İşte Cevaplar
İşte cevaplar:
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba BENZER yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 8 harfli ise cevaba PROTOTİP yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 9 harfli ise cevaba PARADİGMA yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba BİÇİM yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba RESİM yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba MANKEN yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba MOSTRA yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba BENZER yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 8 harfli ise cevaba PROTOTİP yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 9 harfli ise cevaba PARADİGMA yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba BİÇİM yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba RESİM yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba MANKEN yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba Dublör yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Mümasil yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Müşabih yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Benzeri yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 8 harfli ise cevaba Benzeşim yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Örnek yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba Dizi yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba şekil yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 8 harfli ise cevaba Fotoğraf yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Model yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Model yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 11 harfli ise cevaba Göstermelik yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Örnek yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba Dublör yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Mümasil yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Müşabih yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Benzeri yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 8 harfli ise cevaba Benzeşim yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Örnek yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba Dizi yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba şekil yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 8 harfli ise cevaba Fotoğraf yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Model yazabilirsiniz.
- Dublör (6 harfli)
- Mümasil (7 harfli)
- Müşabih (7 harfli)
- Benzeri (7 harfli)
- Benzeşim (8 harfli)
- Örnek (5 harfli)
- Dizi (4 harfli)
- şekil (5 harfli)
- Fotoğraf (8 harfli)
- Model (5 harfli)
- Model (5 harfli)
- Göstermelik (11 harfli)
- Örnek (5 harfli)
- Dublör (6 harfli)
- Mümasil (7 harfli)
- Müşabih (7 harfli)
- Benzeri (7 harfli)
- Benzeşim (8 harfli)
- Örnek (5 harfli)
- Dizi (4 harfli)
- şekil (5 harfli)
- Fotoğraf (8 harfli)
- Model (5 harfli)
Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan (şey), müşabih, mümasil:
Prototip : İlk örnek, ilk tip.
Sözlükte ilk örnek anlamına gelen söz üretilen bir ürünün ortaya konulan ilk halini anlatmak için kullanılır. Daha sonra bu ilk örnekten yola çıkılarak ürün geliştirilir ve değiştirilir. Örnek vermek gerekirse bir araba üreteceksiniz arabanın ana hatlarını ortaya koyan bir prototip çıkarırsınız. Sonra bu ilk örneği insanlara veya konunun uzmanlarına sunar onay alırsınız ve üretmeye başlarsınız. Hatta daha sonra bu arabanın başka versiyonları üretirsiniz.
Günümüzde artık sanayileşme ve teknoloji ilerlediği için ürünler seri üretimle üretiliyor. İşte bu nedenle protip çok önemli bir kavram oldu. Yani bir ürün üretilmeden onun prototibini çıkarıp onun üzerine çalışıp, incelemeler, analizler yaapılarak eğer o ürün seri üretime uygun hale getirildiğinde ancak seri üretim başlanır veya üretimden vazgeçilir. Günümüzde birçok marka belki yüzlerce protip ürünü arge çalışmaları sonucunda hiç seri üretime geçmeden rafa kaldırmış ve üretimine onay vermemiştir. Prototipler bize zaman ve para kazandırır. Yapılacak tüm tetkikler bu ilk örnek üzerinden yapılır ve başarılı olursa o ürünün üretimine başlanır. Bu anlamda oldukça önemlidir.
Örneğin bir uçak üretilecek önce prototip hazırlanır. Nasıl görünecek, kanat uzunluğu ne kadar olacak, boyu, yüksekliği vs herşey ilk başta kabaca ortaya konur. böylece biçimsel olarak uçağın şekli önceden orataya çıkar. Sonra tenik özellik ve detaylarını içeren bir adıma geçilir. Ve uçağın nihayi şekli ve özellikleri verilenen kadar bu işlemler devam eder. Sonunda bu uçağın prototipi ortaya çıkmış olur.
Tanım 1 : Türkçesi ictihad. Yunanca paradeigma kelimesinden gelir. “Paradigma, bireyin iç ve dış dünyasını (kendisini ve etrafını) yorumlama, algılama ve bilme süreçleriyle ilgili tüm etkenlerin yarattığı örgütlü ve dinamik düşünsel sistem, düzenektir.” Bir başkası paradigma’ya çok kısaca, “algı düzeneği” diyordu. Psikolog Prof.Dr. Doğan Cüceloğlu bir TV programında kavramın açıklamasını çok daha pratiğe indirgeyerek, gözlüğünü çıkarıp sunucuya göstermiş ve “İşte bu” demişti. Nasıl bir gözlükle bakıyoruz dünyaya? Bir arayol bulup paradigma’yı, insanın yaşamı (tabii ki, hem kendisini hem de etrafını) yorumlama ve algılama biçimi diye tanımlayalım.
Tanım 2 : Kişilerin, grupların veya toplumların bakış açısı. Thomas Samuel Kuhn'a göre: "Belli bir bilimsel yaklaşımın doğayı sorgulamak ve doğada bir ilişkiler bütünü bulmak için kullandığı açık ya da örtülü inançlar, kurallar, değerler ve kavramsal-deneysel araçların tümüdür."
