Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Mikyas bulmaca

Bulmacada Mikyas sorusunun cevabı nedir?

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Zeus

    • 2020-09-04 07:28:03

    Cevap :
    Bulmacada 'Mikyas' nedir sorusunun cevabı:
    Kare ve çengel bulmacada sorulan 'Mikyas' sorusunun yanıtı birden fazladır. Bu nedenle bulmacanızdaki boşluk sayısına ve harf dizilişine göre aşağıdaki cevaplarımızdan birini seçmelisiniz.


    İşte cevaplar:
    1. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba Ölçü yazabilirsiniz.
    2. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Ölçek yazabilirsiniz.
    Diğer Cevaplar:
    1. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Vezin yazabilirsiniz.
    2. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba İtibar yazabilirsiniz.
    3. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Değer yazabilirsiniz.
    4. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Ölçüt yazabilirsiniz.
    5. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Mizan yazabilirsiniz.
    6. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba Kile yazabilirsiniz.
    7. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba Kadran yazabilirsiniz.
    Ölçü kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Vezin (5 harfli)
    2. İtibar (6 harfli)
    3. Değer (5 harfli)
    4. Ölçüt (5 harfli)
    5. Mizan (5 harfli)
    Ölçek kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Kile (4 harfli)
    2. Kadran (6 harfli)
    Sözlükte Ölçü Nedir:
    1 . Bir niceliği, o nicelik için kabul edilmiş birimlerden birine göre oranlayarak değerlendirme, mizan. 2 . Bu değerlendirmede kullanılan birim, ölçme birimi: "Ziyanımız, ölçülere sığmayacak kadar büyüktür."- R. E. Ünaydın. 3 . Ölçme sonucu bulunan rakam: "Odanın ölçüsü."- . 4 . Belirlenmiş boyut: "Elbise ölçüsü. Bel ölçüsü."- . 5 . Ölçüt. 6 . Mecaz | Değer, itibar: "Şimdiki ölçülere uymaz bir biçimi vardı."- Y. Z. Ortaç. 7 . Mecaz | Aşırı olmama, ılımlı, uygun olma durumu: "Hiçbir şeyde ölçüyü aşmamalı."- . 8 . Edebiyat | Bir şiirdeki dizelerin hece ve durak bakımından denk oluşu, vezin. 9 . Müzik | Bir ezginin eşit bölümlere ayrılışı.
    * Edebiyatta ölçü nedir ? Aşağıdaki yazımızı okuyun..

    Vezin (Ölçü) Nedir ? (Özet) :

    Vezin edebiyat'ta ölçü demektir. Nazımda ahenk sağlamak amacıyla kullanılan söz ölçüsüdür. Ölçü sistemleri dillerin yapısına göre değişmektedir. Dizelerdeki hece sayısının eşitliğine dayanan ölçülere kantitatif ya da syllabique; hecelerin uzunluk-kısalık gibi ses değerlerinin temel alındığı ölçülere ise kalitatif ya da rythmique ölçüler denir. Sözgelimi, uzun sesin bulunmadığı Türkçenin doğal söz ölçüsü hece sayısı eşitliğine dayanır. Hecelerin seslerinin uzun ya da kısa olabildiği Arap ve Fars dillerindeyse ses değerlerine dayanan bir ölçü sistemi benimsenmiştir. Türk edebiyatının gelişim sürecinde iki tür ölçü sistemi kullanılmıştır. Hece ölçüsü Türkçenin doğal ölçüsüdür. İslâm kültürü benimsendikten sonra da aruz ölçüsü Türk dilinin yapısına uydurulmaya çalışılmıştır. Ama bu zorlama, dilin yapısına aykırı olduğu için başlangıçta Türkçe sözcüklerin ses değerlerinin bozulmasına, ölçü düşüklüklerine yol açmış, ancak Osmanlıca denilen karma dilin oluşumuyla çözümlenebilmiştir. Divan şiirinde aruzun egemenliğine karşılık, halk şiirinde yalnız hece ölçüsü kullanılmış; dinî-tasavvufî halk şiirindeyse, hece ölçüsüne yaklaşan aruzlu biçimler yeğlenmiştir.

    Vezin (Ölçü) Çeşitleri

    1. Hece Vezni: Hece ölçüsü şiiri oluşturan dizelerdeki hece sayılarının eşit olmalı kuralına dayanan ölçüdür. Hece ölçüsünde dizeler iki yada daha çok parçaya bölünür. Dizelerin bu bölüm yerlerine durak denir. Duraklar sözcükleri bölmez. 2. Aruz Vezni: Aruz ölçüsü hecelerin kısa uzun (açık kapalı) olması kuralına dayanan ölçüdür. ölçü, ahengi sağlayan ögelerdir. 3. Satranç Vezni: Halk şiirinde aruzun "müfteilün müfteilün müfteilün müfteilün" kalıbı. "Ben hiç vezne, kafiyeye bakmam, bu bana bir Allah vergisi, içimden gelir söylerim." - M. Ş. Esendal. "Divan şairlerimiz aruz vezninde pek güzel kasideler, gazeller yazmışlar." - B. Felek.

