İşte Cevaplar
Cevap : Lirik Şiir Örnekleri
Batı edebiyatında Rönesans devrim şairlerinin(PETRERCA,RONSARD) daha sonra da ilke olarak içe dönüklüğü benimseyen romantik şairlerin(Lamartine ,Hugo, Goethe, Schiller) duygusal ve öznel bir nitelik gösteren şiirlerin bu türün başarılı örnekleridir.
Örnek-1
Ne zaman seni düşünsem
Bir ceylan su içmeye iner
Çayırları büyürken görürüm
Her akşam seninle
Yeşil bir zeytin tanesi
Bir parça mavi deniz
Alır beni
Seni düşündükçe
Gül dikiyorum elimin değdiği yere
Atlara su veriyorum
Daha bir seviyorum dağları
( İlhan BERK)
Örnek-2
Kara dutum, çatal karam ,çingenem
Nar tanem , nur tanem , bir tanem,
Ağaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın oğulum
Günahımsın vebalimsin .
Dili mercan , dizi mercan, dişi mercan
Yoluna bir can koyduğum,
Gökte ararken yerde bulduğum
Karadutum ,çatal karam çingenem
Daha nem olacaktın bir tanem?
(Bedri Rahmi EYÜBOĞLU)
Örnek-3
NERDESİN?
Geceleyin bir ses böler uykumu.
İçim ürpermeyle dolar: - Nerdesin?
Arıyorum yıllar var ki ben onu,
Aşıkıyım beni çağıran bu sesin.
Gün olur sürüyüp beni derbeder,
Bu ses rüzgarlara karışır gider.
Gün olur peşimden yürür beraber,
Ansızın haykırır bana: Nerdesin?
Bütün sevgileri atıp içimden,
Varlığımı yalnız ona verdim ben,
Elverir ki bir gün bana derinden
Ta derinden bir gün bana "Gel" desin
(Ahmet Kutsi TECER)
Örnek-4
ENDÜLÜSTE RAKS
Zil, şal ve gül. Bu bahcede raksın bütün hızı...
Şevk akşamında endülüs üc defa kırmızı.
Aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir
İspanya neş'esi ile bu akşam bu zildedir.
Yelpaze çevrilir gibi birden dönüşleri,
İşveyle devriliş, örtünüşleri...
Her rengi istemez, gözümüz şimdi aldadır.
İspanya dalga dalga bu akşam bu şaldadır..
Alnında halka halka aşüfte kakülü
Gögsünde yosma gırnatanın en güzel gülü...
Raks ortasında bir durup oynar, yürür gibi;
Bir baş çevirmesiyle bakar öldürür gibi...
Gül tenli, kor dudaklı, kömür gözlü sürmeli,
Şeytan diyor ki, sarmalı yüz kere öpmeli.
Gözler kamaştıran şala, meftun eden güle
Her kalbi dolduran zile, her sineden "Ole!"
(Yahya Kemal BEYATLI)
Diğer Cevaplara Gözat
Batı edebiyatında Rönesans devrim şairlerinin(PETRERCA,RONSARD) daha sonra da ilke olarak içe dönüklüğü benimseyen romantik şairlerin(Lamartine ,Hugo, Goethe, Schiller) duygusal ve öznel bir nitelik gösteren şiirlerin bu türün başarılı örnekleridir.
Örnek-1
Ne zaman seni düşünsem
Bir ceylan su içmeye iner
Çayırları büyürken görürüm
Her akşam seninle
Yeşil bir zeytin tanesi
Bir parça mavi deniz
Alır beni
Seni düşündükçe
Gül dikiyorum elimin değdiği yere
Atlara su veriyorum
Daha bir seviyorum dağları
( İlhan BERK)
Örnek-2
Kara dutum, çatal karam ,çingenem
Nar tanem , nur tanem , bir tanem,
Ağaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın oğulum
Günahımsın vebalimsin .
Dili mercan , dizi mercan, dişi mercan
Yoluna bir can koyduğum,
Gökte ararken yerde bulduğum
Karadutum ,çatal karam çingenem
Daha nem olacaktın bir tanem?
(Bedri Rahmi EYÜBOĞLU)
Örnek-3
NERDESİN?
Geceleyin bir ses böler uykumu.
İçim ürpermeyle dolar: - Nerdesin?
