Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Konuşma

Bulmacada Konuşma sorusunun cevabı nedir?

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Zeus

    • 2021-03-07 14:08:06

    Cevap :
    Bulmacada 'Konuşma' nedir sorusunun cevabı:
    Kare ve çengel bulmacada sorulan 'Konuşma' sorusunun yanıtı birden fazladır. Bu nedenle bulmacanızdaki boşluk sayısına ve harf dizilişine göre aşağıdaki cevaplarımızdan birini seçmelisiniz.


    İşte cevaplar:
    1. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Görüşme yazabilirsiniz.
    2. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 9 harfli ise cevaba Konferans yazabilirsiniz.
    3. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 3 harfli ise cevaba Laf yazabilirsiniz.
    4. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 8 harfli ise cevaba Musahabe yazabilirsiniz.
    5. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 8 harfli ise cevaba Müzakere yazabilirsiniz.
    6. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Nutuk yazabilirsiniz.
    7. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Sanat yazabilirsiniz.
    8. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba Sohbet yazabilirsiniz.
    Diğer Cevaplar:
    1. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 8 harfli ise cevaba Müzakere yazabilirsiniz.
    2. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Mülakat yazabilirsiniz.
    3. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Konuşma yazabilirsiniz.
    4. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 3 harfli ise cevaba Söz yazabilirsiniz.
    5. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Söyleşi yazabilirsiniz.
    6. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Görüşme yazabilirsiniz.
    7. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Konuşma yazabilirsiniz.
    8. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Mütalaa yazabilirsiniz.
    9. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba Etüt yazabilirsiniz.
    10. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Oylaşma yazabilirsiniz.
    11. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba Söylev yazabilirsiniz.
    12. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba Zanaat yazabilirsiniz.
    13. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 8 harfli ise cevaba Hasbihal yazabilirsiniz.
    14. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 8 harfli ise cevaba Yarenlik yazabilirsiniz.
    15. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Söyleşi yazabilirsiniz.
    16. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba Dostça yazabilirsiniz.
    Görüşme kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Müzakere (8 harfli)
    2. Mülakat (7 harfli)
    Konferans kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Konuşma (7 harfli)
    Laf kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Söz (3 harfli)
    Musahabe kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Söyleşi (7 harfli)
    2. Görüşme (7 harfli)
    3. Konuşma (7 harfli)
    Müzakere kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Mütalaa (7 harfli)
    2. Etüt (4 harfli)
    3. Oylaşma (7 harfli)
    Nutuk kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Söylev (6 harfli)
    Sanat kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Zanaat (6 harfli)
    Sohbet kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Hasbihal (8 harfli)
    2. Yarenlik (8 harfli)
    3. Söyleşi (7 harfli)
    4. Dostça (6 harfli)
    Sözlükte Görüşme Nedir:
    Kendi alanının uzmanı ünlü kişileri etraflıca tanıtmak veya toplumu ilgilendiren önemli bir konuyu aydınlatmak üzere uzmanlarla (veya ünlülerle) yapılan görüşmelerin aktarıldığı gazete yazılarına mülakat (görüşme) denir. Görüşme : araştırma konusuyla ilgili olarak görüşülecek kişilerle yüzyüze konuşma şeklinde yapılır. Bu da açıklık ve kesinlik bakımndan önemlidir. Görüşmeye başlamadan önce bir soru listesi hazırlanmasında yarar vardır.

    Detaylı bilgi için bakınız : Mükalat Nedir ?
    Sözlükte Konferans Nedir:
    Alanında uzman birinin bir konu hakkında, duygu ve düşüncelerini açıklamak, öğretmek amacıyla yaptığı hazırlıklı konuşmaya konferans denir. Konferansçı istediği konuyu anlatabilir. Konferanslar daha çok bilimsel konularda verilmekle birlikte güncel konularda da verilebilir. Konferanstan amaç dinleyenleri coşturmak veya onlara bir fikir aşılamak değil, dinleyicileri belli bir konuda bilgilendirmektir. Konferansta anlaşılması güç cümleler kurulmamalı, teknik kelimelere çok yer verilmemeli, kitabî bir üslûpla konuşulmamalı; tekdüzelikten sakınılmalıdır. Bolca verilen örnekler dinleyenlerin hayatından alınmalı, ses çok iyi kontrol edilerek yerine göre vurgu ve tonlamalar yapılmalı, mümkün olduğu kadar konuşma diline yaklaşılmalıdır. Konferans şöyle bir planla sunulabilir: 1. seslenme 2. konferansın amacı 3. konunun kısaca özeti 4. sorulabilecek soruların cevapları 5. sonuca götüren açıklamalar 6. sonuç

    Konferans Nedir ? (Detay)

    Hazırlıklı ve plânlı konuşma türlerindendir. Herhangi bir bilimsel alanda, topluluk karşısında yapılan konuşmalara Konferans denir. Konferansı verecek kişi, kelimelerin telaffuzuna, (diksiyona) ve dil bilgisi kurallarına dikkat etmelidir. Verilmek istenen düşünceler; açık, anlaşılır ve orijinal olmalıdır. Konferans verilirken konuşmacı, yazdıklarını kâğıttan okumamalıdır. Sanki, söyleşi yapıyormuş gibi konuşmalıdır. Arada sırada, yeri geldiğinde kâğıda bakmalıdır. Konuşmacı, gözlerini dinleyicilerin üzerine çevirmeli, böylece onların kendisini ilgiyle izlemelerini sağlamalıdır. Ayrıca, konuşmacı; temiz giyinmeli, ciddî olmalı, kibar davranmalı, güzel konuşmalıdır. Ses tonunu yerine göre ayarlamalı, vurguyu iyi yapmalıdır. Konferans verilmeden önce, bir başkası konferansçıyı bütün özellikleriyle dinleyicilere tanıtmalıdır. Konuşmacı; dinleyicileri sıkıcı ve bıktırıcı söz ve tavırlardan uzak durmalıdır. Ayrıca, el, yüz ve vücut hareketlerini konunun anlamına uygun olarak yerinde ve uyumlu yapmak zorundadır. Hatiplik yeteneği olmayan konuşmacıların, vereceği konferansın etkisiz ve başarısız olacağı da unutulmamalıdır. Konferansta dikkat edilecek bir diğer özellik de zamana uymaktır. Bir saati aşan konferansların dinleyici üzerinde etkisinin azaldığı bir gerçektir. Konferansçı, bu gerçeğe dikkat etmeli, bir saatten az bir sürede konferansını bitirmelidir. Ayrıca, konferansçı; yersiz, taşkın el ve kol hareketlerinin konuşmanın değerini düşürdüğünü unutmamalıdır. Konferans hazırlanırken öncelikle yapılması gereken iş, konferansın sunulacağı konuda geniş bir kaynak taramasına girişmek olacaktır. İncelenecek konuda ansiklopedilerden başlayarak değişik yazı ve incelemeler gözden geçirilmeli, böylelikle sağlam ve derli toplu bir malzeme hazırlanmalıdır. Bu malzemeye konferansçı kendi görüş ve düşüncelerini de katarak öncelikle konferansın plânını düzenlemelidir. Bilimsel toplantılarda söylenen ve akademik hitabet türüne giren söylevler (nutuklar) de konferans sayılır. Konferans plânı şöyle düzenlenebilir: (a) Hitap cümlesi. (b) Konunun sunuluşu. (c) Konferansın amacı. (ç) Konunun açılması ve anlatılması. (d) Sonuç. (e) Sorular ve cevaplar. Konuşmaya, konferansı düzenleyenlere ve dinleyicilere saygı bildiren ve iltifat edici sözlerle başlanmalıdır. Sonra konunun çerçevesi çizilmeli ve ortaya konmalıdır. Bundan sonra konuşmacı, amacına göre konusunu açmalı, o konudaki çeşitli görüşleri kırıcı ve tahkir edici olmayan ifadelerle belirtmelidir. Konuşmacı, bayağı ve argo sözler kullanmaktan kaçınmalıdır. Zaman zaman canlı örnekler ve fıkralarla, konuşma tarzının değiştirilmesiyle, ses tonuna verilecek iniş ve çıkışlarla dinleyicilerin dikkatini ve ilgisini uyanık tutmaya çalışmalıdır. Konferansta bir konunun bütün yönlerinin ve ayrıntılarının verilme-sinin mümkün olmadığı unutulmamalıdır. Konuyu fazla dağıtmak, dinleyicinin konuşmayı takip edememesine neden olur. Çok fazla ayrıntı, herkesi aynı ölçüde ilgilendirmeyeceği için dinleyiciyi sıkar. Konferans, anlatılanların kısaca özetlenmesi, maksadın verilmesi ve dinleyicilere saygı ve iltifat eden sözlerle bitirilmelidir. Sorulacak sorular da kısaca ve soranı incitmeden cevaplanmalıdır.
    Sözlükte Laf Nedir:
    Söz, lakırdı.
    Sözlükte Musahabe Nedir:
    Konuşma, görüşme, söyleşi