Tanım 3 : Paradigma kavramı algı süreci, seçici algı ve algıda organizasyon kavramları ile açıklanıyor. Algı, duyusal verilerin anlamlandırılması sürecidir. Algılayanın hazıroluşu (ihtiyaçları, güdüleri vb.) ve algılanan nesnenin özellikleri seçici algılamada etkili faktörlerdir. Algılama sürecinin aktiftir. Algılayan nesneleri gelişigüzel değil bir düzen içinde algılar. Algılama süreci sadece fiziksel çevrenin algılanması ile sınırlı değildir. Sosyal olayların algılanmasında da aynı süreçler sözkonusudur. Paradigma kavramı, algılama, yorumlama ve bilme süreçleriyle ilgili tüm etkenlerin yarattığı örgütlü ve dinamik düşünsel sistemdir. Paradigmaya karşılık "algı düzeneği" teriminin de kullanılabilir. Paradigma bir tür harita, belirli durumlarda nasıl davranılması gerektiğine ilişkin bir temel kalıptır. Bursa haritası ile İzmir'de adres bulmak mümkün değildir. Ancak gerçek durumlara uygun bir harita ile doğru sonuçlara ulaşılabir. Gerçek durumlara uygun paradigmaları belirlemek zordur. Sistemli düşünme yöntemleri ile bu başarılabilir. Bu nedenle özgür ve yaratıcı düşünmek çok önemlidir. Bilimsel düşünme metodu, iyi bir düşünme metodudur. Paradigmalar hiyerarşik bir düzen içinde ilişki içindedir. Toplumumuzda yaşam önemli ölçüde geleneksel kültüre uygun bir paradigmayla yürümektedir. Bununla birlikte yasal çerçevenin çağdaş kültüre uygundur. Akademik eğitim temel paradigmaları değiştirmeye yetmez. Bu nedenle akademik eğitim köklü davranış değişiklikleri oluşturmayı tek başına başaramaz. Torpilin (kayırmanın) yasal olarak suç sayılması çağdaş kültüre uygundur ama yüksek eğitim almış kişilerin rüşvet alması geleneksel kültüre bağlı kalıplanmış bir davranış olarak devam etder. Bu nedenle adam kayırma üniversiteler gibi en yüksek akademik eğitim merkezlerinde de yaşamaktadır.
Biçim (Form) : Nesnelerin dış görünüşü. Metafizikte bir nesnenin, gizil ilkesi olan, hammaddeden ayırt edilen etkin belirleyici ilkesi. Platon bugün biçim sözcüğü ile karşılanan eidos terimini bir şeyi o şey yapan kalıcı gerçeklik ile sonlu ve değişmeye uğrayan tikelleri ayırmak için kullanmıştır. Platoncu biçim kavramı, da pytagarosçı kurama dayanır. Bu kurama göre, nesnelerin ayırt edici özelliklerini veren maddi öğeler değil, pythagoras’ın sayısal olarak adlandırdığı kavranabilir yapılardır. Madde ve biçim arasındaki ayrımı ilk kez ortaya atan aristoteles’tir. O’na göre madde kendi içinde bir nesne değil, nesnelerin oluşumunda bulunan farklılaşmış temel öğedir. Tikel nesnelerin, bu temel öğeden oluşmaları farklılaşma süreci ile gerçekleşir. Bu süreç içinde belirli biçimler alan nesneler de kavranabilir dünyayı oluşturur. Madde gizil öğe, biçim ise gerçekleşen öğedir. Alman filozof kant’a göre, biçim zihnin, bir özelliği birey tarafından nesneye yükleniyordu. Kant’a göre mekan ve zamanın duyarlılığı iki apriori biçimindedir. İnsanın kendi başına zaman ve mekan deneyimi olmasa bile insanın mekan ve zaman dışı deneyiminin olmayacağını savundu.
Biçim Nedir ? (Detay) :
Os. Şekil, Suret, Nevi, Hey’et, Temsil, Remiz, Mecaz, İstiare, Kinaye, Sureti hariciye, Bediai lafzıye, Bediai maneviye; Fr. Forme, Figure; Al. Form, Figur, Schluss, Gestalt; İng. Form, Figure, Shape; İt. Forma, Figura. Özdek ve içeriğin karşıtı. "Ne" olana karşıt olarak "nasıl" olan. Kaos durumunda, düzensiz ve belirlenmemiş olana karşılık sınırlanmış, düzenlenmiş olan. Bir nesnenin, biçim almamış özdeğinden, içeriğinden ayırmak üzere, onun dışını, dış çizgilerini, aynı zamanda iç yapısını, kuruluşunu, düzenini belirleyen. Biçim almamış özdeğe karşılık, belli bir düzene girmiş olan.// Özellikle bu anlamıyla felsefede (mantık, bilgi öğretisi, varlıkbilim, ahlak felsefesi, estetik, doğa ve tarih felsefesi) biçim kavramının önemli bir yeri vardır. Platon'da biçim, idea ile aynı anlamda kullanılır; genel olanı, değişmez olanı ve kendinden var olanı gösterir; bireysel ve değişen görüngülerin üstünde ve arkasında ilkörnek olarak bulunur. Aristoteles'te, her somut nesne, özdek ve biçimden kuruludur. Başka deyişle, "Biçim kazanmış olan özdektir"; biçim, gerçeklik veren, gerçekleştiren etkendir (causa formalis), aynı zamanda oluş sürecinin ereğini belirler (causa finalis). Özdek, ancak biçim yüzünden 'gerçeklik kazanmış olan bir olabilirliktir. Bu düşünce ortaçağda özellikle skolastik dizgelerce benimsenmiştir. Aquinolu Thomas'a göre nesnenin özü ve varoluşu biçimden oluşur; ruh bedenin bi· çimidir; salt tinsel tözler ayrık biçimlerdir; Tanrı salt biçimdir. Yeniçağ felsefesi nesnel varlık öğretisinden ayrıldığı ölçüde biçim kavramının anlamı ve durumu da değişir. Kant'ta görü biçimleri (uzay ve zaman; ve düşünce biçimleri (kategoriler) artık nesnel varlık bağıntıları olmaktan çıkarlar, bilgi ve deneyin, insan duyarlılığında ve anlağında bulunan, zorunlu koşulları olurlar. Sınırlanmakla belirlenmiş özdek ya da uzay... Antikçağ Yunan felsefesinde biçim kavramı, ilkin Anaksagoras felsefesinde önem kazanmıştır. Anaksagoras’a göre biçim, evrensel oluşmada düzenlenmemiş özdek (Yu. Khaos) karşıtı olarak düzenlenmiş özdek (Yu. Kosmos)’tir Aristoteles ünlü eidos (biçim) kavramının düzenleyicilik ve yetkinleştiricilik anlamlarını Anaksagoras’dan almış olsa gerektir. Aristoteles, deyimi, nesnenin niteliklerinin tümü anlamında ve özdek ile içerik karşıtı olarak kullanmaktadır. Ona göre ilk özdek (Yu. Prote hyle) biçim’sizdir ve sadece bir güç (Yu. Dynamis)’tür.; onu edim (Yu. Energia)’e geçirip gerçekleştiren, görünümlü ve yetkin kılan biçim (Yu. Eidos)’dir. Biçim, özdeğin gerçekleşmesidir, gerçek olmayanın gerçek haline geçmesidir. Biçimsiz olan özdek, biçimle gerçekleşmektedir; eşdeyişle kumaş biçimlenerek pantolon, ceket, perde, masa örtüsü olmaktadır. Evrendeki her varlık, biçim kazanmış olan bir özdektir. Demek ki her varlığın bir özdeği, bir de biçimi vardır. Özdek, güç halinde (Os. Kuvve halinde) bulunan biçimdir. Demek ki her varlık, kendinden daha yetkin olan varlığın özdeği ve her yetkin varlık, kendinden daha az yetkin olan varlığın biçimidir. Eytişimsel özdekçi mantıkta biçim, içeriğin (öz’ün) yapısıdır ve yüzyılımıza gelinceye kadar sanıla geldiği gibi onun karşıtı değil, tersine, onun sıkıca bağımlısıdır. Biçim ve içerik (öz) ancak birlikte varolabilirler, biçimsiz öz olamayacağı gibi özsüz biçim de olamaz. Bu bağımlılıkta içerik (öz) temel, biçim ikincildir. Çünkü belirleyici olan özdür, özün çelişkileri onu geliştirirler, gelişen öz de yeni değişimlerine göre biçimini etkiler ve değiştirir. Biçim, öz tarafından meydana getirilmekle beraber yaratıcısıyla karşılıklı etki ilişkisi içinde bulunur, bu etkisiyle özünün gelişmesini hızlandırır ya da engeller. Aynı öz çeşitli biçimlerde gelişebildiği gibi aynı biçim çeşitli özleri yapılaştırabilir. Eytişimsel özdekçiliğin bu konuda ortaya koyduğu çok önemli bir bilgi de biçim’in özsel bir dışlık değil, özün iç yapısını temsil ettiği ölçüde onun gerçek bir parçası oluşudur. Orhan Hançerlioğlu(Felsefe Sözlüğü, Remzi Kitabevi)Resim Anlamı Tanımı
1. Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri: Konulu resim parçaları kendiliğinden ve doğru olarak yan yana gelivermiş, hikâye ortaya çıkmıştı. -T. Buğra.
2. Bunu yapmak için gerekli yöntemleri öğreten sanat: Türkiye'de resim bir müddetten beri soysuz bir sanat hâline gelmeye başladı. -O. S. Orhon.
3. Fotoğraf: Güzel İnebolu kızı, duvara yapıştırılan Gazi'nin resmine uzun uzun baktı. -A. Gündüz.
4. hukuk. Bazı eşyadan ve işlerden alınan vergi veya harç: Osmanlı Devleti'nin birçok vergi ve resimleri bu yüzden doğrudan doğruya yabancı alacaklıların cebine gider. -Y. K. Karaosmanoğlu.
5. Tören.
6. Açık gösterge, kesin sonuç.
7. Öğrencilere gözlem, izlenim ve imgelemleri ile duygu ve tasarımlarını resimle anlatabilme bilgi, beceri ve yetisini kazandırmak; sanat yapıtlarını değerlendirmek için gerekli ölçüleri kavramaları konusunda onlara yardımcı olmak; boş zamanlarını yararlı biçimde geçirmelerini sağlayacak güzel bir uğraşı alanını sevdirmek amacıyla türlü okul programlarında yer alan ders.
8. eski dilde resim (resm) : osmanılıda vergi, bir maldan vergi olarak alınan para.
Resim Nedir
Resim, herhangi bir yüzey üzerine çizgi ve renklerle yapılan, hatta günümüzde kavramsal bir boyutta ele alınması açısından hemen her tür malzemenin de kullanılabileceği bir anlatım tekniğidir. Resim yapma sanatıyla ilgilenen kişiye ressam denir.
Resimin Tarihçesi
Bulunan ilk resimler; mağara duvarlarına çizilmiş hayvan resimleri, av sahneleri ve mağara duvarlarına basılmış el izleridir. Bunlar, insanoğlunun soyut düşünme yeteneğini bu dönemlerde bile geliştirmiş olduğunu ispatladıkları için ayrıca değer taşırlar.
İçerik açısından ilk resimler
Kötü ruhları uzak tutmak, bereket getirmek gibi dini inançlarla yapılmış oldukları tahmin edilir. Mısır, Çin ve Hindistan'da milattan önce yapılmış resimler gündelik hayatı betimlerler, hikâyeler anlatırlar ve kılavuz nitelikleri taşırlar.
Resim Yapmakta Kullanılan Teknoloji
Malzemeleri de geliştirmiş, bitki yağlarıyla elde edilen ve öylece kullanılan pigmentlerin yerini sentetik pigmentlerle yapılmış, sağlığa daha az zararlı, daha kalıcı, kullanımı daha kolay boyalar almıştır. Tarih boyunca duvarlara, taşa, tahtaya, deriye, metallere, kumaşlara, kanvasa, kağıda (ve çeşitlerine), cama, sentetik malzemelere resim yapılmıştır.
Hristiyanlıkda Resim
Batı resmi, milattan sonra dini konuları sembolik bir şekilde resmetmeye odaklanmıştır ancak figürler hareketsiz, kompozisyonlar ise kuralcıdır.
İslamda Resim
Allah'ın, yarattıklarını taklit etmeyi insanoğluna yasakladığı sanıldığı için İslami resimler 18. Yüzyılın ortalarına kadar daha çok soyut desenler ve yazının şekillendirilmesi Hat sanatı, Ebru ve minyatür ile sınırlı kalmıştır.
