kocabaş,
Vur beni, öldür beni, koma yollarda beni.
Geçer götürür ana, çocuk, mermisini askerciğin,
Koma yollarda beni, kulun köpeğin olayım.
Bak hele üzerimden ses seda uzaklaşır,
Düşerim gerilere, iyceden iyceden.
Kocabaş yığıldı çamura,
Büyüdü gözleri, büyüdü yürek kadar,
Örtüldü gözleri örtüldü hep.
Kalır mı Mustafa Kemal’in kağnısı, bacım.
Kocabaşın yerine koştu kendini Elifçik,
Yürüdü düşman üstüne, yüceden yüceden.
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
Kağnıları taşır kadınlar,
Askerler hücumdadırlar,
Bu uzun savaşı,
Üzüntüyle bekler analar.
Mustafa Kemal kaburgasını kırar,
Vatanı yasa boğar,
Zorlu Kurtuluş Savaşı’nı,
En sonunda kazanırlar.
Osmanlı Devleti kaldırılır,
Dünyada barış sağlanır,
Eğitimde,ölçülerde yenilikler uygulanır,
Mustafa Kemal duygulanır.
Ahmet Çelik
ATATÜRK KURTULUŞ SAVAŞINDA
Bir gemi yanaştı Samsun’a sabaha karşı
Selam durdu kayığı, çaparası, takası
Selam durdu tayfası
Bir duman tüterdi bu geminin bacasından
Bir duman
Duman değildi bu
Memleketin uçup giden kaygılarıydı.
Samsun limanına bu gemiden atılan
Demir değil
Sarılan anayurda
Kemal Paşanın kollarıydı.
Selam vererek Anadolu çocuklarına
Çıkarken yüce komutan
Karadeniz’in halini görmeliydi.
Kalkıp ayağa ardı sıra baktı dalgalar
Kalktı takalar,
İzin verseydi Kemal Paşa
Ardından gürleyip giderlerdi
Erzurum’a kadar
Cahit KÜLEBİ
KURTULUŞ SAVAŞI
Bütün cephelerde verdik savaşı
İzmir’ de denize döktük kalleşi
Dünyada yoktur, Türkün bir eşi
Böyle bir savaştan,zaferle çıktık.
Atatürk’ün ordusu, korkmaz düşmandan
Gazi Mustafa Kemal’ di, Başkumandan
Övgüler almış bakın,bütün cihandan
Böyle bir savaştan, zaferle çıkttık.
Yurduma saldıranları hiç barındırmadık
Cepheden cepheye koştuk durmadık
İngiliz,Fransız,Yunan hiç aldırmadık
Böyle bir savaştan,zaferle çıktık.
Kadın,erkek hep, koştuk cepheye
Vatan için seve seve ölmeye
Hayran oldu dünya,Mehmetçiğe
Böyle bir savaştan, zaferle çıktık.
Genç,ihtiyar,kadın, savaşa girdik
İzmir’ de Yunan’ı denize döktük
Bunca şehit verdik, zaferi gördük
Böyle bir savaştan, zaferle çıktık.
Dünyaya Türkün gücünü gösterdik
Güzel vatanı düşmanlara vermedik
Kurtarmadan vatanı,bizler ölmedik
Böyle bir savaştan, zaferle çıktık.
Silahımız kıttı, cephane kıttı
Vatan için herkes kanın akıttı
Yendi düşmanını önüne kattı
Böyle bir savaştan, zaferle çıktık.
BAKARİ’ den geçmiş olsun bizlere
Herkes kulağını versin bu sese
Mertliği gösterdik bakın herkese
Böyle bir savaştan, zaferle çıktık.
Yılmaz Bakar
KURTULUŞ SAVAŞI DESTANI
YIL 1915…
VATANIMIN üzerinde kara bulutlar;
Bize karşı birleşmişler, bütün düşmanlar…
Ermeniler bir yanda,
İngilizler bir yanda,
Fransızlar başka bir yanda….
Bütün haçlı zihniyeti bir arada,
Parsellemişler VATANIMI kendi aralarında…
KAHPE DÜŞMANLAR, BU VATAN SİZE KALIR MI?
TÜRK’ÜN ASALETİNE ZİNCİRLER DAYANIR MI?
