Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Mitoloji nedir

Bu sorunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz.

Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Admin

    • 2015-10-09 03:22:20

    Cevap : Kelime anlamı olarak Mitoloji, yunanca mythos (masal - hikaye) ve logos (söz) kelimesinden yapılmıştır. Kısaca biz mitoloji için efsane bilimi diyebiliriz. Çünkü mitoloji halkların kendi içlerinde söylenceler sonucu yani dilden dile anlatmış oldukları olağan üstü hikayelerdir. Yani bir kahramanlık hikayesini de efsaneleştirmişlerdir, büyük bir tufanıda efsaneleştirmişlerdir. Kültürden kültüre değişir ancak ortak noktaları çok fazladır. En bilinen yunan mitolojisindeki hikayelerdir ki bunun nedenide Homeros, Hoseidos gibi usta yazarlar tarafından kaleme alınmış olmalarıdır. Kısaca özet geçtikten sonra aşağıda kelime anlamını yazıyorum.

    "Mit" sözlük anlamı " Geleneksel olarak yayılan veya toplumun hayal gücü etkisiyle biçim değiştiren alegorik bir anlatımı olan halk hikâyesi, mitos" (tdk.gov.tr)

    Mit (söylence); Çok eskilerde yaşamış milletlerin inandıkları tanrıların, kahramanların, devlerin ve perilerin hayat hikayelerinden bahseden hikayelerdir. Mitler daha çok evrenin yaratılışı ve türeyişi hakkında anlatılan öykülerden oluşur. Bu daha çok zamanın insanlarının yaratıcıyı anlama, hayatı anlamlandırmaya çalışmaları sonucu "neden", "nasıl" sorularına cevap arayışlarında oluşmuş. Zamanla, sonraki toplumlar tarafından ortaya atılan farklı düşüncelerle farklılık göstererek ve zenginleşerek günümüze kadar gelen sözlü ürünlerdir. Bu aslında milletlerin bir köken arayışıdır. Bu köken arayışının sonucu olarak da ortaya çıkan bu hikâyeler, en eski dönemlerde kutsal ve gerçek kabul edilirlerdi. Bu kutsallığın yerini bir süre sonra din, gerçekliğin yerini de bilim almıştır.

    Mitoloji ise; mitleri, doğuşlarını, anlamlarını yorumlayan, inceleyen bilim dalının adıdır.

    Her toplumun kendine özgü bir mitoloji maceraları vardır ve temsil ettiği topluluğun aynası gibidir. Mitolojiler, toplumdan topluma farklılık gösterdiği gibi ortak yanlar da çok bulunmaktadır. Mitolojide geçen öykülerin hepsi hayal ürünü değildir; birçok mitolojide geçen tufan olayının, yapılan kazı ve araştırmalar sonuçu gerçek olduğu ispatlanmıştır.

    Dünyadaki en ünlü mitler;
    1. Yunan Mitolojisi
    2. Roma Mitolojisi
    3. Mısır Mitolojisi
    4. Slav Mitolojisi
    5. Türk Mitolojisi

    Mitolojinin Sınıflandırılması
    1. Doğa olaylarını, hayvanların kökenini, törenleri, örf ve âdetleri anlatan mitler.
    2. Tarihî olayları açıklayıcı nitelikte olan mitler,
    3. Sadece maceraları anlatan ve eğlendirici nitelikleri olanlar.

    Mitolojinin Özellikleri
    1. Mitoloji; dönemin yaşayış biçimi hakkında bilgiler sunar. Bu bilgiler ışığında toplumun nasıl bir yaşam sürdüğünü, hangi kurallar çerçevesinde toplumsallaştığı hakkında bilgiler verir.
    2. Mitoloji; dönemin mimarisi hakkında bilgiler verir. Böylelikle mitolojide yer alan tapınak, mabed gibi yerlerin yapılış amacını, ne şekilde yaptıkları hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz.
    3. Mitoloji; efsane ve destanlardan oluşur ve büyük bir kısmı gerçekliği yansıtmayan daha çok doğaüstü olayları anlatır.
    4. Mitoloji; mitolojiye sahip toplumların dini yaşayışlarını ve dini yaşayışlarda geçerli olan kurallar bütünü hakkında bilgi verir.
    5. Mitoloji; toplumun edebiyatına kaynak olmuştur. Bu yönüyle bir çok eserde mitolojik öğeler işlenmiştir. Günümüzde hala edebi anlamda işlenmeye devam etmektedir.
    6. Mitoloji; genelde sözlüdür ve dilden dile yayılmasıyla gelişmiş ve günümüze kadar ulaşabilmiştir.
    7. Mitoloji; toplumların kültürlerine katkıda bulunmuş ve toplumların kendi kültür ve ırklarına bağlılıklarını sağlamıştır.
    8. Mitoloji; toplumun gelişmişlik seviyesinide gösterir. Antik Yunan’da yapılan eserler olsun hala sırrına erişemediğimiz Mısır piramitleri olsun nasıl yapıldığı, hangi teknoloji kullandıkları hakkında bizi aydınlatmaktadır. Gelişmemiş bir toplum özgün ve kalıcı eser bırakamaz.
    9. Mitoloji; edebiyatı etkileyip yön verdiği kadar aynı zamanda sanatı da etkilemiştir. Kendi tanrı veya tanrıçaları için yaptıkları anıt, mabet, tapınaklar günümüzde hala sanat eseri olarak kabul edilmektedir.

    Mit Örnekleri
    Örneğin aşağıdaki resimdeki kanatlı at pegassus bir çok mitolojide vardır. Kahramanların yardımcısıdır. Mitolojide yarı insan yarı hayvan varlıklara rastlamak mümkündür. Örneğin yarısı at, yarısı insan olan kentaurlar. Yine deniz kızları, peri kızları gibi olağan üstü varlıklar vardır. sonuç olarak mitoloji halkların kendi kahramanlarını, hayal güçleriyle, korkularıyla, istekleriyle birleştirip ortaya çıkardığı eserlerdir.

    Diğer Cevaplara Gözat
    Mitoloji nedir

    Sunum İçeriği

    1. Sayfa
    Mitoslarstyle.visibilityppt_xppt_y

    2. Sayfa
    MİT(MİTOS) NEDİRTarih öncesi devirlerde tanrılar veya tanrılaştırılmış insanlar hakkında söylenerek zamanla inanış halinde gelen efsaneye mitos denir.style.visibilityppt_wppt_hppt_xppt_ystyle.visibilityppt_wppt_hppt_xppt_y

    3. Sayfa
    MİTOSLARIN OLUŞUMUİnsanlar ilk cağlarda tabiat olaylarına karşı korku ve hayranlık beslemeye başlamışlardı. Ve bu nedenden onları ölümsüz tanrılar olarak kabul ettiler.Ve onlar hakkında hikayeler anlatmaya başladılar.1style.visibilityppt_wppt_hppt_xppt_ystyle.visibilityppt_wppt_hppt_xppt_y

    4. Sayfa
    Tarih öncesi çağlarda insanlar yaradılışlarını merak ettiler ve bunlarla ilgili hikayeler anlatmaya başladılar. Zamanla bu hikayeler halk arasında bir inanış haline geldi.Böylece mitler oluştu.2style.visibilityppt_wppt_hppt_xppt_y

    5. Sayfa
    MİTİN ÖZELLİKLERİMit kutsal bir hikayeyi içerir. İlkel zamanlarda meydana gelmiş bir olayı anlatır.Mitte har zaman bir yaratma söz konusudur.Bazı şeylerin nasıl meydana geldiğini ve oluştuğunu ele alır.style.visibilitystyle.visibilitystyle.visibilitystyle.visibilitystyle.visibility

    6. Sayfa
    Mitlerdeki karakterler olağanüstü varlıklardır. Onların ne yaptıkları çok eski zamanlarda “Başlangıç” zamanında biliniyordu.Mitler bu kahramanların yaratıcılıklarını gösterir.Onların kutsal ve olağanüstü oluşlarını açıklar.style.visibilitystyle.visibility

    7. Sayfa
    Mitler içinden çıktıkları toplumun çeşitli konularda neler düşündüklerini belirtirler.Mitler tarihi dönemlerden meydana geldikleri için bu dönemlerin tarihi, edebiyatı hakkında bilgi edinmek mümkün olur. Mitler, çeşitli kutsal, olağanüstü değerleri açıklarlar.bütün bunlar dünyayı kuran ve bugüne kadar getiren gerçek değerlerdir. style.visibilitystyle.visibility