Rönesans'dan sonra dini konuların dışına çıkılmaya başlanmış, ressamlar eserlerine vermek istedikleri anlamlara göre nüanslar katmaya başlamışlardır. Rönesans ile canlanan ve doğayı inceleyerek, detaylı şekilde, olduğu gibi resmetme arzusu perspektif tekniğinin geliştirilmesine yol açmıştır. Leonardo da Vinci'nin anatomi analizleri eşsizdir.
Osmanlıda Resim Sanatının Yerleşmesi
1860-1869 döneminde, Paris’te Gérôme’un öğrencisi olan Osman Hamdi Bey, ülkesine döndükten sonra gerçekleştirdiği yapıtlar ve Sanayii Nefise Mektebi'ni kurmasıyla birlikte, resim sanatı Doğu toplumlarında yaygınlaşmaya başlamıştır. Günümüzde, dünya resim tarihinin önemli bir parçası olarak kabul edilen pek çok Türk ressam bulunmaktadır.
Modern Resim Sanatı
1880'lerde, kimine göre Tonalizm, kimine göre Sembolizm akımlarıyla başlayan modern resim konusunu avam insanda, onun gündelik yaşamında, psikolojisinde bulur. Kompozisyon, ışık, renk, çizgi, perspektif konularında konmuş kuralları yıkma, özgürleşme arzusu öne çıkar.
1945'lerde ortaya çıkan Soyut Ekspresyonizm akımı ile resim sanatı, tamamen insanın iç dünyasına inerek somut dünyadan, kurallardan ve kalıplardan uzaklaşır; mutlak gerçeği arar, böyle bir şey olmadığına karar verir ve Fluxus akımından sonra kendini kavramsal sanata bırakır. Artık resim, sadece bir soru haline gelmiştir ve daha büyük bir bütünün ufak bir parçasını oluşturmaktadır (bkz. Enstalasyon).
Resim Sanatının Etkisi
Bilinen en eski ve köklü sanat dalıdır. Bu sebeple diğer sanatların odak noktasında bulunmaktadır. Diğer sanatlar fikir üslüp vb. açılardan genellikle resim sanatına benzerlik gösterirler. Bunun sebebi, resim sanatının erken dönemlerde gelişmeye başlaması ve ileri seviyeye ulaşmasıdır.
Resim Sanatının Günümüzdeki Yeri
Bugün, resmin (ve sanatın) öldüğü iddialarına rağmen günümüz yaşam şekline uygun, bir çok çeşitli geleneğin egemenliği sürmektedir.
Resim ve Fotoğraf
Resim bir isimdir, ancak sanatçılar resim kelimesini kavramsal olarak kullandığı için fotoğrafla resim aynı değil diye benimsenir, işin doğrusu farklı aletler kullanılmasının dışında ortaya çıkan aynı gerçektir. Fırça ve kalemle yapılan resimse, bir makinenin işlemiş olduğu görüntü de resimdir, ancak sanatsal bakımdan değerlendirip resim kelimesi sanat anlayışı üslübuyla kavramsallaştırılırsa bu durum ortaya çıkar ve fotoğraf resim değildir denir.
Resim Yapmakta Kullanılan Malzemeler
Akrilik
Fresk
Guaj
Mürekkep
Pastel Boya
Yağlı Boya
Pastel boya
Sprey Boya (Grafiti)
Sulu Boya
Bilgisayar yazılımı
Resim Sanatı Akımları
Soyut Sanat
Soyut Dışavurumculuk
Outsider Art
Art deco
Dijital Resim
Barok
Vücut Boyama
CoBrA
Eaismo
Renk Alanı Resmi
Konstrüktivizm
çağdaş sanat
Kübizm
Dışavurumculuk
Fovizm
Figuration Libre
Halk Sanatı
Fütürizm
Grafiti
Hard-edge
İzlenimcilik
Lyrical Abstraction
Maniyerizm
Minimalizm
Modernizm
Naïve art
Neo-classicism
Op art
Oryantalizm
Orphism
Outsider
Painterly
Foto Gerçekçilik
Pinstriping
Pluralizm
Persian Miniature
Osmanlı Minyatür Resmi
Noktacılık
Pop art
Postmodernizm
Post-painterly Abstraction
Precisionism
İlksel sanat
Gerçekçilik
Rokoko
Romantizm
Romantik Gerçekçilik
Sosyal Gerçekçilik
Stuckism
Gerçeküstücülük
Tachism
Tonalizm
Resim Yapma Kavramı İçinde Kullanılan Ortak Deyimler
Resim yapma kavramı içinde geçen ve diğer kavramlarla ortak kullanılan deyimler şunlardır:
Allegori
Bodegón
Vücut Boyama
Botanical
Figüratif Resim
İllüstrasyon
Endüstriyel
Peyzaj Resmi
Portre
Still life
Veduta
Resim yapma Kavramında kullanılan diğer ortak deyimlerden bazıları: Altarpiece, Broken Color, Karikatür, Chiaroscuro, Kompozisyon, Drybrush, Easel Picture, Foreshortening, Genre, Halo, Highlights, Resim Tarihi, Imprimatura, Peyzaj, Madonna, Maulstick, Portre Minyatürü, Mural Painting, Palet, Panel Painting, Perspektif, Pietá, Plein Air, Portre, Sfumato, Stippling, Teknik, Trompe l'oeil, Underpainting, Varnish, Wet-on-wet ve Dört Boyutlu Resim.
Resim Oluşturmakta Kullanılan Teknikler
1. Biçimsel: Kompozisyon, Doluluk-Boşluk oranı, Renk, Ritim, Denge.
2. Grafik yöntemler: İzleyicinin gözünü resim yüzeyinde dolaştırmak, Kompozisyon ve elemanlarda denge sağlamak, Pozitif-Negatif; tüm boşluğu gözönünde bulundurma.
3. Grafik araçlar: Formların Geometrisi(küp-üçgen-kare-dikey çizgi-yatay çizgi vb.), Bakış açısı (Lineer Perspektif, Espas, iki boyutluluk), Düz çizgiler/Eğriler,Proporsiyon/diziliş ve plan.
