Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Öğretmene verilen değer konulu metin

öğretmene verilen değer konulu metin

Bu soruya 4 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Zeus

    • 2020-10-16 11:03:02

    Cevap :

    Sevgili arkadaşlar bu yazımda sizlere öğretmene verilen değerden bahsedeceğim. Toplumumuzda çok küçümsenen ama diğer toplumlarda bir o kadar yüceltilen bir meslektir öğretmenlik. Bu mesleğin bir öğrencisi ve ileride yaşatacak olan bireylerden sadece birisiyim. Kastettiğim meslek öğretmenlik.

    İlk bakışta çok basitçe görünür. Ama unutmayalım ki her mesleğin kendince zorlukları bulunur. Kimse yanlış anlamasın burada amacım öğretmenlik mesleğini diğer mesleklerle karşılaştırmak ya da yüceltmek değil! Sadece bir öğretmenin bir toplumda neden temel direk ve o toplumu nasıl değiştirdiğinden bahsedeceğim.

    Türkiyede öğretmene verilen değer

    Ben şahsen hocamdan duydum ve şahit oldum. Bundan yıllar önce çok da uzun değil 30-40 yıl öncesi. Bu dönemde eğer bir kız istemeye gidiyor ve kayınpederiniz size mesleğinizi sorup sizin öğretmenim efendim cevabını verdiğinizde alacağınız cevap kapı önüydü. Yani öğretmenlik mesleğini icra edilenlere değil onurlarını okşamak kız bile vermiyorlardı. Hâlbuki yıllar önce MUSTAFA KEMAL ATATÜRK zamanında dönemin hazine bakanı Atatürk’ün huzuruna çıkar ve şöyle der.

    Bakan: Paşam bu dönemki mebusların maaşları ne olsun? Zam yapalım mı? Der.
    Atatürk: Mektep öğretmenlerin maaşı ne kadar? Sakın vekillerin maaşı öğretmenlerin maaşını geçmesin. Diye bir yanıt verir.

    Bunun gibi nice örnekleri tarihin tozlu sayfalarından bulmak mevcut. Yine Mustafa Kemal’in bir sözüne yer vermek istiyorum; “Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.” Aslında bizim yaptığımız da tam olarak bu.

    Çevremizde gördüğümüz her birey doğa ve diğer insanlar için bir öğretmendir aslında. Çok basit bir örnek annelerimiz. Doğduğumuz andan ilkokul zamanına kadar öğrendiğimiz tüm bilgilerin kaynağı, öğreticisi annemizdir. İşte bahsetmek istediğim yer burası herkesin aslında bir öğretmen görevi mevcut iken üniversitelerde yetişen öğretmenlerin ayrıcalığı farklılığı ne? Onların öğrettiklerini toplumdan biri veremez mi öğrencilere?

    Ya da olayları biraz daha farklı boyutlara taşıyacak olursak çoğu kırtasiyenin, taksi durağının, kafe camında bilmem ne üniversitesi bilmem ne bölümünde okuyan öğrenciden fizik, kimya, matematik, İngilizce dersi verilir. Şeklinde ilanları çokça görürüz. Eğer bu bilmem ne üniversitesi bilmem ne bölümü öğrencisi bu dersleri verecekse veya vermeye devam ediyorsa biz öğretmenler niye yetişiyoruz? Burada ki amacım kimseyi yermek değil yanlış anlamayın. Sadece öğretmenlik mesleğine verilen değerin ne durumda olduğunu göstermek istiyorum. Eminim ki kafanızdan ya bir öğretmen olsaydım devlette çalışsaydım kafam rahat olurdu. Zaten öğretmenler okulda yatarak para kazanıyor demişsinizdir ya da demek üzeresinizdir. Bir öğretmen olarak masaya her şeyi objektif olarak koymam gerek. Bunu yapan öğretmenlerimiz devlet okullarında yok mu tabi ki var. Her meslekte olduğu gibi maalesef öğretmenler arasında da bu mevcut.

    İnsanlara hele de bir çocuk grubuna bir şeyler öğretmek gerçekten güç ve çok zordur. Öncelikle o çocukla çocuk olmanız gerek. Olaylara nasıl bakıyor, olaylar ona ne ifade ediyor bunları onların gözlerinden görmek gerekiyor öncelikle. Sonra öğreteceğiniz bu bilgiyi bu bakış açısına göre tekrardan yorumlayıp düzenlemek gerek. Ve en son düzenlediğiniz bu bilgiyi öğrencinin zihin şemasından geçirmeniz gerek. Bu en basit ve en kabaca yapabileceğimiz bir tanım.