    Sözlükte Müzakere Nedir:
    müzakere (A.) [ مذاکره ] görüşme.
    Sözlükte Nutuk Nedir:

    Söylev (Nutuk) Anlamı Tanımı

    1. Söylev (Nutuk, Hitabet)
    2. Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nı anlattığı tarihi konuşması.
    3. Bir konuşmacı tarafından bir yerde toplanmış topluluğa, bir düşünceyi coşkulu bir diile anlatmaya denir. Bunlara, "yaşatıcı yazılar" da diyebiliriz. Öyküleme anlatım biçiminin ağırlıklı kullanıldığı, okuyucunun bilgisini artırmaktan çok hayal dünyasını zenginleştirmeyi amaçlayan yazı türleridir.
     

    Nutuk Nedir

    Kalabalık bir dinleyici topluluğunu çeşitli fikir, duygu ve heyecanları aşılamak amacıyla yapılan konuşmalara söylev (nutuk) denir. Söylev, dinleyici kitlesini belli bir amaç veya duygu etrafında toplamayı amaçlar. Söylev bir yazı türü değildir. Kalabalık halk topluluklarına sunulan önemli söylevler sonradan yazıya geçirilmiştir. Edebiyatımızın en önemli söylevleri atatürk’e aittir. Atatürk’e ait söylevler “nutuk” adlı eserinde toplanmıştır.
     
    Bir gerçeğe inanan bir insanın toplumu bu gerçeğe inandırmak için özünün bütünü ile yaptığı telkin sürecine hitabet; bir fikri, bir davayı karşısındaki insanlara dil ustalığı ile açıklamaya hitabet sanatı; toplum önünde bu konuşmayı yapana hatip; bir insan topluluğuna bir fikri vermek bir ülküyü aşılamak amacıyla söylenen sözlere ise nutuk veya söylev denir. Hatiplik sanatı, insanlık geçmişinin en eski ve en köklü sanatlarındandır. Bu sanatla peygamberler ve din adamları insanları doğru yola davet etmişler; padişahlar, krallar ve kumandanlar ordularına bu sanatla hükmetmiş ve savaşlar kazanmıştır. Hatip olmak isteyen kişi iyi düşünen, çok okuyan, çok tecrübeli, gözlemi kuvvetli, içerisinde bulunduğu toplumu çok iyi bilen, bilgili, ileri görüşlü, söz kurallarına gerektiği kadar önem veren kişi olmalıdır. Hatip, gür sesli, özgür yaratılışlı, sevimli ve cana yakın olmalıdır. Derin hissilik, canlı hayat, sağlam yapılı bulunmak, inanç ve fikirlerde içtenlik, gür bir anlatım şekli hatibin belirgin özellikleridir.
     

    Hatibin Amacı Nedir

    1. Bir fikri veya bir meseleyi açık bir şekilde anlatmak
    2. Dinleyiciler üzerinde bir iz bırakarak onları ikna etmek
    3. Dinleyicileri harekete geçirmek
    4. Dinleyicileri eğlendirmek
     
    Hitabet aslında bir hazırlık konuşmasıdır. Zaten yukarıda tanımladığımız üzere hatip önceden hazırlanan nutku okuyan kişidir. O yüzden öncelikle bir nutuk hazırlanırken dikkat edilecek hususları ele almalıyız.
     

    Nutuk hazırlanırken dikkat edilecek hususlar

    1- Nutku hazırlayan konuyu planlı bir şekilde hazırlamalıdır. Yazıya geçirmeli ve hatip yazmış olduğu bu nutka önceden hazırlanmadır. Yazıya geçirmeli ve hatip yazmış olduğu bu nutka önceden hazırlanmadır. Konuşma sırasında ise yazılı metni yanında bulundurmalı; fakat konuşma sırasında kâğıda fazla bakmamalıdır. Konusuna iyi hazırlanan hatip kağıda göz ucuyla baktığı zaman konuşmasını hatasız yapacaktır.
    2- İçten konuşma yapmak kolay değildir. Büyük hatiplerin bile daha önceden konusunu hazırladıkları ve yanlarındaki küçük notlarından faydalandıkları ve o andaki konunun ahengine göre konuşmalarını değiştirdikleri görülmüştür. Bu yüzden hatip, konuşma sırasında her zaman metne bağlı kalmayabilir.
    3- Nutkun giriş cümlesi toplumun dikkatini çekecek türden olmalıdır. Hatta ilk cümleler şiirsel bir üslupta olabilir.
    4- Düşüncelerin planı iyi yapılmalı ve kullanılacak üslup iyi seçilmelidir.
    5- Gelişme bölümünde ise konu her türlü belgelerle konu açılır, örneklendirilir ve ispatlanmaya çalışılır. Dinleyicinin tansiyonunu yükseltecek fikirlerle sorulu cevaplı cümlelerle sonuç bölümüne geçiş sağlanır.
    6- Sonuç bölümünde ise işlenen konunun önemi ve toplumdaki tesirleri kesin ve etkili bir dil ile anlatılır.
    7- Hatip ele alacağı konuyu çok iyi bir şekilde savunabilmelidir. Bunun için de hitap etme sanatının inceliklerini, toplum psikolojisini ve düşünce yapısını çok iyi idrak etmelidir. Seçtiği sözcükleri ve oluşturduğu cümleleri en etkili biçimde kullanmalıdır. Sesinin tonu, mimikleri konuşmasının doğal akışıyla uygunluk göstermelidir.
     