    8. Sayfa
    Mitlerin meydana geldiği zamanlarda yazı yoktu.Bu mahsuller sözlü olarak nesillere intikal eder.Ancak yazıya geçirildikten sonra kalıcı olurlar.Yazıya geçirilme esnasında onu kaleme alanın edebi şahsiyeti metnin oluşumunda rol oynar ve yeni ilavelerde bulunur. Yazar kendisinin ve çevresinin çeşitli konulardaki düşüncelerini yansıtır. style.visibilitystyle.visibility

    9. Sayfa
    Mitler olağanüstü varlıkları konu edindikleri için masallara kaynak olmuşlardır.Kutsal saydıkları ve inanç unsurlarını ihtiva ettikleri için de mitolojik kaynaklı efsanelerin ortaya çıkmasına sebep olmuşlardır.Mitlerin en önemli vasıflarından biri de icra edilmeleridir.Bu,anlatının oyunun sahneye konulması şeklinde olur.style.visibilitystyle.visibilitystyle.visibility

    10. Sayfa
    Dini-mitik bir senaryo hazırlanır, merasimler bu senaryo ile icra edilir.Bu merasim sırasında kutsal sözler ve şarkılar söylenir.Bu bakımdan mitler şiirin, güzel konuşmanın tiyatronun , musikinin ve dansın kaynağını teşkil ederler.Giriş törenlerinden olan ölümle , sonsuzluğa giriş – ölümle ilgili törenlerde okunan acıklı şiirler ağıtların da kaynağını oluşturmaktadır. style.visibilitystyle.visibility

    11. Sayfa
    Modern toplumlarda da mitlerin kalıntıları devam eder.Kutsal ve olağanüstü hikayeleri kalmadığı için inanç şeklinde varlıklarını sürdürürler.Bugün hala yaşayan mitik dönem kalıntısı inançlara birkaç örnek gösterebiliriz:style.visibility

    12. Sayfa
    Büyüde ve büyücülükte yuvarlak şekillerin çizilmesi, Uğurlu uğursuz günler, Uğurlu uğursuz hayvanlar gibi……Bazı ziyaretlerin etrafındaki ağaçlara bez bağlanması, Ziyaret ve yatırların etrafında 3,7,40 kere dönülmesi, ÖRNEKstyle.visibilitystyle.visibilitystyle.visibilitystyle.visibilitystyle.visibilitystyle.visibility

    13. Sayfa
    Mitler kutsal sayıldıkları için toplumun manevi değerlerini saklar ve korurlardı.İlkel toplumlar için mitler, tanrılar ve onlarla ilgili kutsal olayları ihtiva ettiklerinden yaptırım güçleri çok fazladır.Bu toplumlar için mit, din ve kanun mertebesindedir.style.visibilitystyle.visibility

    14. Sayfa
    Halk arasında hâlâ yaşayan batıl itikat veya hurafe denilen şeylerin kaynağını mitlerde aramak gerekir. style.visibilityppt_wppt_h

    15. Sayfa
    Gerçek hikayeler mutlaka dünyanın başlangıcı ile ilgilidir.Kahramanlar ilahi varlıkladır.Olağanüstü özellikleri vardır.Cennete veya gökyüzüne aittirler.İkinci olarak bu hikayelerde milli kahramanların harikulade maceraları anlatılır.Mütevazi bir ailenin çocuğu halkının kurtarıcısı olur, onları canavarlardan, kıtlıktan,açlıktan kurtarır.kutsal ve olağanüstü unsurlara hakimdir.Her zaman her yerde anlatılır. GERÇEK HİKAYELERstyle.visibilitystyle.visibilitystyle.visibilitystyle.visibilitystyle.visibilitystyle.visibilitystyle.visibilitystyle.visibilitystyle.visibilitystyle.visibilitystyle.visibility

    16. Sayfa
    MİTLERMitlerde din dışı unsurlar bulunur.Bu özeliğinden dolayı mitlere saygı gösterilir.Birçok kabilede kadınların ve çocukların önünde mitler anlatılmaz.Mitler sadece kutsal sayılan zamanlarda söylenir. Genellikle hayvanların, bitkilerin kaynağını anlatır. Bugünkü insanın ne olduğunu, nasıl yaşadığını, hangi kanunlara göre yaşadığını, hangi şartlarda çalıştığını anlatır. style.visibilitystyle.visibilitystyle.visibility

