şathiye örnekleri verme
Bu sorunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz.
Bu soruya 4 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
İşte Cevaplar
Cevap : Şathiye (yücelerden yüce...)
Yücelerden yüce gördüm
Erbabsın sen koca Tanrı
Alim okur kelam ile
Sen okursun hece Tanrı
Kıldan köprü yaratmışsın
Gelsin kulum geçsün deyü
Hele biz şöyle duralım
Yiğit isen geç a Tanrı
Garib kulun yaratmışsın
Derde mihnete katmışsın
Anı aleme atmışsın
Sen çıkmışsın uca Tanrı
Kaygusuz Abdal yaradan
Gel içegör şu cür'adan
Kaldır perdeyi aradan
Gezelim bilece Tanrı
( Kaygusuz Abdal, 15.yy.)
Diğer Cevaplara Gözat
Yücelerden yüce gördüm
Erbabsın sen koca Tanrı
Alim okur kelam ile
Sen okursun hece Tanrı
Kıldan köprü yaratmışsın
Gelsin kulum geçsün deyü
Hele biz şöyle duralım
Yiğit isen geç a Tanrı
Garib kulun yaratmışsın
Derde mihnete katmışsın
Anı aleme atmışsın
Sen çıkmışsın uca Tanrı
Kaygusuz Abdal yaradan
Gel içegör şu cür'adan
Kaldır perdeyi aradan
Gezelim bilece Tanrı
( Kaygusuz Abdal, 15.yy.)
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap : ŞATHİYE
Çıktım erik dalına
Anda yedim üzümü
Bostan ıssı kakıyıp
Der ne yersin kozumu
Uğruluk yaptı bana
Bühtan eyledim ona
Çerçi de geldi aydır
Hani aldın gözgünü
Kerpiç koydum kazana
Poyraz ile kaynattım
Nedir diye sorana
Bandım verdim özünü
İplik verdim cullaha
Sarıp yumak etmemiş
Becid becid ısmarlar
Gelsin alsın bezini
Bir serçenin kanadın
Kırk katıra yüklettim
Çift dahi çekemedi
Şöyle kaldı kazını
Bir sinek bir kartalı
Salladı vurdu yere
Yalan değil gerçektir
Ben de gördüm tozunu
Bir küt ile güreştim
Elsiz ayağım aldı
Güreşip basamadım
Gövündürdü özümü
Kafdağı'ndan bir taşı
Şöyle attılar bana
Öylelik yola düştü
Bozayazdı yüzümü
Balık kavağa çıkmış
Zift turşusun yemeğe
Leylek koduk doğurmuş
Baka şunun sözünü
Gözsüze fısıldadım
Sağır sözüm işitmiş
Dilsiz çağırıp söyler
Dilimdeki sözümü
Bir öküz boğazladım
Kakladım sere kodum
Öküz ıssı geldi der
Boğazladım kazımı
Bundan da kurtulmadım
Nideyim bilemedim
Bir çerçi de geldi der
Kanı aldın gözgümü
Tosbağaya sataştım
Gözsüz sepek yoldaşı
Sordum sefer nereye
Kayseri'ye âzimi
Yunus bir söz söylemiş
Hiçbir söze benzemez
Münafıklar elinden
Örter mâ'na yüzünü ( Yunus Emre )
Çıktım erik dalına
Anda yedim üzümü
Bostan ıssı kakıyıp
Der ne yersin kozumu
Uğruluk yaptı bana
Bühtan eyledim ona
Çerçi de geldi aydır
Hani aldın gözgünü
Kerpiç koydum kazana
Poyraz ile kaynattım
Nedir diye sorana
Bandım verdim özünü
İplik verdim cullaha
Sarıp yumak etmemiş
Becid becid ısmarlar
Gelsin alsın bezini
Bir serçenin kanadın
Kırk katıra yüklettim
Çift dahi çekemedi
Şöyle kaldı kazını
Bir sinek bir kartalı
Salladı vurdu yere
Yalan değil gerçektir
Ben de gördüm tozunu
Bir küt ile güreştim
Elsiz ayağım aldı
Güreşip basamadım
Gövündürdü özümü
Kafdağı'ndan bir taşı
Şöyle attılar bana
Öylelik yola düştü
Bozayazdı yüzümü
Balık kavağa çıkmış
Zift turşusun yemeğe
Leylek koduk doğurmuş
Baka şunun sözünü
Gözsüze fısıldadım
Sağır sözüm işitmiş
Dilsiz çağırıp söyler
Dilimdeki sözümü
Bir öküz boğazladım
Kakladım sere kodum
Öküz ıssı geldi der
Boğazladım kazımı
Bundan da kurtulmadım
Nideyim bilemedim
Bir çerçi de geldi der
Kanı aldın gözgümü
Tosbağaya sataştım
Gözsüz sepek yoldaşı
Sordum sefer nereye
Kayseri'ye âzimi
Yunus bir söz söylemiş
Hiçbir söze benzemez
Münafıklar elinden
Örter mâ'na yüzünü ( Yunus Emre )
Cevap : SATHİYE
♦ Tasavvuf edebiyatındaki mizahî nitelikteki şiirlere verilen addır.