    Mustafa Kemal Atatürk'ün Onuncu Yıl Nutku söylev türüne en güzel örnektir.
     

    Onuncu Yıl Nutku

    Nutuk, yazıldığı dönemde Cumhuriyet Halk Fırkası Genel başkanı olan Mustafa Kemal Paşa'nın 15 - 20 Ekim 1927 tarihlerinde, yerli ve yabancı basın mensuplarının da katıldığı partisinin 2. 1927 yılları arasında Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının faaliyetlerini özetleyen konuşma,[1] Kültür Bakanlığı Yayınevi tarafından (belgeler bölümü dışında) yaklaşık 900 sayfalık bir kitap olarak yayımlanmıştır ve Türkiye Cumhuriyeti'nin bu dönemle ilgili en temel resmi tarih kaynağı olmak niteliğindedir.
     
    Nutuk'un güncel Türkçeye çevrilmiş sürümleri pek çok yayınevi tarafından basılmış bazıları Söylev adını tercih etmişlerdir.
    Nutuk, belgeleri sayesinde, Atatürk'ün tarihçi kimliğini de ortaya koymaktadır. Atatürk; yaşanılan olaylarla ilgili kayıtlı belgeleri toplamış ve Nutuk'u yazarken bu belgelere dayanarak icraatlarını özetlemiştir.
     

    Nutukta adı geçen kişiler

    Kâzım Karabekir Paşa, Rauf Bey (Orbay), Refet Paşa (Bele), Cemâl Paşa (Mersinli), Nurettin Paşa (Sakallı), Kara Vasıf Bey (Karakol), Zeki Bey (Kadirbeyoğlu), Celâleddin Arif Bey, Cafer Tayyar Paşa (Eğilmez), Ali İhsan Paşa (Sabis), Bekir Sami Bey (Kunduh), Rıza Nur Bey, Çerkez Ethem Bey ve kardeşleri, Selahattin Bey (Köseoğlu), Hüseyin Avni Bey (Ulaş), Ali Rıza Paşa, Şerif Paşa, Ahmet İzzet Paşa (Furgaç), Çürüksulu Mahmut Paşa.
     

    Nutuk hakkında

    Atatürk, gençliğe hitabında, Nutuk'un felsefesi hakkında ipuçları vermektedir.
    Atatürk, Nutuk ile geçmişi anlatıp aynı zamanda gelecekte düşebileceğimiz tehlikeleri önceden sezmemiz için alınacak derslerden bahsetmektedir.
    Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı dönemi'ni birinci ağızdan aktardığı, Cumhuriyet tarihi açısından önemli bir eserdir.
    Bazı sayfalarda açıkça belirttiği "sonraki yıllarda durumun kolay ve açıkça değerlendirilmesi için bu kadar ayrıntıya yer verilmiştir" sözü ile Atatürk ileri görüşlülüğünü bir kere daha ortaya koymuştur.[2] [3]
    Aynı zamanda bu kitap, şu an Türkiye Cumhuriyeti'n de ders olarak okutulan T.C İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinin ders ve çalışma kitaplarının hazırlamasında en buyuk rolü oynamıştır. Bu kitap Atatürk'ün Samsun'a çıktığı tarih olan 19 Mayıs 1919'dan, Cumhuriyet sonrası inkılap dönemine kadarki (1927) zaman diliminde olan olayları anlatmaktadır.
    Nutuk, Atatürk'ün 1927 yılında CHP kurultayında yaptığı konuşmanın metnidir.
     

    Onuncu Yıl Nutkunun Dili

    Atatürk'ün yetiştiği dönemde kullanılan söz dağarcığı ve cümle yapısı bakımından ulusal edebiyat devrinin temsil ettiği dildir. Klâsik Osmanlıca'ya göre oldukça sadeleştirilmiştir. O devirde kullanılan Arapça ve Farsça sözcükler ve bu dillerden alınan kurallarla oluşturulan tamlamalar, devlet dilinde kullanımından dolayı Nutuk'a girmiş sözcükler nedeniyle dili günümüze göre oldukça ağırdır. Dil kullanılırken anlatılan duruma göre bazen kısa ve keskin tümceler bazen de uzun ve hareketli söyleyişlere yer verilmiştir.
     

    Değişik baskıları

     Mustafa Kemal Atatürk'ün Nutuk'unun 1927 Osmanlıca baskısının kapaktan sonra gelen ilk iki sayfası.
     1927'de Osmanlıca harflerle basılan Nutuk'un, sonraki yıllarda birçok kurum ve kitabevi tarafından sayısız baskıları yapılmıştır. 1960'lı yıllardan başlayarak bazı baskılarda, o tarihlerde TDK'nun yaygınlaştırmaya çalıştığı Öztürkçe kullanma akımına uyularak "Nutuk" yerine "Söylev" adı da kullanılmıştır. Bazı baskılarda hem Söylev hem de Nutuk adının birlikte kullanılması tercih edilmiştir. Belli başlı "Nutuk" baskıları şunlardır:
     "Nutuk", Osmanlıca, 1927. 543 sayfa, bez ciltli, 19x27 cm ebatlarında, başta Mustafa Kemal portresi ve sonda 7 tabaka halinde 10 ayrı harita eki mevcut.
     "Nutuk", Yeni harflerle, Devlet Basımevi, İstanbul, 1938. 658 sayfa. Renkli, katlanmış harita eki var.
     "Nutuk, Kemal Atatürk", Türk Devrim Tarihi Enstitüsü, Milli Eğitim Basımevi, 1950. 3 Cilt (Son cilt "Vesikalar")
     "Söylev (Nutuk)", Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara Üniversitesi Basımevi,1963. 2 Cilt. Günümüz Türkçesine sadeleştirilmiş sürüm.
     "Nutuk", Tercüman 1000 Temel Eser, 1973. Cumhuriyetin 50. yılı için özel baskı, tam metin. 2 cilt?
     "Nutuk Söylev", Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1984 . 2 Cilt.
     "Söylev", Çağdaş Yayınları, İstanbul, 1984. 2 Cilt(Cilt I-II ve Cilt III). Hıfzı Veldet Velidedeoğlu yayına hazırlamış. İlk cildi 17 baskı yaptı.
     "Söylev "Nutuk"", Dil Derneği, İstanbul, 1997.
     "Nutuk (Söylev)", Kaya Yayınları, 2000.
     "Söylev (Nutuk) Seçmeler", Betik Yayıncılık, 2002.