    Vezin (Hece) Örnekleri:

    1. Hece Ölçüsü (Hece Vezni)

    1. Şiirde mısralar arası hece sayısı eşitliğine dayanır. 2. Türkçe kelimelerde hemen hemen bütün heceler eş değerde söylenir. Hecelerde kalınlık, incelik, uzunluk, kısalık farkı gözetilmez. Bu bakımdan hece ölçüsü Türk dilinin yapısına da en uygun ölçüdür. 3. Milli ölçümüzdür. 4. Hece ölçüsüne parmak hesabı da denilir. 5. Hece ölçüsü, Türk edebiyatının başlangıcından bu yana kullanılmıştır. İslamiyetten sonra Divan edebiyatında aruz ölçüsü kullanılırken, Halk edebiyatında hece ölçüsü kullanılmaya devam etmiştir. . 6. Hece ölçüsünün “hece sayısı” ve “duraklar” olmak üzere iki temel özelliği vardır. a. Hece Sayısı: Hece ölçüsüyle yazılmış bir şiirin bütün mısralarında eşit sayıda bulunur. Hece sayısı aynı zamanda o şiirin kalıbı demektir. Bu va tan top ra ğın ka ra bağ rın da Sı ra dağ lar gi bi du ran la rın dır Bir ta rih bo yun ca o nun uğ run da Ken di ni ta ri he ve ren le rin dir Bu dörtlükteki bütün dizeler 11 heceden oluşmaktadır. Dolayısıyla bu şiir Hece ölçüsünün 11’li kalıbıyla yazılmıştır. Bu da ğı a şam de dim A şam do la şam de dim Bir ha yır sız yâr i çin Her ke se pa şam de dim Bu dörtlük 7’li hece kalıbıyla yazılmıştır. Baş ka sa nat bil me yiz, kar şı mız da du rur ken Söy len me miş bir ma sal gi bi A na do lu’muz Bu şiir Hece Ölçüsünün 14’lü kalıbıyla yazılmıştır. b. Durak: Hece ölçüsüyle yazılan şiirlerde, ahengi artırmak amacıyla mısralar belli yerlerinden ayrılır. Bu ayrım yerlerine durak (durgunlanma) denir. 1. Durak, ahenk sağlayan bir çeşit ses kesimidir. 2. Sözün gidişi zorlanmadan şiir okuyucusuna bir nefes payı bırakılmıştır. 3.Duraklarda kelimelerden ortalarından bölünemez. İyi bir durakta kelime mutlaka bitmiştir. Not: Bir şiirde, bütün dizelerin durakları aynı olabileceği gibi, belli dizelerde farklı duraklar da kullanılabilir. Bir şiirin her dizesinde farklı duraklar kullanılmışsa, o şiir duraksız kabul edilir. 4. Hece ölçüsünde ikili, üçlü, dörtlü, beşli, altılı duraklar kullanılmıştır. Kalıplar: 1. Hece ölçüsüyle yazılmış bir şiirde, bir mısradaki hece sayısı o şiirin kalıbıdır. 2. Hece ölçüsünde “ikili” den “yirmili” ye kadar kalıp vardır. 3. Türk şiirinde en çok kullanılan kalıplar yedili, sekizli, onbirli, ondörtlü kalıplardır. Yedili kalıp: Giderim-/yolum yaya 3+4=7’li hece ölçüsü Cemâlin-/benzer aya Eridim-/hayal oldum Günleri-/saya saya Sekizli kalıp: Gel dilberim-/kan eyleme 4+4=8’li hece ölçüsü Seni kandan-/ sakınırım Doğan aydan / esen yelden Seni gülden / sakınırım Âşık Ömer Hece ölçüsünün on birli kalıbı: İptida Bağdad’a / sefer olanda 6+5=11’li hece ölçüsü Atladı hendeği / geçti Genç Osman Vuruldu sancaktar / kaptı sancağı İletti, bedene / dikti Genç Osman Kayıkçı Kul Mustafa Başka sanat bilmeyiz / karşımızda dururken Söylenmemiş bir masal / gibi Anadolu’muz 7+7=14’lü hece ölçüsü. Arkadaş, biz bu yolda/ türküler tuttururken Sana uğurlar olsun / ayrılıyor yolumuz Faruk Nafiz Çamlıbel Duraksız şiir: (Hece ölçüsünün on birli kalıbı): Bir düşünsen, yarıyı geçti ömrüm 11 Gençlik böyledir işte, gelir gider; 11 Ve kırılır sonra kolun kanadın; 11 Koşarsın pencereden pencereye 11 Cahit Sıtkı Tarancı Yukarıdaki dörtlüğü oluşturan bütün dizelerdeki hece sayısı 11’dir. Fakat bütün dizelerde duraklar aynı yerde değildir. Kelimeler ortadan bölünemeyeceğine göre bu dörtlüğü duraksız kâbul etmek zorundayız. Bu durumda yukarıdaki şiir hece ölçüsünün 11’li kalıbıyla ve duraksız olarak yazılmıştır diyebiliriz.