Genellikle moda evlerinde giysileri alıcılara göstermek işiyle görevli kimse, model.
Örnek, göstermelik, model
Cümle 1: Gülümser bir resimdir / Muhayyel sevgilimdir. - Y. K. Beyatlı
Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan (şey), müşabih, mümasil:
Prototip : İlk örnek, ilk tip.
Sözlükte ilk örnek anlamına gelen söz üretilen bir ürünün ortaya konulan ilk halini anlatmak için kullanılır. Daha sonra bu ilk örnekten yola çıkılarak ürün geliştirilir ve değiştirilir. Örnek vermek gerekirse bir araba üreteceksiniz arabanın ana hatlarını ortaya koyan bir prototip çıkarırsınız. Sonra bu ilk örneği insanlara veya konunun uzmanlarına sunar onay alırsınız ve üretmeye başlarsınız. Hatta daha sonra bu arabanın başka versiyonları üretirsiniz.
Günümüzde artık sanayileşme ve teknoloji ilerlediği için ürünler seri üretimle üretiliyor. İşte bu nedenle protip çok önemli bir kavram oldu. Yani bir ürün üretilmeden onun prototibini çıkarıp onun üzerine çalışıp, incelemeler, analizler yaapılarak eğer o ürün seri üretime uygun hale getirildiğinde ancak seri üretim başlanır veya üretimden vazgeçilir. Günümüzde birçok marka belki yüzlerce protip ürünü arge çalışmaları sonucunda hiç seri üretime geçmeden rafa kaldırmış ve üretimine onay vermemiştir. Prototipler bize zaman ve para kazandırır. Yapılacak tüm tetkikler bu ilk örnek üzerinden yapılır ve başarılı olursa o ürünün üretimine başlanır. Bu anlamda oldukça önemlidir.
Örneğin bir uçak üretilecek önce prototip hazırlanır. Nasıl görünecek, kanat uzunluğu ne kadar olacak, boyu, yüksekliği vs herşey ilk başta kabaca ortaya konur. böylece biçimsel olarak uçağın şekli önceden orataya çıkar. Sonra tenik özellik ve detaylarını içeren bir adıma geçilir. Ve uçağın nihayi şekli ve özellikleri verilenen kadar bu işlemler devam eder. Sonunda bu uçağın prototipi ortaya çıkmış olur.
Tanım 1 : Türkçesi ictihad. Yunanca paradeigma kelimesinden gelir. “Paradigma, bireyin iç ve dış dünyasını (kendisini ve etrafını) yorumlama, algılama ve bilme süreçleriyle ilgili tüm etkenlerin yarattığı örgütlü ve dinamik düşünsel sistem, düzenektir.” Bir başkası paradigma’ya çok kısaca, “algı düzeneği” diyordu. Psikolog Prof.Dr. Doğan Cüceloğlu bir TV programında kavramın açıklamasını çok daha pratiğe indirgeyerek, gözlüğünü çıkarıp sunucuya göstermiş ve “İşte bu” demişti. Nasıl bir gözlükle bakıyoruz dünyaya? Bir arayol bulup paradigma’yı, insanın yaşamı (tabii ki, hem kendisini hem de etrafını) yorumlama ve algılama biçimi diye tanımlayalım.
Tanım 2 : Kişilerin, grupların veya toplumların bakış açısı. Thomas Samuel Kuhn'a göre: "Belli bir bilimsel yaklaşımın doğayı sorgulamak ve doğada bir ilişkiler bütünü bulmak için kullandığı açık ya da örtülü inançlar, kurallar, değerler ve kavramsal-deneysel araçların tümüdür."
Tanım 3 : Paradigma kavramı algı süreci, seçici algı ve algıda organizasyon kavramları ile açıklanıyor. Algı, duyusal verilerin anlamlandırılması sürecidir. Algılayanın hazıroluşu (ihtiyaçları, güdüleri vb.) ve algılanan nesnenin özellikleri seçici algılamada etkili faktörlerdir. Algılama sürecinin aktiftir. Algılayan nesneleri gelişigüzel değil bir düzen içinde algılar. Algılama süreci sadece fiziksel çevrenin algılanması ile sınırlı değildir. Sosyal olayların algılanmasında da aynı süreçler sözkonusudur. Paradigma kavramı, algılama, yorumlama ve bilme süreçleriyle ilgili tüm etkenlerin yarattığı örgütlü ve dinamik düşünsel sistemdir. Paradigmaya karşılık "algı düzeneği" teriminin de kullanılabilir. Paradigma bir tür harita, belirli durumlarda nasıl davranılması gerektiğine ilişkin bir temel kalıptır. Bursa haritası ile İzmir'de adres bulmak mümkün değildir. Ancak gerçek durumlara uygun bir harita ile doğru sonuçlara ulaşılabir. Gerçek durumlara uygun paradigmaları belirlemek zordur. Sistemli düşünme yöntemleri ile bu başarılabilir. Bu nedenle özgür ve yaratıcı düşünmek çok önemlidir. Bilimsel düşünme metodu, iyi bir düşünme metodudur. Paradigmalar hiyerarşik bir düzen içinde ilişki içindedir. Toplumumuzda yaşam önemli ölçüde geleneksel kültüre uygun bir paradigmayla yürümektedir. Bununla birlikte yasal çerçevenin çağdaş kültüre uygundur. Akademik eğitim temel paradigmaları değiştirmeye yetmez. Bu nedenle akademik eğitim köklü davranış değişiklikleri oluşturmayı tek başına başaramaz. Torpilin (kayırmanın) yasal olarak suç sayılması çağdaş kültüre uygundur ama yüksek eğitim almış kişilerin rüşvet alması geleneksel kültüre bağlı kalıplanmış bir davranış olarak devam etder. Bu nedenle adam kayırma üniversiteler gibi en yüksek akademik eğitim merkezlerinde de yaşamaktadır.