    Biz öğretmenler branşlarımız ne olursa olsun her yaştaki çocukların zihinlerinde ki o hayal ettiklerini gerçekleştirmekle yükümlüyüz. Buna örnek vereyim. Benim branşım fen bilgisi öğretmenliği. Çocuk ben patlamalı uçurmalı deney yapmak istiyorum diyor. Eğer şimdi siz bu çocuğa şimdi olmaz ya da tehlikeli diyerek ona deney yapmazsanız fenden soğur. Ve onu asla bir daha o derse bağlayamazsınız. Burada sürekli öğretmen kelimesini kullanıyorum ama biz bilim okuryazarı insanlar için bu kelimenin yerini rehberlik kavramı daha doğru olur. Az önceki verdiğim deney örneği de buna uygun. Çocukların düşüncelerini gerçekleştirmesine yardımcı oluyorsunuz.

    Ülkemizde 4 yıllık eğitim fakültesini ite kaka geçip kpss denen saçma bir sınavdan iyi bir notla geçip okullarda çocuklarınıza öğretmenlik yapan insan sayısı haddinden fazladır. Doğrunun bu olmadığını biliyoruz. Bunu şunun için söylüyorum. Finlandiya da öğretmenlik yapabilmeniz için 4 yıl eğitim fakültesini okuyup 2 yıl yüksek lisans 4 yılda doktora yaptıktan sonra okula asistan olarak atanıyorsunuz. Bizim toplumda ki değeri malum öğretmenliğin. Pe ki Finlandiya da? Ora da ise toplum en üst düzey görevi olarak nitelendiriliyor. Peki bunları niye anlattım. Türkiye PISA 2012 Sınavı’nda, matematik alanında;

    1. 65 ülke arasında 44. sırada
    2. 34 OECD üyesi ülke arasında 32. Sırada
    3. Türkiye PISA 2012 Sınavı’nda, fen alanında;
    4. 65 ülke arasında 43. sırada
    5. 34 OECD üyesi ülke arasında 32. Sırada
    6. Finlandiya kaçıncı sırada? Finlandiya yapılan her sınavda ilk 5 arasında sürekli sırası değişmektedir. Bu sonuçlar neleri etkiler? 2 toplumun refah kapasitelerini karşılaştırdığımız zaman sonuçlar çok aşikardır.

    Bu yazımızda sizlere öğretmene verilen değeri anlattım. Görüyoruz ki öğretmenlik faktörünün toplum üzerinde etkisini. Ve son olarak:
    Dünyada her şeye kıymet biçilebilir. Ama öğretmenin eserine kıymet biçilemez. (Sokrates) sözüyle bitiriyorum.



    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2020-10-16 11:01:28

    Cevap :

    Her alanda kalkınarak vatan ve millet varlığını ilelebet payidar kılma davamızın en sağlam kaynağı olan insanımızı, hayatın her alanı için bilgi ve beceriyle donatarak yetiştiren öğretmenlerimiz, geceyi gündüze katarak akıttıkları terle, geleceğimiz olan çocuklarımızı özveriyle yetiştirme gayretiyle onurlu bir mesleği icra etmektedir.

    Ne var ki, yüzyıllık siyasal iniş çıkışların toz dumanı içinde bu onurlu meslek erozyona uğratılmış, öğretmenlerimiz hak ettiği değeri göremez olmuştur. İlim ve irfan kıstaslarının doğasını zorlayarak ideolojik yaklaşan anlayışlar, öğretmenliği toplum mühendisliklerinin aleti ve aracı olarak kullanabilmiştir. 24 Kasım, millet iradesine darbe yapmış 12 Eylül dayatmacılarının, işledikleri kitlesel cürme öğretmenleri de ortak etmek için tahsis ettikleri son uygulamalardan biri olmuştur.

    Öğretmenler Günü, öncelikle karşılığını medeniyet değerlerimizin derinliklerinde bulan bir temel üzerinde yeniden inşa edilmeli, darbelerin, darbecilerin, antidemokratik süreçlerin ve endoktrinasyon uygulamasının bir karşılığı olmaktan çıkarılmalıdır. Bu anlamda biz, 24 Kasım’ı tek tipçi, ideolojik koşullanmaların hezeyan nöbetine girmediği, eğitime gereken önem ve öğretmene hak ettiği saygı ana çerçevesinden bakılarak öğretmenlerimizin maddi, manevi problemlerinin aşılması için gerçekçi adımların atıldığı günler olarak görmek istiyoruz. Böyle bir idrak seviyesine sadece bir bugün değil, her zaman ihtiyaç var.