    2. Aruz Ölçüsü (Aruz Vezni)

    Aruz, Arapça bir kelimedir ve “Çadırın ortasına dikilen direk” anlamına gelir. Bir edebiyat terimi olarak “hecelerin uzunluk ve kısalıkları temeline dayanan nazım ölçüsü” demektir. 1. Aruz ölçüsü ilk olarak Arap edebiyatında kullanılmıştır. Daha sonra İran Edebiyatı’na geçen bu ölçü, XI yüzyıldan itibaren Türk şairlerince de uygulanmaya başlanmıştır. 2. Rahat kullanılabilmesi için bol miktarda uzun heceye ihtiyacı olan bu ölçü, aslında Türkçe’nin kelime yapısına uygun değildir. Bu yüzden Aruzu ilk defa kullanan Karahanlılar Türkçe’nin kelimelerini bozarak kısa heceleri uzun okuma yoluna gitmişlerdir. Zamanla bu da yeterli olmamış; şairler, Arapça ve Farsça kelimeleri sık sık kullanmaya başlamışlardır. Bu durum, Türk dilinin kelime hazinesinin giderek yabancı kelimelerle dolmasına yol açmış, böylece şairlerin güzel kullanışlarından mahrum kalan Türkçe, anlam ve kavram bakımından yoksullaşma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Diğer yandan Türkçe, aldığı bu yabancı kelime ve kavramları Türkçeleştirdiği zaman güçlü bir dil olmuştur. Aruzla birlikte, halk arasında yaşamaya devam eden milli şiir ölçümüz hece, bu yoksullaşmayı bir ölçüde durdurmuş ve Türkçe kendi geleneği içinde varlığını sürdürmüştür. 3.1908’den sonra şairler arasında başlayan aruz hece tartışması, hecenin zaferi ile sonuçlanmış; ancak Divan Edebiyatı nazım ölçüsü olan aruzun da artık bir Türk şiir ölçüsü olduğu kabul edilmiştir. 4. Aruz ölçüsü daha çok Divan Edebiyatında kullanılır. 5. Aruzla yazılan ilk Türk eseri Yusuf Has Hacib’in yazdığı Kutadgu Bilig’dir. 6. Aruz XI. asırdan beri heceyle beraber kullandığımız ölçüdür. Bu ölçü zamanla Türkçe’ye en iyi şekilde uygulanmış. Mehmet Âkif, Yahya Kemâl, Faruk Nafiz gibi şairlerimizin elinde ustalıkla kullanılmıştır. Not: Aruz ölçüsünün temeli, hecelerin uzun ve kısa olmaları özelliğine dayanır. Ölçünün doğru bulunması için önce mısradaki hecelerin değerinin tespit edilmesi gerekir. Aruz vezninde heceler iki şekilde değerlendirilir. Açık / kısa heceler ( . ) ( v ) | Kapalı / uzun heceler ( – ) 1.Açık / kısa heceler : a. Ünlülerle biten hecelerdir. b. Bu heceler aruz incelemesinde ( . ) ve ( v ) işaretleriyle gösterilir. c. Açık – kısa hecelerin ses değerleri “yarım” kabul edilir. 2. Kapalı / uzun heceler: Tam ses değeri taşıyan hecelerdir. a. Ünsüzlerle ve dilimize Arapça ve Farsça’dan geçmiş uzun ünlüler (â, î, û )’le biten hecelerdir. b. Bu heceler aruz incelemesinde (-) işaretiyle gösterilir. c. Kapalı- uzun hecelerin ses değeri “tam”dır. Not 1: Arapça ve gelme Farsça’dan gelme uzun ünlülerle kurulan ( âb, ûl…) gibi iki sesli hecelerle; ( rûy, rûy, cûy…) gibi üç sesliler yerine göre, aruzda bir buçuk hece değerinde tutulur ve (- . ) işaretiyle gösterilir. Yine bu dillerden gelen iki ünsüz bitişik düzende olan (aşk, ahd…) gibi heceler de, yerine göre bir buçuk hece değerinde kabul edilir. Not 2: dize sonundaki bütün heceler uzun – kapalı ( – ) hece kabul edilir. Yani dize sonundaki ses ister uzun ister kısa olsun, mutlaka uzundur. 1- Aruz ölçüsünde heceler açık (kısa), kapalı (uzun) ve medli hece olmak üzere üçe ayrılır. 2- Başlıca tef‘ileler şunlardır: Fa‘ (-), Fe ul (. -),Fa‘ lün (- -), Fe i lün (. . -),Fâ i lün (- . -), Fe û lün (. – -), Mef û lü (- – .), Fe i lâ tün (. . – -), Fâ i lâ tün (- . – -), Fâ i lâ tü (- . – .), Me fâ i lün (. – . -), Me fâ î lün (. – - -), Me fâ î lü (. – - .), Müf te i lün (- . . -), Müs tef i lün (- – . -), Mü te fâ i lün (. . – . -)… Burada tef‘ilelerle parantez içindeki hecelerinin değerlerinin aynı olduğuna dikkat ediniz. 3- Aruz vezninde tef‘ileler heceleri bölebilir. Hece ölçüsündeki gibi okuyuşta tef‘ilelerde durgu yapılmaz. 4- Aruz vezninde hecelerin kısalığı ve uzunluğu esas olduğu için bazı Türkçe kelimeler kısa olduğu halde vezin gereği uzun okunur; buna imale denir. İmale kısa heceyi uzun yapar. Arapça ve Farsça kelimelerdeki bazı uzun seslerin vezin gereği kısa okunmasına da zihaf denir. Zihaf ise imalenin tersine uzun heceyi kısa yapmayı sağlar. Hece ölçüsünde böyle bir mesele yoktur. Türk edebiyatında imale çok sayıda bulunmakla beraber zihaf kusuru hoş karşılanmadığı için çok az yapılmıştır. 5- Farsça tamlama eki olan “-i” ile “ve” anlamındaki “ü, vü” bağlacı vezin gereği uzun da kısa da olabilir. 6- Medli heceler hafif bir “i, ı” sesi varmış gibi okunur. Bahâr kelimesi bahâr[ı], eşkden kelimesi ise eşk[i]den şeklinde söylenmelidir. 7- Feilâtün / Feilâtün / Feilâtün / Feilün kalıbıyla yazılan şiirlerde ilk tef‘ile bazı mısralarda Fâilâtün, son tef‘ile ise Fa‘lün olabilir. Bu sadece bu kalıba özgü bir durumdur. Bu kalıpla yazılan şiirlerde başta imale yapmaya gerek yoktur. Farklı tef‘ile parantez içinde hemen altında gösterilir. 8- Türkçe kelimelerle aruz veznindeki başarı Muallim Naci ile başlamış olup Türk aruzu Tevfik Fikret, Yahya Kemal Beyatlı ve Mehmet Âkif Ersoy tarafından gerçekleştirilmiştir. Hatta Mehmet Âkif o kadar başarılı olmuştur ki bir çok kişi İstiklâl Marşı’nın hece ölçüsüyle yazıldığını zanneder. Oysa bu marş aruzun “Fe i lâ tün / Fe i lâ tün /Fe i lâ tün /Fe i lün” kalıbıyla yazılmıştır. 9- Aruzla yazılan bir şiirin hece sayısı bazan eşit olabilir. Mısralardaki açık kapalı dizilişinin aynı olması o şiirin aruzla yazıldığın gösterir. Cânı cânânı bütün vârımı alsın da Hüdâ 15 hece Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ 15 hece 10- Sessiz bir harfle biten kelime vezin gereği açık olması gerekirse, kendinden sonra sesli ile başlayan bir hece varsa birinci kelimenin sonundaki harf, ikinci kelimenin ilk hecesine ulanır. Buna ulama denir. Ulama kapalı heceyi açık yapar. Ulama genellikle yapılır; fakat her zaman yapılmak mecburiyetinde değildir. 11- Servet-i Fünun edebiyatçıları bir şiirde değişik aruz kalıpları kullanmak suretiyle serbest vezne zemin hazırlamışlardır. Cenap Şahabetin’in “Elhân-ı Şita” adlı şiiri bu şekilde yazılmıştır. Bu şiirdeki bazı mısralar Feilâtün / Mefâilün / Feilün, bazı mısralar ise Mef‘ûlü / Mefâîlü / Mefâîlü / Feûlün kalıbıyla yazılmıştır. 12- Bir şiirin vezni en az iki mısradan hareket ederek bulunabilir. Tek mısraa bakarak vezin bulunmaz. 13- Bu kitaptaki Divan edebiyatına ait şiirlerin imale ve zihaf kusuru olan heceleri altı çizilerek belirtilmiştir. 14- Bir şiirin vezni bulunurken şu işlemler yapılır: a) Veznini bulacağımız mısraların hecelerindeki uzun seslilere dikkat ederek yazmalıyız. b) Önce mısralardaki hecelerin açık mı kapalı mı oldukları tesbit edilir. c) Medli hece olup olmayacağı özellikle kontrol edilmelidir. Bu ihmal edilirse bir mısradaki hece değeri eksik çıkar. Mısralardaki heceler sayılarak medli hece olup olmadığı konusunda bir ipucu yakalayabiliriz. d) Hecelerin açık kapalı değerleri karşılıklı kontrol edilir. Önce imkân varsa ulama, yoksa imale yapılır. Zihaf çok az bulunduğu için en sonra o ihtimal düşünülür. e) Hecelerin karşılaştırılması yapıldıktan sonra açık kapalı değerleri çizgi ve nokta şeklinde ayrı bir yere geçilir. Mısra sayısına göre tef‘ile sayısı tahmin edilmeye başlanır. İlk tef‘ile en az heceden oluşur. Genelde az heceli Fa’, Fe i lün, Fâ i lün gibi tef‘ileler sonda bulunur. f) Yazılan aruz kalıbı ile işaretler arasında uyum olmasına dikkat etmelidir. ARUZ KALIPLARIYLA İLGİLİ UYGULAMALAR 1. Fâilâtün / Fâilâtün / Fâilâtün / Fâilün Saçma ey gö/z eşk[i]den gön / lümdeki od / lare su _ . _ _ / _ . _ _ / _ . _ _ / _ . _ Kim bu denlü / tutuşan od / lare kılmaz / çâre su _ . _ _ / _ . _ _ / _ . _ _ / _ . _ Fuzûlî 2. Fâilâtün / Fâilâtün / Fâilün Dinle neyden / kim hikâyet / etmede _ . _ _ / _ . _ _ / _ . _ Ayrılıklar / dan şikâyet / etmede _ . _ _ / _ . _ _ / _ . _ Nahifî 3. Feilâtün / Feilâtün / Feilâtün / Feilün (Fâilâtün) (Fa’lün) Hani ol gül / gülerek gel / diği demler / şimdi . . _ _ / . . _ _ / . . _ _ / _ _ Ağlarım hâ / tıra geldik / çe gülüştük / lerimiz _ . _ _ / . . _ _ / . . _ _ / . . _ Mâhir 4. Feilâtün / Feilâtün / Feilün (Fâilâtün) (Fa’lün) Ne Süleymân / ne Selîm’in / kuluyuz . . _ _ / . . _ _ / . . _ Hazret-i Rab / b-i rahîmin / kuluyuz _ . _ _ / . . _ _ / . . _ Esrar Dede 5. Mefâîlün / Mefâîlün / Mefâîlün / Mefâîlün Anı hoş tut / garîbindir / efendi iş / te biz gittik . _ _ _ / . _ _ _ / . _ _ _ / . _ _ _ Gönül derler / ser-i kûyun / da bir dîvâ / nemiz kaldı . _ _ _ / . _ _ _ / . _ _ _ / . _ _ _ Hayâlî 6. Mefâîlün / Mefâîlün / Feûlün Geçer firkat / zamânı böy / le kalmaz . _ _ _ / . _ _ _ / . _ _ Sağ olsun sev / diğim Mevlâ / kerimdir . _ _ _ / . _ _ _ / . _ _ Nâilî 7. Mefâilün / Feilâtün / Mefâilün / Feilün Cihânda â / şık-ı mehcû / r[ı) sanma râ / hat olur . _ . _ / . . _ _ / . _ _ _ / _ . _ Neler çeker / bu gönül söy / lesem şikâ / yet olur . _ . _ / . . _ _ / . _ . _ / _ . _ Şeyhülislâm Yahya 8. Mef'ûlü / Mefâîlü / Mefâîlü / Feûlün Ağlatma / yacaktın yo / la baktırma / yacaktın _ _ . / . _ _ . / . _ _ . / . _ _ Ol va'de / -i tekrâr[ı] / -be-tekrârı / unutma _ _ . / . _ _ . / . _ _ . / . _ _ Esrar Dede 9. Mef’ûlü / Fâilâtü / Mefâîlü / Fâilün Gül hasre / tinle yolla / ra tutsun ku / lağını _ _ . / _ . _ . / . _ _ . / _ . _ Nergis gi / bi kıyâme / te dek çeksi / n intizar _ _ . /. _ _ . / . _ _ . / _ . _ Bâkî

