Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Platonun idealar dünyası nedir

acil

Bu soruya 3 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Poseidon

    • 2017-04-26 04:03:54

    Cevap : Platon'un İdealar Kuramı Nedir?

    Platon’un ilk dönem eserleri, büyük ölçüde Sokrates’in etkisi altında kaleme alındıkları için bu eserlere Sokratik diyaloglar denir. Bu eserlerin başlıca amacı, erdemi ve alt türlerini kesin tanımlara kavuşturmaktır. Bu eserlerde Sokrates, aranan tanımın, erdemin değişken görünümlerini değil, değişmez özlüğünü konu edinmesi gerektiğini vurgulamakta ama bu özlüğün ne olduğunu açıkça ortaya koymamaktadır. Platon’un, kendi görüşlerini yansıtmaya başladığı olgunluk dönemi eserlerine bir geçiş olarak kabul edilen Gorgias isimli diyaloguyla birlikte Sokratik diyaloglarda karşımıza çıkan tipik soruşturmaların seyrinde gözle görülür bir değişiklik meydana gelmiştir. Bu diyalogda erdemin ne olduğuna ilişkin ilk kez belirgin ifadelere rastlanmakta ve Sokrates ilk kez bir erdem tanımı vermektedir. Bu yüzden Gorgias, Platon’un Sokrates’in etkisinden sıyrılarak kendi görüşlerini geliştirmeye başladığı bir eser olarak kabul edilir.

    Bu belirgin değişikliğin sebebi, Platon’un Güney İtalya’ya yaptığı bir seyahate bağlanır. Pythagorasçılığın etkisindeki bu coğrafyada Platon, Pythagorasçı öğretilerle tanışmış ve bu tanışıklığın düşüncelerinin gelişimine önemli etkileri olmuştur. Platon’un düşüncelerinin bundan sonraki gelişimine iki öğreti damgasını vurmuştur; “İdealar öğretisi” ve “ruhun ölümsüzlüğü öğretisi.” Birbirlerini âdeta bir paranın iki yüzü gibi bütünleyen bu iki öğreti, Platoncu felsefenin de temelini oluştururlar.
    O kadar ki Platon’un varlık, bilgi, ahlak ve toplum anlayışının son kertede bu iki öğretiden türediğini söylemek abartı olmaz. Ruhun ölümsüzlüğü öğretisinin büyük ölçüde Pythagorasçıların etkisi altında geliştirildiği açıktır. İdealar öğretisi ise Platon’un kendisinden önceki doğa filozofları arasında yaptığı hayranlık uyandırıcı düşünsel sentezin bir ürünüdür.

    Platoncu felsefenin tüm unsurları son kertede iki önemli öğretiye dayandırılabilir; “idealar öğretisi” ve “ruhun ölümsüzlüğü öğretisi.”

    İdealar öğretisi, ilk bakışta, Sokratik diyaloglarda sonuçsuz bırakılan erdem tartışmasına bir yanıt olarak geliştirilmiş gibi görünmektedir. Öğretinin bütünlüklü biçimde ilk kez ortaya konduğu eser olan Phaidon’da sözü edilen ideaların adalet, güzellik, iyilik gibi ahlaki kavramlara ilişkin olması (Phaidon, 69a-c) bunun bir göstergesidir. Nitekim Platon’un, “idea” ve “eidos” sözcüklerini ilk kez kullandığı eser olan Euthyphron’da (Guthrie, 1995: 114), dindarlığın tanımının dindarca olanın tüm farklı görünümlerinde ortak olan değişmez özü konu edinmesi gerektiği söylenirken bu özlük “idea” ve “eidos” sözcükleriyle anılır (Euthyphron, 6d-e). Anlaşılan o ki idealar Sokrates’in açık bir yanıt vermediği “Erdemin tanımı, ya da özü nedir?” sorusuna bir yanıt oluşturur ve onun tartışmalarda işaret ettiği tanım özlüğüne karşılık gelirler. Örneğin; tüm cesurca şeylerde ortak olarak bulunan ve onları n hepsini “cesurca” kılan bir cesaret özlüğü vardır ve bu da cesaret ideasından başka bir şey değildir. Platon öncelikle iyilik, güzellik, adalet gibi ahlaki kavramlara ilişkin idealardan söz etse de (Parmenides, 130b; Phaedrus, 250d) sayıların (Phaidon, 101b-c), doğal ve sıradan nesnelerin (Timaios, 51b; Sofist, 266b; Parmenides, 130c), hatta insan yapımı şeylerin de ideaları olduğunu söyler (Devlet, 596a- 597d; Sofist 265b; Kratylos, 389a). Giderek, evrendeki tüm görünür/duyulur şeylerin bir ideası olduğu sonucuna ulaşır.

