Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Mektup Örnrği

Bu sorunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz.

Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Poseidon

    • 2017-03-28 03:56:24

    Cevap : Sevgili Özgeciğim, Mektubunu bu sabah aldım. Bana böyle uzun ve güzel bir mektup yazdığın için teşekkür ederim; Ahmet Mithat Efendi-Hüseyin Rahmi hikâyesini de çok beğendim. Yalnız bazı yerlerinde – “helecan”dan olacak- kelimeleri eksik ya da fazla yazmışsın (‘göndelirmi‘mektubunuzu alınınca’ gibi) Bunlar önemli değil; asıl dilbilgisi -yazın kurallarında bazı hatalar yapıyorsun; benim kızımın yazılarında böyle şeyler olmamalı. Meselâ ‘Efendi’ye’ derken arada apostrof gerekli değil. Ayrıca “şık’ı” (roman adı) derken tek tırnak (‘ apostrof gibi) yazılırsa daha iyi olur ve asıl önemlisi tırnak içinde sadece özel isim bulunur -şık da büyük harfle başlar; yani şöyle olur: ‘Şık’ı, ya da senin gibi yazarsak: “Şık”ı. Sonra ‘İnglizce’ değil “İngilizce”. Ayrıca bazı OsmanlIca kelimeler kullanmışsın, olabilir; ama ‘cerzebe’ değil ‘cerbeze’ yazılır. Yazılışta kuşkun olursa hemen Yazım Kılavuzu’na ya da sözlüğe bakacaksın. (Ben bile cerbeze için hemen sözlüğe baktım şimdi.) Bir önemli nokta da, ‘dahi’ anlamına gelen ‘de’ ve ‘da’ların ayrı yazılması. Sen bazı yerlerde, özellikle özel isimlerden sonra bu kelimeleri apostrofla ayırmışsın-yanlış. Sadece ayrı yazılır. (“Ahmet Efendi’de romanın sonunu da başı kadar beğenmiş.” apostrafla olmayacak. “O zevat’ta” derken apostrof olmayacak ve ayrı yazılacak ve “ta” değil “da”.) “Müziğimde kırık değilmiş.” değil “Müziğim de kırık değilmiş. ” olacak. Sonra, başkalarının konuşmaları tırnak içinde verilirken, tırnak kapanmadan bir virgül konulur: Meselâ, “Bunu tamamla, sonra neşredelim,” demiş. (Ayrıca el yazısında [«] değil, [“] kullanılır.) Bu kadar eleştiriyorum diye bana kızmıyorsun, değil mi? Çünkü kazık kadar adamlar daha beter yazın hataları yapıyorlar: benim kızım zamanında öğrensin de onlar gibi olmasın istiyorum. Bir iki nokta daha var: Bir kere “ayın 23’de” değil, “ayın 23’ünde” olacak: en iyisi üşenmemek: “ayın yirmi üçünde” yazmak. Bir de -son olarak- çok uzun cümle yazmaya özeniyorsun: cümlenin başı sonunu tutmuyor. Bütün bunları senin daha doğru ve güzel yazman için söyledim. Yetenekli ve akıllı bir kızsın; böyle yanlışlar yüzünden yazdıklarının değeri azalsın istemiyorum. Okulda derslerinin iyi gitmesine çok sevindim. Aferin benim çalışkan ve akıllı kızım! Benim burada bir yıl kalma işim olmuş diyorlar, fakat formaliteler bir türlü bitmiyor ve bana resmî bir yazı göndermiyorlar. İngiltere’de altı ay kalma iznim de bir ay sonra bitiyor. İngiltere hükümetinden tekrar izin alabilmem için de böyle bir yazıya ihtiyacım var. Geçen ay buradaki doktorum Mr. Morgan (Morgın) beni tekrar gördü, iyi buldu. Gelecek hafta gene görecek ve film çektirerek kontrol edecek. Ben de daha iyi hissediyorum kendimi; ama daha -arada- baş ağrıları ve yorgunluklar oluyor. Doktor bunları da normal buldu. İlaçlarımı da azalttı. Televizyon seyrediyorum, sinemaya ve parklara gidiyorum. Biraz da okuyorum. İşte böyle canım kızım! Seni de çok özlüyorum. Bu mektubun bana çok iyi geldi. Söz verdiğin gibi sık sık ve uzun uzun yaz bana, olur mu? Seni hasret ve sevgiyle çok çok öperim.

    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Rabia Rabia

    • 2017-03-29 02:16:03

    Cevap : MEKTUP ÖRNEĞİ ; Kardeşim Hamdi, İki gündür Yahya Kemal’in ölümünün derin hüznü içindeyim. Uzun zamandır yavaş yavaş çöken, zerre zerre eriyen bu aziz varlığın yok ola­cağı acısına gerçi ben de hazırlanmıştım. Fakat o muhteşem sesin ebedi­yen dinmiş olduğunu düşünmek bana tarifi imkânsız gönül bezginliği ve­riyor. Onun hakkında duyup düşündüklerimi toplayıp yazmam için biraz vakit geçmesi lâzım. Yalnız bugünlerde yapılması lâzım gelen bir vazifem var. Bana üstadın bir vasiyeti olmuştu; onu senin vasıtanla matbuata in­tikal ettirmek istiyorum: 1937 veya 1938 senelerinde idi. İzmir’de güzel bir yaz akşamı Yahya Kemal’le Kordon’daki Şehir Gazinosu’nda idik. Söz galiba “Rindle­rin Ölümü” manzumesi dolayısıyla o mecraya dökülmüştü. Ve bana öldü­ğü zaman, taştan, sade bir mezar yapılmasını, taşının üstüne de yalnızca bu manzumenin ikinci kıtasıyla adının, doğum ve ölüm tarihlerinin yazıl­masını istediğini “vasiyet” kelimesini de kullanarak söylemişti.


    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.