    17. Sayfa
    Genel olarak mitler şu özellikleriyle ile tanınırlar:Olağanüstü varlıkların tarih içindeki davranışları Bu tarihin gerçek oluşu Her zaman bir yaratmanın mevcut olması Miti bilen onun kaynağını da biliyor demektir.Böylece kaynağı bilinen şey kontrol altına alınmış ve arzu edildiği kadar o şeyi çoğalmak imkanı da elde edilmiş olur.Her ne olursa olsun miti yaşayan ve yaşatan bir kimse kutsal sayılır.style.visibilitystyle.visibilityppt_wppt_hstyle.visibilityppt_wppt_hstyle.visibilityppt_wppt_hstyle.visibilityppt_wppt_hstyle.visibilityppt_wppt_h

    18. Sayfa
    MİT ÖRNEKLERİstyle.visibilityppt_wppt_h

    19. Sayfa
    ALTAYLILARDA KUTSAL TAŞLARAltaylılarda kıyamet tasvirinde denizin dibinde dokuz çatallı bir kara taş vardır.Denizlerin büyük çalkantılarla suları ayırıp dipleri göründüğü zaman bu korkunç taş da görünerek dokuz yerinden ayrılacaktır.Yağmur taşı ”Yada Taşı” yağdığı yağmurlarla yaratıklara bitkilere hayat vermiştir.style.visibilitystyle.visibilitystyle.visibility

    20. Sayfa
    YA DA TAŞININ ÖZELLİKLERİBazı taşlar çocuk doğurtur, bazıları da kısırlık yaparlar.ÖRNEK:Bir kadın çocuk doğurmak istemezse taşı kızdırır, içinden aldırır, un haline getirir, cevizle karıştırır yer.Artık bir daha çocuk doğurmaz.Zümrüt taşı denilen taşlarda çocuğun rahat doğmasını sağlamış olur.Doğurmakta zahmet çeken kadın bir taşı sağ oyluğuna koyarsa hemen doğurur. style.visibilitystyle.visibilitystyle.visibility

    21. Sayfa
    Harezm taşı denilen bir taş vardır.Bu sihirli bir taştır.Kum hastalığına, mide zayıflığına ilaçtır.Bu taş suya atılır ve suyu içilirse hasta iyileşir.Çiçek hastalığı da yine taşla tedavi edilir. style.visibility

    22. Sayfa
    LEBED TATARLARINA GÖRE DÜNYANIN YARATILIŞIÖnce her taraf su idi.Tanrı suya ak bir kuğu kuşu göndererek bir gaga dolusu su getirmesini emretti. Fakat suya daldığında kuğunun gagasına bir toprak yapışmış olduğundan kuğu bunu üfleyerek fırlattı.style.visibilitystyle.rotationppt_wppt_wppt_hppt_xppt_yppt_ystyle.visibilitystyle.rotationppt_wppt_wppt_hppt_xppt_yppt_y

    23. Sayfa
    Toprak parçaları küçük toz zerreleri şeklinde suya düşerek onun üzerinde yüzmeye başladılar.Bu tozlar büyümek ve yayılmak suretiyle yeri meydana getirdiler.Fakat arazi yassı ve düzdü. Tanrı gagası ile toprağı karıştırsın diye arzın üzerine bir kuş gönderdi. Bu yüzden arzın üzerinde dağ ve vadiler meydana geldi. Fakat güzel ve ağaçsız arazi şeytanın hoşuna gitmedi.O da bataklıklar ile birlikte kara ormanı yarattı.style.visibilitystyle.rotationppt_wppt_wppt_hppt_xppt_yppt_ystyle.visibilitystyle.rotationppt_wppt_wppt_hppt_xppt_yppt_y

    24. Sayfa
    Burada yaşayan insanlar fakirdi ve geçinmeleri zordu. Tanrı önce arzın üzerine yalnız başına yaşayan bir insan yarattı . Bu insan bir erkekti bir gün uyurken şeytan onun göğsüne dokundu. Bunun üzerine erkeğin kaburgalılarından bir kemik büyüyerek yere düştü, daha fazla uzayınca kadın meydana geldi. style.visibilitystyle.rotationppt_wppt_wppt_hppt_xppt_yppt_y