İşgal başlamış; şehir şehir, kasaba kasaba,
Zulüm başlamış, silahsız halka,
Mazlumların feryadı, yükselmiş arşa…
Evler talan edilmiş…
Evler yıkılmış…
İnsanlar canlı canlı yakılmış…
Süngülerin ucuna bebeler takılmış…
Taş üstünde taş,
Baş üstünde baş,
Bırakmamakmış, niyetleri…
Ağır olacak elbet, bu zalimlerin diyetleri…
TÜRK’ÜN ASİL KANINI…
TÜRK’ÜN VATAN SEVDASINI…
TÜRK’ÜN GÖĞSÜNDEKİ İMANINI…
Hesaba katamamışlar…
Aldanmışlar, yanılmışlar…
Yüze, onla…
Silaha, yabayla…
Topa, imanla…
Elif’in kağnısıyla…
Nene hatunun baltasıyla…
Sütçü imamım fetvasıyla…
Zekiye çocuğun VATAN sevdasıyla…
Başladı VATAN savunması…
Her savaştan geldi zafer havası…
Yıl 1919…
Bir kurtarıcı çıktı ortaya…
Halkı topladı bir araya…
Adı: MUSTAFA KEMAL’Dİ,
Başkumandandı…
Savaşlar yönetti,
Zaferlere imza attı…
Vatan kurtarılmaya başlandı…
Çanakkale’den, Dumrupınar’dan
Antep’ten, Urfa’dan
İzmir’den, İstanbul’dan
Zafer haberleri geldi her yerden…
BİR DESTAN YAZILDI, ŞEREFLE, ŞANLA…
BİR DESTAN YAZILDI, ŞEHİTLE, KANLA…
BU VATAN KURTARILDI BÜYÜK CEFAYLA…
Bu VATANI sevmeliyiz…
Bu VATANI korumalıyız…
Bu VATANI yüceltmeliyiz…
GEREKTİĞİNDE BU VATAN İÇİN ÖLMELİYİZ…
Yılmaz Çelik
Mustafa Kemal’in Kağnısı
Yediyordu Elif kağnısını,
Kara geceden geceden.
Sankim elif elif uzuyordu, inceliyordu,
Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar,
İnliyordu dağın ardı, yasla,
Her bir heceden heceden.
Mustafa Kemal’in kağnısı derdi, kağnısına
Mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı.
Çabuk giderdi, çok götürürdü Elifçik,
Nam salmıştı asker içinde.
Bu kez yine herkesten evvel almıştı yükünü,
Doğrulmuştu yola önceden önceden.
Öküzleriyle kardeş gibiydi Elif,
Yemezdi, içmezdi, yemeden içmeden onlar,
Kocabaş, çok ihtiyardı, çok zayıftı,
Mahzundu bütün bütün Sarıkız, yanısıra,
Gecenin ulu ağırlığına karşı,
Hafiftiler, inceden inceden.
İriydi Elif, kuvvetliydi kağnı başında.
Elma elmaydı yanakları, üzüm üzümdü gözleri,
Kınalı ellerinden rüzgar geçerdi daim;
Toprak gülümserdi çarıklı ayaklarına.
Alını, yeşilini kapmıştı, geçirmişti,
Niceden, niceden.
Durdu birdenbire Kocabaş, ova bayır durdu,
Nazar mı değdi göklerden, ne?
Dah etti, yok. Dahha dedi gitmez,
Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacur gucur
Nasıl dururdu Mustafa Kemal’in kağnısı
Kahroldu Elifçik, düşünceden düşünceden.
Aman Kocabaş, ayağını öpeyim Kocabaş,
Vur beni, öldür beni, koma yollarda beni.
Geçer götürür ana, çocuk, mermisini askerciğin,
Koma yollarda beni, kulun köpeğin olayım.
Bak hele üzerimden ses seda uzaklaşır,
Düşerim gerilere, iyceden iyceden.
Kocabaş yığıldı çamura,
Büyüdü gözleri, büyüdü yürek kadar,
Örtüldü gözleri örtüldü hep.
Kalır mı Mustafa Kemal’in kağnısı, bacım.
Kocabaşın yerine koştu kendini Elifçik,
Yürüdü düşman üstüne, yüceden yüceden.
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA