Rumelhart tarafından ortaya konulan okuma modeli nedir
rumelhart tarafından ortaya konulan okuma modeli nedir sorusunun cevabı nedir?
Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
İşte Cevaplar
Cevap : rumelhart tarafından ortaya konulan okuma modeli nedir sorusunun cevabı
Etkileşimli okuma modeli; metin kaynaklı ve zihin kaynaklı okuma modellerinin çeşitli açılardan eleştirilmesi sonucu, Rumelhart tarafından ortaya konulmuştur.
Rumelhart ayrıca okuduğunu anlamayı bilişsel bir bakış açısıyla açıklamak için "Etkileşimli Model" adını verdiği bir teori geliştirdi. Etkileşimli Modelde Rumelhart, görsel-dilbilimsel bilginin kazanılmasını içinde bulunduğu bir süreç olarak tanımlamaktadır. zihin aynı anda birden fazla bilgi kaynağıyla çalışır.
Bu nedenle, okuduğumuzda, beynimiz sesler ve harfler arasındaki ilişkiler , kelimelerin anlamları ve kelime öbekleri veya farklı konuşma bileşenleri arasındaki sözdizimsel bağlantılar gibi faktörleri analiz eder.
Okuduğunu anlamada ilgili fizyolojik-bilişsel sistemlerden en az biri değiştirilirse, bundan kaynaklanan bilgi işlemedeki eksiklik diğer bilgi türleri tarafından telafi edilir. Dolayısıyla, örneğin, bir kelimenin anlamını anlamadığımızda veya onu iyi duymadığımızda, onu söylemsel bağlamdan çıkarmaya çalışabiliriz.
Diğer yandan Rumelhart, hikayelerin nükleer gramer yönlerini paylaştığını düşündü. Daha önce bilmediğimiz hikayeleri dinlerken veya okurken, bu ortak gramerin algısı, olayları anlamamıza ve onları zihinsel olarak daha kolay yapılandırmamıza ve olayların gelişimini tahmin etmemize yardımcı olur.
Diğer Cevaplara Gözat
Etkileşimli okuma modeli; metin kaynaklı ve zihin kaynaklı okuma modellerinin çeşitli açılardan eleştirilmesi sonucu, Rumelhart tarafından ortaya konulmuştur.
Rumelhart ayrıca okuduğunu anlamayı bilişsel bir bakış açısıyla açıklamak için "Etkileşimli Model" adını verdiği bir teori geliştirdi. Etkileşimli Modelde Rumelhart, görsel-dilbilimsel bilginin kazanılmasını içinde bulunduğu bir süreç olarak tanımlamaktadır. zihin aynı anda birden fazla bilgi kaynağıyla çalışır.
Bu nedenle, okuduğumuzda, beynimiz sesler ve harfler arasındaki ilişkiler , kelimelerin anlamları ve kelime öbekleri veya farklı konuşma bileşenleri arasındaki sözdizimsel bağlantılar gibi faktörleri analiz eder.
Okuduğunu anlamada ilgili fizyolojik-bilişsel sistemlerden en az biri değiştirilirse, bundan kaynaklanan bilgi işlemedeki eksiklik diğer bilgi türleri tarafından telafi edilir. Dolayısıyla, örneğin, bir kelimenin anlamını anlamadığımızda veya onu iyi duymadığımızda, onu söylemsel bağlamdan çıkarmaya çalışabiliriz.
Diğer yandan Rumelhart, hikayelerin nükleer gramer yönlerini paylaştığını düşündü. Daha önce bilmediğimiz hikayeleri dinlerken veya okurken, bu ortak gramerin algısı, olayları anlamamıza ve onları zihinsel olarak daha kolay yapılandırmamıza ve olayların gelişimini tahmin etmemize yardımcı olur.
Diğer Cevaplara Gözat