    Serbest Ölçü (Serbest Vezin)

    Serbest ölçü, hece, aruz gibi herhangi bir ölçüye bağlı kalınmayan ölçüdür. Hecelerin açık veya kapalı olmasına ya da sayılarına bakmaksızın şairin tamamen kendi üslubuna göre yazmasıdır. Serbest ölçü, Türk şiirinde 1940'lardan sonra Orhan Veli Kanık ile yaygınlaşmaya başlamıştır. Günümüzde yazılan şiirlerin çoğu serbest ölçüde yazılmaktadır.
    Sözlükte Ölçek Nedir:
    Çizimi yapılacak olan araziye ait gerçek uzunluklar haritaya aktarılırken belli oranlar dahilinde küçültülmesine ölçek denir.
    Ölçek : Ölçme işleminde kullanılan araçtır. Birimleri, verileri ve yapılan işlemlerinin farklılığından dolayı değişik kategoriler altında incelemektedir. Nesnelere verilen sayıların anlamlarını ya da nesnelere sayı vermede ve nesnelere verilen sayıların kullanılmasında uyulması gereken kurallar ve kısaltmaları belirtmek için kullanılır. Birim : Bir ölçme aracının en küçük parçasına birim denir. Metrenin santimetreleri, kilogram içindeki gramlar bu araçların birimidir. Ölçülecek değişkenlerin bazılarının doğal birimleri olduğu halde bazılarının tanımlanmış birimleri vardır. Bir sınıftaki öğrencileri saymak için kullanılabilecek en uygun birim “bir tek öğrenci”dir. Yine bir sekreterin daktilo hızını ölçmek için en uygun birim dakikada yazılan kelime sayısıdır. Bunlar birer doğal birimdir. Buna karşılık bir değişkenin hangi miktarına 1 birim denileceği, bilim adamları tarafından tanımlanmışsa bu tür bilimlere “tanımlanmış birim” denilmektedir. Örneğin; metre, saat kilovatta olduğu gibi bir saatin 60 dakika, 1 metrenin 100 cm olması. Birimin eşitlik, genellik ve kullanışlık olmak üzere üç özelliği vardır. 1. Eşitlik: Aracı oluşturan birimlerin hepsi birbirine eşittir metredeki tüm santimetreler eşittir. 2. Genellik: Her kesin aynı iş için aynı birimi kullanması uzunluk için insanların bir kısmının metre bir kısmının feet kullanması genellik özelliğini bozar. 3. Kullanışlık: Birimin ölçülecek niteliğe uygun olmasıdır. Kömür tartmak için ton veya kg., altın tartmak için mg. kullanılması bu birimlerin bu işler için uygun olması ve kullanılışlılığını gösterir.

    ÖLÇEK ÇEŞİTLERİ

    Ölçme sonuçlarının, göstermiş olduğu farklı özellikler onların farklı biçimlerde, sınıflandırılmasına ve farklı ölçeklerin kullanılmasına yol açmaktadır. Varlıkların ya da olayların çeşitli özelliklerinin ve değişkenlerinin ölçülmesinde kullanılan ölçekler sınıflama, sıralama, eşit aralıklı ve oranlı ölçeklerdir.

