Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Osmanlı neoklasik dönemine damgasını vuran mimar

osmanlı neoklasik dönemine damgasını vuran mimar

Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Zeus

    • 2020-12-14 09:35:20

    Cevap :
    Osmanlı’nın Neo-Klasik Deneyimi
    Osmanlı imparatorluğu‟nun son dönemi 20. yüzyılın ilk çeyreğinde mimarlık alanında eklektik-seçmeci akımın etkili olduğu belirtilmişti. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren mimarlık literatürüne giren eklektisizmin Osmanlı deneyimi dört farklı doğrultuda gelişme gösterir. Birinci gelişim çizgisi mimar Otto Ritter ile Helmuth Cuno‟nun başını çektiği Neo-barok üsluptur. İki mimarın birlikte tasarladığı Haydarpaşa Garı (1906–1909) bu üslubun egemen olduğu bir yapıdır.

    Ağırlıklı olarak Orta Avrupa barok üslubundan etkilenilmiştir. İkinci olarak Fransız kökenli Vallaury, Alman kökenli Jachmund ve İtalyan kökenli Mongeri‟nin uygulamalarında, Selçuklu ve Osmanlı Mimarileri‟nin biçim sözlüğünden alınan sivri kemer, geniş saçak, saçak payandaları, konsol, sütun başlığı gibi çeşitli üslup öğeleri kullanılmıştır. Böylece karmaşık bir eklektik üslup doğmuştur. Bu üslubun en önemli yapısı Valaury ile D‟Aranco‟nun birlikte tasarladığı Düyun-u Umumiye Binası‟dır.

    Eklektik mimarinin üçüncü türü ise Avrupa eklektisizmine bir antitez olarak çıkan Art Nouveau akımının istanbul uygulamalarıdır. Burada da Raimondo D‟Aranco ile karşılaşılır. Başlangıçtaki antitez olma iddiasından uzaklaşarak eklektik üslubun bir uzantısı haline gelen bu akım, bitkisel kaynaklı bezeme öğelerinin ritmik eğrisel çizgilerle tanımlanabilecek bir alt-üslup olarak belirir. Avrupa‟daki gelişim
    çizgisinden saparak istanbul‟a özgü bir hale gelen Art Nouveau, yerel malzeme ve eklektik mirastan da yararlanarak şeyh Zafir Türbesi, Maçka Abdülhamid ve Galata Çeşmeleri‟ni yaratmıştır.
     
    Eklektik üslubun dördüncü ve son şekli de Osmanlı Neo-klasik akımı adı verilen ve Sanayi-i Nefise ve Hendese-i Mülkiye Mekteblerinde gelişen, Mimar Kemalettin ve Vedat Beylerin başını çektikleri akımdır. Bu akımın en ünlü eserlerinden biri de Vedat Bey tarafından tasarlanan Büyük Postane Binası‟dır (1909). “Osmanlı mimari öğelerinin yoğun biçimde yer aldığı yapıda sütunlar, kemerler, mukarnaslı sütun başlıkları, kemer alınlıklarındaki palmet ve Rumiler, kufi yazı bordürleri, iki renkli taş işçiliği, çini panolar iç ve dış dekorasyonun temelini oluşturur.”41 Bu dönemde istanbul ve Ankara başta olmak üzere Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti‟nde pek çok eser verilmiştir


    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2020-12-14 09:54:45

    Cevap : Birinci ulusal mimarlık akımı veya "neoklasik Türk üslûbu" veya "millî mimarî rönesansı" ağırlıklı olarak 1908 ile 1930 yılları arasında yaygın olan mimarî üslûptur. Her ne kadar Osmanlı İmparatorluğu döneminde başlamış bir üslûp olsa da esas etkisini cumhuriyet döneminde göstermiştir. Akımının en önemli temsilcileri başta Mimar Kemaleddin ve Vedat Tek olmak üzere Arif Hikmet KoyunoğluAli Talat Bey ile İtalyan asıllı bir mimar olan Giulio Mongeri'dir. Örnekler arasında Mimar Kemaleddin’in İstanbul’da inşâ edilen Kemer Hatun Camisi, Lâleli'de Tayyare Apartmanı (bugünkü Merit Antik Oteli) ve Ankara’daki Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Genel Müdürlük Binâsı anılabilir. Mimar Kemaleddin Bey tarafından tasarlanan ve 1926 ile 1927 yıllarından inşa edilen II. Vakıf Apartmanı, birinci ulusal mimarlık döneminin önemli eserlerindendir. Yapı hâlen Devlet Tiyatroları'na hizmet vermektedir. Vedat Tek'in en önemli eserleri arasında ise İstanbul Sirkeci'de yer alan Büyük Postane ve Haydarpaşa Vapur İskelesi yer alır. Arif Hikmet Koyunoğlu’nun önemli tasarımları arasında Ankara’da inşa edilmiş Devlet Resim ve Heykel Müzesi (1927-1930) ve Ankara Etnografya Müzsei (1925-1928) yer almaktadır. Giulio Mongeri’nin birinci ulusal mimarlık akımı örnekleri arasında sayılan Ankara Ulus’ta yer alan Ziraat Bankası Genel Müdürşüğü Binası (1926) ile Osmanlı Bankası (1926) ve Türkiye İş Bankası (1928) binaları yer almaktadır. Ali Talat Bey'in önemli tasarımları ise Beşiktaş İskelesi ve Kuzguncuk İskelesi'dir.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.