Biçim (Form) : Nesnelerin dış görünüşü. Metafizikte bir nesnenin, gizil ilkesi olan, hammaddeden ayırt edilen etkin belirleyici ilkesi. Platon bugün biçim sözcüğü ile karşılanan eidos terimini bir şeyi o şey yapan kalıcı gerçeklik ile sonlu ve değişmeye uğrayan tikelleri ayırmak için kullanmıştır. Platoncu biçim kavramı, da pytagarosçı kurama dayanır. Bu kurama göre, nesnelerin ayırt edici özelliklerini veren maddi öğeler değil, pythagoras’ın sayısal olarak adlandırdığı kavranabilir yapılardır. Madde ve biçim arasındaki ayrımı ilk kez ortaya atan aristoteles’tir. O’na göre madde kendi içinde bir nesne değil, nesnelerin oluşumunda bulunan farklılaşmış temel öğedir. Tikel nesnelerin, bu temel öğeden oluşmaları farklılaşma süreci ile gerçekleşir. Bu süreç içinde belirli biçimler alan nesneler de kavranabilir dünyayı oluşturur. Madde gizil öğe, biçim ise gerçekleşen öğedir. Alman filozof kant’a göre, biçim zihnin, bir özelliği birey tarafından nesneye yükleniyordu. Kant’a göre mekan ve zamanın duyarlılığı iki apriori biçimindedir. İnsanın kendi başına zaman ve mekan deneyimi olmasa bile insanın mekan ve zaman dışı deneyiminin olmayacağını savundu.
Biçim Nedir ? (Detay) :
Os. Şekil, Suret, Nevi, Hey’et, Temsil, Remiz, Mecaz, İstiare, Kinaye, Sureti hariciye, Bediai lafzıye, Bediai maneviye; Fr. Forme, Figure; Al. Form, Figur, Schluss, Gestalt; İng. Form, Figure, Shape; İt. Forma, Figura. Özdek ve içeriğin karşıtı. "Ne" olana karşıt olarak "nasıl" olan. Kaos durumunda, düzensiz ve belirlenmemiş olana karşılık sınırlanmış, düzenlenmiş olan. Bir nesnenin, biçim almamış özdeğinden, içeriğinden ayırmak üzere, onun dışını, dış çizgilerini, aynı zamanda iç yapısını, kuruluşunu, düzenini belirleyen. Biçim almamış özdeğe karşılık, belli bir düzene girmiş olan.// Özellikle bu anlamıyla felsefede (mantık, bilgi öğretisi, varlıkbilim, ahlak felsefesi, estetik, doğa ve tarih felsefesi) biçim kavramının önemli bir yeri vardır. Platon'da biçim, idea ile aynı anlamda kullanılır; genel olanı, değişmez olanı ve kendinden var olanı gösterir; bireysel ve değişen görüngülerin üstünde ve arkasında ilkörnek olarak bulunur. Aristoteles'te, her somut nesne, özdek ve biçimden kuruludur. Başka deyişle, "Biçim kazanmış olan özdektir"; biçim, gerçeklik veren, gerçekleştiren etkendir (causa formalis), aynı zamanda oluş sürecinin ereğini belirler (causa finalis). Özdek, ancak biçim yüzünden 'gerçeklik kazanmış olan bir olabilirliktir. Bu düşünce ortaçağda özellikle skolastik dizgelerce benimsenmiştir. Aquinolu Thomas'a göre nesnenin özü ve varoluşu biçimden oluşur; ruh bedenin bi· çimidir; salt tinsel tözler ayrık biçimlerdir; Tanrı salt biçimdir. Yeniçağ felsefesi nesnel varlık öğretisinden ayrıldığı ölçüde biçim kavramının anlamı ve durumu da değişir. Kant'ta görü biçimleri (uzay ve zaman; ve düşünce biçimleri (kategoriler) artık nesnel varlık bağıntıları olmaktan çıkarlar, bilgi ve deneyin, insan duyarlılığında ve anlağında bulunan, zorunlu koşulları olurlar. Sınırlanmakla belirlenmiş özdek ya da uzay... Antikçağ Yunan felsefesinde biçim kavramı, ilkin Anaksagoras felsefesinde önem kazanmıştır. Anaksagoras’a göre biçim, evrensel oluşmada düzenlenmemiş özdek (Yu. Khaos) karşıtı olarak düzenlenmiş özdek (Yu. Kosmos)’tir Aristoteles ünlü eidos (biçim) kavramının düzenleyicilik ve yetkinleştiricilik anlamlarını Anaksagoras’dan almış olsa gerektir. Aristoteles, deyimi, nesnenin niteliklerinin tümü anlamında ve özdek ile içerik karşıtı olarak kullanmaktadır. Ona göre ilk özdek (Yu. Prote hyle) biçim’sizdir ve sadece bir güç (Yu. Dynamis)’tür.; onu edim (Yu. Energia)’e geçirip gerçekleştiren, görünümlü ve yetkin kılan biçim (Yu. Eidos)’dir. Biçim, özdeğin gerçekleşmesidir, gerçek olmayanın gerçek haline geçmesidir. Biçimsiz olan özdek, biçimle gerçekleşmektedir; eşdeyişle kumaş biçimlenerek pantolon, ceket, perde, masa örtüsü olmaktadır. Evrendeki her varlık, biçim kazanmış olan bir özdektir. Demek ki her varlığın bir özdeği, bir de biçimi vardır. Özdek, güç halinde (Os. Kuvve halinde) bulunan biçimdir. Demek ki her varlık, kendinden daha yetkin olan varlığın özdeği ve her yetkin varlık, kendinden daha az yetkin olan varlığın biçimidir. Eytişimsel özdekçi mantıkta biçim, içeriğin (öz’ün) yapısıdır ve yüzyılımıza gelinceye kadar sanıla geldiği gibi onun karşıtı değil, tersine, onun sıkıca bağımlısıdır. Biçim ve içerik (öz) ancak birlikte varolabilirler, biçimsiz öz olamayacağı gibi özsüz biçim de olamaz. Bu bağımlılıkta içerik (öz) temel, biçim ikincildir. Çünkü belirleyici olan özdür, özün çelişkileri onu geliştirirler, gelişen öz de yeni değişimlerine göre biçimini etkiler ve değiştirir. Biçim, öz tarafından meydana getirilmekle beraber yaratıcısıyla karşılıklı etki ilişkisi içinde bulunur, bu etkisiyle özünün gelişmesini hızlandırır ya da engeller. Aynı öz çeşitli biçimlerde gelişebildiği gibi aynı biçim çeşitli özleri yapılaştırabilir. Eytişimsel özdekçiliğin bu konuda ortaya koyduğu çok önemli bir bilgi de biçim’in özsel bir dışlık değil, özün iç yapısını temsil ettiği ölçüde onun gerçek bir parçası oluşudur. Orhan Hançerlioğlu(Felsefe Sözlüğü, Remzi Kitabevi)Resim Anlamı Tanımı
1. Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri: Konulu resim parçaları kendiliğinden ve doğru olarak yan yana gelivermiş, hikâye ortaya çıkmıştı. -T. Buğra.
