İşte Cevaplar
Kurbanda vekalet vermeyi unutmak
Bilindiği gibi birini vekil yapmak, icap ve kabul ile olur. Yani, ‘Seni vekil yaptım’ ve ‘Kabul ettim’ sözleri veya yazıları ile gerçekleşir. Vekil, cevap vermeden söz konusu işi yapmaya başlasa, kabul etmiş sayılır.
Ve yine iş habersiz yapıldıktan sonra, sahibinin ‘izin verdim’ demesi ile de vekâlet tahakkuk etmiş, kurban kabul olmuş olur.
Şöyle bir örnekle açıklayacak olursak;
Mesela Yavuz isimli bir kasabın, Kurban Bayramında büyük baş hissesine giren 7 kişinin kurbanını kestiğini farzedelim. Hissedârlardan birisi o anda orda bulunmasa, vekâleti vermemiş bir durumda olsa, onun kurbanı sahih olur mu?
Fıkıh ilminde “fuzûlî” diye bir tâbir vardır. Bu kavram günümüzde her ne kadar ‘lüzumsuz’ anlamında kullanılsa da, fıkıhta ‘Birinin adına vekâlet veya velâyet olmadan iş yapan adam’ demektir.
Bu durumda kasap Yavuz o hissedârın vekâleti ve velâyeti olmadan kurbanını kesti. Bu halde o hissedâr adına olan hissenin vasfı "mevkuf"tur. Mevkuf demek, akit sahibinin icâzetinin beklenmesi demektir.
Eğer o hissedâr, ‘Allah kabul etsin, benim kurbanımı kesmişsiniz’ der ve kabul ederse; o kesilen hayvan, kurban olarak sahihtir. Böylece mevkufluk durumu kalkıp mün’akitliğe dönüşmüştür. ‘Hayır, ben kabul etmiyorum, vekâlet vermemiştim’ derse o kurban sahih olmaz.
Diğer Cevaplara Gözat