Mihriban öldü sen lambada titreyen alevi hatırla ne demek
mihriban öldü sen lambada titreyen alevi hatırla ne demek sorusunun cevabı nedir?
İşte Cevaplar
Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamıştın, çözülmüyor Mihriban
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor Mihriban
Yar, deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lambada titreyen alev üşüyor
Aşk kağıda yazılmıyor Mihriban
Önce naz sonra söz ve sonra hile
Sevilen seveni düşürür dile
Seneler asırlar değişse bile
Eski töre bozulmuyor Mihriban
Tabiplerde ilaç yoktur yarama
Aşk değince ötesini arama
Her nesnenin bir bitimi var ama
Aşka hudut çizilmiyor Mihriban
Boşa bağlanmış bülbül gülüne
Kar koysan köz olur aşkın külüne
Şaştım kara bahtım tahammülüne
Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban
Tarife sığmıyor aşkın anlamı
Ancak çeken bilir bu derdi gamı
Bir kördüğüm baştan sona tamamı
Çözemedim çözülmüyor Mihriban
ABDURRAHİM KARAKOÇ
Yukarıdaki şiirde "Mihriban öldü sen lambada titreyen alevi hatırla" ne demek. Yani yazar burada ne demek istemiş olabilir?
"Mihriban öldü sen lambada titreyen alevi hatırla" dizesi, Abdurrahim Karakoç'un Mihriban şiirinin son kıtasında yer alan bir ifadedir. Bu dize, şiirin ana teması olan aşkın ölümsüzlüğünü vurgulamak için kullanılmıştır.
Şair, sevdiği kadının öldüğünü söyler, ancak onu unutmak mümkün değildir. Mihriban'ın hatırasını yaşatacak olan şey, onun için duyulan aşktır. Bu aşk, lambadaki titreyen alev gibidir. Alev, lambanın gazı bitene kadar titremeye devam eder. Aynı şekilde, şairin aşkı da Mihriban'ın ölmesine rağmen son bulmaz.
Bu dize, aşkın gücünü ve ölümsüzlüğünü de ifade eder. Aşk, ölümden bile güçlüdür. Sevdiği birini kaybeden bir insan, onun hatırasını aşkıyla yaşatmaya devam eder.
Dizeyi daha somut bir şekilde ele alırsak, şair, Mihriban'ı hatırlamak için lambada titreyen alevi bir metafor olarak kullanmıştır. Alevin titremesi, şairin içinde duyduğu aşkın kıpırdanışını temsil eder. Şairin aşkı, Mihriban'ın yokluğunda bile hala yaşıyordur.
Sonuç olarak, "Mihriban öldü sen lambada titreyen alevi hatırla" dizesi, aşkın ölümsüzlüğünü ve gücünü vurgulayan bir ifadedir.
Diğer Cevaplara Gözat
Şiirin yedinci dizesinde geçen "Mihriban öldü sen lambada titreyen alevi hatırla" ifadesi, şairin aşkını ve yaşadığı acıyı anlatmak için kullandığı bir metafordur. Şair, sevdiğinin ölümüyle birlikte yaşadığı derin acıyı, lambadaki titreyen alevin üşümesine benzetmiştir. Lambadaki alev, şairin sevdiğine duyduğu aşkı temsil eder. Alevin titremesi, şairin aşkının da yüreğinde titrediğini, sönmeye yüz tuttuğunu gösterir.
Şair, bu dizede sevdiğinin ölümüyle birlikte yaşadığı acının bitmediğini, hala yüreğinde tazeliğini koruduğunu ifade etmek istiyor. Sevdiğine duyduğu aşkın, onun ölümüyle birlikte yok olmadığını, hala içini ısıttığını ve ona güç verdiğini anlatmak istiyor.
Bu dizeyi bir başka açıdan yorumlamak da mümkündür. Şair, bu dizede aşkın ölümsüzlüğünü ve gücünü vurgulamak istiyor olabilir. Sevdiğine duyduğu aşkın, onun ölümünden sonra bile varlığını sürdürdüğünü, onu hala yaşattığını ifade etmek istiyor olabilir.
Şairin bu dizede ne demek istediğini kesin olarak söylemek mümkün değildir. Ancak, bu ifadenin şairin aşkını ve yaşadığı acıyı anlatmak için kullandığı bir metafor olduğu söylenebilir.
İşte bu dizeyi farklı açılardan yorumlamak için bazı olasılıklar:
- Aşkın ölümsüzlüğü: Şair, bu dizede aşkın ölümsüzlüğünü ve gücünü vurgulamak istiyor olabilir. Sevdiğine duyduğu aşkın, onun ölümünden sonra bile varlığını sürdürdüğünü, onu hala yaşattığını ifade etmek istiyor olabilir.
- Acının bitmezliği: Şair, bu dizede sevdiğinin ölümüyle birlikte yaşadığı acının bitmediğini, hala yüreğinde tazeliğini koruduğunu ifade etmek istiyor olabilir. Sevdiğine duyduğu aşkın, onun ölümüyle birlikte yok olmadığını, hala içini ısıttığını ve ona güç verdiğini anlatmak istiyor olabilir.
- Aşkın ifadesizliği: Şair, bu dizede aşkın kelimelerle anlatılamayacak kadar derin ve güçlü bir duygu olduğunu ifade etmek istiyor olabilir. Sevdiğine duyduğu aşkın, kağıda yazılamayacağını, sadece hissedilebileceğini anlatmak istiyor olabilir.
Sonuç olarak, bu dizeyi farklı açılardan yorumlamak mümkündür. Şairin bu dizede ne demek istediğini kesin olarak söylemek mümkün değildir. Ancak, bu ifadenin şairin aşkını ve yaşadığı acıyı anlatmak için kullandığı bir metafor olduğu söylenebilir.