    Kaynakça

     Nutuk
     ^ Kongresinde gerçekleştirdiği otuz altı buçuk saat süren tarihî konuşması ve onun metnidir. 1919 - [[Nutuk'un Deşifresi, Sinan Meydan, Truva Yayınları, önsöz
     ^ Nutuk, Mustafa Kemal Atatürk
     ^ https://www.ataturk.com/nutuk/buynutuk/index.htm
     Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk
     Sinan Meydan, Nutuk'un Deşifresi
     Mete Tunçay, Türkiye Cumhuriyeti'nde Tek-Parti Yönetiminin Kurulması, Yurt Yayınları, İstanbul, 1981.
     Taha Parla, Türkiye'de Siyasal Kültürün Resmi Kaynakları - Cilt 1: Atatürk'ün Nutuk'u, İletişim Yayınları, İstanbul,


    Sözlükte Sanat Nedir:

    Özet

    Kısaca belli kalıplar içine konulamayan ve estetik olan insan duygularının dışa vurumudur.

    Sanat Nedir Geniş Tanım

    Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılığa SANAT denilir.

    Sanat, insanlık tarihinin her döneminde var olan bir olgudur. İnsanlığın geçirdiği evrimler yaşama biçimlerini, yaşama bakışlarını, sanat biçimlerini ve sanata bakışlarını değiştirmiş, her dönemde ve her toplumda, sanat farklı görünümlerde ortaya çıkmıştır.

    Bknz: Sanatın Doğuşu Ve Gelişimi

    Bugün sanatın "duygusal ve düşünsel etkileme gücü"ne sahip oluşu daha belirleyicidir. Bu anlayışa en uygun tanımı yapan Thomas Munro'ya göre; "sanat doyurucu estetik yaşantılar oluşturmak amacıyla dürtüler yaratma becerisidir." Sanat, güzel ile uğraşır. Güzel göreceli bir kavramdır. Kendi içinde tutarlı bir bütünlüğü taşıyan şey çirkin, acı verici, iğrendirici bile olsa estetik açıdan güzeldir.

    Sanat, nesnel ve öznel yaklaşımlara göre farklı açıklanır. Nesnel yaklaşımda sanat, toplumsal etkilerle, öznel yaklaşımda ise salt bir bireysellikle yaratılır.

    Filozof ve Sanatçıların Sanat Tanımları

    Kant'a göre; sanatın kendi dışında, hiçbir amacı yoktur. Onun tek amacı kendisidir. Güzel Sanatı ancak deha yaratabilir.

    Hegel'e Göre Sanat: sanattaki güzellik doğadaki güzellikten üstündür. Sanat, insan aklının ürünüdür. Kendisine doğanın taklidinden başka amaç bulmalıdır.

    Karl Marks'a Göre Sanat: yaratıcı eylem, insanın ve doğanın karşılıklı etkileşiminin bir aşamasıdır. Bu, toplumsal bir karakter taşır. Sanat, yaşamı insanileştiren bir olgudur. Araştırıcı, yaratıcı, çok yönlü tümel insana ulaşma çabası içinde sanatlar gelişebilir.

    Benedetto Croce Göre Sanat: güzelliğin yerine anlatımı öne çıkarır. Sanat, sezginin ve anlatımın birliğidir. Bireysel ve teorik bir etkinliktir. Doğa, sanatçının yorumu ile güzel olabilir.

    Heinrich Heine Göre Sanat: Sanat, tıpkı dünya gibi, başına buyruktur, ve insanın dünyayı kavrayışı durmaksızın değişirken dünyanın her zaman aynı kalması gibi, sanatın da insanların geçici kavramlarından bağımsız kalması gerekir; böylece sanat özellikle ahlaktan bağımsız kalmalıdır çünkü ahlak, dünya üzerinde ne zaman yeni bir din çıkıp eskisini bir yana itse, sürekli olarak değişir.

    Ernst Fischer'e Göre Sanat: Çürüyen bir toplumda, sanat, eğer gerçeğe sadık olacaksa, çürümeyi de yansıtmalı. Ve eğer toplumsal işleviyle bağlantısını koparmak istemiyorsa, sanat, dünyanın değişebilir olduğunu da göstermeli. Ve değişmesine yardımcı olmalı.

    Schopenhauer'e Göre Sanat: Nesnelerin çekiciliği bize dokunmadıkları ölçüdedir. Hayat hiçbir zaman güzel değildir; güzel olan hayat üzerine yapılmış betimlemelerdir sadece.

    Bknz: Filozofların Sanat Anlayışı

    Sanat Eserlerinin Genel Özellikleri

    1. Öznellik
    2. Biriciklik
    3. Özgünlük
    4. Estetiklik
    5. Ölçülülük (Oran ve Simetri)
    6. Kalıcılık
    7. Yerellik - Evrensellik


    Bir Sanat Eserinde Olması Gerekenler

    1. Sanat Eseri Teknik Olarak Kalıcı Olmalıdır : Sanat eseri teknik olarak kalıcı olmalıdır, mesela Leonardo da  Vinci’nin kendi yaptığı boyaların 5-10 yıl sonra bozulduğunu düşünün, o zaman bu sanat eserleri olur  muydu? Veya Franz Kafka’nın Naziler tarafından yakılmış eserlerini düşünün, yakılmadan önce bu eserler  vardı ama şimdi?

    2. Sanat Eserlerinde Orijinallik : Sanat eseri sanatçının anlatmak istediği evrenin bir parçası hakkındaki  algılamalarını bize verirken o eser en azından teknik olarak özgün-orijinal olmalıdır, yani daha önce “bu  şekilde bir algılama aynı teknikle” verilmemiş olmalıdır.

    3. Sanat Eserlerinde Çarpıcılık : Sanat eseri çarpıcı olmalıdır (Katharzis etkisi için), bunun için sanat eserinin  kompozisyonunun, düzeninin, renklerinin, ritminin albenili olması gereklidir, ki sanat eseri değerlendirici  kesim tarafından algılanabilsin, dikkati çekilsin, bu şimdiye kadar yapılmamış teknikler uygulanarak,  gariplik, çirkinlik özelliği kullanılarakta yapılabilir, ama en çok kullanılan güzellik, hoşluk, estetik ve çarpıcı  cümleler renkler öğelerdir.

    4. Sanat Eserlerinde Çağdaşlık : Sanat eseri çağına uygun biçimde ve çağdaşlarıyla uygun sanat ekollerinin birisine atfedilecek bir şekilde veya en azından bu ekollerden birisine benzediği varsayılarak değerlendirilir. Eğer bunlar uygulanamıyorsa Sanatçının sanat eserleri yeni bir ekol sayılabilcek düzeyde (kalitede ve  kantitede) olmalıdır-ki sanatçının bu yeni sanat eserleri dizisi eski ekollerle sürekliliği olan yeni bir ekol  sayılabilsin. Eğer bu ekoller o sanat eserine uygulanamıyorsa, veya sanat tekniğinde ekoller çok belirgin  değilse, o zaman o eserler içerdikleri objelere görede sınıflandırılabilirler.