    25. Sayfa
    LEBED TATARLARINA GÖRE DÜNYANIN YARADILIŞININ GÖRÜŞLERİ Lebed tatarlarının menşe mitinde ;Tanrı cisim olarak görülmez.Yaratıcı gücü etkilidir.Yaratmaya yardım eden kuşlardır.Su üzerinde yüzen kuğu kuşlarıdır.Tanrı erkeği yaratır.style.visibilityppt_wppt_hppt_xppt_ystyle.visibilityppt_wppt_hppt_xppt_ystyle.visibilityppt_wppt_hppt_xppt_ystyle.visibilityppt_wppt_hppt_xppt_ystyle.visibilityppt_wppt_hppt_xppt_ystyle.visibilityppt_wppt_hppt_xppt_ystyle.visibilityppt_wppt_hppt_xppt_y

    26. Sayfa
    Kadının yaratılışında şeytanında payı vardır.Tanrıdan gelen şeyler güzeldir.Kötülük şeytandan gelir.Hakim olan sayı ikidir.Önce su ve toprak vardır.Sonra tanrı ve şeytan iki olağanüstü gücü temsil eder.Kadın ve erkek iki defa yaratılırlar.style.visibilityppt_wppt_hppt_xppt_ystyle.visibilityppt_wppt_hppt_xppt_ystyle.visibilityppt_wppt_hppt_xppt_ystyle.visibilityppt_wppt_hppt_xppt_y

    27. Sayfa
    KAF DAĞININ ÖZELLİKLERİMitik devirlerde tanrı yeryüzünü yarattıktan sonra bir taşın üzerine oturmuştur.Tanrı’nın üzerinde oturduğu ve yaratmanın sembolü olan kutsal taşlardır.Dünyanın merkezini meydana getirdiğine inanılır.Kaf dağı da bu yüzden kutsal sayılmıştır.style.visibilityppt_xxshearppt_xstyle.visibilityppt_xxshearppt_xstyle.visibilityppt_xxshearppt_xstyle.visibilityppt_xxshearppt_x

    28. Sayfa
    İnsan hayali bu dağların üzerinde bir de Anka Kuşu’nu düşünmüştür.Kuşlar kanatlı hayvanlardır,uçarlar.Kuşların bilinmeyen esrarengiz bir âlemle bu dünya arasında haber getirip götürdüklerini inanılır. style.visibilityppt_xxshearppt_xstyle.visibilityppt_xxshearppt_xstyle.visibilityppt_xxshearppt_xstyle.visibilityppt_xxshearppt_x

    29. Sayfa
    Kaf dağı’nda da böyle bir kuş oturmakta ve her tarafa hükmetmektedir. Dağlar, onları tanrılar yerli yerine koyduğu için kutsal sayılmışlar, ayrıca yüksekliklerinden dolayı da her zaman saygı görmüşlerdir. style.visibilityppt_xxshearppt_xstyle.visibilityppt_xxshearppt_x

    30. Sayfa
    Mitlerde merkezi meydana getiren dağlar ve taşlar çok önemlidir.Gerek mitik devirlerde meydana gelmiş mitlerde olsun, gerekse daha sonra ortaya çıkan mitoloji parçalarda olsun merkezi meydana getiren taşlar ve dağlara yakın olmak onların oluşmasını sağlamış olan Tanrıya ve Tanrılara yakın olmak anlamına gelir.style.visibilityppt_xxshearppt_x

    31. Sayfa
    Çeşitli taşlarda kutsal sayılmışlardır.Mitolojik anlamını düşünürsek bu taşların neden kutsal olduklarını ve pek çok derdin devası olduklarını daha iyi anlarız.style.visibilityppt_xxshearppt_x

