Laikliğin Amacı Nedir ve Türkiyeye Kattıkları
Laiklik nedir ? Laikliğin Amacı Nedir ve Türkiye'ye Kattıkları Nelerdir?
Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
İşte Cevaplar
Cevap : Laikliğin Amacı
Laiklik ilkesinin amacı; devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil, akla ve bilime dayandırılması, kimsenin dini inancına ve vicdan özgürlüğüne karışılmamasıdır.
Laikliğin Türkiyeye Kattıkları
Atatürk’ün laiklik ilkesinin Türk toplumuna sağladığı yararların başında, din ve vicdan özgürlüğünün güvence altına alınması, din ve mezhep ayrımı yapılmaksızın bütün yurttaşların kanun önünde eşit sayılmasıyla oluşan barış ve huzur ortamı gelir.
Laiklik ilkesiyle, her bireyin kanun önünde eşit sayılması, aynı hak ve özgürlüklere sahip olunması, ulusal birlikteliğin sağlanması önündeki engeller kaldırılmış, ulusal bilinç güçlendirilmiştir. Türk toplumu, laiklik ilkesinin uygulanmasıyla egemenliği de kendi ellerine almış, geleceğini kendi iradesiyle belirlemeye başlamıştır.
Laikliğe göre egemenliğin kaynağı bir kişi yada din adamlarında değil, sadece halktadır. Egemenliğin ulusa ait olması da laikliğin uygulanması sayesindedir. Laikliğin uygulanmasıyla, değişimin ve çağdaşlaşmanın da önü açılmıştır. Türk inkılabının temeli olarak kabul edilen laiklik ilkesi ile, din ve mezhep farklılıkları ortadan kaldırılarak, milli birlik ve beraberlik duygusu güçlendirilmiştir.
Yargı önünde bütün vatandaşlar eşit hale getirilerek hukuk birliği sağlanmıştır. Toplum hayatında hoşgörü ortamı oluşturulmuştur.
Laiklik ile Türkiye Cumhuriyeti, çağdaşlaşma yolunda hızla ilerlemeye başlamıştır. Dine en gerçekçi yaklaşım olduğu için, dini özgürlüğe laiklik ilkesi ile kavuşulmuştur. Yine laik ortamın oluşması ile Türk demokrasi hayatında da olumlu gelişmeler sağlanmıştır.
Laiklik İlkesinin Özellikleri
Laiklik; devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil, akla ve bilime dayandırılmasıdır.
Devletin egemenlik gücü, ilahi kaynaklar yerine millet iradesine uygun olarak düzenlenmiştir.
Laiklikle insanların dini inanç, vicdan ve düşünce hürriyetleri de sağlanmış, kanun önünde farklı dinlere ve mezheplere mensup insanlar arasında eşitlik sağlanmıştır.
Dini kuralların yerine akılcılık ve bilimsellik ön plana çıkarılmıştır. Dolayısıyla “akılcılık ve bilimsellik” ilkesi bu ilkeyi bütünler.
Diğer Cevaplara Gözat
Laiklik ilkesinin amacı; devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil, akla ve bilime dayandırılması, kimsenin dini inancına ve vicdan özgürlüğüne karışılmamasıdır.
Laikliğin Türkiyeye Kattıkları
Atatürk’ün laiklik ilkesinin Türk toplumuna sağladığı yararların başında, din ve vicdan özgürlüğünün güvence altına alınması, din ve mezhep ayrımı yapılmaksızın bütün yurttaşların kanun önünde eşit sayılmasıyla oluşan barış ve huzur ortamı gelir.
Laiklik ilkesiyle, her bireyin kanun önünde eşit sayılması, aynı hak ve özgürlüklere sahip olunması, ulusal birlikteliğin sağlanması önündeki engeller kaldırılmış, ulusal bilinç güçlendirilmiştir. Türk toplumu, laiklik ilkesinin uygulanmasıyla egemenliği de kendi ellerine almış, geleceğini kendi iradesiyle belirlemeye başlamıştır.
Laikliğe göre egemenliğin kaynağı bir kişi yada din adamlarında değil, sadece halktadır. Egemenliğin ulusa ait olması da laikliğin uygulanması sayesindedir. Laikliğin uygulanmasıyla, değişimin ve çağdaşlaşmanın da önü açılmıştır. Türk inkılabının temeli olarak kabul edilen laiklik ilkesi ile, din ve mezhep farklılıkları ortadan kaldırılarak, milli birlik ve beraberlik duygusu güçlendirilmiştir.
Yargı önünde bütün vatandaşlar eşit hale getirilerek hukuk birliği sağlanmıştır. Toplum hayatında hoşgörü ortamı oluşturulmuştur.
Laiklik ile Türkiye Cumhuriyeti, çağdaşlaşma yolunda hızla ilerlemeye başlamıştır. Dine en gerçekçi yaklaşım olduğu için, dini özgürlüğe laiklik ilkesi ile kavuşulmuştur. Yine laik ortamın oluşması ile Türk demokrasi hayatında da olumlu gelişmeler sağlanmıştır.
Laiklik İlkesinin Özellikleri
Laiklik; devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil, akla ve bilime dayandırılmasıdır.
Devletin egemenlik gücü, ilahi kaynaklar yerine millet iradesine uygun olarak düzenlenmiştir.
Laiklikle insanların dini inanç, vicdan ve düşünce hürriyetleri de sağlanmış, kanun önünde farklı dinlere ve mezheplere mensup insanlar arasında eşitlik sağlanmıştır.
Dini kuralların yerine akılcılık ve bilimsellik ön plana çıkarılmıştır. Dolayısıyla “akılcılık ve bilimsellik” ilkesi bu ilkeyi bütünler.
Diğer Cevaplara Gözat