    5. Sanat Eserlerinde Evrensellik : Sanat eseri evrensel olmalıdır, yani dünyadaki tüm sanattan iyi anlayan  değerlendiriciler tarafından zaman içinde ortak sanat değerleri dizisinde yeri olduğu fikri ortak olarak  benimsenmelidir, bu zaman alıcı bir süreçtir, sanat eseri tüm dünyadaki sanat değerlendiriclerinin beğenisini kazanmasını gerektiren süreçlerden geçmelidir ve bu yorumlar kalıcı olmalıdır. Bu süreç aynı  zamanda sanat eserinin “Klasik” bir sanat eseri olduğu mertebesini de beraberinde getirir. Eğer sanat eseri  tüm yorumcular tarafından aynı düzeyde algılanmıyorsa veya yorumcular yorumlarını ve ilgilerini o sanat  eseri için zaman içinde değiştiriyorsa o sanat eseri sadece beğenildiği zaman süreci içerisinde Klasik olarak  değerlendirilmez ama bir kısım değerlendirici tarafından belli bir süre sanat eseri olarak algılanıyorsa o  zaman “Popüler” sanat olarak değerlendirilir (Pop müzik gibi). Eğer bir sanat eseri yeterli sanat değerlendiricilerinin değil de sanat bir kolu eseri ve tarihi hakkında yeterli sanat değerlendiricileri kadar  bilgisi olamayan kişiler tarafından değerlendirilmiş ve sürekli değil ama belirli bir süre için belli bir yerde büyük sayıda kişi tarafından beğeni kazanmış eserler de Popüler sanat ünvanını kazanır. Ama bir sanat eseri  hemen her yerde tüm yeterli sanat değerlendiricilerinin çoğunluğunun (hepsinin olmayabilir) beğenisini her  zaman kazanıyorsa o eser Klasiktir.

    6. Sanat Eserlerinde Kişisel Devamlılık : Sanatçının evrimi sanatçının eserleri en azından onun belli bir  dönemi için, evren parçaları hakkındaki görüşünü gösterir, insan doğasına uygun olarak belli dönemlerinde  veya tüm sanat yaşamı boyunca eserleri onun bu görüş açısını yansıtır, yine insan doğasına uygun olarak  zamanla sanatçı değiştikçe bu görüş açısıda değişebilir, genellikle bu değişim sanatçının eski bakış açılarına  uyumlu bir biçimde olur. Yani bir sanatçının sanatı sürekli olarak değişir. Bunu sanatçının gelişimi, değişik  evreleri diye adlandırmak mümkündür.

    7. Sanat Eserlerinde Yayınlanma Gerekliliği : Sanat eseri yayınlanmalıdır, alıcıların-değerlendiricilerin yani  tüm insanlığın görüşüne sunulmalıdır, yayınlanmamamış bir eserin anlamı eser eğer imkansızlık nedeni değilde bilinçli olarak yayınlanmamışsa o eseri yaratanın kişisel tatmininden öteye geçmez, yayınlanmamış  bir bilimsel araştırmadan farkı yoktur.

    8. Sanat Eserlerinde Soyutlama -Değiştirme : Sanatçı evreni kendi aklına göre yorumlamalıdır, tamamen  orijinaline benzeyen kayıtlar sanat değildir. Estetik kaygılar, soyutlama ve saflaştırma, Aristonun Mimesis  ve Katarsis mental tekniklerine-kuramları gibi sanat teoriği ve estetik kurallar uygulanır. Bu değiştirme  sembolizm yani semboller kullanılarak bazı kavramların yeniden tanımlanmasınıda içerebilir.

    9. Sanat Eserlerinde Yaratıcılık / Özgünlük : Bi sanat eseri özgün olmalı her yerde karşımıza çıkabilecek veya herkesin yapabileceği birşey değil insanı şaşırtan, hayrete düşüren, ufkunu açan, hayal dünyasını geliştiren bir yapısı olmalı. Sanat eseri özgün olmalı bir konu üzerine çalışma yapan 3 sanatçının her birinin ortaya sunduğu eser kendine has olmalı. Kısaca her sanatçının kendine has bir yaratılığı olmalı.

    Sanat Eseri Neden Gereklidir

    Sanat yaşamın içinden geldiği gibi aynı zamanda toplumda yaşayan bireylerin yaşamlarını da etkiler. Toplum sanatın olası içeriğini ve işlevini belirler. Burada sanatçı önemli bir noktadır. Çünkü bu eserler onun bir parçasıdır. . Sanat, duyular dünyasından işlevde, biçimde ve içerikte kökten ayrıdır; ama gene de bu dünyanın bir parçasıdır. Sonuçta sanatçı da bu dünyanın içinde yaşadığına göre sanat eserinin bu dünya ile ilişkisiz, tamamıyla kopuk olduğu düşünülemez. Sanat sadece gerçeğin bir betimlemesi değildir; kendi gerçeğinin bir koşutudur. Sanatın kendi içersinde bir hayatı vardır. Gerçekte sanat, toplumun bir parçasıdır. Çünkü çevresiz hiçbir şeyin olmayacağını bilmemiz gerekir. Sanat sadece insan ilişkilerinin dayandığı iletişimleri olanaklı kılmaya yardım etmekle kalmaz; üstelik bu ilişkilerin niteliğinin de bir parçasıdır.

    Sanatın Sınıflandırılması

    Sanat genel olarak önce iki gruba ayrılır:
    A) Endüstriyel Sanatlar (Zanaat)
    B) Güzel Sanatlar

    A) Endüstriyel Sanatlar (Zanaat)

    Kısaca değinmek gerekirse el işçiliği ile yapılan yine marifet ve yaratıcılık isteyen fakat para karşılığı yani endüstriyel şekilde yapılan faaliyetlere Zanaat veya Endüstriyel Sanat diyoruz.

    Örneğin: Çinicilik, oymacılık, ahşap işleri, kuyumculuk, marangozluk, demircilik gibi.

    Zanaat / Endüstriyel Sanatlar

    B) Güzel Sanatlar

    İnsanda heyecan ve hayranlik uyandiran sanatlardır. Yukarıda  belirttiğim gibi zanaat kavramından yani marangozluk, demircilik gibi, el işinden çok, ruh ve duyguyu ilgilendiren sanatlardir

    Güzel sanatlar modern sınıflandırmada şu an için 7 alt sınıfa sahiptir. Tabi teknoloji ve insan kültürü değiştikçe bu sınıflandırmalara yenileri eklenebilir.

    Bunlar;
    1. Yüzey Sanatları: Tüm iki boyutlu sanat çalışmaları, yani bir eni ve bir boyu olan kâğıt veya tuval üzerine, bir duvar ya da kumaş üzerine uygulanan sanatlardır. Resim ve türleri (yağlı boya, sulu boya, baskı sanatları vb.), duvar resmi, minyatür, karikatür, fotoğraf, süsleme vb.

    Yüzey Sanatları

    2. Hacim Sanatları: Üç boyutlu sanat çalışmalarıdır. Söz geli­mi heykel, seramik, anıtlar vb.

    Hacim Sanatları

    3. Mekân Sanatları: İç ya da dış mekânı kapsayan ya da dü­zenleyen sanat dallarıdır. Mimarî ve çevre düzenlemesi gi­bi mekâna ilişkin tüm tasarım çalışmaları bu gruba girer.

    Mekan Sanatları

    4. Dil Sanatları: Edebiyat ve yazı türlerini kapsayan sanatlardır. Roman, hikâye, şiir, deneme, tiyatro metni ve film se­naryosu vb.