    32. Sayfa
    KAF DAĞININ HİKAYESİYeryüzünün mamur olan dörtte biri ve harap olan kısımları Bahr-i muhit ortasında karpuz gibi dururmuş.Yaratıkların kalabilmesine elverişli değilmiş.Tanrı yetmiş altı bin aktı yüz yetmiş üç dağ yaratıp bunlarla arzı yerinde durdurmak istemiş yine arz sükunete erişememiş.Nihayet bir melek Tanrı’nın emri ile cennet derelerinden lacivert cevher çıkarıp yerin etrafına bastırmış.Bundan Kaf Dağı peyda olmuş. Kaf Dağı zeberced renginde imiş, gözün akı karasını nasıl sarmışsa Kaf Dağı da arzı öyle olmuş.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y

    33. Sayfa
    KAF DAĞI “Bazılarının kanaatine göre arz kendi kendine dönmez….Bu cinsten bir desteğe ihtiyacı vardır.Eğer kaf dağı mevcut olmasaydı arz durmadan sarsıntılar geçirir, hiçbir yaratık orada yaşayamazdı. “Kaf dağı arzın bütün dağlarının anasıdır.Diğer dağlar Kaf dağı’na yeraltı dalları ve damarları ile bağlıdır.Tanrı bu bölgeyi yok etmek isteyince bu dağlardan birini harekete geçirirdi.Bu durumda yer sarsıntısı yapardı..” “Başka bir halk inancına göre de böyle bir sarsıntı hadisesi arzı taşımaktan yorulan öksüzün silkinmesinden ileri gelmektedir.” “Meşhur Anka kuşu bu dağın üzerinde durur, oradan her tarafa hükmeder.” style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y

    34. Sayfa
    Kaf dağı insanlar tarafından aşılması imkansız bir bölge ile dünya kursundan ayrılmıştır….” “Dünyanın etrafını çepçevre El-bahr-il-muhit yahut okyanus denilen, gemilerin geçmediği tamamen veya kısmen zifiri karanlıklara gömülü ve kimsenin kıyısını görmediği müteaffin bir su tabakası ile kaplıdır….Bu su tabakasından sonra kaf dağı, herşeyi karayı ve denizi bir kuşak gibi çevreler. Bazı tasvirlere göre asıl Kaf dağı’nın istinat ettiği kaya bir çeşit zümrüttendir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y

    35. Sayfa
    LEBED TATARLARINA GÖRE BAZI OLAĞANÜSTÜ VARLIKLARLebed tatarlarına göre dünyayı idare eden tanrılardan iyi olanlar gök yüzünde kötü olanlar ise yer altında bulunurlar ve hepsi bir aileden gelmektedir.Tanrı Ülgön ilk cet olarak nitelendirilir.Demek ki yeryüzündeki insanlar da onun soyundan gelmektedir. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y

    36. Sayfa
    KARAORMAN TATARLARINAGÖRE ATEŞİN BULUNMASITanrılar arasında neşeli bir senaryo hazırlanarak ateşin kaynağı anlatılmaktadır.Ateş insanların yaşaması için gerekil olan dört asil unsurdan birisidir.Bu unsuru insanlara hediye eden de tanrılardır. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y

    37. Sayfa
    Tanrı Kuday yaşlı ve sakallı bir insan şeklinde düşünülmektedir. Ülgön’ün üç kızı onunla şakalaşırlardı.Bu olaylar yeryüzünde olmaktadır.İlk insan düşüncesi tanrıların ilk zamanlarda kendi aralarında yaşadıklarını kabul etmektir.İnsanların yaşaması için gerekli olan ateşin kaynağı da insanlara tanrı gösterir.Demir ve taş ateşin ana maddesidir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y

    38. Sayfa
    Bu mitte ateşin bulunması çok akılcı bir şekilde olmuştur.Taş demire sürülerek ateş bulunmuştur. Başka mitolojilerde, mesela Grek mitolojisinde ateş Promete tarafından tanrılardan çalınıp insanlara hediye edilmiştir.Burada ise tanrılar insanların üşümemeleri için onlara ateşin nasıl yakılacağına kendileri gösterirler.style.visibilityppt_xppt_y

    39. Sayfa
    KARAORMAN TATARLARINA GÖRE İNSAN VE KÖPEKÇok eskiden Payana insan yaratmıştı. Fakat ona ruh veremiyordu.O can istemek maksadı ile büyük Kuday’a gitti.Fakat köpeğe: “Sen burada kal, havla ve dikkat et ” diyerek kendisi gitti.Köpek orada kaldı.Bunun üzerine Erlik gelerek kandırmak maksadı ile onunla konuşmaya başladı. “Senin kılların yok, ben sana altın kıl vereceğim, sen de bana cansız insanı ver “dedi. style.visibilityppt_wppt_hppt_xppt_ystyle.visibilityppt_wppt_hppt_xppt_y

