Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Osmanlıda Deliler (Askeri Teşkilat)

Osmanlıda deliler askeri teşkilat sorusunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz?

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Zeus

    • 2022-05-31 06:35:54

    Cevap :

    Deli Ocağı

    Osmanlı Askeri Teşkilatı bünyesinde yer alan “Deli Ocağı”, genellikle sınır boylarında görev alan Rumeli Beylerbeyi veyahut Sancakbeyleri emrinde bulunan hafif süvari birliklerinden oluşmaktaydı. Gerek göstermiş oldukları olağanüstü cesaretleriyle gerekse oldukça gösterişli kıyafetleriyle gözlerini hiç kırpmadan düşmana saldırmalarından dolayı kendilerine “deli” denilen bu ocağın askerleri sadece Osmanlı’nın değil dünya askeri tarihinin de en renkli ve olağanüstü askeri birliklerindendi. Bu ocağa mensup askerlerin büyük bir çoğunluğu Türklerden oluşmaktaydı. XV. yüzyılın sonlarından itibaren tarih sahnesinde görülmeye başlayan Deliler, XIX. yüzyılın ortalarından itibaren ortadan kaldırıldı. Başlangıçta Semendire, Bosna gibi Rumeli’nin en önemli merkezlerinde kurulan Deli Askeri Teşkilatı zamanla büyüdü. Daha önceleri küçük küçük bölükler halinde sınır boylarını koruyan bu birlikler zamanla Osmanlı Ordusunun en korkutucu savaş unsurlarından biri olmuştur.

    Deliler, Osmanlıda akıncıların kolundan biri idiler. Sadece Türklerden değil, diğer Osmanlı tebaasından da seçiliyordu. Büyük çoğunluğu Türklerden oluşan bu ocağa zamanla Müslüman olan diğer Osmanlı tebaası olan Boşnak, Sırp ve Hırvatlar da bu ocağa kabul edilmiştir.

    Deliler, her birine ‘bayrak’ denilen elli altmış kişilik ocaklara ayrılırlardı. Birkaç bayrak birleştirilerek bir delibaşının emrine verilirdi. Delibaşların emrinde gönüllü ağası, bölük ağası unvanlarını taşıyan daha küçük rütbeli deli zabitleri bulunmaktaydı. Deli askeri olmak isteyen bir genç ilk önce ‘zobu’ adıyla ocak ağalarının birinin yanına verilip yetiştirilir, burada ocağın usul ve kaidelerini öğrenirdi. Kendini ispatladıktan sonra din ve devlete hizmet edeceğine, hiçbir kavgadan geri dönmeyeceğine dair söz vererek yemin ederdi. Daha sonra tören kısmına geçilir başına deli kalpağı giydirilir ve ‘ağa çırağı’ olarak deftere kaydedilirdi. Vakti geldiğinde de sırayla ağalığa geçer, hatta delibaşı bile olurdu. Etmiş olduğu yemini bozan, ocak kurallarına aykırı hareket eden deli, başından kalpağı alınıp keçe külâh giydirilir teşhir edildikten sonra ocaktan kovulurdu” (Özcan, 1994: 133).

    Deli Ocağını diğer askeri birliklerden ayıran en önemli özelliklerden biri de giyim ve kuşamlarıydı. Tek bir tip kıyafetleri olmamasına rağmen kıyafetlerinde ciddi anlamda ayırt edici çok önemli özellikler bulunmaktaydı. Deliler Ocağına mensup askerler, düşmanlarına dehşet salmak için giysilerine bilhassa kartal motiflerinin yanı sıra aslan, kar leoparı, kurt, ayı motifli kıyafetler giyerlerdi. Bu korkunç görünümleriyle, savaş becerileri ve azimleriyle Deliler, XIX. yüzyılın ortalarına kadar Osmanlı Askeri Teşkilatı bünyesinde yer almıştır. Daha sonraki dönemlerde Osmanlı Ordusunu oluşturan diğer askeri birliklerde görülen bozulmadan nasibini alan Deliler, askeri disiplinleriyle tarihe geçen ünlerini kaybederek savaşlarda etkinliklerini yitirmişlerdir. Dahası bu birlikler halka eziyet ederek başıbozuk haydutlar gibi hareket etmeye başlayınca Osmanlı Devleti bu birliği belli düzenlemelerle disiplin altına almaya çalıştıysa da başarılı olamadı. 1829 yılına gelindiğinde de bu birlik ortadan kaldırıldı.