    Öğretmen, eğitimin temel unsurudur. Öğreten olmaksızın eğitim ve öğretim mümkün olmaz. Her şeyden evvel doğrudan insanla ilgili olması, bilgi, sevgi ve sabırla sürdürülmesi sebebiyle öğretmenlik gerçekten çok özel, hassas bir meslektir. Öğretmenler toplumun gerçek mimarlarıdır, öyle olmalıdır. İnsanımızın hamurunu yoğuran, ruhlarını nakış nakış dokuyan onlardır. Bir millet, geçmiş ve gelecek bağlantıları ile varoluş bilgi ve bilincini öğretmenleri ile canlı, sürekli kılar. Öğretmenler asırlar boyu bizi var ve anlamlı kılan bilincimizi, idealimizi inşa ederler. Hayalimizi biçimlendirir, umudumuzu, cesaretimizi, şecaatimizi çoğaltırlar. Bu bağlamda müşfik, naif, müfit davranışlarıyla çocuklarımıza rol model olan, geleceğimizi yoğuran unutamadığımız öğretmenlerimizin genel yekûn oluşturduğunu biliyoruz. Onlar, bizim ilim ve irfan göğümüzde parlayan yıldızlar; genç dimağlara yol gösterecek engin ufuklar gibidir.

    Öğretmenlik bilme, bildirme, anlama, anlatma, yenilenme, yenileme, görme ve gösterme mesleğidir. İnsana sorumluluk, kimlik, kişilik, güven, azim, şuur yükleme mesleğidir. Öğretmen, toplumun düşünen, araştıran dimağıdır. Millî eğitimle gözetilen anlam ve amaç, öğretmenle ete kemiğe bürünür, hayata katılır. O nedenle hiçbir sistem öğretmenden daha önemli ve etkili değildir.

    Öğretmenin etkilemediği bir kişi, ondan ilgisiz bir faaliyet yok gibidir. Toplumda önem kazanmış her kişi ve her tarihî şahsiyet üzerinde öğretmenlerin mutlaka hakkı ve payı vardır. Onun için, öğretmeni sadece örgün eğitim düzeni içinde düşünmemek gerekir. Hiç umulmayan bir yerde ve zamanda hiç umulmayan insanlar, hayatımızın yön bulmasında, kişilik ve kişiliğimizin istikamet kazanmasında, dahası bütün bir milletin silkinip kendine gelmesinde, yeni bir tasavvur edinmesinde unutulmaz bir etkiye sahip olabilirler, olmuşlardır. Yunus, bu anlamda gerçek bir öğretmendir. Hoca Ahmet Yesevi, Mevlana, Necip Fazıl, Nurettin Topçu, Cemil Meriç, Sezai Karakoç, Akif İnan, irfan dünyamızdan beslendikleri ölçüde, tekrar irfan dünyamızı besleyen değerli katkılarıyla gerçek birer öğretmendir. Bir milletin kalbini canlı tutan atar ve toplardamarlardaki bilinç akışını asil, köklü heyecanlarla düzenlemişlerdir. Bu milleti tarihî, kültürel aidiyetleri etrafında bir arada tutan millî şuur, gerçek öğretmenlerin tenviratıyla mümkün olmuştur.

    Öğretmen, eğitimin en önemli unsurudur ama tek unsuru değildir. Başta müfredat olmak üzere, okul, eğitim ve öğrenci de diğer unsurlardır. Öğretmen güçlü, donanımlı bir ses olabilir ancak müfredatın kapalı, sıkıntılı mahiyeti, o sesin kendini ifade etmesine imkân vermiyorsa veya talip olması gerekenlerde sağır bir duyarsızlık varsa, öğretmen tohumunu bulamamış toprağa dönüşür. O nedenle, öğretmenin etkisinden en yüksek düzeyde yararlanmak için, evvela amacı, ruhu, felsefesi millî bünyemize, insan ve medeniyet değerlerimize uygun bir müfredata sahip olmak gerekir. Başarıya giden yol, ancak iyi bir müfredat ve öğretim kadrosuyla amacına ulaşır. O takdirde öğretmen saygınlığı kendiliğinden artar, artmıştır. Millî Eğitim Bakanlığı, yapacağı düzenlemelerde bu hassasiyetleri gözetmelidir.