    Dil Sanatları

    5. Ses Sanatları: Müzik ve müziğin bütün türlerini kapsayan sanatlardır. Halk müzikleri, klâsik müzikler vb.

    Ses Sanatları

    6. Eylem Sanatları: İnsan bedeniyle anlatım gücü kazanan sanatlardır. Bale, dans türleri, halk dansları, pandomim vb.

    Eylem - Hareket Sanatları

    7. Dramatik Sanatlar: İnsanın bir eylemle kendini veya bir olayı, bir olguyu anlattığı sanatlardır. Tiyatro, opera, müzi­kal oyun, kukla gibi sahne sanatlarıyla sinema, gölge oyu­nu gibi türler bu grupta toplanabilir. 

    Dinamik - Dramatik Sanatlar

    Bknz: Güzel Sanatların Sınıflandırılması
    Bknz: Güzel Sanatlar

    Sanat ile Zanaatın Farkı Nedir

    Sanat: Estetik, beceri ve yeteneği hayal gücü ile harmanlayıp ortaya bir eser koymak için çaba  harcamak; bu çabayı notaya, tuvale, taşa, kağıda vs. aktarıp sonuçta bir eser vücuda getirmektir.

    Zanaat: kelime olarak aynı anlama gelmekle birlikte (dilimizde farklı bir sözcük üretilmediği için), el  becerisi ile herhangi bir şeyi inşa veya tamir etmek için kullanılmaktadır. Eğitim’le olduğu gibi usta/çırak  ilişkisi ile de öğrenilir zanaat. Sanatı andıran estetik unsurlar olsa da, sanatta olduğu gibi özel bir kabiliyet, yeni duygular, değişik tat ve zevkler ve farklı ufuk derinlikleri ortaya koymayı gerektirmez.

    Bknz: Sanatcı Zanaatçı Farkı
    Sanatın Sınıflandırılması

    Sanatın Elemanları

    1. Çizgi
    2. Renk
    3. Biçim
    4. Form
    5. Doku
    6. Valör
    7. Espas

    Sanatın İlkeleri

    1. Denge
    2. Ritm
    3. Hareket
    4. Zıtlık
    5. Bütünlük
    6. Vurgu
    7. Motif

    Sanatın Doğuşu

    Sanatın Bilim Dalları ile İlişkisi

    1. FİLOLOJİ: Dil bilimidir. Dünya üzerindeki var olan dilleri inceler. Dil üzerine yapılan bir çok sanat eseri vardır. Ayrıca dil sanatları dediğimiz dile anlamı güçlendiren, çeşitlendiren anlatım biçimleri mevcuttur.

    2. PALEOGRAFİ: Eski yazıların okunmasını  sağlayan bilim dalıdır. Yazıların tür ve şekillerini  inceler. Eski yazıların bir çoğu yazıtlar veya tabletler üzerine yazıldığı için bugün tarihi eser ve bir çoğu sanat eseri kapsamındadır.

    3. EPİGRAFİ: Kitabeleri (taşlar üzerine işlenen  yazıları) okuyup araştıran ve yorumlayan bilim  dalıdır. Paleografide bahsettiğim gibi bu kitabeler insanlığın ilk sanat eserlerindendir göktürk yazıtları gibi.

    4. ARKEOLOJİ: Kazı bilimidir. Toprak veya su  altında kalmış, geçmiş uygarlıklara ait kalıntıları  ve eserleri saptayarak bunların çıkarılmasını ve  değerlendirilmesini sağlar. Yapılan arkeolojik kazılarda çok eski sanat eserlerine rastlanmaktadır. Henüz insanoğlu yazıyı icat etmemişken resim ile ve küçük süs eşyalarıyla sanat eserleri üretiyorlardı. Mağara duvarlarına çizilen çizimler bugün dünyanın ilk sanat eserleri kabul edilmektedir. 

    5. NÜMİSMATİK: Madeni para (sikke) bilimidir.  Geçmişte basılmış paraları inceler. Yine basılan paralar ve üzerine yapılan işlemeler birer onları birer sanat eseri haline getirmiştir.

    6. TARİH: İnsan toplumlarında ve toplumlar arasında meydana gelen olay ve gelişmeleri belirli yer ve zaman göstererek sebep ve sonuç  ilişkilerini araştırıp, inceleyen bilim dalıdır. Tarih insanın tüm yolculuğunu dolasıyla sanatında yolculuğunu önümüzü sermektedir. Bu anlamda sanatla iç içedir. Sanat tarihi diye al bölümü de mevcuttur.

    7. KRONOLOJİ: Zaman bilimidir. Olayların tarihlerini saptayarak, oluşum sıralarını düzenler. Arkeoloji ve tarih gibi sanat eselerinin gün ışığına çıkması kadar onların hangi döneme ait olduklarını bilmek bu sanat eserlerini kronolojik olarak zamanlandırmak çok önemlidir. İnsanlığın ilk dönemde yaptığı sanat eserleri bugünün koşulunda yapıldığında sanat eseri olmayabilir. O dönemde o şartlar altında o kültürde iken ancak birer sanat eseridir. Bu anlamda kronoloji sanat açısından oldukça önemli bir bilimdir. 

    8. ARKEOMETRİ: Arkeolojik buluntuların  saptanması ve tarihlerinin belirlenmesinde, fen,  doğa bilimleri, matematiksel ölçüm ve analiz  yöntemlerini inceleyen bilim dalıdır. Yukarıda bahsettiğim kronolojinin yapılabilmesi için önce bulunan sanat eserinin yaşlandırılması yani üretildiği tarihin belirlenmesi gerekir bunun içinde arkeometri bilimine ihtiyaç vardır.

    9. COĞRAFYA: Her olayın belirli bir mekanda  meydana gelmiş olması sebebiyle bu bilim dalı  sanat tarihi ile yakından ilgilidir. Coğrafya kültürleri ve dolasıyla sanat eserlerinin gelişiminde önemli rol oynar. Bir coğrafyada olmayan bir şeyi sanatçı yaratamaz en azından ürün olarak onu kullanamaz. Yani sanat evrenseldir fakat biçimi, tarzı, sunumu üzerinde bulunduğu coğrafyanın getirdiği şartların büyük önemi vardır. 

    10. ETNOGRAFYA (ETNOLOJİ) : Halk bilimidir. Toplumların öz kültürlerini, özellikle halk  kültürünü inceler. Sanat insanların kültürlerinden doğar ve kütürden kültüre farklılık gösterebilir. Etnoloji işte her topluma ait kültür ve sanat eserlerini inceler ve literatüre sokar. Yani brezilyada samba, arjantinde tango, ankarada oyun havası hepsi danstır ama kültürden kültüre büyük değişim gösterir.

    Sanat Terimleri Sözlüğü

    Sanat terimlerinin tamamını yazmak için bir büyük bir ansiklopedi yazmak lazım fakat başlıca terimleri sizin için derledim.

