Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Malikilik mezhebinin özelliklerini kısaca açıklarmısınız

Bu sorunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz.

Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Poseidon

    • 2017-02-27 06:56:39

    Cevap : Mâlikî fıkıh usulü delil türlerinin çeşitliliği açısından belki de en zengin mezheptir. Birçok Mâlikî müellifinin farklı dönemlerde oluşturduğu şer‘î delil listeleri üzerinde geç dönemde ortaya çıkan ittifaka göre Mâlikî usulünün kaynakları şöyle sıralanabilir: Kur’an, sünnet, icmâ, amel-i ehl-i Medîne, kıyas, sahâbî kavli, mürsel maslahat, örf ve âdet, sedd-i zerâi‘, mürââtü’l-hilâf, istishâb ve istihsan.

    A) Kur’an ve Sünnet. Mâlikî mezhebinde de Kur’an en önde gelen kaynak olup Kur’an’ın tanımı ve delil değeri hakkındaki tartışmalar son derece sınırlıdır. Mütevâtir olmayan kıraatler delil olarak kabul edilmez. Sünnet, diğer mezheplerdeki gibi mütevâtir ve âhâd olarak ikiye ayrılmıştır. Mütevâtir sünnetin kesin bilgi ihtiva ettiği ve hem itikad hem amel bakımından kesin bir delil olduğunda ittifak vardır. 

    B) Sahâbî Kavli-İcmâ. Her ne kadar bazı müellifler Mâlik’in kitap, sünnet ve icmâda delil bulunmadığı zaman sahâbî kavlini mutlak anlamda bağlayıcı delil olarak kabul ettiğini ifade etseler de Mâlikî fıkıh usulünde sahâbî kavli, Hanefî ve Şâfiîler’de olduğu gibi akılla kavranamayacak bir konuda olup olmamasına göre ikiye ayrılmış, eğer akılla kavranamayacak bir konuda ise merfû haber gibi kabul edilerek sünnetin bir parçası sayılmıştır. İctihad sahasına dahil sahâbî kavilleri delil kabul edilmemiş ve diğer insanların ictihadlarından üstün tutulmamıştır. Hulefâ-yi Râşidîn’in uygulama ve ictihadlarına da sahâbî kavlinden farklı bir delil değeri atfedilmemiştir. Sünnet delilinin ardından gelen sarih icmâ hem sahâbî ve tâbiîn döneminde gerçekleşmiş hem de gelecekte gerçekleşmesi muhtemel olarak kabul edilir. Mâlikî usul müelliflerine göre sükûtî icmâın delil değeri bulunmamaktadır.

    C) Amel-i Ehl-i Medîne. Mâlikî fıkıh usulünü diğer mezheplerden ayıran en meşhur husus, herhalde amel-i ehl-i Medîne’nin icmâın hemen ardından bağlayıcı bir delil olarak kabul edilmesidir. Amel-i ehl-i Medîne tabiri, Hz. Peygamber’den tebeu’t-tâbiîn nesline kadar süren zaman dilimi içerisinde Medineliler’in üzerinde ittifak ettikleri fıkhî görüş ve uygulamaları kapsamaktadır. Çağdaş müelliflerden Felmebân’a göre amel-i ehl-i Medîne kapsamındaki görüşlerin bir kısmı Medineli müslümanların nesilden nesile aktardıklarına, diğer bir kısmı ise bu dönemde Medine’de görev yapan vali ve kadıların Medine’de şöhret bulmuş uygulamalarına dayanmakta, fakat her iki kısma da Medineliler’in icmâı adı verilmektedir. kolay gelsinn

    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Rabia Rabia

    • 2017-03-01 06:33:26

    Cevap : Maliki mezhebi, büyük hadis ve fıkıh alimi olan Malik bin Enes’in görüşlerine dayanır. Görüş ve uygulamalarında Kur’an-ı Kerim, sünnet, sahabe ve tabiin sözlerini kaynak kabul eder. Maliki mezhebinin en önemli özelliği, Medine halkının uygulamalarına diğer mezheplerden daha fazla önem vermesidir. Bunun için de Medine halkının örfü, dinin anlaşılmasında önceliklidir. Çünkü Hz. Peygamber, yaklaşık on yıl burada yaşamış, onların örf ve adetlerinden dine aykırı olanları kaldırmış, bir kısmını düzeltmiş ve bazılarına da dokunmamıştır.

    Kaynak: https://www.nedir.com/malikilik#ixzz4Zv4TeSHR
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.