İşte Cevaplar
Cevap : Ona göre sanat bir 'mimesis' yani taklittir. Sanatçı taklit eder. Hayatta var olan her gerçeği taklit ederek sunar. Şiir ve tragedya her ne kadar başlarda dini bir öge olarak kullanılsa da zamanla sanatsal bir yapıya dönüşmüştür. O yüzden kitapta anlatılan bizim bildiğimiz şiirden öte insanların ruhunu arındıran (katarsis), duygularını kabartan, bir yandan da olması gerekenin en iyisini gösteren tragedyalardır. Bir nevi gösteri sanatıdır yani.
O dönemde tragedyalar üst tabakalar için yazılırmış. Olması gereken en iyi durumu biraz da trajik konuları da içine katarak insanda bir arınma meydana getirecek şekilde ele alırmış. Ama komedyalar öyle mi? Değil tabii... O dönemde gülünç olmak alçaklıktır. Aristoteles'e göre de tragedyalar iyi olanı, üst tabakayı; komedyalar ise çirkin olanı ve alt tabakayı taklit eder. Hatta o dönemde kentleri çevreleyen mahallelere kome adını verdiklerini, komedya oyuncularının da adlarının küçük görülerek kentten kovulmuş olmalarından ve bir kome’den ötekine dolaşıp durmalarından aldığı söylenir.
Diğer Cevaplara Gözat
O dönemde tragedyalar üst tabakalar için yazılırmış. Olması gereken en iyi durumu biraz da trajik konuları da içine katarak insanda bir arınma meydana getirecek şekilde ele alırmış. Ama komedyalar öyle mi? Değil tabii... O dönemde gülünç olmak alçaklıktır. Aristoteles'e göre de tragedyalar iyi olanı, üst tabakayı; komedyalar ise çirkin olanı ve alt tabakayı taklit eder. Hatta o dönemde kentleri çevreleyen mahallelere kome adını verdiklerini, komedya oyuncularının da adlarının küçük görülerek kentten kovulmuş olmalarından ve bir kome’den ötekine dolaşıp durmalarından aldığı söylenir.
Diğer Cevaplara Gözat