    40. Sayfa
    Köpek altın kılları elde etmek maksadı ile insanı ona verdi. Fakat baştan başa insanın üzerine tükürdü. İnsana can vermek maksadı ile Kuday geldiği zaman Erlik kaçtı.Kuday üzerine tükürülen insana baktı. Fakat onu temizleyemedi ve ters çevirdi.Bu yüzden tükrük insanın içinde kaldı.Kuday köpeği döverek şöyle dedi. “ Köpek sen fena olacaksın, insan sana ne isterse yapacaktır, seni dövecektir, öldürecektir.Sen tamamıyle bir köpek olacaksın.” dedi.style.visibilityppt_wppt_hppt_xppt_y

    41. Sayfa
    HAZIRLAYAN NAGİHAN USLU 10-FRECEP TANRIVERDİ LİSESİ-SAMSUNstyle.visibilityppt_xxshearppt_xstyle.visibilityppt_xxshearppt_xstyle.visibilityppt_xxshearppt_xstyle.visibilityppt_xxshearppt_xstyle.visibilityppt_xppt_y

    Cevap Yaz Arama Yap

    göksu

    • 2015-10-08 18:37:18

    Cevap : Mitoloji, belirli bir uygarlığa ya da dinsel geleneğe özgü inançları, uygulamaları, kurumları ya da doğa olaylarını açıklamak amacıyla görünüşte gerçekten yaşanmış olayları aktaran, ama özellikle ayin ve törenlerle bağlantılı, çoğunlukla kökeni bilinmeyen ve en azından kısmen geleneğe dayanan söylenceler toplamına verilen genel isimdir.

    Mitolojik Eser Örneği
    Mesela yunan mitolojisinden bir örnek hikaye verelim.

    "İlk Güzellik Yarışması
    Tanrılar bir gün Olimpos dağında bir ziyafet sofrasındalarmış. Ares’in arkadaşı olan Eris ( Nifak) uzlaşmama, sorun çıkarmanın timsaliymiş. Herkesin gülüp eğlenmesini fırsat bilerek, dikkatlerin dağıldığı bir anda, göz önünde bulunmayan Eris , ortalığa nifak tohumlarını saçmak için planını yürürlüğe koymaya karar vermiş. Bir elma alarak, üzerine “en güzel tanrıçaya” şeklinde bir yazı yazarak ortaya atmış. Tabii ki sonuç felaket. Birbirinden güzel üç kadın bu payeye sahip olmak istemiş ve bunu belirlemek için tarafsız bir hakeme gereksinim duyulmuş. Zeus bu durumda karısı Hera , kızı Athena ve denizdeki bembeyaz dalgalardan doğmuş olan Afrodit arasında kalmış. Yani tipik bir aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık vakasıymış durum. Bu nazik durum karşısında Zeus akıllıca hamleyle ateş topunu başkasına atmış. “Gidin, Ida dağında ( Edremit körfezinde bulunan Kazdağları) yaşayıp, sürülerini otlatan çoban Paris’in yanına. O bu soruna bir çözüm bulacaktır.” 
    Çoban Paris Truva kralı Priamos’un oğluymuş (dikkatinizi çekerim kralın oğlu yani prens çobanlık yaparak sorumluluk üstlenmeye hayatın neresinden başlıyor) .Truva kraliçesi bir gece rüyasında ateş doğurduğunu ve bu ateşin tüm Truva kentini yakıp yıktığını görmüş. Bunun üzerine bu rüya sonrasında kraliçenin doğurduğu bebek, İda Dağı (Kazdağı)’na bırakılmış. Burada bir süre kendisini bulan bir ayı tarafından emzirilmiş. 

