Osmanlı tarihinde "Vaka-i Hayriye" olarak geçen olay, 16 Haziran 1826 tarihinde Osmanlı Padişahı II. Mahmud'un emriyle Yeniçeri Ocağı'nın ortadan kaldırılmasıdır. Bu olay, Yeniçeri Ocağı'nın topa tutularak yok edilmesi ve sa kalanların idam edilmesi ile sonuçlanmıştır. II. Mahmud'un, devletin idari yapısını Avrupa devletlerine benzer şekilde merkezileştirmek istemesi ve Yeniçeri Ocağı'nın bu değişime engel olması, Vaka-i Hayriye'nin gerçekleşmesinde etkili olmuştur.

Umarım bu bilgi size yardımcı olur. Başka bir sorunuz varsa sormaktan çekinmeyin.

Osmanlı tarihinde "Vaka-i Hayriye" olarak bilinen olay, 1826 yılında II. Mahmud döneminde gerçekleşen ve Yeniçeri Ocağı'nın lağvedilmesiyle sonuçlanan önemli bir reformdur. Bu olay, Osmanlı İmparatorluğu'nda modernleşme ve askeri yeniden yapılanma sürecinin önemli bir parçasıydı.

Vaka-i Hayriye, II. Mahmud'un yenilikçi ve reformist bir yaklaşımla, geleneksel ve disiplinsiz Yeniçeri Ocağı'nın ortadan kaldırılması kararıyla başladı. Yeniçeri Ocağı, Osmanlı İmparatorluğu'nda uzun bir süredir var olan ancak zamanla disiplinsizlik, isyanlar ve güç kaybı gibi sorunlarla mücadele eden bir askeri kurumdu. II. Mahmud, imparatorluğun güçlü bir orduya ihtiyacı olduğunu ve bunun için eskiyen ve etkisizleşen Yeniçeri Ocağı'nın yerine modern bir ordu kurulması gerektiğine inanıyordu.

Vaka-i Hayriye'nin doruk noktası 15 Haziran 1826'da gerçekleşti. II. Mahmud'un emriyle sarayın yakınlarında toplanan yeniçeriler isyan ettiler. Ancak II. Mahmud'un emriyle hızla harekete geçen yeni ordu, isyancı Yeniçerileri bastırdı ve yaklaşık 6,000 Yeniçeri öldürüldü veya hapsedildi. Bu olayın ardından Yeniçeri Ocağı resmen lağvedildi ve yerine modern, disiplinli ve eğitimli bir ordu olan Nizam-ı Cedid (Yeni Düzen) kuruldu.

Vaka-i Hayriye, Osmanlı İmparatorluğu'nda hem askeri hem de toplumsal alanda önemli değişimlere yol açan bir dönüm noktasıydı. Bu reformlar, Osmanlı İmparatorluğu'nun modernleşme sürecinde atılan önemli adımlardan biriydi.