    Antropomorfizm: ''İnsan biçimli'' - Sanatsal ürünlerin insan biçiminde yapılmasıdır.
    Avamgard sanatı: Tam olarak öncü, önde giden olarak açıklanabilir. Askeri bi metadan gelir ve orduda giden  birlik için kullanılırdı. Toplumsal, siyasal ve kültürel anlamdaki değişimlerin farkında olan ve buna taraf sanatçı  tipi için kullanılmaktadır.
    Bienal: Sanat alanında iki yılda bir düzenlenen sergiler, panelller, dünyanın en büyük uluslar arası avamgard  sanat sergisini tanımlamak için kullanılır.
    Derinlik: Resimde üç boyut, bir sanat eserinde ise ön plan ve arka plan arasındaki mesafe olarak kullanılır.
    Dijital sanat: Bilgisayar destekli bir sanat formudur. Dijital fotoğraf, bilgisayar grafikleri, video, oyun tasarımı,  film efektleri, elektronik müzik gibi...
    Dördüncü boyut: Zamandır. Dört boyutlu bir şeyin yüksekliği, eni, derinliği ve hareketi vardır. Yani her şey bir  zaman sürecinde değişir. Dans, tiyatro ve sinema gibi sanatlar dördüncü boyutu da taşır.
    Duvar resmi: İç ve dış mekanların oluşu ve tavanların üzerine yapılan resimlerdir. Tarihi mağara resimlerine  kadar görümek mümkündür. Bu alanda yetkinleşme Rönesans döneminde gerçekleşmiştir.Michelangelo,  Leonardo da Vinci ve R. Santi bü dönemde konusunu hristiyanlıktan alan figürler yapmıştır. Örneğin, İsa'nın  son akşam yemeği.
    Eskiz: Bir tasarımın ya da planın tüm hatlarını, özelliklerini gösteren genel çizi.
    Estetik: Haz ve güzelliğin ilkeleriyle sanat eserlerinin algılanması, insanların güzelliğe nasıl tepki verdiği,  zevkin evrensel mi yoksa görece mi olduğuyla ilgilenen felsefe dalıdır.
    Görsel kültür: Sanat terimi yerine kullanılır.
    İkonografi: Bir konunun resimsel anlatım standartlaşmış dinsel içerikli sanat yapıtı.
    Kitseh: Seçkinlerin beğenmediği, kitlelerinde kopamadığı sanat tarzı. Estetik açıdan bayağı değersiz olan  ürün. Çok bilinen ''ağlayan çocuk'' resmi tipik kitseh örneğidir.
    Küratör: Koleksiyon oluşturma, araştırma, sergileme ve yazma işiyle sorumlu olan kimse.
    Madonna: Hristiyan ikonografisinde bebek İsa ve Meryem'in birlikte tasvir edildiği resimler için kullanılan  terimdir. Bu resimlerle tanınan en önemli ressam Raphael'dir.
    Mozaik: Küçük birbirinden farklı üç boyutlu parçaları bir yüzey üzerinde yan yana getirerek resim  oluşturma tekniğine ve ortaya çıkan esere denir. Daha çok hayvan ve insan figürleri kullanılır. Mitolojik  sahneler çoktur.
    Figür: Fransızca ''yüz'' anlamına gelmektedir. Sanatta ise, bir çalışmada betimlenen her türlü varlık  anlamında kullanılır.
    Fresk: Islak sıva üzerine uygulanan bir duvar resmi tekniği. Özellikle kuru iklimler için çok uygundur. Rönesans sanatçıları bu tekniği en üst düzeye ulaştırmışlardır. Kilise duvarlarında görülür.
    Galeri: Sanat eserlerinin sergilendiği ve satıldığı salon, bina ya da kuruluş. Latince verandası anlamına gelir.
    Natürmont: Kaynağını doğadan alan resim.
    Natürmort: ''Ölü doğa'' olarak da adlandırılmaktadır. Konu olarak cansız varlıkların seçildiği resim türüdür. Yaygın natürmort konusu; meyveler, çiçekler, kitaplar, kumaşlar ve çeşitli seramik ya da cam  kaplardır.
    : Çıplak kadın ya da erkeğin betimlendiği sanat eseridir.
    Popart: II. Dünya Savaş'ından sonra meydana gelen köklü değişimlerin bir göstergesidir. Tüketimi çekici hale  geirmek için reklamlar, renkli afişler, hatta resimli dergi ve romanlar kullanılmaya başlanır.
    Rölyef: Düz bir yüzeyden paranın ya da yüzeyin tamamının dışarı uzaması için yapılan tasarım. Resim ve  heykellerde kullanılır.
    Röprodüksiyon: Bir sanat yapıtının orjinal formuna sadık kalınarak kopyasının üretilmesidir.
    Şövale: Ressamların üzerinde resim yaptıkları 2 ya da 3 ayaklı resim sehpası.
    Vandalizm: Sanat ve edebiyat eserlerini tahrip etmeyi tanımlamak için kullanılır. Temel karakteri kültürüne  ait olmayan eserlere düşmanlıktır ve bu eserleri yok etmek şeklinde ortaya çıkar.

    Bknz: Güzel Sanatlar Sözlüğü

    Felsefede Sanatın Sınıflandırılması

    Felsefede sanat 3 e ayrılır. Bunlar;
    1. Algısal Sanatlar
    a) İşitsel Sanatlar
    b) Görsel Sanatlar
    c) İşitsel Görsel Sanatlar

    2. Kavramsal (Edimsel) Sanatlar
    a) Yazılı Sanatlar
    b) Sözel Sanatlar

    3. Algısal Kavramsal Sanatlar
    a) Görsel Kavramsal Sanatlar
    b) İşitsel Görsel kjavramsal Sanatlar

    Felsefede Sanatın Sınıflandırılması

    Sanat Akımları

    Sanat akımları çok detaylı bir konu. bu konuyu aşağıdaki yazımda sunum şeklinde indirebilirsiniz.
    Sanat Akımları Ödevi Slayt

    Sanat Akımları

    Sanatın Toplum Üzerindeki Etkilerine Örnekler

    1. Sanat eseri bireyleri geliştirir. Okuduğumuz bir romandan birçok şey öğrenir ve hayatımıza uygularız. Öğrenmenin en güzel yollarından biridir.
    2. Sanat eseri insan ruhuna iyi gelir sakinleştirir ve düşünmesini sağlar. Dinlediğiniz bir müzikle kendinizi daha iyi hissedip moral bulur veya içinde bulunduğunuz sıkıntıdan uzaklaşır ve rahatlarsınız.
    3. Sanat eserleri toplumun aynasıdır. Sosyologlar, psikologlar, tarihciler ve diğer bilim dallarında toplumu ve bireyi anlamak için sanat eserleri sıklıkla kullanılır.
    4. Sanat eserleri geleceğe açılan kapıdır. Sanatçı hayal eder ve bilim adamları sonra onu yapar. bilim kurgu edebiyatındak eserleri düşünün onlarca yıl önce yazılmış bu eserler bilim adamlarına ilham olmuş ve bilime yön vermiştir. Çünkü sanat hayal gücünü geliştirir.
    5. Sanat hayal gücümüzle birlikte anlama kapasitemizi geliştirir. Sanatçı çoğu zaman istediğini dolaylı yoldan anlattığı için anlamak için bireylerin düşünmesi hatta bazen araştırması gerekmektedir. Yani insanın zihninde bir yolculuk gibidir sanat.
    6. Sanat toplumları birleştirir çünkü evrenseldir. Aynı şarkı ile bütün milletlerden insanlarla şarkı söyleyip aynı hisleri hissedip dans edebilirsiniz. Bir çok insanı sanat eserleri biraraya getirir.
    7. Sanatla ilgilenen toplumlar barışçıl ve insan sevgisi doludur. 
    8. Sanatla ilgilenmek, güldürür, düşündürür, hayal ettirir yani insanın düşünsel her noktasına en çokta ruhuna dokunur. Sanatçılartopluma iyi yönde yol açan kanallardır.