2. Bunu yapmak için gerekli yöntemleri öğreten sanat: Türkiye'de resim bir müddetten beri soysuz bir sanat hâline gelmeye başladı. -O. S. Orhon.
3. Fotoğraf: Güzel İnebolu kızı, duvara yapıştırılan Gazi'nin resmine uzun uzun baktı. -A. Gündüz.
4. hukuk. Bazı eşyadan ve işlerden alınan vergi veya harç: Osmanlı Devleti'nin birçok vergi ve resimleri bu yüzden doğrudan doğruya yabancı alacaklıların cebine gider. -Y. K. Karaosmanoğlu.
5. Tören.
6. Açık gösterge, kesin sonuç.
7. Öğrencilere gözlem, izlenim ve imgelemleri ile duygu ve tasarımlarını resimle anlatabilme bilgi, beceri ve yetisini kazandırmak; sanat yapıtlarını değerlendirmek için gerekli ölçüleri kavramaları konusunda onlara yardımcı olmak; boş zamanlarını yararlı biçimde geçirmelerini sağlayacak güzel bir uğraşı alanını sevdirmek amacıyla türlü okul programlarında yer alan ders.
8. eski dilde resim (resm) : osmanılıda vergi, bir maldan vergi olarak alınan para.
Resim Nedir
Resim, herhangi bir yüzey üzerine çizgi ve renklerle yapılan, hatta günümüzde kavramsal bir boyutta ele alınması açısından hemen her tür malzemenin de kullanılabileceği bir anlatım tekniğidir. Resim yapma sanatıyla ilgilenen kişiye ressam denir.
Resimin Tarihçesi
Bulunan ilk resimler; mağara duvarlarına çizilmiş hayvan resimleri, av sahneleri ve mağara duvarlarına basılmış el izleridir. Bunlar, insanoğlunun soyut düşünme yeteneğini bu dönemlerde bile geliştirmiş olduğunu ispatladıkları için ayrıca değer taşırlar.
İçerik açısından ilk resimler
Kötü ruhları uzak tutmak, bereket getirmek gibi dini inançlarla yapılmış oldukları tahmin edilir. Mısır, Çin ve Hindistan'da milattan önce yapılmış resimler gündelik hayatı betimlerler, hikâyeler anlatırlar ve kılavuz nitelikleri taşırlar.
Resim Yapmakta Kullanılan Teknoloji
Malzemeleri de geliştirmiş, bitki yağlarıyla elde edilen ve öylece kullanılan pigmentlerin yerini sentetik pigmentlerle yapılmış, sağlığa daha az zararlı, daha kalıcı, kullanımı daha kolay boyalar almıştır. Tarih boyunca duvarlara, taşa, tahtaya, deriye, metallere, kumaşlara, kanvasa, kağıda (ve çeşitlerine), cama, sentetik malzemelere resim yapılmıştır.
Hristiyanlıkda Resim
Batı resmi, milattan sonra dini konuları sembolik bir şekilde resmetmeye odaklanmıştır ancak figürler hareketsiz, kompozisyonlar ise kuralcıdır.
İslamda Resim
Allah'ın, yarattıklarını taklit etmeyi insanoğluna yasakladığı sanıldığı için İslami resimler 18. Yüzyılın ortalarına kadar daha çok soyut desenler ve yazının şekillendirilmesi Hat sanatı, Ebru ve minyatür ile sınırlı kalmıştır.
Rönesans'dan sonra dini konuların dışına çıkılmaya başlanmış, ressamlar eserlerine vermek istedikleri anlamlara göre nüanslar katmaya başlamışlardır. Rönesans ile canlanan ve doğayı inceleyerek, detaylı şekilde, olduğu gibi resmetme arzusu perspektif tekniğinin geliştirilmesine yol açmıştır. Leonardo da Vinci'nin anatomi analizleri eşsizdir.
Osmanlıda Resim Sanatının Yerleşmesi
1860-1869 döneminde, Paris’te Gérôme’un öğrencisi olan Osman Hamdi Bey, ülkesine döndükten sonra gerçekleştirdiği yapıtlar ve Sanayii Nefise Mektebi'ni kurmasıyla birlikte, resim sanatı Doğu toplumlarında yaygınlaşmaya başlamıştır. Günümüzde, dünya resim tarihinin önemli bir parçası olarak kabul edilen pek çok Türk ressam bulunmaktadır.
Modern Resim Sanatı
1880'lerde, kimine göre Tonalizm, kimine göre Sembolizm akımlarıyla başlayan modern resim konusunu avam insanda, onun gündelik yaşamında, psikolojisinde bulur. Kompozisyon, ışık, renk, çizgi, perspektif konularında konmuş kuralları yıkma, özgürleşme arzusu öne çıkar.
1945'lerde ortaya çıkan Soyut Ekspresyonizm akımı ile resim sanatı, tamamen insanın iç dünyasına inerek somut dünyadan, kurallardan ve kalıplardan uzaklaşır; mutlak gerçeği arar, böyle bir şey olmadığına karar verir ve Fluxus akımından sonra kendini kavramsal sanata bırakır. Artık resim, sadece bir soru haline gelmiştir ve daha büyük bir bütünün ufak bir parçasını oluşturmaktadır (bkz. Enstalasyon).
