Orucu, bozulma tehlikesi ile karşı karşıya getirebilecek bütün davranışlar mekruh sayılmıştır. Mesela abdest veya gusül için ağız çalkalanırken boğaz kısmının da iyice ıslanması için aşırı hassasiyet gösterilmesi böyledir. Bu esnada boğaza su kaçarsa oruç bozulur. Buruna su çekmedeki aşırı hassasiyet de aynıdır.

Annenin, katı bir yiyeceği ağzında çiğneyerek küçük çocuğu tarafından yenebilecek hale getirmesi eğer buna mecbur değilse mekruhtur. Anne başka çare bulamadığı için mecburen bunu yaparsa mekruh da olmaz. Çünkü çocuğun beslenmesi önemlidir. Yalnız bu sırada o yiyecekten herhangi bir şey yememiş olmalıdır. Eğer yerse orucu bozulur.

Oruçlunun sağlığını bozacak veya kendisini zayıf düşürecek işler yapması mekruhtur. Sağlığını tehdit edecek ağır işler yapmak ve eğer vücudu zayıf düşecekse kan aldırmak da böyledir.

• Özürsüz olarak bir şeyi tatmak ve çiğnemek mekruhtur.
• Oruçlu kimsenin önceden çiğnenmiş şekerli olmayan, beyaz, parçalanmaz bir sakızı çiğnemesi mekruhtur.
• Eşiyle öpüşmek, ona sarılmak, kendisine güveni olmayan eş için mekruhtur.
• Damardan kan aldırmak veya hacamat yaptırmak gibi kişinin bünyesini zayıflatma ihtimali olan şeyleri yapmak mekruhtur.
• Hanefîlerde çoğunluğa göre, oruçlunun yaş veya kuru misvakla dişlerini temizlemesinde bir sakınca yoktur. Ebû Yûsuf’a göre ise, su ile ıslatılmış misvakı kullanması mekruhtur.
• Oruçlu kimsenin cünüp olarak sabahlaması veya gündüz uykusunda ihtilâm olması oruca zarar vermez.
• Serinlemek için yıkanmak veya ıslak bir beze sarınmak Ebû Yûsuf’a göre oruca zarar vermez.
• Oruçlunun gül, misk ve esans gibi şeyi koklaması mekruh değildir. Hanefîler dışındaki üç mezhebe göre, koku sürünmek ve özel olarak koklamak mekruhtur.
• Kan aldırmak veya hacamat yaptırmak orucu bozmaz, ancak oruçlunun direncini kırar ve güçsüz düşmesine yol açarsa mekruh olur.