    Türk Kültüründe Deliler (Alp, Alperenler)

    Türk kültüründe deli tipinin ilk örneğini destanlarındaki “alp” in karşılığı olarak görmekteyiz. Topluma model olarak sunulan bazı tipler vardır. Bunlar alp tipi, bilge devlet adamı tipi, kadın tipleri, veli tipi,
    gazi tipi bu tiplerden bir kaçıdır. Kahramanlık ve ona ait değerler, yaşamış oldukları toplumsal yapının da temel ve istenilen değerleridir. Bu tür kahramanlık çağını yaşayan toplumda doğan herkesin cesur, yiğit ve kahraman savaşçılar olması beklenilmektedir (Çobanoğlu, 21 2007:100). Bu kahramanlık doğumdan evlenmeye kadar hayatımızın birçok döneminde karşımıza çıkmaktadır.

    Delilerin Barışta ve Savaşta Görevleri

    Taşrada bulunan Delilerin barış zamanındaki en önemli görevleri, emri altında bulundukları vezirlerin önünde yaya olarak onlara eşlik ederek, yolları açmak ve olası bir suikasta karşı korumaktı (Rycaut,1672:280). Sadrazamın özel Deli koruma hizmetinde bulunan delilerin bir kısmı sadrazam sarayında, bir kısmı ise dairesinde hizmet ederdi Yeniçeriler ve diğer askerlerin Padişah ve Sadrazamlara karşı yapmış oldukları isyanlara karışmayarak sadrazamların en güvendikleri askerler olmuşlardır (Rycaut,1672:280). Bu askerlerin sayısını bazı kaynaklar çoğunluğunu delilerin oluşturduğu 3000 kişi olarak
    yazmaktadır. Ancak Osmanlı padişahlarının özel muhafızları arasında delilerin de bulunduğunu başka kaynaklarla doğrulanmamaktadır.

    Delilerin Akıncılarla Karıştırılmasının Nedenleri

    Hem akıncılar hem de deliler Osmanlı Ordusunun eyalet askerleri grubunda, serhat kulu denilen gruptaydı. Her ikisi de serhat kullarından olduğu için hudutlarda düşman tecavüzlerini, akınlarını önler ve karşı akınlar düzenlerlerdi. Aralıksız askerlik ettikleri için hafif süvari olan akıncılarla karıştırılmıştır (Ahmet Rasim,1968:29). Hatta bazı tarihi kaynaklarda ikisi birmiş gibi kabul edilirdi. Bu sebepten ötürü
    Akıncılara serdengeçti veya deli denilirdi.

    Böyle bir yanılgıya düşmenin ana sebeplerinden biri başlı başına ayrı bir sınıf olan akıncıların tam olarak anlaşılamamasından kaynaklanmaktadır. Deliler ise akıncılardan daha küçük bir sınıf olarak karşımıza çıkmaktadır (Tacan, 1936:1). Karıştırılma nedenlerinden biride her ikisinin de hafif süvari kuvvetlerinden olmasıydı. Yine her ikisi de sıkı bir disiplin içerisinde eğitim görürler ve merkezden
    herhangi bir şekilde para almazlardı. Ayrıca silah ve teçhizat yardımı alamamalarına rağmen padişaha koşulsuz bir sadakatle bağlıydılar.

    Her iki ocağa da gelişi güzel eleman alınmazdı. Ancak deliler hizmet ettikleri sınır beylerinden aylık alırlardı. Bu beylerde sadakat ve cesaretlerinden emin oldukları için kendi korumalarını delilerden
    seçerlerdi. Sadrazamın divan alayında delilerde özelliklede etkileyici kıyafetleriyle en önde yer alır ve belli bir düzenle de Topkapı sarayına girerek, sadrazama yer açardı (Galland,1987:98).

    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.