Resim Sanatının Etkisi
Bilinen en eski ve köklü sanat dalıdır. Bu sebeple diğer sanatların odak noktasında bulunmaktadır. Diğer sanatlar fikir üslüp vb. açılardan genellikle resim sanatına benzerlik gösterirler. Bunun sebebi, resim sanatının erken dönemlerde gelişmeye başlaması ve ileri seviyeye ulaşmasıdır.
Resim Sanatının Günümüzdeki Yeri
Bugün, resmin (ve sanatın) öldüğü iddialarına rağmen günümüz yaşam şekline uygun, bir çok çeşitli geleneğin egemenliği sürmektedir.
Resim ve Fotoğraf
Resim bir isimdir, ancak sanatçılar resim kelimesini kavramsal olarak kullandığı için fotoğrafla resim aynı değil diye benimsenir, işin doğrusu farklı aletler kullanılmasının dışında ortaya çıkan aynı gerçektir. Fırça ve kalemle yapılan resimse, bir makinenin işlemiş olduğu görüntü de resimdir, ancak sanatsal bakımdan değerlendirip resim kelimesi sanat anlayışı üslübuyla kavramsallaştırılırsa bu durum ortaya çıkar ve fotoğraf resim değildir denir.
Resim Yapmakta Kullanılan Malzemeler
Akrilik
Fresk
Guaj
Mürekkep
Pastel Boya
Yağlı Boya
Pastel boya
Sprey Boya (Grafiti)
Sulu Boya
Bilgisayar yazılımı
Resim Sanatı Akımları
Soyut Sanat
Soyut Dışavurumculuk
Outsider Art
Art deco
Dijital Resim
Barok
Vücut Boyama
CoBrA
Eaismo
Renk Alanı Resmi
Konstrüktivizm
çağdaş sanat
Kübizm
Dışavurumculuk
Fovizm
Figuration Libre
Halk Sanatı
Fütürizm
Grafiti
Hard-edge
İzlenimcilik
Lyrical Abstraction
Maniyerizm
Minimalizm
Modernizm
Naïve art
Neo-classicism
Op art
Oryantalizm
Orphism
Outsider
Painterly
Foto Gerçekçilik
Pinstriping
Pluralizm
Persian Miniature
Osmanlı Minyatür Resmi
Noktacılık
Pop art
Postmodernizm
Post-painterly Abstraction
Precisionism
İlksel sanat
Gerçekçilik
Rokoko
Romantizm
Romantik Gerçekçilik
Sosyal Gerçekçilik
Stuckism
Gerçeküstücülük
Tachism
Tonalizm
Resim Yapma Kavramı İçinde Kullanılan Ortak Deyimler
Resim yapma kavramı içinde geçen ve diğer kavramlarla ortak kullanılan deyimler şunlardır:
Allegori
Bodegón
Vücut Boyama
Botanical
Figüratif Resim
İllüstrasyon
Endüstriyel
Peyzaj Resmi
Portre
Still life
Veduta
Resim yapma Kavramında kullanılan diğer ortak deyimlerden bazıları: Altarpiece, Broken Color, Karikatür, Chiaroscuro, Kompozisyon, Drybrush, Easel Picture, Foreshortening, Genre, Halo, Highlights, Resim Tarihi, Imprimatura, Peyzaj, Madonna, Maulstick, Portre Minyatürü, Mural Painting, Palet, Panel Painting, Perspektif, Pietá, Plein Air, Portre, Sfumato, Stippling, Teknik, Trompe l'oeil, Underpainting, Varnish, Wet-on-wet ve Dört Boyutlu Resim.
Resim Oluşturmakta Kullanılan Teknikler
1. Biçimsel: Kompozisyon, Doluluk-Boşluk oranı, Renk, Ritim, Denge.
2. Grafik yöntemler: İzleyicinin gözünü resim yüzeyinde dolaştırmak, Kompozisyon ve elemanlarda denge sağlamak, Pozitif-Negatif; tüm boşluğu gözönünde bulundurma.
3. Grafik araçlar: Formların Geometrisi(küp-üçgen-kare-dikey çizgi-yatay çizgi vb.), Bakış açısı (Lineer Perspektif, Espas, iki boyutluluk), Düz çizgiler/Eğriler,Proporsiyon/diziliş ve plan.
Genellikle moda evlerinde giysileri alıcılara göstermek işiyle görevli kimse, model.
- örnek göstermelik model bulmaca
- örnek göstermelik model
- örnek göstermelik model bulmaca sözlüğü
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap Yaz
Yakın zamanda para ödüllü online bulmaca çözebileceğiniz bulmaca servisimiz yayına alınacaktır. Günlük, haftalık, aylık ve yıllık olarak en iyi bulmaca çözenler listelerimiz olacak.
Sözlüğümüzde cevabını bulabileceğiniz bulmaca çeşitleri: CodyCross bulmaca soruları, çengel bulmaca, kare bulmaca, sudoku bulmaca, rakam bulmaca, kelime şifre bulmaca, altıgen çengel bulmaca, halka bulmaca, sözcük avı, yapboz bulmaca, labirent bulmaca, mozaik bulmaca, resimli kelime bulmaca, 7 farkı bulun, lekare bulmaca ve kim milyoner olmak ister soruları ve cevapları.
Ayrıca bulmaca cevapları sözlüğümüzde aradığınız kelimenin eş anlamı, mecazen ve mecaz anlamları, eski dildeki karşılıkları, osmanlıca karşılıklarıi, zıt anlamlarını bulabilirsiniz.
Unutmayın bulmaca çözmek zekanızı geliştirdiği gibi çağımızın en kötü hastalıklarından biri olan alzheimer içinde doktorlar tarafından en önerilen çözümlerden biridir. Şimdiden güzel, sağlıklı günler dileriz..