    Grekçede “biçim”, “form” anlamına gelen ve Platon’un bazen “idea” yerine kullandığı “eidos” sözcüğü, Homeros’ta “görünüm”, “şekil” anlamında (Peters, 1967: 46-47), sonraları ise “tür” anlamında kullanılmış, Thukydides savaş türlerinden, Hipokratçılar hastalık türlerinden söz ederken bu sözcüğe başvurmuşlardır (Hardie, 1936: 11). Sözcük geometride ise daha çok soyut “şekil” anlamında kullanılmıştır.

    Bu esas üzere Platon’un varlık anlayışı, bütün duyulur/görünür şeylerin, düşüncelerimizin ve kavramlarımızın, duyulur dünyanın ötesinde ve ondan bağımsız bir varlığa sahip bir gerçeklikle idealarla ilişkili olduğu kabulüne dayanır. Örneğin, doğadaki tek tek tikel ağaçlara varlığını veren tek bir ağaç ideası vardır ve bu idea ağaç tikellerinden bağımsız bir varlığa sahiptir. Bu durum, tüm duyulur şeyler için geçerlidir. Ama idealar, duyu organlarımızla kavrayabileceğimiz bir yapıda değildirler, sadece düşünce ile bilinebilir ve kavranabilirler. Platoncu felsefe, duyu organlarımıza hitap eden şeylerin oluşturduğu görünür/duyulur alan ile (aisthetos topos) düşünülür alanı (noetos topos) yani ideaları birbirlerinden kesin biçimde ayırır. Böylece Platon, idealar öğretisinin iki temel kabulünü ortaya koymuş olur; “İdealar vardır” ve “İdealar görünür şeylerden ayrıdır.” Platon ideaların görünür olandan ayrı olduklarını söylese de onlara belli bir yer atfetmemiştir. İdealar zamansal ve mekânsal değildirler ama Platon, bazı eserlerinde ideaların düşünülür bir alanda (Devlet, 508c) ya da göğün ötesinde bir yerde (Phaedrus, 247c) olduklarını söyler. Bu ifadeler mekânsal bir konuma işaret etmekten ziyade ideaların duyulur olanı aştıklarını, sadece düşünceyle kavranabileceklerini metaforik bir dille bildirmeyi amaçlarlar. Yine de düşünceye kolaylık sağlıyor olması nedeniyle kimi Platon yorumcuları bir idealar âleminden söz etmeyi yeğlerler.




    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    esraömer

    • 2017-05-07 08:24:05

    Cevap : Platon'un İdealar Kuramı Nedir?

    Platon’un ilk dönem eserleri, büyük ölçüde Sokrates’in etkisi altında kaleme alındıkları için bu eserlere Sokratik diyaloglar denir. Bu eserlerin başlıca amacı, erdemi ve alt türlerini kesin tanımlara kavuşturmaktır. Bu eserlerde Sokrates, aranan tanımın, erdemin değişken görünümlerini değil, değişmez özlüğünü konu edinmesi gerektiğini vurgulamakta ama bu özlüğün ne olduğunu açıkça ortaya koymamaktadır. Platon’un, kendi görüşlerini yansıtmaya başladığı olgunluk dönemi eserlerine bir geçiş olarak kabul edilen Gorgias isimli diyaloguyla birlikte Sokratik diyaloglarda karşımıza çıkan tipik soruşturmaların seyrinde gözle görülür bir değişiklik meydana gelmiştir. Bu diyalogda erdemin ne olduğuna ilişkin ilk kez belirgin ifadelere rastlanmakta ve Sokrates ilk kez bir erdem tanımı vermektedir. Bu yüzden Gorgias, Platon’un Sokrates’in etkisinden sıyrılarak kendi görüşlerini geliştirmeye başladığı bir eser olarak kabul edilir.
    Cevap Yaz Arama Yap

    at kafası

    • 2017-05-17 13:22:25

    Cevap : Eflatun, bu evrende bulunan bütün varlıkların ebedi birer idesi bulunduğuna inanmıştır. Eflatun bu yeni düşüncesiyle şunu amaçlamıştır: Evrende mevcut her şeyin arkasında sonsuz, yok edilemeyen, bozulamayan, sonsuzluğun kucağında yaşayan birer ide (misal) varsaymıştır. Platon’un ideler öğretisi iki ayrı evrenin var olduğunu savunur. i) Eşyalar, gölgeler, olaylar ve olgular evreni, ii) Bu evrenin ötesinde var olan ve her şeyin aslının, mükemmel halinin birer ide olarak var olduğu ideler dünyası. İçinde bulunduğumuz evrende var olan her şey ideler dünyasındaki asıl halinin gölgesidir. Platon bunu, mağara metaforuyla açıklamaktadır. İdeler dünyasında varlıklar belirli bir hiyerarşiye göre düzenlenmiştir. Tepe noktasında en mükemmel durumda olan varlık idesi bulunan bu piramitte varlıklar aşağıya doğru sıralandıkça mükemmelliklerinden kaybetmekte ve en aşağıda en az mükemmel olan madde bulunmaktadır. Varlık idesi aynı zamanda en iyi ve en güzel olan idedir. İdeler alemi iyinin ve güzelin de alemidir.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.