Arıyorum yıllar var ki ben onu,
Aşıkıyım beni çağıran bu sesin.
Gün olur sürüyüp beni derbeder,
Bu ses rüzgarlara karışır gider.
Gün olur peşimden yürür beraber,
Ansızın haykırır bana: Nerdesin?
Bütün sevgileri atıp içimden,
Varlığımı yalnız ona verdim ben,
Elverir ki bir gün bana derinden
Ta derinden bir gün bana "Gel" desin
(Ahmet Kutsi TECER)
Örnek-4
ENDÜLÜSTE RAKS
Zil, şal ve gül. Bu bahcede raksın bütün hızı...
Şevk akşamında endülüs üc defa kırmızı.
Aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir
İspanya neş'esi ile bu akşam bu zildedir.
Yelpaze çevrilir gibi birden dönüşleri,
İşveyle devriliş, örtünüşleri...
Her rengi istemez, gözümüz şimdi aldadır.
İspanya dalga dalga bu akşam bu şaldadır..
Alnında halka halka aşüfte kakülü
Gögsünde yosma gırnatanın en güzel gülü...
Raks ortasında bir durup oynar, yürür gibi;
Bir baş çevirmesiyle bakar öldürür gibi...
Gül tenli, kor dudaklı, kömür gözlü sürmeli,
Şeytan diyor ki, sarmalı yüz kere öpmeli.
Gözler kamaştıran şala, meftun eden güle
Her kalbi dolduran zile, her sineden "Ole!"
(Yahya Kemal BEYATLI)
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap : Yeni mektup aldim gül yüzlü yardan
Gozletme yollari gel deyi yazmis
Sivralan Köyü'nden bizim diyardan
Daglar mor menevşe gul deyi yazmis
. .Asik Veysel
Acilan bir gulsun sen yaprak yaprak
Ben bahar getirdim San askimla
Tou yollarindan gectigim uzak
iklimden sarki getirdim sana
Ahmet Muhip
Diranas
Cevap Yaz Arama Yap
Cevap : KÖŞE
Sen geldin ve benim deli köşemde durdun
Bulutlar geld ve üstünde durdu
Merhametin ta kendisiydi gözlerin
Merhamet saçlarını ıslatan sessiz bir yağmurdu
Bulutlar geld altında durduk
Konuştun güneşi hatırlıyordum
Gariptin yepyeni bir sesin vardı
Bu ses öyle benim öyle yabancı
Bu ses saçlarımı ıslatan sessiz bir kardı
Dişlerin öpülen çocuk yüzleri
Güneşe açılan küçük aynalar
Sert içkiler keskin kokular dişlerin
İçinden geçilen küçük aynalar
Ve güldün rengârenk yağmurlar yağdı
İnsanı ağlatan yağmurlar yağdı
Yaralı bir ceylan gözleri kadar sıcak
Yaralı bir ceylan kalbi gibi içli bir sesin vardı
Sen geldin benim deli köşemde durdun
Bulutlar geld üstünde durdu
Merhametin ta kendisiydi gözlerin
Sezai Karakoç
Sen geldin ve benim deli köşemde durdun
Bulutlar geld ve üstünde durdu
Merhametin ta kendisiydi gözlerin
Merhamet saçlarını ıslatan sessiz bir yağmurdu
Bulutlar geld altında durduk
Konuştun güneşi hatırlıyordum
Gariptin yepyeni bir sesin vardı
Bu ses öyle benim öyle yabancı
Bu ses saçlarımı ıslatan sessiz bir kardı
Dişlerin öpülen çocuk yüzleri
Güneşe açılan küçük aynalar
Sert içkiler keskin kokular dişlerin
İçinden geçilen küçük aynalar
Ve güldün rengârenk yağmurlar yağdı
İnsanı ağlatan yağmurlar yağdı
Yaralı bir ceylan gözleri kadar sıcak
Yaralı bir ceylan kalbi gibi içli bir sesin vardı
Sen geldin benim deli köşemde durdun
Bulutlar geld üstünde durdu
Merhametin ta kendisiydi gözlerin
Sezai Karakoç
Cevap : Bütün sevgileri atıp içimden,
Varlığımı yalnız ona verdim ben,
Elverir ki bir gün bana derinden
Ta derinden bir gün bana “Gel” desin
Ahmet Kutsi Tecer
Yeni mektup aldım gül yüzlü yârdan
Gözletme yolları gel deyi yazmış
Sivralan Köyü’nden bizim diyârdan
Dağlar mor menevşe gül deyi yazmış
Âşık Veysel
Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak,
Ben aşkımla bahar getirdim sana;
Tozlu yollarından geçtiğim uzak
İklimden şarkılar getirdim sana.