    Oysa Bakanlığın yürürlüğe koyduğu bazı düzenlemeler, aldığı tavır ve tutumlar öğretmeni eğitimin aktörü olmaktan uzaklaştırmış, figüranı hâline getirmiştir. Öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırılmasına ve toplumsal saygınlığını yitirmesine ek olarak öğretmenler mesleklerini icra ederken çeşitli saldırılarla şiddet olaylarına maruz kalmaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı, çalışanlarının sorunlarını sahiplenmeli, çözümüne ilişkin çaba göstermelidir. Mevcut öğretmen kadrolarının daha rahat çalışması ve verimli olmaları için kıyafet serbest bırakılmalı, performans değerlendirmesi gibi sıkıntı doğuracak uygulamalar terk edilmelidir. 100 bin öğretmen açığının bulunduğu bir ortamda sözleşmeli ve ücretli öğretmen uygulamasına son verilmeli, öğretmen ihtiyacı kadrolu öğretmenlikle giderilmelidir. Ayrıca, huzursuzluğa, iş barışının bozulmasına sebep olan, adalet duygusunu zedeleyen mülakat sistemi kaldırılmalıdır.

    Aydınlık geleceğe doğru başlayan yöneliş eğitimden geçer. Bu bilince uyumlu olarak hem özlük hakları hem saygınlık açısından öğretmeni itibarsızlaştıracak her tür oluşumdan, söz ve eylemden kaçınmalıdır.

    Ona vereceğimiz önemin kendimize verdiğimiz önemden, göstereceğimiz saygının kendimize duyduğumuz saygıdan kaynaklandığını bilerek, kalplerinin vatan, millet, insanlık aşkı ve idealiyle dolu olduğundan şüphe etmediğimiz öğretmenlerimizi, üstün gayret ve fedakârlıklarından dolayı kutluyoruz. 

    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2020-10-16 11:01:49

    Cevap :

    Öğretmenler bir öğrencinin hayatında önemli bir yere sahiptirler. Okul bir insanın ikinci yuvası gibidir. Aileden sonra bir çok şeyi insanlar okulda öğretmenler sayesinde öğrenirler. Bu nedenle bir öğretmenler öğrencilerin kişilik ve sosyal gelişimlerine etkileri büyüktür.

     Öğrenciler çoğu zaman anne babalarının yanında öğretmenlerini de kendilerine örnek olarak alırlar. Onun gibi davranırlar. Öğretmenlerinin söyledikleri sözleri çok önemserler. Hatta bazı aileler çocuklarına söz geçiremezken bu konuda öğretmenlerinden destek alırlar. Bir öğretmen öğrencisinin ilgi ve yetenekleri keşfedip onu yönlendirirse o çocuk sosyal açıdan gelişmiş bir birey olur.

     Sonuç olarak yıllar sonra geriye dönüp baktığımız zaman okuldaki ne Türkçe ne matematik dersi aklımızda kalır. Fakat öğretmenlerimizin bize göstermiş olduğu olumlu veya olumsuz davranışları unutmayız. Bu nedenle öğretmenlerimize, öğrencilerini hayata sağlıklı bir şekilde kazandırma adına büyük iş düşmektedir.

    1 yıl önce F Çok uzun
    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2020-10-16 11:03:58

    Cevap : Öğretmen bizim okul hayatımızın ilk başlarında tanıdığımız ve karşılaştığımız kişidir. İlk gördüğümüzde biraz utanıp çekinsek de sonradan alıştığımız. Bazı sorunlarımızı paylaşıp beraber çözdüğümüz kişilerdir. İlk öğretmenimizi gördüğümüz zaman biraz çekinsek de aslında o bize gerçekleri öğreten kişidir.

    Öğretmen bize okulda sadece harfleri , sayıları , yazı yazmayı , okumayı değil de bize hayattaki yanlışların doğrularını öğreten kişidir.

    Ne kadar hata yaparsak yapalım bize kızmayan bizi ne kadar çok sevdiğini söyleyip affeden kişidir. Bazı öğretmenler bağırdıkları zaman korksak da, her öğretmen iyidir.

    Öğretmenler her zaman bizler için elinden geldiklerini yapıp bizim iyi bir okullara gitmemizi  ve iyi bir iş sahibi olmamızı isterler.

    Benim ilkokuldaki öğretmenim bana her zaman  senin başarabileceğini biliyorum derdi. Bende onun için azda olsa  elimden geleni yapıyorum . Öğretmenim bana hiçbir zaman yalan söylememeyi ve her zaman dürüst olmalısın derdi. Öğretmen bazı insanlara göre sadece ders anlatıp giden kişilerdir. Aslında öğretmen sadece ders anlatan değil hayatın zorluklarını da anlatan kişilerdir.

    Her öğretmen öğrencilerine kendilerinden sadece ders değil aynı zamanda da hayat derslerini de öğrettikleri için mutlu ve gururludurlar.

    Kaynak: https://ogretmenler-ile-ilgili-kompozisyon.nedir.org/
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.