Olay, kişi yer ve zaman bildiren bir hikâye
Olay, kişi yer ve zaman bildiren bir hikâye örneği
İşte Cevaplar
KISKANÇLIK
Serin bir sonbahar günüydü. Bahar Öğretmen'nin öğrencileri resim dersindeydi. Bahar Öğretmen en güzel resmi yapan kişiyi seçmelerini istedi,seçilen kişinin yakasına yıldız takacağını söyledi.
Resimlerini tamamlayan öğrenciler teker teker tahtaya kalktı. Herkes biribirinin resmine el kaldırararak oy verdi. Oylamanın sonunda en çok oyu alan ise Semih oldu. Semih güler yüzlü, çalışkan, herkese iyi davranan bir öğrenciydi. Öğretmen Semih'i kutladı ve yakasına bir yıldız taktı.
Biri hariç bütün öğrenciler Semih'i alkışladı. Bu Semih'in sıra arkadaşı Ersin'di. Ersin yıldız kazandığı için arkadaşını kıskanmıştı. Aslında benim resmim daha güzel neden Semih'in resmi seçildi diye söylendi.
Oylamadan sonra sınıftakiler sulu boya ile resim yapmaya devam etti. Bir ara Semih bir anlık dikkatsizlikle suluğuna çarptı. Suluk Ersin'nin resminin üzerine devrildi. Ersin öfkeyle ayağa kalktı.
-Neden dikkat etmiyorsun, diye bağırdı.
Semih çok üzüldü.Yüzü kıpkırmızı oldu.
-Bilerek olmadı affedersin Ersin, dedi.
-Yıldız kazandın diye şımardın işte, bir de kalkmış afedersin diyorsun, dedi. Ve o kızgınlıkla su kabını alıp Semih'in resminin üzerine döktü.
Bahar Öğretmen Semih ile Ersin'nin yanına geldi. İkisi de birbirine kızıyordu.
-Siz arkadaşsınız,sorunlarınızı kendi aranızda çözebilirsiniz diyerek yanlarından ayrıldı Bahar Öğretmen.
Ersin'nin kızgınlığı yavaş yavaş geçince yaptığı davranıştan rahatsız olmaya başladı. Acaba arkadaşına haksızlık mı etmişti. Şimdi pişmandı. Mahcup bakışlarla Semih'e baktı.
-Özür dilerim, seni kıskandığım için kötü davrandım, dedi.Beni affedebilecek misin, diye sordu.
Semih'in yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı.
-Biz arkadaşız. Tabii ki seni affederim, dedi.
İki arkadaş birbirine sarıldı.
Bu olay sayesinde, Ersin şunları öğrendi: Kıskançlık rahatsız edici bir duyguydu ve yanlış davranışlara neden olabiliyordu. Ayrıca hatasını anlamak ve özür dilemek son derece güzel bir davranıştı.
Olay: Kıskançlık
Kişiler: Bahar Öğretmen, Ersin,Semih
Yer: Okul
Zaman: Sonbahar günü
Diğer Cevaplara Gözat
Örnek: Ruşen, trenin acı düdüğünü duyunca masum bir hayalden apansız uyanır gibi irkildi. İstasyon merdivenlerini koşar adım birer ikişer indi. Elindeki çiçekleri hırpalamamak için ceketi arasına sardı. O sıra trenin son vagonunun demir raylardan süzülerek hızla ilerlediğini gördü. Öndeki vagonlara doğru koştu. Trende yolcular yer kapma telaşında idi. Bir yandan pencerelere göz gezdiriyor, bir yandan da koşuyordu. Kaç pencere sonra dedesinin alaca renkli kazağını görür gibi oldu. Artık gücü kalmamış, tren de iyice hızlanmıştı. Pencereye yetişemeden tren gözden hızlıca uzaklaştı. Ceketinin altındaki çiçek buketini yokladı. Heyecanla bütün çiçeklerin hırpalandığını, tek tük yapraklarını döktüğünü gördü. O sıra her gidenin bu yapraklar gibi hayatından koptuğunu düşündü.
Yukarıdaki hikayede;
- Olay: “Trene yetişme telaşıdır.”
- Kahraman: “Ruşen”dir
- Zaman: “Tüm olay dakikalar içinde gerçekleşir.”
- Yer: İstasyondur.
- Anlatıcı: Hakim Bakış Açısı (Her şeyi gören ve bilen kişi, kim olduğu belli değil.)
Küçük veya büyük her olay bu unsurlardan oluşur. Aynı unsurlar birden çok olayda karşımıza çıkabilir.
Kişi: Ali, annesi
Yer: Orman
Zaman: Yaz
Küçük Kahraman Hikayesi:
Ali, annesinin yanından ayrılarak ormanın derinliklerine doğru yürümeye başladı. Annesi, Ali'nin arkasından seslendi, ancak Ali onu duymadı.
Ali, bir süre yürüdükten sonra, bir orman kulübesi gördü. Kulübe, ormanın ortasında, ağaçların arasındaydı. Ali, kulübeye yaklaştı ve kapıyı çaldı.
Kulübenin içinden bir ses geldi: "Kim o?"
Ali, "Ben Ali'yim," dedi. "Annemle birlikte yürüyüşe çıkmıştım. Kayboldum. Yardımcı olabilir misiniz?"
Kulübenin kapısı açıldı ve içeriden yaşlı bir adam çıktı. Adam, Ali'yi görünce gülümsedi.
"Gel içeri," dedi. "Seni içeri alalım."
Ali, adamın peşinden içeri girdi. Adam, Ali'ye bir bardak su verdi.
"Suyunuzu için," dedi. "Biraz dinlenin. Sonra, sizi eve götüreceğim."
Ali, suyunu içti ve biraz dinlendi. Sonra, adamla birlikte ormandan çıktılar.
Adam, Ali'yi annesinin yanına götürdü. Annesi, Ali'yi görünce çok sevindi.
"Ali," dedi. "Neredeydin? Çok korkmuştum."
Ali, başından geçenleri annesine anlattı. Annesi, Ali'yi dinledikten sonra, adama teşekkür etti.
"Siz olmasaydınız, Ali'yi bulamazdık," dedi. "Çok teşekkür ederiz."
Adam, "Rica ederim," dedi. "Herkese yardım etmek isterim."
Adam, Ali ve annesine veda etti. Ali ve annesi, adamın yardımıyla eve döndüler.
Ali, eve döndüğünde çok mutluydu. Ormanda kaybolduğu için çok korkmuştu, ancak yaşlı adamın yardımıyla eve sağ salim dönmüştü. Ali, bu olaydan sonra, yaşlı adama çok minnettar oldu.