    Sanat Nedir Konusu Üzerine Bir Deneme

    Peki nedir sanat?
    Sadece müzeler veya çerçeveli resimler mi?
    Ve bu bağlamda, bazı insanlar söyle düşünür:
    Ben, sanatı o kadar sevmiyorum yada sadece anlamıyorum. Sanat sanki sadece aydınlar veya sanatsal insanlar için gibi.
    Fakat sanat herkes içindir..
    Ve aslında çoğu zaman düşündüğümüzden daha fazla yerde bulunabilir.
    Beğendiğiniz şarkılar, izlediğiniz filmler, şiirler, tiyatrolar ... büyükannenizin işlediği halı bile;
    Hepsi sanat.
    Yani merak ediyor olabilirsiniz:
    Sanat tam olarak nedir?
    Sanatı nasıl tanımlarım?
    Aslında bunun cevabı oldukça zor.
    Sanat binlerce yıldır etrafta ve zaman içinde farklı şekillerde gelişmiştir.
    Ve bunu yapmanın nedenleri kişiden kişiye ve farklı faktörlere bağlı olarak değişir.
    Yani sanatı tanımlamak oldukça zor.
    Ve tarihte sıkça tartışılmıştır.
    Herkesin kabul edeceği tek bir tanım yoktur.
    Birçok insan, bir şeyin sanat olduğu zaman sanat olduğunu düşünür.
    İçinizde bir duygu uyandırır.
    Onun uyandırdığı duygular tamamen kendi geçmişinize, hislerinize bağlıdır.
    Aslında yaşam hikayen, seni kim yapan her şeydir.
    Bu yüzden üç farklı insan aynı resmi görebiliyor ve tamamen farklı tepkiler verebiliyorlar.
    Bir resime bakan üç insan düşünelim;
    İlk kişi, gördüğü en güzel şey olduğunu düşünebilir.
    ikinci kişi bu resmi korkunç bulabilir.
    Ve üçüncü kişi üzerinde ise hiç bir etki yapmaz.
    Ve kimse yanlış değil;
    Sanat söz konusu olduğunda herkes kendi tercihlerine ve duygularına sahip olur.
    En sevdiğiniz şarkının size uyandırdığı hissi, en sevdiği heykelde başkasının hissettiği şey ile aynı olabilir.
    Ve o heykelden hoşlanmasan bile, kendine sorman senin için değerli olabilir:
    Bu kişi neden bu heykeli çok seviyor?
    Belki onun hakkında ya da belki kendin hakkında bir şeyler öğrenirsin.
    SANAT terimi gerçekte sadece bir etiket.
    Yıllar geçtikçe, insanlar olsun ya da olmasın, onu sınıflandırmaya çalıştılar.
    Ama bu sanatın konusu değil.
    Kişisel deneyimlerinizle ilgili ve ona verdiğiniz anlamla.
    Herkes sanata farklı tepki verir ve ondan öğrenip büyüyebilir.
    Sanat bize hikaye anlatma şansı veriyor.
    Geçmişimize ve duygularımıza dokunarak. Ve bunu diğer pek az şey yapabilir.

    Sonuç olarak
    Sanat, deha düzeyindeki zekanın, var olana karşı tepkisinin, tutarlı bir bütünlük içerisinde somutlaştığı bir alandır. Sanatçı, zekası ve sezgileriyle çağının önünde giden insan olduğu için, gerçek sanatın anlayanı azdır. Onu anlamak için çaba gerekir.

    KAYNAKÇA

    Doğan, Mehmet. 100 Soruda Estetik. Gerçek Yayınevi: İstanbul: 1975.
    Sena, Cemil Estetik sanat ve Güzelliğin Felsefesi. Remzi Kitabevi.lstanbl11: 1972.
    Sözen, Metin; Uğur Tanyeli. sanat Kavram ve Terimler Sözlü Remzi Kitabevi İstanbul: 1986.
    Timuçin, Afşar Estetik. 2. Baskı BDS Yayınları. 1993.
    Sanat Nedir - https://www.toplumdusmani.net/modules/wfsection/article.php?articleid=2076
    Sanat - https://sanat.nedir.org

    Sözlükte Sohbet Nedir:
    Dostça, arkadaşça konuşarak hoş bir vakit geçirme, söyleşi, yarenlik, hasbıhal:


    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Kolay Bulmaca Cevabı Bulma Robotu

    Cevap Yaz

    Bilgilendirme: Bulmaca sözlüğümüzde Haberturk, Hürriyet, Sözcü ve Posta gazetesinin günlük kare ve çengel bulmacalarının cevapları ve Bulmacahane, CodyCross, Words Of Wonders Guru, WOW Guru gibi bulmaca oyunlarının cevapları yayınlanmaktadır. Ayrıca diğer gazete bulmaca cevapları, bulmaca kitabı, çapraz, karışık bulmaca cevaplarınıda sözlüğümüzde bulabilirsiniz. Bulmaca sözlüğümüzden arama yaparak bulmaca sorunuzdaki cevabı kolayca bulabilirsiniz. Eğer cevap henüz sitemize eklenmemiş ise soru sor butonuna tıklayarak hemen cevap verilmesini sağlayabilirsiniz.

    Yakın zamanda para ödüllü online bulmaca çözebileceğiniz bulmaca servisimiz yayına alınacaktır. Günlük, haftalık, aylık ve yıllık olarak en iyi bulmaca çözenler listelerimiz olacak.

    Sözlüğümüzde cevabını bulabileceğiniz bulmaca çeşitleri: CodyCross bulmaca soruları, çengel bulmaca, kare bulmaca, sudoku bulmaca, rakam bulmaca, kelime şifre bulmaca, altıgen çengel bulmaca, halka bulmaca, sözcük avı, yapboz bulmaca, labirent bulmaca, mozaik bulmaca, resimli kelime bulmaca, 7 farkı bulun, lekare bulmaca ve kim milyoner olmak ister soruları ve cevapları.

    Ayrıca bulmaca cevapları sözlüğümüzde aradığınız kelimenin eş anlamı, mecazen ve mecaz anlamları, eski dildeki karşılıkları, osmanlıca karşılıklarıi, zıt anlamlarını bulabilirsiniz.

    Unutmayın bulmaca çözmek zekanızı geliştirdiği gibi çağımızın en kötü hastalıklarından biri olan alzheimer içinde doktorlar tarafından en önerilen çözümlerden biridir. Şimdiden güzel, sağlıklı günler dileriz..



    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.