Ahmet Muhip Dıranas
Varlığımı yalnız ona verdim ben,
Elverir ki bir gün bana derinden
Ta derinden bir gün bana “Gel” desin
Ahmet Kutsi Tecer
Yeni mektup aldım gül yüzlü yârdan
Gözletme yolları gel deyi yazmış
Sivralan Köyü’nden bizim diyârdan
Dağlar mor menevşe gül deyi yazmış
Âşık Veysel
Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak,
Ben aşkımla bahar getirdim sana;
Tozlu yollarından geçtiğim uzak
İklimden şarkılar getirdim sana.
Ahmet Muhip Dıranas
Cevap : LİRİK ŞİİR ÖRNEKLERİ
ELA GÖZLERİNE KURBAN OLDUĞUM
Elâ gözlerine kurbân olduğum
Yüzüne bakmağa doyamadum ben
İbret için gelmiş derler cihâna
Noktadur benlerün sayamadum ben
Aşkın ateşidür sinemi yakan
Lutfuna erer mi çevrini çeken
Kolların boynuma dolanmış iken
Seni öpmelere kıyamadum ben
Terk eyledüm ağalarum beylerüm
Boz bulanık seller gibi çağlarum
Anın içün ben âh idüp ağlarum
Ayrılık oduna döyemedüm ben
Kaldı deli gönül kaldı hep yasda
Mevlâm erdür beni murada kasda
Âşık Ömer eydür sevgili dosta
Allah'ısmarladık diyemedüm ben
Aşık Ömer,
Gazel
Tahammül mülkünü yıktın Hulagu Han mısın kâfir
Aman dünyayı yaktın ateş-i sıızan mısın kâfir
Nedir bu gizli gizli ahlar çak-i giribanlar
Aceb bir şuha sende aşık-ı nalan mısın kâfir
Sana kimisi canım kimi cananım deyü söyler
Nesin sen doğru söyle can mısın canan mısın kâfir
Niçin sık sık bakarsın öyle mirat-ı mücellaya
Meğer sen dahi kendi hüsnüne hayran mısın kâfir
Nedim-i zarı bir kafir esir etmiş işitmiştim
Sen ol cellad-ı din ol düşmeni iman mısın kâfir
( Nedim )
KARADUT
Kara dutum, çatal karam, çingenem
Nar tanem , nur tanem , bir tanem,
Ağaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın oğulum
Günahımsın vebalimsin .
Dili mercan , dizi mercan, dişi mercan
Yoluna bir can koyduğum,
Gökte ararken yerde bulduğum
Karadutum ,çatal karam çingenem
Daha nem olacaktın bir tanem?
(Bedri Rahmi EYÜBOĞLU)
BÜLBÜL
Eşin var, âşiyanın var, baharın var, ki beklerdin;
Kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin ?
0 zümrüd tahta kondun, bir semâvî saltanat kurdun;
Cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun,
Bugün bir yemyeşil vâdi, yarın bir kıpkızıl gülşen,
Gezersin, hânmânın şen, için şen, kâinatın şen
Hazansız bir zemin isterse, şâyed rûh-i ser-bâzın,
Ufuklar, bu'd-i mutlaklar bütün mahkûm-i pervâzın.
Değil bir kayda, sığmazsın - kanadlandım mı - eb'âda;
Hayâtın en muhayyel gayedir ahrâra dünyâda,
Neden öyleyse mâtemlerle eyyâmın perîşandır?
Niçin bir damlacık göğsünde bir umman hurûşandır?
Hayır, mâtem senin hakkın değil... Mâtem benim hakkım:
Asırlar var ki, aydınlık nedir, hiç bilmez âfâkım!
Tesellîden nasîbim yok, hazân ağlar bahârımda;
Bugün bir hânmansız serseriyim öz diyârımda!
