Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Mengi oyunu

Mengi oyunu hangi yöremizin halk oyunudur ve nasıl oynanır.

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    gokturk

    • 2020-04-23 17:36:16

    Cevap : MENGİ:

    İzmir'in Naldöken ve Narlıdere (şimdi İzmir'in ilçesi) köylerinin düğünlerinde erkekler sabaha karşı halka olur ve zurnasız olarak davulcuyu ortaya alıp oyuna geçerler, el ele sıçraşıp dönerler. Zaman zaman halkadan kimi şunun, kimi bunun aklına gelişigüzel bir l'f gelir. Meselâ; birinin yüksek sesle bir "Oyyy!" çekmesiyle halka ve davulun durup kulak kesilirler ve adam l'fını atarak meselâ; "Dereye indim" der. Bütün halka "Eeee?" diye sonra neler oldu gibilerinden bir ağızdan neticeyi sorar. Aynı adam, k'fiyeli düşürerek ve davulcuyu kastederek meselâ; "Ben gagasına bindim!" der. Halkada kadınlar yer almadığı ve seyirciler de erkekler olacağı için atışmalarda fazlaca şakalaşılabilir. Davulcu, pişkinlikte gelip tekrar davulu vurmaya ve gülüp geçmeye koyulunca halka kahkahalar içinde yine dönmeye başlar. Bu sefer bir başkası hatırladığı nükteyi atar. Aynı toplu soru ve münâsip (uygun) kafiyeli cevabı gelir. Cinas ve şaka oyunudur.

    O köylerde davul - zurna takımı çağrılmadan düğün koşmaktadır. Ayrıca gündelik olmazlar, çünkü eni konu bahşiş devşiriyorlar. Cömertlikten ve ağaların bir nevi efece ibz'l (bol bol verme) yarışından iyice faydalanırlar. Buralar köylerinin kendi davul - zurnacıları hiç yoktur denilebilir. Şehirden ve hususiyle (özellikle) Abdal Türklerinden veya Çingenelerden olurlar. Bunlar, şehrin bir köşesinde sessiz ve çekingen yaşayıp köylerden gelecek düğün haberlerini müd'vimi (devamlı müşterisi) bulundukları belirli bir kahvede bekleşirler.

    Tecirli ve Afşar halkının (aşiretlerinin, boylarının) güzelleri ün salmışlardır. Onları öven bir halay havasını türküsüyle de söylerler. Halaydaki yerli ceritlerin bu güzelleme türküsünü, onlara karşı ayıp düşeceğini söylediği işitilmiştir.

    Kundura geyer gecena (ayağına)
    Girer camızın içine
    Saçbağı bağlar saçına
    Tecirli'nin güzelleri
    Yovsan (kovsan) uçar engine konar
    Kötünün dalına tüner
    Alatirik (elektrik) gibi yanar
    Tecirli'nin güzelleri

    Mengi oyunu, bu yörede zahirî (dış ahiretle ilgili olmayan) hayata ait düğün ve eğlencelerce, hususiyle (özellikle) de gençlere mahsus olduğundan büyüklerin meclisinde oynanması ayıp sayılır. Bilindiği gibi Alevî erkânınca yapılan Samah, bir tarikat raksıydı. Mengi oyununun havası ise türkü şeklinde ve çok hareketlidir. Tarzı şöyledir: Oyunu genç kızlar ve genç erkekler karşı karşıya sıralanarak ve bazen parmaklara tahta kaşıklar sıkıştırılarak oynarlar. Sazın temposuna uyulur ve bu tempo ayak uçlarında yaylanılarak dizlerin gövdeye dikey olarak kalkıp sekmelerini sağlar. Parmaklar boş olduğu takdirde diz yukarı kalkıp sektiği sırada iki el, diz bükümü altında çırpılır. Bu oyun, Antalya dolaylarındaki Yürüklerin meşhur Teke Zortlatmasının veya Sallamasının ve Konya'nın Kaşık Oyununun aynıdır. Gülek Boğazı'ndaki Çamlanı köyü Tahtacıları 1948'de Tarsus gençliğinin tertiplediği "Gülek Gecesi"ne gelmişler ve bu Mengi oyununu Tarsuslulara göstererek fevkal'de alkışlanmışlardı. Bu oyunun z'hirleri (Alevî olmayanlar) karşısında oynanmasında mahzur (sakınca) görmezlerdi. Mengi oyunu esnasında dem (içki, genellikle şarap, rakı) içerler.