♦ Tasavvuf şiirindeki şathiyeler 2 türdür: Deli saçması gibi görünen, fakat açıklandığında manalı olduğu görülen şathiyeler ve Tanriya latife yollu seslenen, onunla senli benli sohbet eder gibi söylenen şathiyeler.
♦ Şathiyelerde Tanrı”nın celâl sıfatının değil, cemâl sıfatının ön plana çıkarıldığı, diğer bir deyişle Tanrı’nın cezalandırıcı niteliğinden çok bağışlayıcı yönünün ön plana çıkarıldığı düşünülür. Yine de şathiyelerin çoğu, kuralcı din adamlarınca hoş görülmemiş, küfür olarak görülmüştür.
♦ Bu çeşit şathiyelere daha çok Bektaşi-Alevi şairlerinde rastlanır.
♦ Tasavvuf edebiyatındaki mizahî nitelikteki şiirlere verilen addır.
♦ Tasavvuf şiirindeki şathiyeler 2 türdür: Deli saçması gibi görünen, fakat açıklandığında manalı olduğu görülen şathiyeler ve Tanriya latife yollu seslenen, onunla senli benli sohbet eder gibi söylenen şathiyeler.
♦ Şathiyelerde Tanrı”nın celâl sıfatının değil, cemâl sıfatının ön plana çıkarıldığı, diğer bir deyişle Tanrı’nın cezalandırıcı niteliğinden çok bağışlayıcı yönünün ön plana çıkarıldığı düşünülür. Yine de şathiyelerin çoğu, kuralcı din adamlarınca hoş görülmemiş, küfür olarak görülmüştür.
♦ Bu çeşit şathiyelere daha çok Bektaşi-Alevi şairlerinde rastlanır.
Cevap : ŞATHİYE
Sekiz cennet yaptın sen Adem içün
Adın büyük onun bağışla suçun
Adem’i cennetten çıkardın niçün
Buğday nene lâzım harmancı mısın Yüz bin cehennemin korkmam birinden
Rahman ismi nazil değil mi senden
Gaffarüzzünubum demedin mi sen
Affet günahımı yalancı mısın Şanına düşer mi noksan görürsün
Her gönülde oturursun yürürsün
Bunca canı alıp yine verirsin
Götürüp getiren kervancı mısın Bilirsin ben kulum sen sultanımsın
Kalbte zikrim dilde tercümanımsın
Sen benim canımda can mihmanımsın
Gönlümün yârisin yabancı mısın (Azmi Baba)
Adın büyük onun bağışla suçun
Adem’i cennetten çıkardın niçün
Buğday nene lâzım harmancı mısın Yüz bin cehennemin korkmam birinden
Rahman ismi nazil değil mi senden
Gaffarüzzünubum demedin mi sen
Affet günahımı yalancı mısın Şanına düşer mi noksan görürsün
Her gönülde oturursun yürürsün
Bunca canı alıp yine verirsin
Götürüp getiren kervancı mısın Bilirsin ben kulum sen sultanımsın
Kalbte zikrim dilde tercümanımsın
Sen benim canımda can mihmanımsın
Gönlümün yârisin yabancı mısın (Azmi Baba)