    Paris çok zorlanarak da olsa kararını vermiş.Çoban olarak büyüyen Paris, Afrodit’i en güzel kadın olarak seçmiş, ilk güzellik yarışmasının birincisini Afrodit olarak ilan ederek, elmayı ona vermiş. Bunun üzerine Afrodit de Paris’i , bir başka güzel Helena’ya yöneltmiş. Ancak Paris Helena’yı tanımamaktayken ve şimdiye dek hiç görmemiş iken onu aramaya başlamış. Bu günkü Çanakkale’den yola çıkarak, Yunanistan’da bulunan Spartalıların sitesine doğru gitmiş. Helena o sitenin kralı Menelaos ile evliymiş. Paris Spartalıların sarayında Helena ile ilk karşılaşmasında onun güzelliği karşısında adeta büyülenmiş. Nereden geldiğini, Afrodit’in kendisine teşekkür kabilinden kendisine Helena’dan bahsedip, Afrodit’in onların kalplerini birleştirdiğini söylediğini anlatmış. Bu durumda kendisinin de bu amaçla buraya gelerek, isterse onu da götürebileceğini söylemiş. Helena da aşk tanrıçasının dediği ve istediğini yapacağını söylemiş. İki aşık Yunanistan’dan kaçıp Anadolu topraklarına girmişler. Sparta şehrinin kralı Menelaos ve onun kardeşi Agamemnon da bunun öcünü almak için Truvalılara savaş açmış. Çok büyük bir donanma ve Agamemnon’un komutasında ilerleyen Spartalılar Truva’ya çıkarma harekatına başlamış. Savaşın ilk yılında Spartalılar Anadolu şehirlerini yakıp yıkarak talan etmişler. Tapınaklarda rahibe olanlar bile köle haline getirilmiş. Anadolu’nun ve Truvalıların koruyucusu tanrısı Apollon imiş. Kendisine ait tapınaklardaki rahibelere yapılan bu çirkin davranışa çok öfkelenerek, Spartalılar üzerinde tüm hiddetini göstermiş.Bu savaşa Anadolu’daki pek çok halk savaşçı yollamıştı. 

    Tüm Lidya kentleri ( Ege bölgemizdeki antik şehirlerden başlayarak, Akdeniz bölgemizin antik şehirlerini de kapsayan bir alandaki kentlerden) gelenler yanında Karadeniz bölgemizde Samsun civarlarında yaşayan kadınların hakim olduğu bir kavim olan Amazonlara dek tüm Anadolu halkları bu hücuma karşı tek yürek olarak savaşmaktaymış. Onların da savaşta gösterdikleri üstün başarılara rağmen karşılarındaki kuvvetleri durduramamaları diğer Anadolu kavimlerini de hayal kırıklığına düşürmüştü. Bu arada hiç beklenmeyen bir dost eli Anadolu kuvvetlerinin yardımına yetişmiş. Habeş krallığı. Habeş kralı Memnon ve askerleri Truvalıların yanında savaşmışlar. Ancak Spartalıların kahramanlarından Akhilleus Habeş kralını öldürünce , Habeş ordusu dağılmış. Daha sonra da bu Spartalı büyük asker de topuğundan aldığı bir darbe ile kan kaybından ölmüş. Bu ölümü Paris’in ölümü izlemiş. Her iki tarafın orduları ve halkı çok acı çekmiş. Bu sırada Spartalılar hile ile Truvaya sahip olmaya karar vermişler. Dev bir tahta at yapıp, içine askerler koyup, onları orada bırakmak ve sanki geri çekiliyor izlenimi vererek gemilere geri dönmek. Plan aynen işlemiş. Bu atın tanrılardan gönderilen bir hediye olduğu söylenmiş. Her ne kadar Truvalı din adamı Poseidon rahibi Laokoon buna inanılmaması gerektiğini söylemişse de gerekli desteği bulamamış. Gecenin ilerleyen saatlerinde Truvalılar zaferi kutlarken, Spartalı askerler tahta attan inerek Truvalıları kılıçtan geçirmişler. Truva şehri yakılmış ve küllerle kaplanmış. Bu arada tapınaklarda Truvalı kadınlara yapılan tecavüzler Spartalıların koruyucu tanrısı olan Athena’yı bile çok kızdırmış ve dönüş yolunda müthiş bir fırtına birçok gemilerini batırmış. Tüm bu savaşların sonunda Güzel Helena tekrar eski kocası Menelaos’un yanına getirilmiş.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.