Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

  • Sanat
  • 3 yıl önce
  • 1 Cevap

Sanatın temel bileşenlerinden alıcı ve sanat eseri arasında olması beklenen teke tek ilişkiyi açıklayınız.

acil yardim pls

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.
    Zeus 1 Takipçi

    İşte Cevaplar


    Deniz mavi

    • 2021-01-17 10:14:14

    Cevap :

    Alıcı ve Sanat Eseri Arasında Olması Beklenen Teke Tek İlişki:

           Bir sanat eseri, ancak alıcısı ile varolabilir.
    Alıcı (izleyici), bir sanat ürünü ile teke tek ilişki kuran kimsedir. Bu kimsenin, en
    azından bir sanatsever olması gerekir. O halde, ekonomik nedenlerle sanat eseriyle
    kurulan ilişki, moda adına sanata yönelen, toplumsal saygınlık kazanma niyetiyle
    sanatsal etkinliklerde bulunan kişi, belki bir alıcı gibi gözükebilir, ama sanatsever
    olarak nitelendirililemez.

           Duygusal etkileşim, bir sanat eseri ile bir alıcı ( izleyici) arasında teke tek gerçekleşen bir iletişim, algılamanın türünü ve  
    yönünü göstermektedir. Kişinin ruh sağlığı bozuksa bu algılama farklı olur, normalse
    farklı olur. Olay sadece kişinin psikolojisi bakımından değil, toplumsal psikoloji
    açısından da böyledir. Örneğin bir kırsal yöre alıcısının duygusal doyum sağladığı
    sanat ürünü ile bir kentlileşmiş alıcınınki farklılık göstermektedir. Dolayısıyla bir sanat
    eseri üzerinden yüzlerce, binlerce farklı yargı üretilebilir. Bu yargılar sonucunda da, ya o
    ürün sanat eseri sayılır ya da sayılmaz; ya başyapıt diye tanımlanır ya da sıradan
    veya sıradanlaşmış bir sanat ürünü olarak tanımlanır.
           Alıcılar (İzleyiciler) sanat eserlerini bitmiş olarak algılarlar. Onlar eserin üretim safhasıyla, sanatçıların ürettikleri nesneye dair fikirleriyle veya sanat eserinin üretimiyle ilgilenmezler.
           Alıcının teke tek ilişki kurduğu bir sanat eserinin, o alıcıya verebildiği estetik
    duygu ve ileti, eğer alıcıda bir estetik kaygı şekline dönüşebiliyorsa veya duygusal
    tutum ve davranışlarında bir etki yaratabiliyorsa eğer bu etkileşim sanat psikolojisi açısından kimi bulgular için
    bir kaynak oluşturabilir.
           Her bir alıcının bir sanat eserinden beklentisi farklı farklı olabilir: Kimi bir sanatçıyı tanımak adına bir eserle ilişki kurabilir, diğeri ruhsal heyecanlarını doyuma ulaştırmak için, kimi ise sadece düş gücünü daha üst bir basamağa çıkartmak adına. Fakat sonuç değişmez. Önemli olan en azından bir o sanat eserinden duygusal doyum sağlamaktır.
          Aynı sanat eserine iki kişinin verdiği tepki farklı olabilir. Eserlerin değerlendirilmesi kişiseldir. Zamana ve mekana göre farklı değer kazanır. Kişisel tepkiler yanında izleyicilerin yaş grupları da eserin farklı açıdan yorumlanmasında etkendir. Sanat eseri aynı zamanda bulunduğu değişik ortamlara göre sevilir ya da sevilmeyebilir.Bunun yanı sıra  
    izleyicilerin dini inançlarıda, eseri izlemekte rol oynar.
          Alıcılar sanat eserleri karşısında kendi öznel düşünce ve sevgi dünyaları ile ilişki
    içinde bulunurlar. Sanatçılar kendi gerçek yaşamlarından, sanatçının sunduğu,
    önerdiği zaman ve mekanlarda, bir anlamda ölümsüzlük arayışına ve paylaşımına
    girerler. Bazı sanat dallarında, esere kendilerince duygu ve düşünceleri de ekleyerek, eseri tamamlarlar. Sanatın izleyicileri ise o andaki kişisel ruh durumları ile sanat eserine yaklaşırlar. 
           Alıcının görevi sanat eserinin estetik ölçülere göre  ağırlığını saptamaktır. İzleyici eserin içsel niteliklerini ortaya çıkarıp yorumlayarak eserin dış dünyayla bağlantısını sağlar, böylece yaratma edimine katkı sağlamış olur. 
           Alıcı, bir ürünün sanat yapıtı olup olmadığına karar verebilecek tek kişidir.
    Alıcı o ürün sanat yapıtıysa ne kadarı sanattır sorusuna da yanıt getirebilecek tek kişidir. Bu tür soruları yanıtlarken, bu yanıtlarla varlığını
    kanıtlarken, yargılarının temellendirilmesi çok önemlidir. Bu temellendirme,
    sağlam temellendirme ise önce sistemli düşünme, sonra da bulguları bilimsel yöntem
    ve verilere dayandırma ile olanaklıdır.
           
     


    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.