    1. SINIFLAMA ÖLÇEKLERİ (ADLANDIRMA)

    Varlıkları belli bir yönden birbirine benzeyip benzemediğine göre gruplara ayırmaktır. Yani; belli bir yönden birbirine benzeyenlerin aynı sınıfa konulmasıdır. Örneğin: İnsanların kadın-erkek, evli-bekar, gibi sınıflamak, KPSS kursuna gelenler-gelmeyenler, gözlük takanlar-takmayanlar, esmer-sarışın-kumral, çocuk-genç-yetişkin kategorilerine ayrılması sınıflama ölçeklerine örnektir. Örneğin: İllere kod numarasının verilmesi ve her ile ait araçların aynı plaka numarası ile anılması. UYARI: Bu ölçeklerin belli bir başlangıç noktası ve birimi yoktur. Ayrıca sınıflamada kullanılan sayı-sembol ve işaretlerin sayısal anlamı bulunmaz. Yani matematiksel işlemler yapılmaz. Sınıflandırma ya da adlandırma ölçeklerinin başlıca iki özelliği vardır. 1. Simetriklik: Sınıflama türü ölçeklerde, benzer özelliklerinden dolayı aynı grupta yer alan varlıklar birbiriyle simetriktir. Örneğin sınıftaki öğrencileri esmer ve sarışınlar diye sınıflandırırsak, esmer olma özelliğiyle Hatice Elif’e benzer ise Elif’de Haticeye benzerdir. 2. Geçişlilik: Sınıfla ölçeklerinde benzer özelliklerinden dolayı aynı grupta yer alan varlıklardan birisi aynı özelliğinde dolayı başka bir varlığa benziyorsa, diğerlerininde benzer olmasıdır. Örneğin: Bir akraba sınıfını ele alalım; Ali Veli’nin akrabası ise Veli de Ali’nin akrabasıdır. Bu ilişkiye simetriklik denir. Sembolle şöyle gösterilir. A=B ise B=A’dır. Öte yandan; Ali Veli’nin kardeşi, Veli de Ayşe’nin kardeşi ise o zaman Ali de Ayşe’nin kardeşidir. Bu ilişkiye geçişlilik denir. Sembolle şöyle gösterilir; A=B ve B=CÞ A=C’dir. UYARI:Bu tür ölçekleme yoluyla elde edilen ölçme sonuçları üzerinde matematiksel işlemler yapmak anlamlı sonuçlar vermez. Yani toplama, çıkarma, karşılaştırma gibi matematiksel işlemlerin yapılması anlamlı olmaz, sadece aynı sınıfta bulunan objeler sayılabilir.

    2. SIRALAMA (DERECELEME) ÖLÇEKLERİ

    Nesneleri belli bir özelliğe sahip oluş derecesine göre sıralayan ölçek türüdür. Bu ölçekle nesneler en büyükten en küçüğe, en ağırdan en hafife veya tersi işlemleri yapılır. Bu ölçekte verilen rakamların matematiksel anlamı yoktur. Sadece özelliğin azlık-çokluk ya da büyüklük-küçüklük sırasını verir. Bu tür ölçekler kullanılarak elde edilen ölçümler arasında büyüklük, küçüklük karşılaştırmaları yapılabilir ancak toplama, çıkarma, çarpma gibi matematiksel işlemlerin kullanılmasıyla yapılacak hesaplamalar anlamlı sonuçlar vermez. Örneğin: - ÖSS’yi ikinci tercihle kazanmak, - Rakamları 1, 2, 3, 4, 5 gibi sıralamak, - Nesneleri A, B, C, gibi sıralamak, - Öğrencileri kısadan-uzuna doğru sıralamak, - Öğrencileri KPSS deneme sınavında aldıkları puana göre birinci, ikinci, üçüncü gibi sıraya dizmek. UYARI: Sıralama ölçeklerinde sıfır (0) değerinin bir anlamı yoktur. Örneğin; Öğrenci sıfırıncı sırada diyemeyiz. Not: Sıralama ölçeğinin en önemli eksikliği başlangıç noktası yok ve birimler arasındaki farklar eşit değildir. Bu eksiklikler eşit aralıklı ölçeklerde giderilmektedir. Örneğin: 30 kişilik bir sınıfı boy sırasına koyduğumuzda, sıralamaya belli bir kişiden başlanacak ve bu sıralamada herkesin yeri belli olacaktır. Fakat 30 kişilik sınıfa sonradan 5 kişi daha katıldığında sıralamanın başlangıç noktası ve kişilerin sırası değişebilir. Bu ölçek türüyle elde edilen ölçme sonuçları arasında iki tür ilişki vardır: 1. Geçişlilik: Ahmet, Mehmet’ten daha uzun, Mehmet de İsmet’ten daha uzun ise Ahmet de İsmet’ten uzundur. Bu geçişlilik ilkesi A>B ve B>C ise A>C şeklinde gösterilir. 2. Asimetriklik; Ahmet Mehmet’ten uzun ise Mehmet de Ahmet’ten uzundur diyemeyiz. Bu ilişki asimetrik bir ilişkidir yani (A>B ise BA değildir).