    Mengi Havaları:

    Ala gözlü Şah'tan bir dolu geldi
    Bir sen iç sevdiğim, bir de bana ver
    Hünk'r Hacı Bektaş Veli'den geldi
    Bir sen iç sevdiğim, bir de bana ver.
    Herkes sevdiğini bilir sesinden
    Dinleyin erenler arı esenden
    Kırkarın ezdiği Engür şiresinden
    Bir sen iç efendim, bir de bana ver
    Kuşağım belime poladdan kemer
    İçmişim doluyu ciğerim yanar
    Herkes sevdiğinden bir dolu umar
    Bir sen iç sevdiğim, bir de bana ver.

    Asıl Mengi Nefesi:

    Bizlere bu dolu Ali'den geldi
    Bir sen iç sevdiğim, bir de bana ver
    Balım Sultan Kızıl Deli'den geldi
    Bir sen iç sevdiğim, bir de bana ver

    Yayım gelir imamların yayından
    On iki imam nesli Ali soyundan
    Kırkların içtiği üzüm suyundan
    Bir sen iç sevdiğim, bir de bana ver.

    Beline kuşanmış nûrdan bir kemer
    Aşkın dolusunu içenler kanar
    Herkes sevdiğinden bir dolu umar
    Bir sen iç sevdiğim, bir de bana ver

    Pîr Sultan'ım, h'sı h'mı seçerim
    Ağ okurdum, aşk kitabın açarım
    Y'r elinden ağu gelse içerim
    Bir sen iç sevdiğim bir de bana ver.

    Beşinci mısra : Payım gelir imamları payından
    On birinci mısra : Herkes sevdiğine bir dolu sunar
    On üçüncü mısra : Pîr Sultan'ım hamı hası seçerim
    On dördüncü mısra : Ağ okurum, aşk kitabın açarım
    On altıncı mısra : Bir sen iç sevdiğim, bir de bana ver.

    I.

    Sel'm söyleyin Kul Himmet kardeşe
    Vücudun şehrini gezsin de gelsin
    Yedi kat yer ilen yedi kat göğün
    Onun mânasını versin de gelsin.

    Benim aradığım Hazreti Ali
    Altından döğülmüş Düldül'ün nalı
    Kırk arşın kuyudan çıkarmış yolu
    Yolun t'rikini sürsün de gelsin


    Dervişlik dediğin bir kolay işdür
    Ali'nin gördüğü mübarek düşdür
    Canı yok, cinsi yok, bu nasıl kuştur
    Bu kuşun dilinden bilsin de gelsin

    Derviş dediğinin arıdır özü
    Arayı mı gitti garibin sözü
    Gamışga üstünde karınca izi
    Karanlık gecede görsün de gelsin

    Der ki Şah Hatayım, özümüz darda
    Seni sakınırım ağyar nazarda
    Çıkmadık can, kazılmadık mezarda
    Cenaze namazın kılsın da gelsin.

    II.

    Engürü (Ankara) Dağı'ndan bir yom azıttım
    Acep (Acap) Şah'a giden yollar, bu m'ola?
    Sarardı gül bezim, döndü hayvaya (ayvaya)
    Acep Pîr'e (Şah'a) giden yollar bu m'ola?

    Nice pınarım var, dolar eksilir
    Ardıç dalına gök teke asılır
    Kımcı (Gırcı) boran tutmuş beller kesilir
    Acep Pîr'e (Şah'a) giden yollar bu m'ola?

