İşte Cevaplar
Murabba
Sıdk ile terk edelim her emeli her hevesi,
Kıralım hâil ise azmimize ten kafesi;
İnledikçe eleminden vatanın her nefesi,
Gelin imdada diyor, bak budur Allah sesi!
Bize gayret yakışır merhamet Allah'ındır;
Hükm-i âtî ne fakîrin ne şehinşâhındır;
Dinle feryadını kim terceme-i âhındır
İnledikçe bak ne diyor vatanın her nefesi...
Mahv eder kendini bülbül bile hürriyet içün;
Çekilir mi bu belâ âlem-i pür mihnet içün?
Dîn içün, devlet içün, can çekişen millet içün,
Azme hâil mi olurmuş bu çürük ten kafesi?
Memleket bitti, yine bitmedi hâlâ sen, ben,
Bize bu hâl ile bizden büyük olmaz düşmen;
Dest-i a'dâdayız Allah içün ey ehl-i vatan;
Yetişir terk edelim gayrı hevâ vü hevesi! ...
Bu cevabı değerlendir:
Tanzimat edebiyatıyla murabbalarda bir yenilik görülmüştür. Her dörtlüğün dördüncü mısraları aynen tekrar edilmediği yani nakarat olmadığı hâlde, ilk dörtlüğün kafiyeleri, arkadan gelen dörtlüğün son mısralarında aynen tekrar edilmiştir. Nâmık Kemal'in yazdığı bu murabbada da bu durumu görmek mümkündür. Kafiye düzeni "aaaa/bbba/ccca/ddda/..." şeklinde görünen şiirde zengin ve tam kafiyelerle birlikte ek ve kelime hâlinde redifler kullanılmıştır:
Zengin kafiye: hevesi - kafesi - nefesi - sesi (Buradaki kafiyelendirilişte şair başarısızdır.)
Zengin kafiye + Redif: Allah’ indir - şehinşâhzndır
Tam kafiye: ben - düşmen
Tam kafiye + Redif: hürriyet için - pür-mihnet için
Ancak şairin bazı kafiyeleri problemlidir. Sözgelimi; ilk dörtlükteki "hevesi -kafesi - nefesi - sesi" kelimeleri arasmda, iyelik ve belirtme eklerinin uyumsuzluğundan kaynaklanan problemler söz konusudur; diğer bir deyişle, buradaki kafiyelendirilişte şair başarısızdır. Aym durumu, ikinci dörtlüğün ilk üç mısraında da görürüz: Allah'ındır - şehinşâhmdır - âhırıdır.
Nâmık Kemal, şiirin pek çok yerinde ulama(vasl)lar yaparak şiirin âhengine ve akıcılığına katkı sağlamıştır:
"Sıdk+ile terk+edelim her+emeli her hevesi.... Gelin+imdâda diyor hak budur+Allah sesi"
Sanatta faydayı ön planda tutmasına rağmen Şinasi'den daha başarılı bir şair olan Nâmık Kemal, asonans (e, i ve a ünlüleri) ve aliterasyonlar (s, h,r ve n ünsüzleri) vasıtasıyla da şiirin âhengine katkıda bulunur. Ayrıca kelime tekrarlan ile de âhenk sağlamaya çalışır: "için, inledikçe, ne... ne..., terk edelim, vatan, her, nefes, heves, ten kafesi, diyor, biz" vs. Bu kelimelerin bazüannın ("terk edelim", "biz", "her", "vatan", "için" vs.) tekrarı âhenge katkıda bulunduğu gibi anlamı güçlendirmek (verilmek istenen mesajı daha da vurgulamak) için kullanılmıştır. Sözgelimi, şiirde tekrar edilen bu kelimelerden bazılanm kullanarak şiirin teması da olabilecek şu cümleleri kurmak mümkündür: "HER (ŞEY) VATAN İÇİN'."-, "VATAN İÇİN HER HEVESİ TERK EDELİM."; "HER NEFES VATAN İÇİN!"...
Nâmık Kemal, bu şiiri, önemli gördüğü bir konuda karşısmdaki insanları uyarmak ve bilgilendirmek için yazdığından, bir hatip gibi davranmış ve şiirde hitabet üslûbunu kullanmıştır. Şair, şiirde, devrine göre oldukça sade, anlaşılır bir dil kullanmıştır. Şürde geçen "âlem-i pür-mihnet, hükm-i âti, terceme-i âh, dest-i adâ ve ehl-i vatan" gibi kendi devrinde rahatlıkla anlaşılabilecek terkipleri saymazsak şair, hepsini bugün de kullandığımız kelimelerle ve konuşma havasında/edâsında yazmıştır şiirini. Ayrıca, Şinasi gibi, Divan edebiyatında kullarulan mazmunları bırakıp yalın fikir ifadesini tercih etmiştir. Nazım sentaksı (mısra kurgusu) bakımından bu şiir, Hürriyet Kasidesi'nden daha başarılıdır denebilir.
Kaynak:
Tanzimattan Bugüne Yeni Türk Edebiyatı: Şiir Çözümlemeleri, Kesit Yayınları
Bu cevabı değerlendir:
- Dörder dizelik bentlerden oluşur.
- Uyak düzeni : (aaaa / bbba / ccca …) biçimindedir.
- En az 3, en çok 7 bent halinde yazılır.
- Murabbalarında övgü, yergi, dini ve öğretici konular işler.
- Aruz kalıbıyla yazılır.
Bu cevabı değerlendir: