Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

  • Din
  • 3 yıl önce
  • 1 Cevap

Peygamber efendimizin kişiligi madde madde

Peygamber efendimizin kişiligi madde madde

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Murat can yaman

    • 2020-12-24 10:07:16

    Cevap : Hz. Muhammed'in Kişiliği
    o Daima düşünceliydi... 
    o Susması, konuşmasından uzun sürerdi... 
    o Lüzumsuz yere konuşmaz; konuştuğunda ne fazla, ne eksik söz kullanırdı... 
    o Dünya işleri için kızmazdı... 
    o Kötü söz söylemezdi... 
    o Affediciliği tabii idi... 
    o İntikam almazdı... 
    o Düşmanlarını sadece affetmekle kalmaz, onlara şeref ve değer de verirdi... 
    o Kendisini üç şeyden alıkoymuştu: Kimseyle çekişmezdi. Çok konuşmazdı. Boş şeylerle uğraşmazdı... 
    o İmanı, umutsuzluğa düşürmezdi... 
    o Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı... 
    o Hiç kimseyi ne yüzüne karşı, ne de arkasından kınar ve ayıplardı... 
    o Kimsenin kusurunu araştırmazdı... 
    o Kimseye, hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdi... 
    o Yanında en son konuşanı, ilk önce konuşan gibi dikkatle dinlerdi... 
    o Bir toplulukta bulunduğu zaman bir şeye gülerlerse, o da güler; bir şeye hayret ederlerse, o da onlara uyarak hayret ederdi... 
    o Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmezdi... 
    o Her zaman ağırbaşlıydı... 
    o Konuşurken çevresindekileri adeta kuşatırdı... 
    o Kelimeleri, parıldayan inci dizileri gibi tatlı ve berraktı... 
    o Yürürken beraberindekilerin gerisinde yürürdü; ayaklarını yerden canlıca kaldırır, iki yanına salınmaz, adımlarını geniş atar, yüksek bir yerden iner gibi öne doğru eğilir, vakar ve sükunetle rahatça yürürdü... 
    o Kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmezdi... 
    o Bir gün kendisinden yaşça küçük bir dostunun omuzlarından tutarak şöyle demişti: "Sen dünyada garip bir kimse yahut bir yolcu gibi ol!" 
    o Her zaman hüzünlü ve mütebessim bir haletle dururdu... 
    o Adet üzere sarfedilen hiçbir kötü sözü ağzına almamıştı... 
    o Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz, bağırmazdı... 
    o Fakirlerle birlikte yerdi; öyle ki onlardan ayırt edilemezdi... 
    o Önüne ne konulursa yerdi... 
    o Sade kıyafetler giyer, gösterişten hoşlanmazdı... 
    o Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmez, bulunduğu mecliste ayrıcalıklı bir yere oturmazdı... 
    o Sabahları evinden çıkarken şöyle söylerdi: “İlahi, doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan, kanmaktan ve kandırılmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım.”
    o Sıradan değildi; ama sıradan insanlar gibi yaşardı. 
    o O, Hz. Peygamber'di. Efendimizdi.
    o Daima düşünceliydi... 
    o Susması, konuşmasından uzun sürerdi... 
    o Lüzumsuz yere konuşmaz; konuştuğunda ne fazla, ne eksik söz kullanırdı... 
    o Dünya işleri için kızmazdı... 
    o Kötü söz söylemezdi... 
    o Affediciliği tabii idi... 
    o İntikam almazdı... 
    o Düşmanlarını sadece affetmekle kalmaz, onlara şeref ve değer de verirdi... 
    o Kendisini üç şeyden alıkoymuştu: Kimseyle çekişmezdi. Çok konuşmazdı. Boş şeylerle uğraşmazdı... 
    o İmanı, umutsuzluğa düşürmezdi... 
    o Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı... 
    o Hiç kimseyi ne yüzüne karşı, ne de arkasından kınar ve ayıplardı... 
    o Kimsenin kusurunu araştırmazdı... 
    o Kimseye, hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdi... 
    o Yanında en son konuşanı, ilk önce konuşan gibi dikkatle dinlerdi... 
    o Bir toplulukta bulunduğu zaman bir şeye gülerlerse, o da güler; bir şeye hayret ederlerse, o da onlara uyarak hayret ederdi... 
    o Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmezdi... 
    o Her zaman ağırbaşlıydı... 
    o Konuşurken çevresindekileri adeta kuşatırdı... 
    o Kelimeleri, parıldayan inci dizileri gibi tatlı ve berraktı... 
    o Yürürken beraberindekilerin gerisinde yürürdü; ayaklarını yerden canlıca kaldırır, iki yanına salınmaz, adımlarını geniş atar, yüksek bir yerden iner gibi öne doğru eğilir, vakar ve sükunetle rahatça yürürdü... 
    o Kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmezdi... 
    o Bir gün kendisinden yaşça küçük bir dostunun omuzlarından tutarak şöyle demişti: "Sen dünyada garip bir kimse yahut bir yolcu gibi ol!" 
    o Her zaman hüzünlü ve mütebessim bir haletle dururdu... 
    o Adet üzere sarfedilen hiçbir kötü sözü ağzına almamıştı... 
    o Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz, bağırmazdı... 
    o Fakirlerle birlikte yerdi; öyle ki onlardan ayırt edilemezdi... 
    o Önüne ne konulursa yerdi... 
    o Sade kıyafetler giyer, gösterişten hoşlanmazdı... 
    o Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmez, bulunduğu mecliste ayrıcalıklı bir yere oturmazdı... 
    o Sabahları evinden çıkarken şöyle söylerdi: “İlahi, doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan, kanmaktan ve kandırılmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım.”
    o Sıradan değildi; ama sıradan insanlar gibi yaşardı. 
    o O, Hz. Peygamber'di. Efendimizdi.


    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz

    Son Cevaplar
    1. Dünyadaki farklı bölge örnekleri özellikleri ve bölge belirlemede kullanılan kriterler
    2. Yukarıdakilerden Hangisi Veya Hangileri Görüntü Kullanmanın Sebeplerindendir?
    3. üçüncül ekonomik faaliyet kolunda çalışanların fazla olduğu ülkeler
    4. Kalpteki nodus atrioventricularis aşağıdaki oluşumlardan hangisinin içerisinde bulunur?
    5. M. deltoideus ve m. teres minor’u innerve eden sinir hangisidir?
    6. Vertebra arkuslarını birleştiren bağ aşağıdakilerden hangisidir?
    7. gerçek olan akılsal akılsal olan gerçektir düşüncesi hangi filozofa aittir
    8. Sermayenin taahhüt edilmesinden aşağıdakilerden hangisi anlaşılmaz? Lütfen birini seçin: A. Taahütle sorumluluk sona erer B. Sermayenin tamamının taahhüt edilmesi gerekir C. Taahhüt edilenin ödenmemesi çıkma nedeni olabilir D. Maddi varlıklarla taahhüt yerine getirilebilir E. Sorumluluk miktarı taahhüt edilen miktar kadardır
    9. Araştırmacının problemin çözümüne yönelik fikirlerini sıralayabileceği, çalışmasında yer veremediği ancak problemin çözümü için yapılmasını gerekli gördüğü gelecekteki çalışmaların neler olabileceği ile ilgili düşüncelerini aktardığı bölümdür. Yukarıda verilen bölüm açıklaması bilimsel makalenin hangi bölümü ile yakından ilişkilidir? A) Giriş B)Tartışma C) Öneriler D)Özet E) Bulgular
    10. J. J. Rousseau, “Emile” adlı eserinde “Her zaman söylediğimi yine söylüyorum, çocuğunuzu özgürce koşup oynayabilmesi için kırlara götürün.






    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.