    Nice pınarım var, üstü boyalı
    Daşı kimyalı, toprağı dualı
    Sarp kayalarımız var Şahin yuvalı
    Acep Pîr'e giden yollar bu m'ola?

    Merdinden dertli günülüm merdinden
    Aladağ vardır Şah Abbas yurdundan
    Kanlı yaş akıttım o yâr (Şah'ın) derdinden
    Acep Pîr'e giden yollar bu m'ola?

    Pîr Sultan Abdal'ın coşup giderim
    El gün arasına düşüp giderim
    Köpüklenmiş selim, aşıp giderim
    Acep Pîr'e giden yollar bu m'ola?

    İki şiir arasında şu küçük farklar bulunmaktadır.

    Pîr'e = Şah'a. Acep (Acap)

    Üçüncü ve dördüncü dörtlükler yer değiştirmiş.

    Altıncı mısra : Ardıçlara gök tekeler asılır
    Onuncu mısra : Toprağı kimyalı, taşı dualı
    On birinci mısra : Kayalarımız var şahin yuvalı
    On üçüncü mısra : Merdindendir deli gönül merdinden
    On dördüncü mısra : Ala Dağ'dan Şah Abbas yurdundan
    On yedinci mısra : Pîr Sultan'ım Haydar coşup giderim.

    Semah nefeslerinden:

    Şunca güzelleri seyr'n eyledim
    Salınsa meylini salsa ikisi
    Birisi sağımdan, biri solumdan
    Muhabbet meylini salsa ikisi

    Kurbanım 'vaza, mailem sese
    Ecel tekmil olur, ömür pek kısa
    Muhammed su dökse, Şah Alim yusa
    Dikse kefenimi sarsa ikisi

    Al yeşil giyinmiş, göğdür donları
    Mevl'm ruhsat verse görsek onları
    Şefaat dileriz, mahşer günleri
    Sinde (mezarda) sualim sorsa ikisi

    Yaz bahar ayında baharın çağı
    Eridi yüreğim kalmadı yağı
    Dostun bahçesine kurmuş otağı
    Âleme bir düzen kursa ikisi

    Kul Himmet'im bu divandan geçersin
    Utanacak işi nice tutarsın
    Günde yüzbin canı azat edersin
    Uçmak (Cennet) kapısında dursa ikisi

    Bu arada Türkmen Halayı da denelin Çelebi Oyunu'ndan ayrıca bahsediliyor:

    Evleri köyden aşağı
    Sen misin güzeller köşeği

    İkimize bir döşeği
    Seri Mehmed'i seversen

    Evleri köyden yukarı
    Sen misin gözel değeri
    Ağzımda nöbet şekeri
    Ez Mehmet'i sever isen

    Kaya başı dirgenlik
    Ne hoş olur ergenlik
    Ergenlikte yâr sevmek
    O da bir bezirgenlik

    Kayalar gölgelendi
    Gözeller suya idi
    Her gözelden bir öpüş
    Yüreğim tazelendi.

    İzmir'in Menemen ilçesinin Çatlı köyünde çok tutulan Mengi Oyunu düğün ve bayramlarda tekrarlanıp erkeklerce toplu olarak yürütülür. Yarı idmancı işi (sportif) oyundur.

    Antalya'nın Finike ilçesinin Gerçen köyünden bir ihtiyar, dedesinden naklen şu Mengi türküsünü vermiştir:

    Atımı bağladım bir meşeye
    Benden sel'm edin nazlı Ayşe'ye
    Mezeler elinde, koymuş şişeye
    Benden sel'm edin nazlı Ayşe'ye.

    Sür gemin hey gemini
    Deniz dalgal dalgalı
    Benim sevdiğim yarda
    Kaşlar dalgal dalgalı
    Hop dinnay dinnayı da
    Gel oynayı oynayı

    Antalya'da Fesliğen Zeybeği, halay gibi yürütülen bir Horuspi Havası ve daha başkaca oyun havaları adları sözlerine bağlı olarak ayrıca vardır.



    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.