    3. EŞİT ARALIKLI ÖLÇEKLER

    Eğer birçok nesnenin, belli bir başlangıç noktasına göre ve belli bir özelliğe sahip oluş derecesi bakımından eşit aralıkla sıralandığı ya da sıralar arasındaki farkların eşit olduğu düşünülürse sıralama ölçeğinden eşit aralıklı ölçeğe geçilmiş olur. Özellikleri: 1. Eşit aralıklı ölçeklerde başlangıç noktası keyfi olarak saptanır. Bu başlangıç noktası gerçek yoğunluğu ifade etmez. 2. Başlangıç noktasının ileri/geri/sağa/sola kaydırılması sonucu değiştirmez. Bundan dolayı geliştirilecek ölçme aracı için herkes “ihtiyari” bir başlangıç noktası seçebilir. 3. Bu ölçekle tanımlanmış değişmez bir birim vardır. Ölçek başlangıç noktası itibariyle her iki yana doğru bu birimle eşit olarak bölümlenmiştir. Birimler arası aralıklar eşittir. 4. Eğitim ve psikoloji alanında en çok kullanılan ölçektir. Bu alanlarda kullanılan ölçeklerin sıfırı gerçek sıfır olmadığı için bu ölçekler eşit aralıklı ölçek özelliği taşırlar. 5. Aritmetik ortalama-standart kayma-korelasyon katsayısı gibi hesaplamalar yapılabilir. Eşit aralıklı ölçeklerdeki sıfır noktası, ölçülen özelliğin mutlak yokluğunu göstermediği için, bu ölçeklerle elde edilen ölçümler (ölçme sonuçları) üzerinde, toplama ve çıkarma işlemleri yapılabildiği halde, oran belirtmek, çarpma ve bölme işlemleri yapmak mümkün değildir. İki ölçüm arasındaki farkın miktarı anlamlıdır. Zekâ puanı 130 olan birinin zekâ puanı 65 olan birinden 65 puan daha fazla aldığı söylenebildiği halde iki kat daha zeki olduğu söylenemez. 6. Daha çok sosyal bilimlerde kullanılır. Örneğin: Sıcaklık ölçmede kullanılan termometre eşit aralıklı ölçek esasına göre geliştirilmiştir. Çünkü; suyun donma noktası 0 °C kaynama noktası 100 °C olarak belirlenmiştir. İki nokta arası 100 eşit parçaya bölünerek her bir bölmeye 1°C denilmiştir. Takvimler de eşit aralıklı ölçek esasına göre geliştirilmiştir. Çünkü; başlangıç noktası miladi takvimde Hz. İsa’nın doğumu, hicri takvimde Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Mekke’den Medine’ye Hicreti (sıfır) başlangıç noktası olarak seçilmiştir. IQ testleriyle zeka seviyesinin belirlenmesi ve eğitimde kullanılan testler. (Türkçe dersinden 50 soruluk bir test uygulaması olsun. Her sorunun 2 puan (eşit) olduğunu düşünürsek 40 soruyu doğru cevaplayan öğrenci yanlış doğruyu götürmediği sürece 80 puan alacaktır.)

    4. ORANLI ÖLÇEK

    Ölçülen özelliğin başlangıç noktası gerçek sıfırsa ve birimleri arasında eşitlik söz konusu ise bu tür ölçeklere oranlı ölçek denir. Özellikleri: 1. Eşit aralıklı ölçekten en önemli farkı gerçek sıfır noktasına sahip olmasıdır. Başka bir deyişle oranlı ölçeklerin eşit aralıklı ölçeklerin tek farkı, mutlak yokluğu gösteren bir başlangıç noktasının olmasıdır. 2. En gelişmiş ölçek türüdür. 3. Bu ölçekle her türlü matematiksel ve istatistiksel işlemler yapılabilir. (Toplama, çıkarma, çarpma bölme) 4. Oranlı ölçek daha çok fen bilimleri alanında kullanılır. 5. Eşit aralıklı ölçekle yapılamayan bazı hesaplamalar oranlı ölçekle yapılabilir. Örneğin: 1 km’ye 500 m’nin 2 katı veya 500 m’ye 1 km’nin yarısı deriz. Ya da Ali’nin yaşı 20 Fatma’nın yaşı 17 ise ikisinin yaşları toplamı 37 yapıyor deriz. 6. Oranlı ölçeklerde; sınıflama-sıralama ve eşit aralıklı ölçekte kullanılan bütün hesaplamalar ve istatistiksel işlemler rahatlıkla kullanılabilir. Fakat bunun tersi söz konusu değildir. Oranlı Ölçek Örnekleri 1. Uzunluk ölçüleri - metre-kilometre 2. Ağırlık ölçüleri - gram-kilo-ton 3. Saat birimleri - gün-saat 4. Elektrik ölçüleri - kilowatt/saat-amper-volt 5. Ses şiddeti - desibel 6. Basınç birimleri - atmosfer basıncı vb. ÖRNEK : Oranlı ölçeklerde sıklıkla kullanılan araçlardır. Yabancı dil sınavında Duru 80, Berke 40 puan almıştır. Duru’nun yabancı dil bilgisinin Berke’nin yabancı dil bilgisinin iki katı kadar olduğunu öne süren bir kişi, bu ölçme sonuçlarının aşağıdaki ölçek türlerinin hangisiyle elde edildiğini kabul etmektedir? A) Eşit aralıklı B) Sıralama C) Dereceleme D) Sınıflama E) Eşit oranlı ÇÖZÜM : “Oranlı ölçekle yapılan ölçme sonuçları üzerinde oranlama yapılabilir. Uzunluk ölçümleri oranlı ölçeklerle yapılabilir. Ahmet 2 metre kardeşi Ayşe 1 metre boyunda ise, Ahmet kardeşinin iki katı uzunluğundadır denebilir. Başarı, zeka, tutum vb. özelliklerin ölçüm sonuçları ise eşit aralıklı ölçek ile yapıldığı için sonuçları oranlanamaz. Ali testten 100, Tolga 50 almışsa Ali iki kat daha fazla biliyor denemez.” Açıklamada çok net bir şekilde, ölçme sonuçları üzerinde oranlamanın ‘oranlı’ ölçekle yapılabileceği belirtilmektedir. Soru kökündeki gibi bir ifadeyi kullanan kişi, (Duru’nun yabancı dil bilgisinin Berke’nin yabancı dil bilgisinin iki katı kadar olduğunu öne sürmesi) bu ifadesi yanlış olmasına karşın, ‘eşit oranlı’ ölçek türüyle bu sonucun elde edildiğini kabul etmektedir.(Cevap E)