Mehmet Akif
GAZEL
Hâsılım yok ser-i kûyunda belâdan gayrı
Garazım yok reh-i aşkında fenâdan gayrı
Ney-i bezm-i gamem ey âh ne bulsan yele ver
Oda yanmış kuru cismimde hevadan gayrı
Perde çek çehreme hicran günü ey kanlı sirişk
Ki gözüm görmeye ol mâh-likaadan gayrı
Yetti bî-kesliğim ol gaayete kim çevremde
Kimse yok çizgine girdâb-ı belâdan gayrı
Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı
Bezm-i aşk içre Fuzûlî nice âh eylemeyem
Ne temettu’ bulunur bende sadâdan gayrı
Fuzûlî
ELA GÖZLERİNE KURBAN OLDUĞUM
Elâ gözlerine kurbân olduğum
Yüzüne bakmağa doyamadum ben
İbret için gelmiş derler cihâna
Noktadur benlerün sayamadum ben
Aşkın ateşidür sinemi yakan
Lutfuna erer mi çevrini çeken
Kolların boynuma dolanmış iken
Seni öpmelere kıyamadum ben
Terk eyledüm ağalarum beylerüm
Boz bulanık seller gibi çağlarum
Anın içün ben âh idüp ağlarum
Ayrılık oduna döyemedüm ben
Kaldı deli gönül kaldı hep yasda
Mevlâm erdür beni murada kasda
Âşık Ömer eydür sevgili dosta
Allah'ısmarladık diyemedüm ben
Aşık Ömer,
Gazel
Tahammül mülkünü yıktın Hulagu Han mısın kâfir
Aman dünyayı yaktın ateş-i sıızan mısın kâfir
Nedir bu gizli gizli ahlar çak-i giribanlar
Aceb bir şuha sende aşık-ı nalan mısın kâfir
Sana kimisi canım kimi cananım deyü söyler
Nesin sen doğru söyle can mısın canan mısın kâfir
Niçin sık sık bakarsın öyle mirat-ı mücellaya
Meğer sen dahi kendi hüsnüne hayran mısın kâfir
Nedim-i zarı bir kafir esir etmiş işitmiştim
Sen ol cellad-ı din ol düşmeni iman mısın kâfir
( Nedim )
KARADUT
Kara dutum, çatal karam, çingenem
Nar tanem , nur tanem , bir tanem,
Ağaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın oğulum
Günahımsın vebalimsin .
Dili mercan , dizi mercan, dişi mercan
Yoluna bir can koyduğum,
Gökte ararken yerde bulduğum
Karadutum ,çatal karam çingenem
Daha nem olacaktın bir tanem?
(Bedri Rahmi EYÜBOĞLU)
BÜLBÜL
Eşin var, âşiyanın var, baharın var, ki beklerdin;
Kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin ?
0 zümrüd tahta kondun, bir semâvî saltanat kurdun;
Cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun,
Bugün bir yemyeşil vâdi, yarın bir kıpkızıl gülşen,
Gezersin, hânmânın şen, için şen, kâinatın şen
Hazansız bir zemin isterse, şâyed rûh-i ser-bâzın,
Ufuklar, bu'd-i mutlaklar bütün mahkûm-i pervâzın.
Değil bir kayda, sığmazsın - kanadlandım mı - eb'âda;
Hayâtın en muhayyel gayedir ahrâra dünyâda,
Neden öyleyse mâtemlerle eyyâmın perîşandır?
Niçin bir damlacık göğsünde bir umman hurûşandır?
Hayır, mâtem senin hakkın değil... Mâtem benim hakkım:
Asırlar var ki, aydınlık nedir, hiç bilmez âfâkım!
Tesellîden nasîbim yok, hazân ağlar bahârımda;
Bugün bir hânmansız serseriyim öz diyârımda!
Mehmet Akif
GAZEL
Hâsılım yok ser-i kûyunda belâdan gayrı
Garazım yok reh-i aşkında fenâdan gayrı
Ney-i bezm-i gamem ey âh ne bulsan yele ver
Oda yanmış kuru cismimde hevadan gayrı
Perde çek çehreme hicran günü ey kanlı sirişk
Ki gözüm görmeye ol mâh-likaadan gayrı
Yetti bî-kesliğim ol gaayete kim çevremde
Kimse yok çizgine girdâb-ı belâdan gayrı
Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı
Bezm-i aşk içre Fuzûlî nice âh eylemeyem
Ne temettu’ bulunur bende sadâdan gayrı
Fuzûlî