İşte Cevaplar
Kulak Kafiyesi
Servet-i Fünun şiirine gelinceye kadar kafiye, resim gibi, bir göz sanatıdır. Kafiyenin, musiki gibi, bir kulak sanatı olduğunu ilk savunan Recaizade Ekrem olmuştur. Böylece, gözden kulağa geçen kafiye sanatımız, bugün eski önemini kaybetmiş durumdadır.
Kafiyenin göz için değil, kulak için olduğu ileri sürülünce, bir göz sanatı olmaktan çıktı, musiki gibi bir kulak sanatı olma yolunu tuttu. O günden sonra Arap harflerii le yazılış şekli uymayan kelimeler kafiye olarak kullanıldı.«Göz» kafiyesinden «kulak» kafiyesine geçişe Hasan Asaf adındaki bi genç şairin şu beyti sebep olmuştur.
Zerre-i nurundan iken muktabesMihr ü mehe etmek işaret abes
İşte edebiyatımızdaki abes – muktabes kafiye savaşına neden olan beyit budur Servet-i Fünun edebiyatı bu çatışmadan sonra kuvvet kazanır. Halk edebiyatımızın yüzyıllar boyu kulak kafiyesini kullandığını bilen yeniciler, eski göz kafiye düzenini yıktılar.
Kulak kafiyesine dayanan bir şiir örneği:
Sızlıyor bağrımız üstündeki dağ.
Yahya KEMAL
Bknz: Kafiye
Diğer Cevaplara Gözat