    ÖLÇEKLERLE İLGİLİ BAZI TEMEL BİLGİLER

    Ölçek Adı

    Sağladığı Temel İşlemler

    Bazı Örnekler

    Kullanıldığı Bazı İstatistiksel Teknikler

    SINIFLANDIRMA (ADLANDIRMA)

    Benzerliğin ya da denkliğin belirlenmesi Kişilerin cinslerine, dinlerine, mesleklerine göre gruplanması İllere kod numarası verme Futbolculara numara verme

    Frekansların sayısı, tepe değer (mod)

    SINIFLAMA (DERECELENDİRME)

    Daha az ya da daha çoğun belirlenmesi Bireyleri boy sırasına koyma Öğrencileri başarılarına göre sıralama Madenleri sertliklerine ve özgül ağırlıklarına göre sıralama

    Ortanca (medyan) yüzdelikler

    Sıra farkları korelasyon katsayası

    EŞİT ARALIKLI ÖLÇEK

    Araların eşitliğinin ve farkların belirlenmesi Fahrenhayt ve santigrat termometreler Hicri, rumi ve miladi takvimler Başarı testlerindeki standart puanlar

    Ortalama

    Standart kayma

    Pearson-çarpım momentleri korelasyon katsayısı

    ORANLI ÖLÇEK

    Oranların eşitliğinin belirlenmesi Uzunluk ölçmede kullanılan ölçme araçları (metre) Ağırlık ölçüleri (kilogram) Güç ölçüleri Zaman ölçüleri (saat)

    Variyasyon katsayısı

    Logaritmik dönüşümler ve hemen her türlü istatistiksel işlemler




    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Kolay Bulmaca Cevabı Bulma Robotu

    Cevap Yaz

    Bilgilendirme: Bulmaca sözlüğümüzde Haberturk, Hürriyet, Sözcü ve Posta gazetesinin günlük kare ve çengel bulmacalarının cevapları ve Bulmacahane, CodyCross, Words Of Wonders Guru, WOW Guru gibi bulmaca oyunlarının cevapları yayınlanmaktadır. Ayrıca diğer gazete bulmaca cevapları, bulmaca kitabı, çapraz, karışık bulmaca cevaplarınıda sözlüğümüzde bulabilirsiniz. Bulmaca sözlüğümüzden arama yaparak bulmaca sorunuzdaki cevabı kolayca bulabilirsiniz. Eğer cevap henüz sitemize eklenmemiş ise soru sor butonuna tıklayarak hemen cevap verilmesini sağlayabilirsiniz.

    Yakın zamanda para ödüllü online bulmaca çözebileceğiniz bulmaca servisimiz yayına alınacaktır. Günlük, haftalık, aylık ve yıllık olarak en iyi bulmaca çözenler listelerimiz olacak.

    Sözlüğümüzde cevabını bulabileceğiniz bulmaca çeşitleri: CodyCross bulmaca soruları, çengel bulmaca, kare bulmaca, sudoku bulmaca, rakam bulmaca, kelime şifre bulmaca, altıgen çengel bulmaca, halka bulmaca, sözcük avı, yapboz bulmaca, labirent bulmaca, mozaik bulmaca, resimli kelime bulmaca, 7 farkı bulun, lekare bulmaca ve kim milyoner olmak ister soruları ve cevapları.

    Ayrıca bulmaca cevapları sözlüğümüzde aradığınız kelimenin eş anlamı, mecazen ve mecaz anlamları, eski dildeki karşılıkları, osmanlıca karşılıklarıi, zıt anlamlarını bulabilirsiniz.

    Unutmayın bulmaca çözmek zekanızı geliştirdiği gibi çağımızın en kötü hastalıklarından biri olan alzheimer içinde doktorlar tarafından en önerilen çözümlerden biridir. Şimdiden güzel, sağlıklı günler dileriz..



    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.